SORUNUZ MU VAR?

Monthly Archives: Mayıs 2012

//Mayıs

TEDAVİDE HASTANIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Tedavi sürecinde amaç hastanın bozulan sağlığını iyileştirmek veya mevcut sağlık durumu korumaktır. Bu bağlamda hekimin yükümlülükleri olduğu gibi hastanın da yerine getirmesi gereken yükümlülükleri vardır.

I.                    Hastanın Tedavide İşbirliği Yapması

Hekimin mesleki anlamda başarılı olması yahut tedaviyi tam anlamıyla doğru uygulaması tedaviden sağlanacak maksimum faydanın elde edileceği anlamına gelmemektedir. Başarılı bir tedavi için hastanın işbirliği önem arz […]

Yazan |Mayıs 30th, 2012|Sağlık Hukuku|Yorum Yok

REÇETE KAVRAMI VE HUKUKİ DEĞERLENDİRMESİ

Reçete, hekim tarafından düzenlenen ve muhatabı eczacı olan, hastaya uygulanacak tedavi ile ilgili olarak bir ilacın verilmesi talebini içerir yazıdır. Hekim reçetede kullanılması gereken ilacı ve kullanım dozunu açıkça belirtmelidir. Herhangi bir ilaç yazılmaksızın açık olarak düzenlenen reçete hukuka aykırıdır.

Reçete ceza hukuku bakımından evrak niteliğindedir. Reçeteyi hazırlayacak olan kimse hekimdir. Başka bir kimsenin reçete hazırlaması […]

Yazan |Mayıs 29th, 2012|Sağlık Hukuku|Yorum Yok

TOPLU GÖRÜŞMEYE ÇAĞRI VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN İMZALANMASI

ÇAĞRI 

Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine sahip olduğunun belirlenmesi üzerine, işçi sendikası veya işveren sendikası veya işveren, yetki belgesinin veya tespit yazısının alınmasından itibaren 15 gün içinde karşı tarafı toplu görüşmeye çağırır. Çağrı tarihi derhal görevli makama [kanun bakımından görevli makam, işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin bağlı bulunduğu, işletme toplu iş sözleşmesi için […]

Yazan |Mayıs 28th, 2012|İş Hukuku|Yorum Yok

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN UYGULANMA ALANI

A.      Sözleşmeden Yararlanma Bakımından Sendikalı-Sendikasız Ayırımı Yasağı

2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nda toplu iş sözleşmesinden, taraf işçi sendikasına üye olanların yararlanmaları esası 9. maddede düzenlenmiştir. Kanunun 9. maddesindeki sendika üyesi ile ilgili hükümde ’sözleşme ile bağlı kalır’ ifadesi kullanılmamış, üyeliğin devam etmesi koşulu ile ‘sözleşmeden yararlanır’ sözlerine yer verilmiştir. 2822 sayılı kanunun […]

Yazan |Mayıs 27th, 2012|İş Hukuku|Yorum Yok

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA EHLİYETİ VE YETKİSİ

I.                    İşçi Bakımından

2822 sayılı kanuna göre, toplu iş sözleşmesi yapma ehliyeti, yapılacak sözleşmenin kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinin içinde bulunduğu işkolunda kurulu işçi sendikalarına tanınmıştır.(md 12). Eskiden de olduğu gibi işçi konfederasyonlarının toplu sözleşme yapma ehliyeti yoktur. Ancak ehliyete sahip olmak toplu iş sözleşmesini yapmak için yeterli değildir. Kanun bir işyerinde veya belirli işyerlerinde yahut […]

Yazan |Mayıs 26th, 2012|İş Hukuku|Yorum Yok

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN KAPSAMI

I.                    İşyeri Veya İşyerleri Toplu İş Sözleşmesi

2822 Sayılı Kanuna göre, bir toplu iş sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini kapsayabilir.(md 3/1). Bu düzenleme ile kanun koyucu bir yerdeki veya bölgedeki veya işkolundaki tüm işyerlerini kapsayabilecek bir toplu iş sözleşmesinin yapılması mümkün kılınmıştır. Eski dönemdeki uygulamada ‘grup sözleşmesi’ diye adlandırılan sözleşmeler işkolu sözleşmesi esasına […]

Yazan |Mayıs 25th, 2012|İş Hukuku|Yorum Yok

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN KAYNAKLARI VE TANIMI

I.                    Genel Olarak

Ücret veya aylıkla hayatlarını idame ettiren insanlar, işverenle yaptıkları anlaşma neticesinde işverene işgüçlerini satarlar. Bu satışta işgücünün belirli bir fiyatı vardır. Bu fiyat her ne kadar ‘ücret’, ‘aylık’, ‘maaş’ gibi isimler alsa da öz itibarı ile hepsi aynıdır.

Ücretlerin, biyolojik, tarihsel ve toplumsal olarak belirlenmiş rayiç değerleri vardır. Bu rayiçte yaşamı devam ettirebilmek için […]

Yazan |Mayıs 24th, 2012|İş Hukuku|Yorum Yok

TIBBİ MÜDAHALE SÖZLEŞMESİNDE İSPAT KAVRAMI VE TARAFLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

I.                     İspat Yükü Kavramı

İspat yükünü; talep ve dava edilemeyen, yük ile sorumlu bulunan kişinin kendi lehine olan, yerine getirilmediği takdirde sorumluluğu üstlenenin aleyhine sonuç doğuran bir kavram olarak kısaca özetleyebiliriz. Herhangi bir hakka sahip olmakla hakkın varlığını ispat ederek kamu gücü dolayısıyla hakkın korunmasını veya hakkın mahiyetindeki unsurların yerine getirilmesini talep edebilmek bibirinden farklılık gösterebilmektedir. […]

Yazan |Mayıs 23rd, 2012|Sağlık Hukuku|Yorum Yok

YURTDIŞINDA BOŞANDIM, TÜRKİYE’ DE BOŞANMIŞ SAYILMAZ MIYIM?

Yurtdışında(Avusturya, Almanya, Belçika, İngiltere, Amerika, Fransa vs.)resmi makamlar önünde evlilik birliğini sona erdirmeniz Türkiye’ de boşandığınız anlamına gelmez. Örneğin eşinizin Türk olup olmaması fark etmeksizin Türkiye’ de evlendiniz; ancak yurtdışında boşandınız, Türkiye’ de resmi kurumlar bakımından evli görünmeye devam edersiniz. Bu durumda ne yapmalısınız? Yurtdışında verilmiş mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine ilişkin dava açmalısınız.

TANIMA-TENFİZ DAVASI […]

Yazan |Mayıs 22nd, 2012|Aile ve Şahıs Hukuku|219 Yorumlar

TEDAVİDE TANININ ÖNEMİ VE HEKİMİN TEDAVİ METODUNU SEÇMESİ

Hekimin tedavi metodunu seçmesi, hastalığın doğru teşhisi neticesinde doğru tıbbi müdahalenin yapılabilmesi için hekimin bilinen yahut alternatif tıbbi metotlardan birine karar vermesidir.

Belirli bir rahatsızlık sonucu hekime başvuran hastanın tedavisi öncelikle doğru tanı ve bulguların doğru ve eksiksiz olarak elde edilmesiyle mümkün olabilir. Yanlış tanı ise hekim tarafından yapılacak tedavinin fayda etmemesine, hastanın sakat kalmasına yahut […]

Yazan |Mayıs 22nd, 2012|Sağlık Hukuku|Yorum Yok