Title: Aile Hukuku Bakımından Resmi Nikah ve Dini Nikah
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Sep 24
Rating: 5.0

Resmi nikah, Türk Medeni Kanununda düzenlendiği şekliyle gizli evlenmelere engel olmak, altsoyların soybağlarının kesin olarak belirlenmesini temin etmek üzere evlenme memuru önünde usulüne uygun olarak yapılan bir törendir. Bu usule uyulmaksızın yapılan evlilikler devlet tarafından tanınmaz ve hiçbir hukukî geçerlilik taşımamaktadır.

Dinî nikah ise bireylerin mensubu oldukları dinin gereklerini yerine getirmek amaçlı yaptıkları özel bir muameledir. Resmi nikâh her evlilikte hukuken kurucu unsur olmasına rağmen dini nikâhta hukuken böyle bir durum söz konusu değildir.

Teorik olarak bu şekilde açıklanabilen bu kavramlar, günlük yaşantıda çok farklı şekillerde uygulanmaktadır.  Ülkemizde özellikle Güney ve Doğu bölgelerinde geleneklere çok bağlı olan aileler, aşiretler; uygulamada çoğu kez dini nikâhı resmi nikâhın önüne geçirmekte, hatta resmi nikâhı yok sayabilmektedirler. ‘’Evlenmenin geçerli olması dinî törenin yapılmasına bağlı değildir.’’ (TMK 143/3) hükmüne rağmen pratikte bunun tam tersi uygulamalar ile karşı karşıya kalınmaktadır. Ayrıca ekonomik bağımsızlığı bulunmayan eşin hukuki olarak diğer eşe mirasçı olabilmesi, aile konutu şerhi talebi ve evlilik birliğinden kaynaklanabilecek bir çok hukuki koruma salt dini nikahın mevcut olması durumunda mümkün olamayabilecektir.

Her bireyin kendi inancı ekseninde hareket etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Ancak bu durumun kanunlardan öteye geçebilmesi durumunda birtakım önlemler almak yasa koyucunun görev alanındadır. Nitekim sürekli bir değişim içinde bulunan toplumda, sosyal realiteye ayak uydurmak ve ihtiyaçlara cevap vermek yasa koyucunun en temel vazifesidir.

Ne Tür Önlemler Alınabilir?

Toplumda insanların düşünce tarzlarını ve isteklerini aniden değiştirmek mümkün olmayabilir ancak resmi nikahın neden bulunması gerektiği konusuna halkı bilinçlendirici çalışmalar ve projeler yapılmalıdır. Ayrıca din görevlilerine yönelik bir düzenleme de yapılabilir. Örneğin, Türk Ceza Kanununa göre aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yapan din görevlileri hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilir. Bu cezanın caydırılığı artırılıp, din görevlilerince resmi nikâh olmaksızın dini nikâh yapılması engellenebilir. Buradaki amaç insanların dini ve vicdani değer yargılamalarını engellemek olmayıp resmi evliliklerle birlikte vücut bulmasını teşvik etmek olmalıdır.

Geniş ve çekirdek ailelerin bilinçlendirilmesi, günümüzde ve gelecek nesillerde sistematik olarak bu problemin çözümünde önemli rol oynayacaktır.

Bir önceki kategori yazısı : Eşim boşanmak istemezse boşanma gerçekleşir mi?

Av. Tuğsan YILMAZ

H. Alper ÇABUK