Title: Boşanma Davası Cevap Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Nov 3
Rating: 5.0

Boşanma, kanunda öngörülen sebeplerden birinin bulunması halinde eşlerden birinin veya her ikisinin açacağı dava ile evlilik birliğine hâkim kararıyla son verilmesidir. Dava açma hakkı kural olarak kusurlu olmayan eşe tanınmıştır. Ancak kusurun ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması teşkil edecekse kusurlu eşin de dava açabileceği kabul edilmiştir. Eşlerin kusuru olmasa da evlilik birliği eşler için çekilmez hale gelip, hakkaniyet gereği ortak hayatın sürdürülmesi onlardan beklenemez duruma geldiyse evlilik birliğinin temelden sarsıldığı gerekçesiyle boşanma davası açılabilir.

Boşanma Sebepleri

Boşanmanın genel ve özel nedenleri Türk Medeni Kanununda belirlenmiştir.  Buna göre boşanmanın özel nedenleri zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığıdır. Boşanmanın genel nedeni ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Aile birliğinin temelden sarsıldığının tespiti konusunda hâkime geniş bir yetki verilmiştir. Hâkim karar verirken dürüstlük kuralı ve hakkaniyete uygun hareket etmekle yükümlüdür.  Dolayısıyla boşanma sonucunun elde edilmesi için dava dilekçelerinde, evlilik birliğinin sarsıldığı hâkime açıkça ve gerekçeli olarak izah edilmelidir.

Boşanma Davası Cevap Dilekçesi

Boşanma davası, boşanma davası dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesi iki nüsha olarak düzenlenir ve deliller eklenip mahkemeye verilir. Mahkemede bu dilekçelerden birini davalı eşe gönderir. Davacı davasını açarken mahkeme veznesinden gider avansı ve yargılama harcını yatırmak zorundadır. Avans tamamen yatırılmazsa mahkeme tamamlanması için davacıya kesin süre verir. Davalı eş dava dilekçesine iki hafta içinde cevap verebilir. Bu sürede cevap vermezse davacının iddialarını inkâr etmiş sayılır. Boşanmayı isteyen davalı eş, boşanmanın gerçekleşmesi, nafaka, velayet konularında iddilarını ispat etmek ve lehe sonuç almak istiyorsa davacının yazdığı dava dilekçesine cevap dilekçesi yazmalıdır. Cevap dilekçesinin dâhil olduğu dilekçeler teatisi aşaması çekişmeli boşanmada söz konusu olmaktadır. Zira anlaşmalı boşanmada eşler, ortak olarak bir anlaşma metni düzenleyip mahkemeye başvurmaktadır. Bu açıdan ancak çekişmeli boşanma davasında dava ve cevap dilekçesinde tarafların birbirine yönelik çeşitli iddialarda bulunması ve karşı tarafın genellikle bu iddiaları gerçek dışı olarak kabul edip tersine iddialarda bulunması görülmektedir.

Boşanma Davasında Cevap Dilekçesinde Bulunması Gereken Unsurlar

HMK uyarınca cevap dilekçesinde belirtilmesi gerekli bazı zorunlu hususlar bulunmaktadır. Buna göre, dilekçe yazımına, boşanma davasının açıldığı yer aile mahkemesine hitap edilerek başlanır.  Boşanma davasının açıldığı mahkeme tarafından davaya verilen esas numarası belirtilir. Davalı konumunda olan eşin adı soyadı, TC kimlik numarası ve adresi yazılır. Davalı eşin vekili bulunuyorsa, vekilinin adı soyadı ve adresi de belirtilir. Aynı şekilde davacı eşin adı soyadı, adresi, varsa vekilinin de adı soyadı ve adresi belirtilir. Kısa bir açıklamayla dava konusu belirtilir. Cevap dilekçesinde dava konusu,  açılan boşanma davasına cevapların sunulmasıdır. Uygulamada konu kısmına ‘süresi içerisinde cevap dilekçemizin sunulması hakkındadır’ şeklinde beyanlar kullanılmaktadır.

Boşanma davasında cevap dilekçesinde açıklamalar kısmına da yer verilir.  Açıklamalar kısmında, davacı tarafından iddia edilen hususların gerçek dışı olarak kabul edilmeyenleri, gerekçeli ve ayrıntılı olarak nedenleriyle birlikte ortaya konur. Davacının söz konusu iddialarının asılsız olduğu, olay örgüleri ve deliller ile dava dilekçesindeki iddialar irdelenerek ortaya konmaya çalışılır. Davacının yanlı olarak, gerçek dışı yorumladığı olaylar tüm gerçekliğiyle ortaya konmaya çalışılır. Davalı aleyhine iddialar çürütülmeye, davalı yönünden irdelenmeye başlanır.

Davacı kanuni şartları oluşmadığı halde özel boşanma nedenlerine dayanmış ve davalı ise boşanmak istemiyor olabilir. Örneğin davacının zina nedeniyle boşanma davası açması karşısında, davalı cevap dilekçesinde söz konusu zina eylemini gerçekleştirmediğini, ailesinin geçimi için çalıştığından buna vakti dahi olmadığını hatta eşini sevdiğini ve ona hediyeler alması gibi bağlı olduğunu gösteren delillere de yer vermelidir. Davacının iddiasını ispatlama yükümü bulunur ve eğer söz konusu davalı beyanları karşısında davacı iddiasını somut delillerle ispatlayamazsa lehine hüküm kurulmaz. Aynı şekilde davacı genel boşanma nedenlerine dayalı olarak evlilik birliğinin temelden sarsıldığını iddia edebilir. Davalı eş boşanmak istemiyorsa cevap dilekçesinde, evlilik birliğinin huzur ve mutluluk içinde devam ettiğini ispatlamaya çalışmalıdır. Hâkime takdir yetkisi verildiğinden cevap dilekçesinin açık, net tutarlı bilgiler içermesi ve hâkimi etkileyici niteliğinin bulunması oldukça önemlidir.

Davacı tarafından nafaka talep edilmesi bakımından, davalının maddi gelirini yansıtan belgeler, gerçek durumu ortaya çıkarmaya yönelik belgelerle ispat edilir. Davalının maddi durumu ve yaşam koşulları nafaka miktarının tayininde başlıca etmen olduğu için, bu hususların davalı tarafından titizlikle ortaya konması gerekir. Davalı içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, çalışıp çalışmadığını, çalışıyorsa maaş miktarını, bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bulunup bulunmadığı, mal varlığı ve kazancı gibi hususları mahkemeye bildirmelidir.

Davalı eş de boşanmak istiyor olabilir. Bu durumda davalı da davacının iddialarına cevap verdikten sonra dayandığı boşanma sebebini cevap dilekçesinde gerekçeleri ve kanıtlarıyla birlikte belirtebilir. Örneğin pek fena muamele nedeniyle kendisine karşı açılan boşanma davasında davalı, kötü muamelenin gerçekleşmediğini aksine davacının zina eylemini gerçekleştirdiğini ileri sürüp ispatlayabilir. Uygulamada karşı dava açılması gerektiğini yahut cevap dilekçesinde ileri sürülebileceğini kabul eden görüşler mevcuttur. Davalı eşin bu yöndeki iddialarını sunabilmesi için cevap dilekçesiyle karşı dava açması gerekir. Davalı eşin karşı dava açabilmesi için ileri süreceği talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması gerekir. Belirtmek gerekir ki karşı dava cevap dilekçesiyle açılabileceği gibi sonradan ayrı bir dilekçeyle de açılabilir.  (Bkz: Boşanma Davasında Karşı Dava Açma )

Dava açan eş genellikle dava açmaya bir anda karar vermez. Uzun süre kararı üzerinde muhakeme eder. Bunun neticesinde çoğu zaman evi terk etmektedir. Pratikte iddiasını ispatlayamadığı takdirde terk eden eş kusurludur. Cevap dilekçesinde terk gibi bir fiili ayrılma durumu olup olmadığı, bu sebeple içine düşülen zor durum da açıklanmalıdır. Evi terk ederek davalıyı zor duruma düşüren davacının kusuru ortaya konmaya çalışılmalıdır. Evi, ortak aile konutunu terk eden davalı ise terk etmeye mecbur bırakıldığını ispat etmelidir.

Cevap dilekçesinde, olay akışından bahsedilirken mümkün olduğunca yalın ve anlaşılır ifadelere yer verilmelidir. Olayı, hâkimin değerlendirmesine almayacağı çok ince ve gereksiz detaylarla süslemek suretiyle dilekçeyi uzun tutmak, dilekçenin niteliğinde olumlu bir etki yaratmaz. Aksine dilekçeyi okuyan hâkimin ayrıntılarda boğulmasına ve asıl anlatılmak isteneni gözden kaçırmasına neden olabilir. Dolayısıyla olaylar net bir biçimde, etkili olabilecek hususlar altı çizilerek ortaya konmalıdır. Özellikle boşanma davasında teknik bilgi/kelime gerektirmeyen kısımlarda kullanılan sözcüklerin Türkçe, anlamlı ve bir bütün halinde sunulması gerekir. Dilekçede konu bütünlüğü de bulunmalıdır. Açıklanması gereken hususlar aydınlatılmadan farklı hususlara yer verilmesi kafa karışıklığına neden olabilir.

Açıklamalar kısmında değinilmesi gereken bu noktalar esasa ilişkin hususlardır. Ancak cevap dilekçesiyle varsa ilk itirazlar da ileri sürülmelidir. Örneğin yetki kuralı, dava harcının eksik yatırılması nedeniyle süre verilmesi gerektiği gibi şekle ilişkin itirazlara da varsa yer verilebilir.

Cevap dilekçesinde davalının, davacının iddialarının asılsızlığını ortaya koyan delillere de yer verilir. Örneğin tanık beyanları, telefon konuşmaları, mektup, SMS mesajlaşmaları, makbuzlar, hukuka uygun olarak elde edilen her türlü sair delil, cevap dilekçesinde sunulmalıdır. Cevap dilekçesinde deliller kısmı ne kadar güçlüyse davadan istenilen sonucun alınması o kadar kolay ve mümkün olacaktır. Boşanma davalarında cevap dilekçesinde pek sık rastlanmamakla birlikte, kanuni tanımından hareketle görüş ayrılıkları bulunan konularda, davalı lehine Yargıtay içtihatlarına da yer verilebilir. Örneğin kusurlu eşin dava açıp açamayacağı ihtilaflı bir konudur. Davalı ve karşı davacı eşin kusuru bariz olsa da kusurlu eşin de dava açabileceğine ilişkin Yargıtay kararının ve gerekçesinin dilekçede yer alması, dilekçeyi nitelik olarak zenginleştirecektir. Aynı şekilde doktrinsel anlamla farklı görüşler içeren konularda, Yargıtay içtihatları yanında doktrinsel görüşlere de yer verilebilir.

Cevap dilekçesinde son olarak netice-i talep kısmına yer verilir ve dilekçe davalı eş veya varsa vekili tarafından imzalanır. Boşanmak istemeyen davalı eş, netice-i talep kısmında, açıklamalar bölümünde bahsettiği olay akışını ve kendi iddialarını çok kısa bir biçimde özetlemelidir. Boşanmak istemeyen davalı eş evlilik birliğinde asıl kusurlu olan eş tarafından açılan davanın kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereği reddini talep eder. Boşanmak istiyorsa cevap dilekçesiyle karşı dava açan davalı-karşı davacı ise netice-i talep kısmında iddiasına dayanarak boşanmanın gerçekleşmesini talep eder. Boşanmanın yanında, velayet ya da boşanmanın maddi sonuçlarına –nafaka vs- ilişkin taleplerine de yer verebilir. Talep edilen nafakaların davacıdan tahsilini istediğini belirtebilir. Netice-i talep bölümünün sonuna dilekçenin sunulacağı tarih de yazılır.

Avukat Tuğsan YILMAZ
Merve ARABACI

Boşanma konusunda karar verdiyseniz ancak nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız bir önceki yazımız olan Boşanmak İstiyorum, Ne Yapmalıyım? a göz atabilirsiniz.