Title: Boşanma Davasında Bilirkişi Raporu
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Mar 10
Rating: 5.0

İnsanlığın varoluşuyla birlikte insanın beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlarının yanında tarih süreci içerisinde sahneye çıkan öğrenme isteği, insanoğlunun yaratılışı itibariyle sahip olduğu bir niteliktir. Son zamanların gelişen dünyası ve teknolojinin süreklilik arz eden ilerlemesiyle, insanların da bilgi düzeyi artmış, buna paralel bir seyirle birlikte de icra edilen mesleklerde yoğunlaşma yoluna gidilerek uzmanlaşma gerçekleştirilmiştir. Tüm bu gelişmeler göz önüne alındığında, Türk Hukuku ve boşanma davaları bağlamında bir değerlendirme yapılacak olursa, bilgi seviyesinin artması, kişiler arasındaki ihtilafların fazlalaşmasına yol açarak, yargı fonksiyonunun ifa edilmesinde belli bir iş yüküne sahip olan hakimlerin, bazı konulardaki uyuşmazlıkları çözmede yetersiz kalmasına sebebiyet vermiştir.

Birtakım ihtilafların çözümünde kullanılan esasları düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu, boşanma davası kapsamında uyuşmazlığın çözüme ulaşması için, hakim tarafından bilgi sahibi olunmayan spesifik ve teknik bir bilgiye ihtiyaç duyulduğu takdirde, hakimin, bilirkişi adı verilen uzmandan dava için gereken özel ve teknik hususlarda görüşünü alabileceğini düzenlemiştir. Bilirkişiye başvurma hali taraflardan birinin talebi üzerine ortaya çıkabileceği gibi kendiliğinden de karara bağlanabilmektedir. Ancak hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamamaktadır.

Boşanma davaları ve bilirkişilik kurumu birlikte değerlendirme konusu olduğunda, boşanma davalarında bilirkişi tayini hakimin takdirine bağlı bir mesele olup ayrıca da taraflardan birinin istemi üzerine -bir Yargıtay kararında görevinin hakime yardımcı olmak olduğu belirten- bilirkişinin incelemesi yoluna gidilebilmektedir. Örneğin yine bir Yargıtay Kararında idrak çağında olan çocuklar dinlenmeden ve gerektiği takdirde uzman bilirkişilerden rapor alınmadan; müşterek çocuklar için velayet düzenlemesi yapılması usul ve yasaya aykırı kabul edilmiştir.

Hakim, boşanma davasında bilirkişinin kim olduğu, somut olayda bilirkişiye ihtiyaç duyulmasının nedeni, inceleme için ne kadar süre tanındığı gibi hususlarda kararında bilgilendirme yapmalıdır. Bilirkişi raporunun bağlayıcılığı ise hakimin takdiri ile bağlantılı bir meseledir. Hakim, rapor ile paralel olarak bir karar vermek zorunda olmadığı gibi bilirkişinin oy ve görüşünü serbestçe takdir etme yetkisine de sahiptir. Ancak rapor, tamamen objektiflik içeren teknik bir konuyla ilgili ise elbette ki hakim, yansız bir tavır takınarak gerekli kararı verecektir.

Taraflar, boşanma davasında bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilmektedirler. Mahkeme ise, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilmektedir. Mahkeme, boşanma davasında gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilmektedir.

Yazarlar:

Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR

Önceki Boşanma Hukuku makalemiz Yoksulluk Nafakası ve Boşanma Davası hakkında olup boşanma davasında yoksulluk nafakası, boşanma süreci hakkında bilgiler içermektedir.