Title: Eşin Kumar Oynaması Boşanma Nedeni Midir?
Reviewed by Avukat Tuğsan YILMAZ on May 18
Rating: 5.0

Günümüzde genellikle alkol ve madde bağımlılığı şeklinde vuku bulan bağımlılık nosyonu, son yıllarda hızla popülaritesi artan bir bağımlılık çeşidi olan kumar bağımlılığını da kapsamakla birlikte, nedeni spesifik olarak belirlenemese de biyolojik ve genetik nedenler ile sosyal çevrenin etkisiyle ortaya çıkan kumar bağımlılığı, tıp literatüründe dürtü-kontrol bozukluklarından biri olarak kabul edilmesine göre, kumar bağımlısı kişi, kendisine ve ailesi başta olmak üzere sevdiklerine karşı duygusal ve ekonomik açıdan yıkımlara yol açtığını bilse dahi kumar oynama dürtüsünü kontrol altına alamamakla birlikte genellikle kumar bağımlısı olan bireyin kumar hususunda kazanması veya kaybetmesi kumar oynama alışkanlığının önünde engel teşkil etmemektedir.

Kumar bağımlılığı, başlı başına tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık olmakla birlikte bu fiili gerçekleştiren kişi ve ailesi bakımından ikili ve aile içi ilişkilerde problem yaratmasının yanı sıra aileleri iflasın eşiğine kadar sürüklemekte, ailelerin parçalanmasına yol açmaktadır. Ancak belirtmek gerekmektedir ki, kumar bağımlılığı, psikoterapi, ilaç ve grup terapisi olmak üzere 3 ana yöntemle tedavisi mümkün bir hastalık olmakla birlikte, tedavi süreci her ne kadar zorlu bir süreç olsa da bu süreç aile desteği ve uzman yardımıyla aşılabilmektedir. Tedavi edilmediği takdirde kumar bağımlılığı, beraberinde başta boşanma olmak üzere, bununla birlikte aile içi istismar ve şiddet neticesini de doğurabilmektedir. Bu hususta eşin kumar bağımlılığı sebebiyle diğer eşin evlilik birliğinin müşterek hayatın sürdürülmesi kendisinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu kanaatine varması üzerine, kumar bağımlılığı aynı zamanda borçlandırıcı bir davranış olmakla birlikte doğrudan da ekonomik şiddete yönelik bir davranış olduğundan boşanma davalarının konusunu oluşturabilmektedir.

Kanun koyucu, eşin kumar oynama alışkanlığı yüzünden evlilik birliğinin hasar gördüğüne kanaat getiren eşe, TMK m.166/1 gereğince evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir hükmüne dayalı olarak, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası açma hakkı tanımaktadır. Yargıtay 2.Hukuk Dairesi, yapılan soruşturma, toplanan delillerle boşanmaya neden olan olaylarda eve bakmayan, sürekli içki içip kumar oynayan ve birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı-davacı kocayı da kusurlu saymakla birlikte bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğuna kanaat getirmiştir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Yazarlar:

Av. Tuğsan YILMAZ
Av. Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR

Boşanma davası alanındaki bir önceki hukuki yazımız: Aldatılan Eş, Zina Yapan 3. Kişiye Karşı Boşanma Davası Açabilir Mi?