Title: Alkollü Araç Kullanma Suçu, Cezası ve Unsurları
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Mar 14
Rating: 5.0

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu 5237 sayılı TCK’de topluma karşı suçlar kısmında ve genel tehlike yaratan suçlar bölümünde, 179. Maddede düzenlenmiştir. Bu suç ile bireylerin hayatı, vücut bütünlüğü ve malvarlığının korunması amaçlanmış, trafik düzeninin gerektirdiği şekilde hareket etmeyerek kişiler için tehlikeli durum oluşturan faillerin fiilleri cezalandırılmak istenmiştir.

  1. maddenin ilk fıkrasındaki düzenlemede suçun maddi unsurunu oluşturan hareketler seçimlik olarak sayılmıştır. Buna göre, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti;
  • Değiştirerek
  • Kullanılamaz hale getirerek
  • Konuldukları yerden kaldırarak
  • Yanlış işaretler vererek
  • Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımını sağlayan araçların geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak
  • Bu araçlarla sağlanan ulaşımın teknik işletim sistemine müdahale ederek,

Başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olmaktadır. Bu suç somut bir tehlike suçudur. Somut bir zararın olmasına gerek yoktur, zarar tehlikesinin bulunması yeterlidir. Örneğin kaldırılan levha sebebiyle araç girmemesi gereken bir yola girmişse ve bu araç bir kaza tehlikesi yaşamışsa, bu kazayı atlatmış olsa bile suç oluşur. Maddede sayılan ulaşım araçları kamuya veya özel kişilere ait olabilir. Nitelik olarak belirleme olmadığı için bisiklet dâhil tüm ulaşım araçları madde kapsamındadır. Aynı zamanda madde lafzında bu fiilleri gerçekleştiren kişi cezalandırılır dendiğinden suçun genel suçlardan olup, özel faillik niteliği aranmadığı ve herkes tarafından işlenebileceği anlaşılmaktadır.

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Unsurları

Suçun manevi unsuru ise kasttır. Failde özel bir saik aranmaz. Örneğin fail levhayı aracı yanıltmak kastıyla kaldırmış olabileceği gibi evine götürmek için aldığında da tehlike yaşanmışsa suç oluşur. Bu suç tehlike suçu olduğundan teşebbüse elverişli değildir. Zarar tehlikesi meydana geldiğinde suç oluşacaktır. Ancak örneğin levhayı sökerken yakalanan kişi, başkaları için henüz bir tehlike yaratmadığından suç oluşmayacaktır. Tehlike yaratıldığı takdirdeyse kişilerin ölümü veya yaralanmaları gündeme gelebilir. Bu durumda içtima hükümleri uygulanacaktır. Birinci fıkrada düzenlenen bu suçun cezası 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır. Dolayısıyla suçun ceza yargılamasında görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Suç herhangi bir şikâyete bağlı olmaksızın resen kovuşturulur. Uzlaşmaya ve ön ödeme kapsamında değildir.

  1. maddenin ikinci fıkrasına göreyse kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Karayolları Trafik Kanunu trafik düzeninin sağlanmasına yönelik bir takım kurallar içermektedir. Söz konusu kanunda ehliyetsiz araç kullanmak, hız sınırını aşmak gibi eylemler idari yaptırımlara bağlanmıştır. İş bu idari yaptırıma konu olmuş eylemler her zaman trafik güvenliğini kasten tehlikeye atmak suçunu oluşturmayabilir. Bu kurallara uymamanın ayrıca kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı değerleri açısından zarar tehlikesi ortaya çıkarması gerekir. Demek ki suçun oluşması için aracın tehlikeli bir şekilde sevk ve idaresi gerekir ve aracın sevk ve idaresinin salt trafik düzenine aykırılığı suçu oluşturmaz. Suç somut tehlike suçu niteliğindedir.

Bazı yazarlara göre sırf ehliyetsiz araç kullanmak ikinci fıkradaki kasten tehlikeli araç kullanmanın kanıtıdır. Diğer bir grup yazara göreyse, ehliyetsiz araç kullanarak trafik kazasına sebebiyet veren bir kişinin aracı kasten tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare ettiğini ispatlamak için başka delillere de ihtiyaç duyulmaktadır. Yargıtay 2. Ceza Daire, 12.01.2008 KT, 2007/15063E, 2008/347K. sayılı ilamında suçu oluşturan etkenin failin ehliyetsiz olması değil, aracı kişilerin hayatı, sağlığı ve malvarlığı değerleri açısında tehlikeli şekilde sevk ve idare ettiğinin ispatlanması olduğunu belirtmiştir.

Yargıtay’a göre basit bir dikkatsizlikle oluşan eylemde failin kasten hareket ettiği kabul edilemez. Dikkatsizlik kastı değil taksiri doğurur. Olası kast ise mümkündür. Yargıtay kararda kırmızı ışık yanmasına rağmen durmayıp yola devam eden failin, kazaya sebebiyet vererek birilerinin ölebileceğini, yaralanabileceğini veya maddi hasar meydana getireceğini öngörmesine rağmen eylemi gerçekleştirmesinde olası kastın bulunduğu sonucuna varmıştır. (Y2.CD, T.15.02.2007, E.2006/8319, K.2007/2251).

Alkollü Araç Kullanma Cezası

İkinci fıkrada düzenlenen bu suç da bir tehlike suçu olduğundan teşebbüse elverişli değildir, zarar tehlikesi meydana geldiğinde suç oluşur. Bu tehlike meydana gelmezse suç oluşmaz ancak 2918 sayılı yasa kapsamında idari yaptırımı gerektiren bir eylemden bahsedilir.  Suçun yaptırımı iki yıla kadar hapis cezasıdır. Dolayısıyla görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Suç resen kovuşturulur.

  1. maddenin üçüncü fıkrasında ise “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.” Hükmüne yer verilmiştir. Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının en önemli sebeplerinden biri de alkollü olarak araç kullanılmasıdır. Kanun koyucu da bu nedenden oluşan zararların önüne geçmek ve caydırıcı etki oluşturmak amacıyla KTK’ deki idari para cezasının yanında bu fıkra hükmünü koymuştur.

Alkollü Araç Kullanma Suçu Promil  Sınırı

Alkol, insanın organizmasını etkileyip davranışlarını belirsizleştiren keyif verici maddedir. Ancak sürücüler üzerinde yarattığı dikkatsizlik, umursamazlık, denge ve görme kayıplarıyla telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olmaktadır. Ağız yoluyla alınan alkol 15-30 dakika arasında dörtte biri oranında kana intikal edip beyne ve karaciğere yönelir. Kandaki en yüksek seviyeye 20 dakikada ulaşır. Alınan alkolün %90’ı bir saat içinde kana geçer, 3 saat içindeyse sindirim borusunda hiç kalmaz. Alkollü içecekler alkol oranına göre çok çeşitlidir. Genellikle biradaki alkol oranı %5’tir. Şarapta bu oran %10-20 arası değişmektedir. Damıtılmış içkilerde (whisky, votka, cin vb.) alkol oranı %40 a ulaşmaktadır. En sert içki olan Rom’da alkol oranı %55 civarındadır. 800 ml miktardaki 2 şişe bira içen sürücünün kanında 0,50 promil alkol tespit edilirken, 200 ml miktardaki iki kadeh şarap içen sürücünün kanında 0.50 promil alkol tespit edilmektedir. 74 ml miktarındaki 1 duble viski, 1 duble rakı, 1 duble votka içen sürücünün kanında da 0,50 promil alkol bulunur. Promil binde demektir ve bir litre yani 1000 mililitre kan içindeki alkolün gram cinsinden miktarına denk gelmektedir. 0,50 promil = 1000 ml kanda 0,5 gram alkol bulunduğunu ifade eder. Promil Alkolometre denilen alet ile ölçülür. Bu alet, içinden belli bir miktar solunum havası üflendikten sonra çalışan (en az 150 ml) ve 100 ml kandaki alkol miktarını miligram olarak gösteren alettir. Kandaki alkol miktarına göre alkolmetre de 000 dan 450-500 e kadar rakamlar çıkabilir. Bu rakamlar 100 ml kandaki alkolün miligram cinsinden değerini ifade eder ve yüzde 150 mg gibi değerler olarak belirlenir. Bu değer promil değildir ancak uygulamada yerleşmiş şekilde promil olarak lanse edilmektedir.

Araştırmalara göre içilen alkol miktarı ile kaza yapma olasılığı arasında doğru orantı bulunmaktadır. Karayolları Trafik Yönetmeliği 97/4-b-2 fıkrasına göre; Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri yasaktır. Yasal sınırların üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüye 2918 sayılı Kanunun 48/5’e göre idari para cezası verilerek, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde sürücü belgeleri birinci defasında altı ay, ikinci defasında iki yıl, üç veya üçten fazlasında ise her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır. Ayrıca Yapılan tespit sonucunda 1,00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen ve 2918 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre işlem yapılan sürücüler, haklarında ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine göre adli işlem yapılmak üzere mahalli zabıtaya teslim edilir. 1,00 promilin altında alkol almasına rağmen, alkolün etkisiyle emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olduğu tutanakla tespit edilen sürücüne 179/3 göre işlem yapılmak üzere zabıtaya teslim edilir.

  1. madde 3. Fıkrada düzenlenen suçun oluşumu için, alınan alkol veya uyuşturucu maddenin kişiyi emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek duruma getirmesi gerekir. Kişi emniyetli araç kullanmasına engel olmayacak düzeyde bu maddeleri almışsa da trafiğe çıkmadan bekleyip, etkisi geçtikten sonra trafiğe çıktıysa suç oluşmaz. Suçun oluşması için aranan ikinci şart alkol veya uyuşturucu madde etkisi sonucunda kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı değerleri açısından somut bir tehlikeye sebebiyet verilmiş olmasıdır. Salt alkol alımı bu suçu oluşturmaz. Kişinin bir kaza yapmış veya sebep olmuş veya kaza atlatmış olması gerekir. Bu şekilde zarar tehlikesi oluşmadıysa bu suç değil 2918 sayılı kanun 48. Maddede düzenlenen ehliyetin geri alınması ve idari para cezasını gerektiren bir durum oluşur.

Suçun oluşumunda alkolün niteliği önemli olmayıp önemli olan etkisidir. Asıl olan maddenin etkisiyle güvenli şekilde araç kullanamayacak olmaktır. Sürücünün araç kullanacak durumda olmaması, tanıklar, trafik tutanağı, görüntü kayıtları gibi hususlarla belirlenir. Yargıtay’a göre alkolün miktarı yönünden de bir önemin bulunmadığı önemli olanın etkisi olduğudur. Yargıtay ne şekilde emniyetli bir şekilde araç sürme yeteneğinin kaybolduğunu araştırmaktadır.

Maddeye göre kişinin emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare etmesini engelleyen sebepler sadece alkol ve uyuşturucu ile sınırlı değildir. Örneğin uzun süre araç kullanmak, yorgunluk, uykusuzluk halinde de suç oluşabilir. Bu halde araç kullanan kişi, tek taraflı bir kaza yapsa bile fıkra uygulanmalıdır. Çünkü suç için somut tehlike yeterli olup ayrıca bir kazaya sebep olunması gerekmez.

Üçüncü fıkrada düzenlenen suçun da manevi unsuru kasttır, özel saik aranmamıştır. Tehlike suçu olduğundan teşebbüse elverişli değildir. Yaptırımı iki yıla kadar hapis cezası olup resen kovuşturulur. Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.

Trafik Güvenliğini Kasten Tehlikeye Sokmak Suçu ve Neticesinde Yaralanma veya Ölüm Meydana Gelmesi

Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokmak suçu tehlike suçu olup, suçun oluşması için netice aranmaz. Ancak bu suçun oluştuğu bir olayda ayrıda yaralamalar veya ölümler de meydana gelmiş olabilir. Bu zararlar, trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokmak suçunun neticeleridir.  Ancak aynı zamanda öldürme veya yaralama suçlarının da kanuni neticeleridir. Bu durumda tek bir eylemle iki kanuni netice ortaya çıkmaktadır. Bu da bizi fikri içtimaa götürür. Dolayısıyla en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulmalıdır.

Trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçu ile ilgili olarak da, bir fiil ile birden farzla farklı suçun oluşmasına neden olduğu dosya kapsamıyla anlaşılan sanığın 5237 sayılı TCK’n un 44.maddesi hükmü karşısında bunlardan en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK’n un 85/2 maddesinde tanımlanan taksirle ölüm ve yaralamaya neden olma suçundan sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçundan da mahkûmiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” Y9.Ceza Dairesi, 13.11.2007 KT. 9982-8317

Trafik güvenliğini kasten tehlikeye atmak suçunun oluştuğu bir durumunda 2918 sayılı KTK’daki idari yaptırımı gerektiren eylemlerde var olmuş olabilir. Örneğin alkollü trafiğe çıkmak para cezası gerektirir. Ancak bir fiil hem kabahat hem suç olarak tanımlanmış ise sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir. (KK 15). Dolayısıyla TCK 179 şartları oluştuğu bir olayda artık KTK gereği idari yaptırım uygulanamayacaktır.

Yılmaz & Çelik Hukuk Bürosu
Avukat Tuğsan YILMAZ – Avukat Halil İbrahim ÇELİK
Baharlı Bahçe Sk. Onart Apt. No:14 D:5 İncirli-Bakırköy/İSTANBUL
0212 343 24 95