Title: Ceza Hukukunda Arama ve Elkoyma
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Feb 2
Rating: 5.0

Arama

T.C. Anayasası 20. Maddesinin 2. Fıkrası 3.10.2001-4709/5 sayılı kanunla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.

Yapılan bu değişiklikle gecikmesinde sakınca bulunan hallerde dahi kanunla yetkili kılınmış merciin YAZILI EMRİNİN aranması uygulamada hukuk devletiyle bağdaşmayacak hataların yapılmasına neden olabilir. Örneğin bir eğitim kurumunun önünde uyuşturucu satarken görülen kimsenin üstünde yazılı emir olmadan arama yapılamayacak, yakalama yapılabilecek bunun içinse yazılı emrin alınması gerekecektir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde dahi kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri olmadan arama ve elkoyma yapılmak suretiyle elde edilen deliller, hukuka aykırı olarak elde edilmeleri nedeniyle ceza muhakemesinde delil olarak kullanılamayacaklardır.

Anayasada yapılan bu değişikliklere paralel olarak Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu 9. Maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş sulh ceza hâkiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemleri yapar.

Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir. Önleme kararında veya emrinde; aramanın sebebi, konusu, kapsamı, yeri, zamanı ve süresi belirtilir. Polis Suçun önlenmesi amacıyla aşağıda belirtilen yerlerde,  kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar; suç unsurlarına el koyar ve evrakı ile birlikte Cumhuriyet Savcılığına aktarır. Bu yerler;

  • 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde.
  • Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde.
  • Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde.
  • ç) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (A) bendindeki koşula uygun olarak girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında.
  • Umumî veya umuma açık yerlerde.
  • Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda.

Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz.

Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılır.

Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Önleme aramasının sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir tutanakla bildirilir.

Polis, millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacıyla usulüne göre verilmiş hâkim kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mahallin en büyük mülkî amirinin vereceği yazılı emirle;

  • 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde,
  • Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde,
  • Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde,
  • Öğretim ve eğitim özgürlüğünün sağlanması için her derecede öğretim ve eğitim kurumlarının ve 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (A) bendindeki koşula uygun olarak girilecek üniversite, bağımsız fakülte veya bağlı kurumların içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkış yerlerinde,
  • Umumî veya umuma açık yerlerde veya öğrenci yurtlarında veya eklentilerinde,
  • Yerleşim yerlerinin giriş ve çıkışlarında,
  • Her türlü toplu taşıma veya seyreden taşıt araçlarında.

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile diğer kanunlara göre suç iz, eser, emare veya delillerinin tespiti veya faillerinin yakalanması amacıyla polis tarafından yapılacak aramalar için de usulüne göre verilmiş hâkim kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, diğer kanunlarda yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmalıdır.

Konutta Arama ve Buradaki Eşyaya El Koyma

T.C. Anayasası 21 md uyarınca Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Anayasa 20 maddede yapılan değişiklik gibi konutta arama yapılmasında da, acil hallerde dahi yazılı emrin aranması uygulamada ciddi sıkıntılar doğuracaktır. Örneğin aynı apartmanda oturan bir şahsın yan dairede adam öldürme suçunun işlendiğini görüp de polisi çağırması halinde ekibin derhal konuta girerek suç unsurlarına el koyması mümkün olmayacaktır. Çünkü bunun için önceden yazılı emir alınması gerekmektedir. Somut olayda yakalamadan daha ağır bir koruma tedbiri olan yakalama gündeme gelecektir. Aynı şekilde amirin emri olmadan arama yapıldığında elde edilen deliller, hukuka uygun elde edilmediğinden ceza muhakemesinde delil olarak kullanılamayacaktır.

Arama, kural olarak hâkim, gecikmede sakınca olması halinde savcı ve ona ulaşılamayan hallerde de kolluk amirinin yazılı emri ile gerek şüpheli veya sanığın yakalanması, gerekse eşyaya elkonması amacıyla, kişinin mesken ve sair yerleri ile üst ve eşyasında yapılan araştırma işlemidir. Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir. Demek ki arama şüpheli veya sanığın yakalanması veya delil elde edilmesi maksadıyla yapılabilir. Aramanın temel koşulu amacının gerçekleşebileceğine yönelik makul şüphe bulunmasıdır. Makul şüphe akla uygun şüphedir.

Aramaya bazen üçüncü kişiler de maruz kalabilmektedir. Buna göre, şüphelinin veya sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilmesi amacıyla diğer bir kişinin de eşyası, üstü, konutu, işyeri ve ona ait diğer yerler aranabilir. Bu hallerde arama yapılması aranılan kişinin veya suçun delillerinin belirtilen yerlerde bulunduğunun kabul edilebilmesine olanak sağlayan olayların varlığına bağlıdır. Bu sınırlama, şüphelinin veya sanığın bulunduğu yerler ile, izlendiği sırada girdiği yerler hakkında geçerli değildir. Örneğin suçüstü halinde yapılan takipte şüphelinin üçüncü kişinin konutuna girmesi halinde buralarda da arama yapılabilecektir.

Arama Çeşitleri Nelerdir?

1-) Kişinin üstünde yapılan arama: kişinin ceplerinde, elbisesinde, koltuk altında, ayakkabısının içinde gibi yerlerde arama yapılmasıdır. Bu arama Beden Muayenesine dönüşmemelidir. Dönüşürse o tedbirde aranan şartlara uyulmalıdır. Dış beden muayenesi, gerektiğinde kişinin çırılçıplak soyulmasını, ağız, anüs, vajina gibi vücut boşluklarına bakılmasını gerektiren hassas bir muayene türüdür. Anüs ve cinsel organlar ancak hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı kararı ile muayene edilebilir, kolluk görevlileri bu işlemi yapamaz, bu muayene tabip veya sağlık mensubu diğer bir kişi tarafından yapılabilir

2-) Kişinin eşyasında yapılan arama: Kişinin eşyasında arama yapılmasıdır. Örneğin kişinin çantasında, valizinde, otomobilinde yapılan arama türüdür.

3-) Konutta yapılan arama: Konuttan maksat oturulan yerdir, kişinin gerçek adresidir. Konutun sürekli ve kişinin yaşamsal fonksiyonlarını gerçekleştirebileceği bir yer olmalıdır. Ancak mutlaka ev ya da daire olması hatta mutlaka toprağa bağlı olması gerekmez. Örneğin bir çadır da konut olarak kullanılabilir.

4-) İşyerinde yapılan arama: işyeri kişinin çalıştığı yerdir. Bazen konut ile işyeri aynı yer olabilir. Örneğin bir avukat evini ofis olarak kullanabilir. Bu durumda konutta aramaya ilişkin esaslar geçerli olacaktır. İşyerine ait eklentilerde yapılan aramalar da işyerine arama yapılmış gibi hüküm ve sonuç doğurmaktadır.

5-) Bilgisayarlarda, programlarında ve kütüklerinde yapılan arama: Gelişen teknolojiye ayak uyduran düzenlemeler gereği bilgisayarlarda, programlarında ve kütüklerinde arama yapılması CMK’ da yerini almıştır. Buna göre, bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, başka surette delil elde etme imkânı bulunmaması halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine şüphelinin kullandığı bilgisayar ve programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkartılmasına, bu kayıtların çözülerek metin haline getirilmesine hâkim tarafından karar verilebilir. Bu koruma tedbirinin, bilgisayarın ticari, siyasi, ekonomik, bilimsel hayatımıza girmiş olması nedeniyle bu kadar sıkı şartlara bağlanması doğaldır. Bilgisayar ve bilgisayar kütüklerine el koymaksızın da sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınabilir. Kopyası alınan veriler kâğıda yazdırılarak, bu husus tutanağa kaydedilir ve ilgililer tarafından imzalanır.

6-) Avukat bürolarında yapılan arama: Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur. Arama sonucu el konulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hâkiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim el konulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu saptadığında, el konulan şey derhâl avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmi dört saat içinde verilir. Postada el koyma durumunda bürosunda arama yapılan avukat veya baro başkanı veya onu temsil eden avukatın karşı koyması üzerine ikinci fıkrada belirtilen usuller uygulanır.

Arama Kararı Vermeye Yetkili Mercii

Aramaya kural olarak hâkim karar verir. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, savcıya ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Dikkat etmek gerekir ki kolluk amirinin arama kararı verebilmesi için gecikmede sakınca bulunması ve savcıya ulaşılamaması gerekir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir. Arama kararı veya emrinde;

  • Aramanın nedenini oluşturan fiil,
  • Aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya,
  • Karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi,

Açıkça gösterilir. Arama tutanağına işlemi yapanların açık kimliği yazılır. Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur. Bu kişilere ADLİ TANIK adı verilmektedir.

Arama kural olarak gündüz yapılır ve konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vakti arama yapılamaz. Ancak gece arama yapılmasının dört adet istisnası bulunmaktadır;

  • Suçüstü hali
  • Gecikmesinde sakınca bulunan hal
  • Yakalanmış veya gözaltına alınmış olan kişinin firar etmesi
  • Firar eden tutuklu veya hükümlünün yakalanması

Gece vakti güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve güneş doğmasından bir saat evvele kadar devam eder. Aramanın gündüz yapılması aramaya gündüz başlanması demektir. Gündüz başlanan aramalar sayılan dört istisna dışında gece sürdürülemez. Söz konusu düzenlemeler ‘huzur operasyon’larına engel olmamaktadır. Zira huzur operasyonları PVSK hükümleri çerçevesinde suç işlenmesinin önlenmesi için yapılan genel mahiyette aramalardır. Bahsedilen aramalarsa suç işlendikten sonra gündeme gelmektedir.

Aranacak yerlerin sahibi veya eşyanın zilyedi aramada hazır bulunabilir; kendisi bulunmazsa temsilcisi veya ayırt etme gücüne sahip hısımlarından biri veya kendisiyle birlikte oturmakta olan bir kişi veya komşusu hazır bulundurulur. Bu kişilerin bulunmaması aramayı hukuka aykırı hale sokar ve elde edilen deliller ceza muhakemesinde kullanılamaz. Sanık veya şüpheliden başka kişilerin aranması söz konusu olduğunda, zilyet ve bulunmazsa yerinde bulunacak kişiye, aramaya başlamadan önce aramanın amacı hakkında bilgi verir. Kolluk kimliğine ilişkin de bilgi vermelidir. Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamaz.

Olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan adlî kolluk görevlisi, bunların yapılmasına engel olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemler sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men eder. Bu özel bir yakalama halidir ve arama mahallinde geçerlidir. Sırf bu yüzden kimse gözaltına alınamaz. Aramaya karşı çıkılması halinde adli kolluk görevlilerinin zor kullanma yetkisi vardır. Ancak bu zor kullanma ölçülülük ilkesine aykırı olarak, görevinin gerektirdiği ölçünün dışında güç kullanılması şeklinde olursa, bunu yapan kolluğa kasten yaralama, öldürme gibi bazı suçlar isnat edilebilir. TCK 256’ya göre de kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Aramanın sonunda hakkında arama işlem uygulanan kişiye istemi üzerine aramanın yapıldığına dair belge verilir. Bu belgede, hakkında arama işlemi uygulanan kimsenin şayet el koyma yapılmışsa, el konulan eşyanın mülkiyetine ilişkin görüş ve iddialarına da yer verilir. Hakkında arama işlemi uygulanan kimsenin belge ve kâğıtlarını inceleme yetkisi Cumhuriyet Savcısına ve hâkime aittir. Bu konuda kolluğun yetkisi yoktur. Belge ve kâğıtların zilyedi veya temsilcisi kendi mührünü de koyabilir veya imzasını atabilir. İleride mührün kaldırılmasına ve kâğıtların incelenmesine karar verildiğinde bu işlemin yapılmasında hazır bulunmak üzere, zilyedi ya da temsilcisi ya da müdafi veya vekili çağrılır. İnceleme sonucu soruşturma veya kovuşturma konusu suça ilişkin olmadığı anlaşılan belge ve kâğıtlar ilgilisine geri verilir. Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen kişi tazminat talep edebilir.

El Koyma

Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, elkoyma kendiliğinden kalkar. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde dahi kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri olmadan arama ve el koyma yapılmasıyla elde edilen deliller, hukuka uygun kabul edilemeyeceğinde, ceza muhakemesinde delil olarak kullanılamaz. PVSK 9. Maddede yapılan ve arama koruma tedbirinde yer alan ve yukarıda açıklanan değişiklikler el koyma tedbiri için de aynen geçerlidir.

Elkoyma koruma tedbirine ‘zapt’ bazen de ‘haciz’ denmektedir. El koyma halinde, el konulacak eşyanın, eşyayı elinde bulundurandan gerekirse zorla alınması söz konusudur. İspat vasıtalarından olup da ceza muhakemesinde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından faydalı görünen veya müsadereye tabi bulunan eşyanın, eşyayı elinde bulunduranın rızası bulunmamasına rağmen adliyenin eli altına alınmasına el koyma denmekte, bu işlem zilyedin rızası ile yapıldığında da muhafaza altına alma olarak adlandırılmaktadır. CMK uyarınca da İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır. Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya el konulabilir. Böylece CMK basit el koymayı düzenlemektedir.

Hapis cezasının alt sınırı beş yıl ve daha fazla olan suçlara ilişkin bilgileri içeren belgeler, devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir.

Elkoyma Tedbirinin Uygulanabilmesinin Şartları

El koymanın iki amacı vardır. Birincisi muhakemenin yapılabilmesini sağlamak, ikincisi ise verilecek kararın kâğıt üzerinde kalmasını önlemektir. Bu iki amaç dışındaki bir amaçla el koyma yapılamaz. Kural olarak el koymaya hâkim karar verebilir. Bu hâkim soruşturmada sulh hâkimi, duruşma hazırlığı devresinde başkan, duruşma ve son karar devresinde ise mahkemedir. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan işlerde Cumhuriyet Savcısının, savcıya ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri el koyma işlemini gerçekleştirebilir. Kanunla yetkili kılınan merciler el koyma kararı veya emri verme mecburiyetinde değildir. Tüm koruma tedbirleri gibi elkoyma da ihtiyaridir. Kolluk görevlisinin açık kimliği el koyma tutanağına geçirilir. Hâkim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar. Elkoyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilir. Sanıktan farklı olarak, delil niteliğinde olan veya müsadereye tabi bulunan bir eşyayı elinde bulunduranlarda el koyma işlemine maruz kalabilirler.

El koyma kararının verilebilmesi için bir suç işlendiği yolunda makul şüphe bulunmalıdır. Ancak  ispatı zor, istisnai durumlarda basit şüphe ile de yetinilebilmektedir. Ayrıca bir eşyanın bulunması, bu eşyanın delil niteliğinde olması ve müsadereye tabi olması gerekir. Ancak tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere; bu kimselerin nezdinde bulundukça el konulamaz.

El koymanın icrası yetkili kimse tarafından el konulacak eşyanın tesliminin talep edilmesiyle başlar. Eşyanın teslim edilmemesi halinde zora başvurulur. Somut olayın özelliklerine göre koruma tedbirinin amacına ulaşması için kaçınılmaz olduğu zaman ve amacı gerçekleştirmeye yetecek ölçüde kuvvet kullanılacaktır. Elkonulacak eşya veya diğer malvarlığı değerlerini yanında bulunduran kişi, istem üzerine bu şeyi göstermek ve teslim etmekle yükümlüdür. Kaçınma hâlinde bu şeyin zilyedi hakkında disiplin hapsine ilişkin hükümler uygulanır. Ancak, şüpheli veya sanık ya da tanıklıktan çekinebilecekler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Yasal bir sebep olmaksızın el konulacak eşyayı veya malvarlığını vermekten çekinenler hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, el koymanın gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar ve herhalde üç ayı geçmemek üzere disiplin hapis cezası verilebilir. Bu tedbirleri almaya naip hâkim ve istinabe olunan mahkeme ile soruşturma evresinde sulh ceza hakimi yetkilidir. Disiplin hapsi kararına itiraz edilebilir.

Şüpheliye, sanığa veya üçüncü kişilere ait elkonulmuş eşyanın, soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması halinde, resen veya istem üzerine geri verilmesine Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir. İstemin reddi kararlarına itiraz edilebilir. Taşınmazlara, hak ve alacaklara el konulmasını düzenleyen maddeye göre de el konulan eşya veya diğer malvarlığı değerleri, suçtan zarar gören mağdura ait olması ve bunlara delil olarak ihtiyaç duyulmaması halinde sahibine iade edilir. Elkonulan eşya, zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde, hükmün kesinleşmesinden önce elden çıkarılabilir. Elden çıkarma kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Karar verilmeden önce eşyanın sahibi olan şüpheli, sanık veya ilgili diğer kişiler dinlenir; elden çıkarma kararı, kendilerine bildirilir. Elkonulan eşyanın değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler alınır. El konulan eşya, soruşturma evresinde Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından, bakım ve gözetimiyle ilgili tedbirleri almak ve istendiğinde derhâl iade edilmek koşuluyla, muhafaza edilmek üzere, şüpheliye, sanığa veya diğer bir kişiye teslim edilebilir. Bu bırakma, teminat gösterilmesi koşuluna da bağlanabilir. El konulan eşya, delil olarak saklanmasına gerek kalmaması halinde, rayiç değerinin derhâl ödenmesi karşılığında, ilgiliye teslim edilebilir. Bu durumda müsadere kararının konusunu, ödenen rayiç değer oluşturur.

Özel El Koyma Çeşitleri

1-) Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma

El koyma türü ne olursa olsun ya delil elde etmek ya da ileride verilebilecek bir müsadere kararının kağıt üzerinde kalmasını önlemek amaçlarıyla yapılabilir. Dolayısıyla basit el koymada aranan şartların özel el koymada da aranması hayatın olağan akışına uygundur. Ancak basit el koyma için makul şüphe yeterliyken özel el koyma ancak katalogda yer alan suçların işlendiğine dair kuvvetli şüphe varsa uygulanabilir. Söz konusu katalog suçlar; Soykırım ve insanlığa karşı suçlar, göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti, hırsızlık, yağma, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti, parada sahtecilik, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, zimmet, irtikap, rüşvet, devletin güvenliğine karşı suçlar, Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk suçları, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları, Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu, Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar…

Bu tedbire karar verilebilmesi için şüpheli veya sanığa ait olan veya bunlardan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunan, taşınmazların, kara deniz veya hava ulaşım araçlarının, banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesabın, gerçek veya tüzelkişiler neznindeki her türlü hak ve alacakların, kıymetli evrakın, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarının, kiralık kasa mevcutlarının veya diğer malvarlığı değerlerinin var olması gerekir. Bununla birlikte taşınmaz veya malvarlığı ile malvarlığı değerlerinin bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphenin bulunması gerekir.

Özel el koymayı basit el koymadan ayıran en önemli farklardan biri olarak, hakim karanın bulunması gerekir. Savcının veya adli kolluk amirinin emriyle taşınmazlara ve hak ve alacaklara el konulamaz. Şartlarına uyulmadan el koyma yapılması tazminat ödenmesini gerektirir.

Taşınmaza el konulması kararı, tapu kütüğüne şerh verilmesi suretiyle gerçekleştirilir. Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen elkoyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur. Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba elkonulması kararı, teknik iletişim araçlarıyla ilgili banka veya malî kuruma derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili banka veya malî kuruma ayrıca tebliğ edilir. Elkoyma kararı alındıktan sonra, hesaplar üzerinde yapılan bu kararı etkisiz kılmaya yönelik işlemler geçersizdir. Şirketteki ortaklık paylarına elkoyma kararı, ilgili şirket yönetimine ve şirketin kayıtlı bulunduğu ticaret sicili müdürlüğüne teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili şirkete ve ticaret sicili müdürlüğüne ayrıca tebliğ edilir. Hak ve alacaklara elkoyma kararı, ilgili gerçek veya tüzel kişiye teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili gerçek veya tüzel kişiye ayrıca tebliğ edilir. El koyma kararının gereklerine aykırı hareket edilmesi halinde, Türk Ceza Kanununun “Muhafaza görevini kötüye kullanma” başlıklı 289 uncu maddesi hükümleri uygulanır. El koymaya ağır ceza mahkemesince oy birliğiyle karar verilir. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oy birliği aranır.

Bankacılık Kanunu 166. Md uyarınca, soruşturmanın sonuçlanmasına kadar, bu suç faillerinin her türlü mal, alacak, para ve sair eşyalarına hâkim kararı, gecikmesinde sakınca olunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile el konulur. Bu suçlara iştirak edenler ile suç faillerinin bu suçlar nedeniyle elde ettiği her türlü haksız kazanımın transferi sonucu elde edilen, kan ve kayın hısımlar ile üçüncü şahıslar nezdindeki mal, alacak veya sair her türlü şeylere de Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile el konulur. El koyma kararı yirmi dört saat içinde yetkili ve görevli sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim kırk sekiz saat içinde kararını açıklar. Aksi halde el koyma hükümsüz kalır. Bu madde ile CMK 128’de yer alan güvenceler ortadan kaldırılmıştır. Hâkim kararı aranması mutlak olmaktan çıkartılmış, Bankacılık Kanununda yer alan suçların işlendiği yönünde kuvvetli suç şüphesi aranmamış, elkoymaya konu eşya, malvarlığı veya malvarlığı değerlerinin bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe de aranmamaktadır.

2-) Bilgisayarlarda, Programlarında ve Kütüklerinde Kopyalama ve Elkoyma

Hızla gelişen bilişim teknolojisine Ceza Muhakemesi Kanunu’nun da kayıtsız kalması beklenemez. Gerçekten de CMK uyarınca; Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına, bu kayıtların çözülerek metin hâline getirilmesine hâkim tarafından karar verilir. Bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerine şifrenin çözülememesinden dolayı girilememesi veya  gizlenmiş bilgilere ulaşılamaması halinde çözümün yapılabilmesi ve gerekli kopyaların alınabilmesi için, bu araç ve gereçlere elkonulabilir. Kanunun lafzından çıkan sonuca göre, bilgisayara, program ve kütüklerine elkoyma işlemi yapılabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir;

  • Suç şüphesi bulunmalı
  • Bu suç sebebiyle soruşturmaya başlanmış olmalı
  • Başka surette delil elde etme imkanı bulunmamalı
  • Bilgisayar, bilgisayar programları ve kütüklerine şifrenin çözülememesinden dolayı girilememeli veya
  • Gizlenmiş bilgilere ulaşılamamalı
  • Cumhuriyet savcısının istemi olmalı
  • Hakim kararı olmalı

Bu özel el koymanın iki amacı olabilir. Birincisi çözümün yapılabilmesi, ikincisi ise gerekli kopyaların alınabilmesidir. Şifrenin çözümünün yapılması ve gerekli kopyaların alınması halinde, elkonulan cihazlar gecikme olmaksızın iade edilir. Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır. İstenmesi halinde, bu yedekten bir kopya çıkartılarak şüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus tutanağa geçirilerek imza altına alınır. Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoymaksızın da, sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınabilir. Kopyası alınan veriler kâğıda yazdırılarak, bu husus tutanağa kaydedilir ve ilgililer tarafından imza altına alınır.

3-) Postada Elkoyma

Suçun delillerini oluşturduğundan şüphe edilen ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında olması zorunlu sayılıp, posta hizmeti veren her türlü resmî veya özel kuruluşta bulunan gönderilere, hâkimin veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararı ile elkonulabilir. Demek ki postada elkoyma yapabilmek için;

  • Bir gönderi olmalı.
  • Bu gönderi suçun bir delilini oluşturmalı, en azından bu yönde bir şüphe bulunmalı.
  • Gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında bulunması zorunlu olmalı.
  • Posta hizmeti veren bir kuruluşta bulunmalıdır.
  • Hakim kararı bulunmalıdır. ( gecikmesinde sakınca bulunan işlerde Cum. savcısı kararı)

Hâkim kararının veya Cumhuriyet savcısının emrinin kendilerine bildirilmesi üzerine elkoyma işlemini yerine getiren kolluk memurları, gönderilerin içinde bulunduğu zarfları veya paketleri açamazlar. Elkonulan gönderiler, ilgili posta görevlilerinin huzuru ile mühür altına alınıp derhâl elkoyma kararını veya emrini veren hâkim veya Cumhuriyet savcısına teslim edilir. Soruşturma ve kovuşturmanın amacına zarar vermek olasılığı bulunmadıkça, alınmış tedbirler ilgililere bildirilir. Açılmamasına veya açılıp da içeriği bakımından adliyenin eli altında tutulmasına gerek bulunmadığına karar verilen gönderiler, hemen ilgililerine teslim olunur.

4-) Basılmış Eserlere Elkoyma

Basılmış eserlerden delil olabilecek birkaç nüshaya el konulmasına eserlere basit elkoyma denir. Basın Kanunu 25. Md uyarınca soruşturma için sübut vasıtası olarak her türlü basılmış eserin en fazla üç adedine Cumhuriyet savcısı, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kolluk el koyabilir. Basılmış eselerin bütün nüshalarına el koyan toplatma ise müsadereyi mümkün kılmak amacı taşır ve basın hürriyeti ile doğrudan ilgilidir. Anayasa 28 uyarınca; Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazının yayınlanması halinde, tedbir yolu ile dağıtımı, hakim kararı ile, gecikmesinde sakınca bulunan hallerdeyse kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. hangi dilde olursa olsun Türkiye dışında basılan süreli veya süresiz yayın ve gazetelerin ikinci fıkrada belirtilen suçları içerdiklerine dair kuvvetli delil bulunması halinde, bunların Türkiye’de dağıtılması veya satışa sunulması, Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine sulh ceza hâkiminin kararı ile yasaklanabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Başsavcılığının kararı yeterlidir. Dağıtımı önleyen (toplatan)  merci, bu kararı en geç 24 saat içinde yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç 48 saat içinde onaylamazsa dağıtımı önleme kararı hükümsüz kalır.

Türkiye’de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, millî güvenliğe ve genel ahlâka aykırı yayımlardan mahkûm olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim kararıyla toplatılır.

Basın Kanunu Md. 25 uyarınca, Soruşturma veya kovuşturmanın başlatılmış olması şartıyla 25.7.1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda, Anayasanın 174 üncü maddesinde yer alan inkılap kanunlarında, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 146 ncı maddesinin ikinci fıkrasında, 153 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarında, 155 inci maddesinde, 311 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, 312 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarında, 312/a maddesinde ve 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin ikinci ve beşinci fıkralarında öngörülen suçlarla ilgili olarak basılmış eserlerin tamamına hâkim kararıyla el konulabilir.

5-) Kaçaklara İlişkin Elkoyma

Kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak denir.. Bu elkoymanın tek amacı sanığın duruşmaya gelmesini sağlamaktır. Kaçaklar hakkında el koyma kararı verilebilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir;

  • Şüpheli veya sanık kaçak olmalıdır. Sanığın yokluğu veya gaipliğinde bu elkoyma uygulanmaz.
  • Kaçağın CMK 248’de yer alan suçlardan birini işlediği şüphesi bulunmalıdır. (Bu suçlardan bazıları; soykırım ve insanlığa karşı suçlar, hırsızlık, yağma,dolandırıcılık, parada sahtecilik..)
  • Kaçağın Türkiye’de malı veya hak ve alacakları bulunmalıdır.
  • Ölçülülük ilkesine uyulmalıdır. Elkoyma amaçla orantılı olmalıdır.
  • Mahkeme kararı bulunmalıdır.

Kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak mahkeme kararıyla elkonulabilir ve gerektiğinde idaresi için kayyım atanır. Elkoyma ve kayyım atama kararı müdafiine bildirilir. Eğer müdafi yoksa, mahkeme barodan bir avukat görevlendirmesini ister. Elkonulan mal, hak ve alacakların korunmasında, elkoymaya ilişkin hükümler uygulanır. Tedbirlere ilişkin kararların özetinin bir gazetede ilânına mahkemece karar verilebilir. Kaçak yakalandığında veya kendiliğinden gelerek teslim olduğunda elkoymanın kaldırılmasına karar verilir. Mahkeme elkoymaya karar verdiğinde, kaçağın yasal olarak bakmakla yükümlü bulunduğu yakınlarının alınan tedbirler nedeniyle yoksulluğa düşebileceklerini saptarsa, bunların geçimlerini sağlamak üzere, elkonulan mal varlığından sosyal durumları ile orantılı miktarda yardımda bulunulması konusunda kayyıma izin verir. Bu kararlara karşı itiraz edilebilir.

6-) Avukatlara İlişkin Elkoyma

Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur. Arama sonucu elkonulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hâkiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim elkonulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu saptadığında, elkonulan şey derhâl avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmi dört saat içinde verilir.

Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı takdirde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen kişiler, maddi ve manevi her türlü zararlarını devletten isteyebilirler.

Avukat Tuğsan YILMAZ

Ceza davası ile ilgili avukatlık hizmeti talepleri için iletişim bilgilerimizden bizimle irtibata geçebilirsiniz.