Title: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçu
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Feb 22
Rating: 5.0

Türk Ceza Kanunu 220. Maddesinde “Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır. ” suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçunu hüküm altına almıştır.

Silahlı Terör Örgütü Nedir?

Siyasal, dinsel veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere; resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımı terördür. Siyasi unsur içeren, yani bir ideolojisi bulunan ve mevcut sistemi şiddet yoluyla tahribe yönelmiş, bir ideoloji etrafında örgütlenen birden fazla kişinin şiddet eylemleri temelinde, mevcut siyasi iktidarı ve rejimi hedef alan faaliyetler ise terörizm olarak anılır. Yani terör sistematik ve belli bir amaca hizmet edecek şekilde kullanılmaktadır. Terörizm muhakkak bir felsefe, teori veya ideolojiye dayanır.

Terör faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla kurulan toplumsal yapılanmalar ise terör örgütü olarak ifade edilebilir.
Örgüt genel itibariyle belirli bir amaç ya da amaç grubuna yönelik, birbiriyle bağlantılı eylemlerin gerçekleştirilmesi için bireylerin önceden belirlenmiş davranış kalıpları, görevler ve sorumluluklar çerçevesinde bir araya gelmesiyle oluşan, tamamlayıcı ve süreklilik gösteren toplumsal yapılanmadır.

Bir örgütün suç işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olması için belirli unsurları taşıması gerekmektedir. İlk unsur; örgüt faaliyetlerinin amacı kanunen suç sayılan fiilleri işlemek olmalıdır. İkinci unsur; örgütün yapısı, üye sayısı, araç ve gereçleri amaç edindikleri suç sayılan fiilleri işlemeye elverişli olmalıdır. Üçüncü unsur; örgüt faaliyetinden bahsedilebilmesi için üye sayısının en az 3 kişi olmalıdır. Dördüncü unsur; örgütün genel unsurlarından da olduğu üzere hiyerarşik bir yapılanmasının olması gerekir. Beşinci unsur; yine örgütün genel unsurlarından olduğu üzere örgüt bazında gerçekleştirilen veya gerçekleştirilmesi hedeflenen faaliyetlerin devamlılık göstermesi gerekmektedir.

Örgüt faaliyeti çerçevesinde suç işlenmemiş olsa dahi suç işleme amacı etrafında fiili bir birliktelik söz konusu ise ve bu birliktelik niteliği itibariyle devamlılık gösteriyorsa yine de bu örgütün suç işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğundan bahsedilebilir.

 

Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçunun Cezası

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunu ele alan TCK’nın 220.maddesinde suç işlemek amacıyla kurulan örgütün silahlı olması halinde verilecek cezanın dörtte biri oranında artırım yapılacağına hükmedilmiştir. Bundan bahisle silahlı örgüt çerçevesinde gerçekleşen faaliyetlerin suçun nitelikli halini oluşturduğu düşünülebilir.

Terör örgütü kapsamında 3716 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu 1.maddesinde terörün tanımını yapmış ve terör eylemlerini “Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.” şeklinde ifade etmiştir. Anılan kanunun devam maddelerinden 3. Maddesinde terör suçlarını, 4. Maddesinde ise terör amacı ile işlenen suçları Türk Ceza Kanunu kapsamında sayma yoluna gitmiştir.

Kurulan örgütün faaliyetleri bazında değerlendirdiğimizde belirli suçların işlenmesi amacıyla kurulan silahlı örgütün Türk Ceza Kanunu ayrıca bir düzenlemeye tabi tutmuştur. Şöyle ki; TCK’nın 314. Maddesinde “Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.” kanunun belirlenen bölümlerinde sayılan bu suçları işlemek amacıyla kurulan örgütü özel nitelikli değerlendirmiş ve kalan hükümlerin genel niteliklere göre uygulanacağına hükmedilmiştir. Anılan maddede sayılan suçlar ise şu şekildedir;

Devletin güvenliğine karşı suçlar ( Dördüncü bölüm ):Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, Düşmanla işbirliği yapmak, Devlete karşı savaşa tahrik, Temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama, Yabancı devlet aleyhine asker toplama, Askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma, Düşman devlete maddi ve manevi yardım

Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar( Beşinci bölüm ):Anayasayı ihlal, Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, Yasama organına karşı suç, Hükümete karşı suç, Türkiye Cumhuriyeti hükumetine karşı silahlı isyan

Bir örgüte üye olmak, genel itibariyle o örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmak anlamına gelmektedir. Örgüte üyeliğin gerçekleşmesi ise, örgüte katılma konusunda devamlılık arz eden bir iradeyle mümkündür. Anlam itibariyle ise de kişinin bir örgüt çerçevesinde belirli faaliyetlerine katılıyor olması o örgüte üye olduğu anlamına gelmez. Kişi devamlı bir irade göstermeli ve bağlılıkla bahse konu olan örgütün tüm faaliyetlerine katılma arzusu göstermelidir.

Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Yargıtay Kararları

Örgüt üyeliğinin değerlendirilmesi noktasında ise dikkate alınması gereken diğer husus, örgüt yapısına katılmakla ilgili olan iradenin iki taraflı olmasının gerekliliğidir. Diğer bir ifadeyle örgüt kurucuları veya örgüt yöneticilerinin de kişinin iradesini kabul etmiş olması gerekir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/9-270 E. 2008/164 K. Sayılı 10.06.2008 tarihli kararında da belirtildiği üzere “Yerleşik yargısal kararlarda belirlenen ilkelere göre, failin salt silahlı örgüte ilgi duyması, örgüte katılmak için zemin arayışına girmesi, bu amaçla kendisini örgüte ulaştırabilecek kişilerle temasa geçmeye çalışması ve örgüt mensuplarıyla görüşüp buluşmadan salt örgüte katılmak amacıyla başka bir bölgeye yolculuk yapması silahlı örgüt üyeliği suçunun oluşumu için yeterli değildir.” kişinin bahse konu örgüte yalnızca ilgi duyması ve minvalde hareketler göstermesi örgüt üyeliğinin oluşumu için yeterli değildir.

Yine silahlı terör örgütüne üyelik suçu kapsamında Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 2015/7370 E. 2016/319 K. Ve 13.01.2016 tarihli kararında da belirttiği üzere “Terör örgütlerinin yurtiçi ve yurtdışındaki kamplarına örgüte katılmak üzere eleman göndermenin, bu örgütlere üye sağlamanın başlıca yollarından biri olduğu, terör örgütlerinin amaç suçun işlenmesi yolunda güven, disiplin ve sıkı irtibata önem veren iş bölümüne dayalı hiyerarşik düzene sahip yapılar olarak istihbarat, gizlilik, güvenlik ve denetim konularında duyarlı oldukları, işleyiş ve yapılanma itibariyle bu özellikleri gösteren terör örgütlerinin, örgütün “hiyerarşik yapısına” dahil edilmek üzere gönderilen elemanları, irtibat halinde olmadıkları, güvenilir bulmadıkları, denetlemedikleri kaynaklardan kabul etmeyecekleri gibi, gizlilik ve güvenlik kuralları ile hiyerarşiye uymayan kişilerin bu tür faaliyetlerine de izin vermeyecekleri, terör örgütlerine yeni eleman temin etme, barındırma, gönderme veya ulaşımını sağlama gibi faaliyetlere ilişkin organizasyonun örgütsel yapı dışında değerlendirilemeyeceği göz önüne alındığında” bu tarz örgütlerin yapısına üye olmak başlı başına örgüt içerisinde sıkı bir denetime tabi tutulduğu ve alelade kimselerin örgüt bünyesine kabul edilemeyeceği sabittir.

Kişinin örgüt üyeliğinden bahsedilebilmesi için zorunlu olan diğer bir koşul ise, örgüte üye olma suçu ile atfedilen kimsenin bahse konu örgütün yapısını ve faaliyetlerini bilmesinin gerekliliğidir. Yani kişi, faaliyetlerini gerçekleştirdiği yapılanmanın bir yapısının, belirli amaçlarının, kurucu/üye kişiler arasındaki ilişkiye vakıf olmalıdır. Aksi takdirde kişinin iradesinin olduğundan bahsedilemez.

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2015/3515 E. 2015/2323 K. Sayılı ve 15.07.2015 tarihli kararı terör örgütünü, örgütün yapısını, silahlı terör örgütü kapsamında bir örgütün nasıl değerlendirilebileceği ve bulunması gereken unsurları, devamında örgüt faaliyetleri çerçevesinde bir kimsenin örgüt üyesi olarak değerlendirilmesi açısından hangi özelliklerin bulunması gerektiği konusunda emsal teşkil edebilecek bir karardır.

Av. Tuğsan YILMAZ
Örgütlü suçlar ile ilgili diğer bir yazımıza erişmek için tıklayınız