Title: Zimmet Suçu Nasıl Oluşur?
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Nov 17
Rating: 5.0

Zimmet Suçu Nedir?

Zimmet suçu, Türk Ceza Kanunu’nda kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar kısmında, 247. Maddede düzenlenmiştir. Buna göre görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi cezalandırılmaktadır. Suç devletin ihlal edilen ekonomik menfaatleri yanında kamu görevlilerine duyulan güvendir. Kamu görevlileri görevlerini yerine getirirken sadakatle hareket etmelidir. Bu sayede toplum huzuru ve devlete duyulan güven artacaktır.

Zimmet suçunu yalnızca kamu görevlileri işleyebilir. Özel faillik niteliği aranan özgü suçlardandır. Kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir. Kamusal faaliyetin ne olduğu konusundaysa bir düzenleme bulunmamaktadır. Madde gerekçesine göre kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre; verilmiş olan siyasi bir kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir. Bu faaliyetin yürütülmesine katılan kişilerin maaş, ücret veya sair bir maddi karşılık alıp almamalarının, bu işi sürekli, süreli veya geçici olarak yapmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan örneğin, mesleklerinin icrası bağlamında Avukat veya Noterin kamu görevlisi olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Keza kişi bilirkişilik, tercümanlık ve tanıklık faaliyetinin icrası kapsamında bir kamu görevlisidir. Askerlik görevi yapan kişiler de kamu görevlisidirler. Bu bakımdan örneğin, bir suç vakıasına müdahil olan, bir tutuklu veya hükümlünün naklini gerçekleştiren Jandarma subay veya erleri de kamu görevlisidirler. Memur gibi cezalandırılması öngörülen kişiler de bu suçun faili olabilir. Topluma karşı işlenen bu suçta mağdur elbette toplumu oluşturan herkestir. Kamu idaresi ise suçtan zarar gören konumundadır.

Zimmet Suçunun Konusu

Kamu görevlisinin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu mal zimmet suçuna konu olabilir. Kanuni düzenlemede söz konusu malın taşınır veya taşınmaz olmasına ilişkin bir ayrım yapılmamıştır. Dolayısıyla taşınmazların tapu kayıtlarına ilişkin işlemlerde de bu suçun işlenebileceği kabul edilebilir. Bu kapsamda mal, misli/gayri misli, ekonomik değer taşıyan her türlü malı ifade etmektedir. Ekonomik değer taşıyan doğal kuvvetler, doğalgaz, senet hatta maddi varlığı olmayan intifa, rehin hakkı, ticaret unvanı da suça konu olabilir. Suçun oluşması için suça konu olan malın veya paranın özel kişilere veya devlete ait olması önemli değildir. Önemli olan suça konu malın zilyetliğinin görevi nedeniyle kamu görevlisine teslim edilmiş olmasıdır. ‘İnsan gücü’nün mal olarak değerlendirilmesi ise doktrinde tartışmalıdır. Bir görüş insanların hizmetinden yararlanmak fiili zimmet suçunu oluşturmaz der. Ancak aksi görüşe göre insanların çalıştırılmasından gelir kazanılıyorsa, zimmete konu olması gerekir.

Sıradan bir mal zimmet suçuna konu olmaz. Söz konusu malın mutlaka, kamu görevlisi faile görevi nedeniyle devredilmesi veya koruma gözetim yükümlülüğüne bırakılması gerekir. Malın zilyetliğinin devri, mal üzerindeki fiili hâkimiyetin kamu görevlisine geçirilmesini gerektirir. Zilyetlik, faile suç işlemeden önce usulüne uygun şekilde geçirilmelidir. Ancak belirtildiği gibi malın zilyetliği geçirilmediyse dahi koruma gözetim yükümlülüğünün kamu görevlisi faile bırakılması gerekir. Bu nedenle fail suça konu eşyada fiilen hakimiyet sahibi değilse de hukuki tasarruf yetkisine sahip olması yeterlidir.

Doktrine göre zimmete konu olan malın ekonomik değerinin çok küçük olması halinde, örf ve adetler göz önüne alınarak ‘müsemma edilen zimmet’  durumunun oluşması ve failin zimmet suçundan cezalandırılmaması gerekir. Bir kalemin, iki kâğıdın kullanılması buna örnektir.  Ancak bu görüşün aksine, suçun kamu idaresinin güvenilirliğine karşı işlendiğini, komşunun bahçesinden bir elma koparmaya müsemma edilebileceğini ancak devlete karşı işlenen suçta bir kaleme dahi müsemma edilemeyeceği savunan yazarlar da bulunur.

Zimmet Suçunun Unsurları

Zimmet suçunun konusu mal mutlaka görevi nedeniyle kamu görevlisinin zilyetliğine veya koruma gözetimine bırakılan bir maldır. Dolayısıyla zimmet suçunun oluşması için öncelikle malın kamu görevlisine görevi nedeniyle usulüne uygun şekilde devri gerekir.  Eğer mal kamu görevlisine görevi nedeniyle devredilmediyse somut olaya göre güveni kötüye kullanma veya sahtecilik suçları oluşabilir. Ancak zimmet suçunun oluşması için mutlaka zilyetliğin görev nedeniyle geçirilmesi gerekir.

Zimmet suçunun fiil unsurunu ‘zimmete geçirmek’ fiili oluşturur.  Kamu görevlisi bu eylemi kendisi veya başkası yararına yapabilir. Zimmete geçirmek, mal üzerinde malikmişçesine tasarrufta bulunmaktır.  Fail malı kendisine özgülendiği amacı dışında, kendisinin veya başkasının malvarlığına aktararak yarar sağlamaktadır. Fail suça konu malı, kendi malvarlığına katabilir, tüketebilir, satabilir veya rehin bırakabilir. Serbest hareketli bir suçtur. Suç genellikle icrai bir davranışla işlenmekteyse de ihmali şekilde de gerçekleşebilir. Veznedarın idarenin hesabına aktarması gereken parayı aktarmaması buna örnektir. Zimmet suçu, suça konu malın kamu görevlisinin kendisinin veya başkasının zimmetine geçirilmesiyle tamamlanır. Yani suçun konusu kendisine yarar sağlanan kişinin hakimiyet alanına geçtiğinde suç tamamlanmış olur.

Kamu görevlisi, tahsis amacının dışına çıkarak, idareye ait malı başka bir idari ihtiyaç için kullandığında zimmet suçu oluşacak mıdır? Bu konuda iki görüş bulunur. Bir görüşe göre malın mutlaka özgülendiği amaca uygun kullanılması gerekir aksi halde zimmet suçu oluşur. Yargıtay içtihatlarındaysa malın tahsis amacı dışında ancak kamu yararına kullanılması halinde zimmet suçunun gerçekleşmediği kabul edilmektedir (duruma göre görevi kötüye kullanma gündeme gelir.)

Zimmet suçu kasten işlenebilen bir suç olup, taksirli hali kanunda düzenlenmemiştir.  Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde ayrıca iade edilme özel saikının bulunması gerekir. Ayrıca Yargıtay içtihatları uyarınca failin kullanma ve faydalanma kastıyla hareket etmesi gerekmektedir.

Zimmet Suçunun Cezanın Arttırılmasını Gerektiren Nitelikli Hali

Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu durumda suçun açığa çıkması zorlaşmaktadır. Dolayısıyla faile verilecek ceza arttırılır. Nitelikli halin uygulanabilmesi için söz konusu hilenin objektif olarak aldatıcılık niteliği taşıması zorunlu tutulmamış, failin zimmetin açığa çıkmaması sağlamaya yönelik davranışlarda bulunması yeterli kabul edilmiştir. Çünkü burada cezayı ağırlaştıran neden failin suç delillerini karartmaya yönelen çabasıdır.

Zimmet Suçunda Cezanın Azaltılmasını Gerektiren Haller

Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir. Malın değeri suçun işlendiği zamana göre belirlenecektir. Malın değerinin azlığına hâkim, hakkaniyet ilkesine uygun olarak karar verecektir. Her somut olayda ayrıca incelenir. Malın değerinin azlığı ile ortaya çıkan zarar arasında kıyaslama yapılır. Malın değeri azlığı karşısında failin sağladığı yarar çok fazlaysa da, hâkim malın değerinin az olduğunu belirtirse bu nitelikli hal uygulanır. Çünkü hâkime nitelikli hali uygulayıp uygulamama konusunda takdir yetkisi tanınmamıştır.

Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir denilerek hâkime kullanma zimmetinde takdir yetkisi tanınmıştır. Buna göre bilgisayar gibi kamuya ait malın özel işlerde kullanıldıktan sonra iade edilmesi zimmet suçunu değil şartları oluştuysa ancak görevi kötüye kullanma suçunu teşkil edecektir. Bazı yazarlara göre bu kullanmanın sürekli olması durumunda zimmet suçu oluşur. Kullanma zimmetinin oluşması için faildeki iade edilme kastının zimmet eylemi gerçekleşmeden önce bulunması gerekir.

Zimmet Suçunun Cezası Ne Kadardır?

Zimmet suçunun temel halinin cezası beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Kullanma zimmetinde faile verilecek ceza yarı oranında indirilebilir. Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir. Suçla ilgili etkin pişmanlık düzenlemesi ise alt başlıkta açıklanmıştır. Zimmet suçunda yalnızca hapis cezası öngörülmüştür. Adli para cezasına hükmedilme olanağı bulunmaz. Belli haklardan yoksun bırakma yaptırımı da uygulanabilir.

Zimmet suçunun soruşturma ve kovuşturması resen yapılır, takibi şikâyete bağlı değildir. Dava zaman aşımı ise on beş yıldır.

Zimmet Suçundaki Etkin Pişmanlık

Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tanzim edilmesi halinde verilecek cezanın üçte ikisi indirilir. Buna göre, fail henüz zimmet suçuyla ilgili bildirimde bulunulmadan ve olay Cumhuriyet Savcılığına intikal etmeden, idarenin idari soruşturma başlatmasından sonra, fail rızaen suça konu malı iade eder veya zararı tamamen öderse etkin pişmanlıktan yararlanır. Maddedeki soruşturma ceza soruşturmasıdır.

Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Kovuşturma iddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen süredir. Davaya bakan hâkim, koşulları gerçekleştiyse bu indirimi uygulamak zorundadır. Zimmet suçu failinin iade veya tazmini soruşturma ve kovuşturma evrelerinden sonra ve fakat hüküm kurulmadan önce gerçekleştirmesi halinde de verilecek cezanın üçte biri indirilir.

Av. Tuğsan YILMAZ

Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamındaki diğer ceza hukuku yazılarımıza ulaşmak için tıklayınız