Title: Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nasıl Yapılır?
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jul 30
Rating: 5.0

Türk Hukuk Sistematiği içerisinde önemli yer işgal eden sözleşme türlerinden biri de ölünceye kadar bakma sözleşmesidir. Bu sözleşmenin uygulamada ki yeri hiç azımsanmayacak seviyededir. Ancak bu sözleşmenin kanunda önemli geçerlik şartları mevcut olmakla birlikte bilgisizlik nedeniyle yapılan sözleşmeler ciddi problemler yaratmak ve önemli mağduriyetlere yol açmaktadır.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi kaynağını 2 farklı kanundan almaktadır. Bu kanunlar 4721 Sayılı Medeni Kanun ile 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’dur.

4721 Sayılı Medeni Kanunu’nun 527. Maddesine göre “Mirasbırakan yapacağı bir miras sözleşmesi ile belirli bir malını veya mirasın tamamını sözleşme yaptığı 3. Kişiye devredebilir.” Hükmü getirilerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinin miras hukuku ile arasından organik bağ kurulmuştur. Spesifik olarak ölünceye kadar bakma sözleşmeleri 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 611 vd. maddelerinde belirtilmiştir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım borçlusu bir mal veya hizmet karşılığında bakım alacaklısına ölene kadar bakıp gözetmeyi kabul eder. Bu bakım ve gözetim karşılığında ise bakım alacaklısı bir malvarlığı değerini devretme borcu altına girer. Burada tek bir malvarlığı değeri olabileceği gibi bütün malvarlığı da devredilebilir. Bakım borçlusu mirasçı olarak atanabileceği gibi genel sözleşme hükümlerinde göre de sorumluluğu doğabilir. Burada takdir yetkisi bakım alacaklısına tanınmıştır.

Ölünceye kadar bakım sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için birtakım şartlar öngörülmüştür. Bu şartlara göre ölünceye kadar bakım sözleşmesi miras sözleşmesi gibi yapılır. Miras sözleşmeleri ise resmi vasiyetname hükmünde düzenlenmelidir. Resmi vasiyetname için 2 tanık ile birlikte notere veya sulh hukuk hakimine başvuru kanun tarafından zorunlu tutulmuştur. Kanun koyucunun ölünceye kadar bakma sözleşmesini bu kadar sıkı şekil şartlarına bağlama sebebi bakım alacaklısı için arz ettiği önemin büyük olması ve önemli malvarlığı devirlerine imkan tanımasıdır.

Bakım alacaklısının burada kendini garanti almasına kanun koyucuda kolaylık göstermiştir. Bu kolaylığın göstergesi olarak da devredilecek malvarlığı değer üzerine rehin veya ipotek tesis etme hakkı tanınmıştır.

Burada sözleşmenin kurulması ile bakım borçlusu bakım alacaklısına kendi aile ferdiymiş gibi davranmak zorundadır. Aksi halde devredilecek malvarlığı değeri üzerinde hak iddia edemez. Burada bakım borcu içeriğine tedavi ettirme vb. gibi sağlığı ile alakalı önemli hususlarda girmektedir.

Av. Halil İbrahim ÇELİK

Bir önceki Miras Hukuku makalesi Mirastan kimler pay alabilir? i okudunuz mu?

Av. Tuğsan YILMAZ