Title: YARALAMALI TRAFİK KAZALARINDA TAZMİNAT
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Oct 23
Rating: 5.0

Ölümlü trafik kazaları ile yaralamalı trafik kazaları arasındaki en büyük fark tazminatı talep eden kişi yönünden ortaya çıkmaktadır. Ölümlü trafik kazalarında ölenin yakınları düştükleri mağduriyetten dolayı zararlarını talep ederken yaralamalı trafik kazalarında bizzat kazaya uğrayan şahıs zararlarını kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edebilmektedir. Bu nedenle yaralamalı trafik kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı yoktur.

Yaralamalı trafik kazalarında istenebilecek tazminatların sınırı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde çizilmiştir. Bedensel zarar başlıklı 54.maddeyi trafik kazalarında yaralanan kişiler açısından yorumlarsak, bu kişiler “ Tedavi giderlerini, kaza nedeniyle kaybettikleri kazanç kaybını, çalışma güçlerinin azalmasından veya yitirilmesinden kaynaklanan zararlarını ve ekonomik geleceklerinin sarsılmasından kaynaklanan zararlarını” kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edebilirler. Bu zararların yanı sıra kaza nedeniyle yaralanan kişi manevi zararlarını da kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edebilir.

Yaralamalı trafik kazalarından talep edilebilecek maddi zararlar yukarıda da açıkladığımız gibi 4 başlık altında toplanabilir. Bu başlıkları biraz daha açıklarsak;

1-Tedavi Giderleri: Yaralamalı trafik kazalarında ciddi bir tedavi süreci ortaya çıkabilmektedir. Kazaya uğrayan kişi uzun saatler hastanede yatmakta gerek ameliyat gerek yoğun bakım gerekse diğer tedavi süreçleri neticesinde ortaya ciddi bir maddi külfet çıkmaktadır. Sağlık hizmetlerinin pahalılığı da dikkate alınınca bu süreç nedeniyle ortaya çıkan külfet birçok kişi tarafından karşılanamamaktadır. Ayrıca bu külfete kazaya yol açan kişi veya kurumlar neden olduğu için bu zararların tazmini kazaya neden olan kişi veya kurumlarca yapılmalıdır. Yaralamalı trafik kazalarında kazaya neden olan kişi veya kurumlardan işte bu tedavi giderleri talep edilebilir. Bu tedavi giderleri içine genel olarak ameliyat, yoğun bakım, fizik tedavi, fizyoterapi ve ilaç masrafları girer. Ayrıca bunların haricinde hastanın bir yerden başka bir yere nakil masrafları, ortopedik masraflar vs. gibi tedavi yöntemleri nedeniyle ortaya çıkan zararlarda kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edilebilir.

2-Kazanç Kaybı: Yaralamalı trafik kazalarında kazaya uğrayan şahsın tedavi süreci nedeniyle iş gücünden yoksun kaldığı ve bu nedenle bir zarara uğradığı gerçeği de kanun koyucu tarafından göz ardı edilmemiştir. Bu doğrultuda tedavi süreci nedeniyle doğan zararlarında kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edilebileceği hükmü verilmiştir. Trafik kazası nedeniyle yaralanan şahsın tedavi sürecinde kendi işinden uzak kaldığı aşikardır. İşte bu uzaklık nedeniyle kazaya uğrayan şahıs maddi olarak kaza olmasaydı kazanabileceği parayı kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edebilir. Kazaya uğrayan şahıs ne kadar süre boyunca çalışmamış ise işte bu süreyi tazminat olarak talep edebilir. Geleceğe dönük zararları bu tazminat kaleminin konusu değildir. Bu husus aşağıdaki paragraflarda anlatılacaktır.

3- Çalışma Gücünün Azalmasından veya Yitirilmesinden Doğan Kayıplar: Yaralamalı trafik kazasına uğrayan kişi bazı hallerde tedavi neticesinde eski gücüne kavuşamamaktadır. Kaza nedeniyle kalıcı zarara uğrama ihtimali pratikte sıkça karşımıza çıkan bir durumdur. Yaralamalı trafik kazası nedeniyle çalışma gücünü tamamen veya kısmen yitiren kişi işte bu geleceğe dönük zararlarını kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edebilir. Bu tazminat kalemi hesaplanırken çalışma gücünü kısmen veya tamamen kaybeden kişinin iş durumu, yaşı, zararın ne ölçüde çalışma gücünü etkilediği gibi hususlar dikkate alınır. Eğer kişi kaza nedeniyle ileri derecede bir sakatlığa maruz kalmışsa ve hayatı boyunca bakıma muhtaç olarak yaşayacaksa tazminat ölçüsünde bu durum dikkate alınır ve bu doğrultuda bir tazminata hükmedilir.

4- Ekonomik Geleceğin Sarsılmasından Doğan Kayıplar: Yaralamalı trafik kazalarında ortaya çıkan zararlardan yukarıda anlattıklarımız hep kaza nedeniyle ortaya çıkan somut başka bir anlatımla kesin zararlardır. Bunların dışından birde muhtemel bir zarar kalemi söz konusudur. Örneğin bir üniversite öğrencisinin uğradığı kaza nedeniyle bir uzvunu kaybetmesi halinde ekonomik geleceğinin ne kadar büyük bir ölçüde zarara uğrayacağı hususunu herhangi bir izaha gerek yoktur. Bu üniversite öğrencisi henüz çalışmadığından yukarıdaki zarar kalemlerinden tedavi giderleri dışındakileri talep edemez. İşte bu problemi öngören kanun koyucu bu tazminat kalemine hükmetmiştir. Trafik kazası nedeniyle yaralanan ve bu doğrultuda ekonomik geleceği sarsılan kişi işte bu zararlarını kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edebilir. Bu zarar hesaplanırken yaralanan kişinin yaşı, yetenekleri öğrenci ise okuduğu okul vs. gibi hususlar dikkate alınır. Ayrıca zararın ekonomik geleceğini ne ölçüde sarstığı da hesaba katılarak bir tazminata hükmedilir.

Yaralamalı trafik kazalarında maddi tazminatın yanı sıra manevi tazminat hususunda ortaya çıkmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesi; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” demektedir. Manevi zararda zararın tespiti maddi zarar kadar kolay değildir. Maddi zararda ortada somut, hesaplanabilen bir zarar söz konusuyken manevi zararda kazaya uğrayan kişinin kazadan dolayı içine düştüğü psikolojik zararların tazmini amaçlanmaktadır. Yaralamalı trafik kazalarında kazaya uğrayan şahsın çektiği acı, keder, ızdırap, öfke ve elem hakim tarafından göz önüne alınır ve bu doğrultuda hakkaniyet gereğince bir tazminata hükmedilir. Bu tazminat yaralanan şahsı manevi açıdan tatmin eden bir işlev görmektedir. Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi manevi tazminat hesabın hakimin geniş bir takdir yetkisi vardır ancak bu yetki keyfi olarak kullanılamaz. Yapılan hesapta kişini içine düştüğü psikolojik ahval de dikkate alınmaktadır.

Av. Halil İbrahim ÇELİK – Av. Tuğsan YILMAZ