Title: Ceza Davalarında Tanıklık ve Gerekli Hukuki Bilgiler
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Mar 2
Rating: 5.0

Tanık, TDK sözlüğünde;  duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse olarak tanımlanır. Ceza yargılamasının nihai gerçeğe ulaşma amacına hizmet eden deliller arasında önemli bir görev üstlenen tanıklık müessesi CMK’ da ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Belirtmek gerekir ki; AİHS’in adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesinde de, tanıklığa ilişkin özel bir düzenleme bulunmakta ve iddia ve savunma tanıklarının aynı şartlarda dinlenmesi ve iddia makamının tanılarına ayrıcalık tanınmaması hususu özel olarak düzenlenmiştir.

Tanık TCK’nın, 6. maddesine göre kamu görevlisi sayılır. Sanık yargılandığı bir davada tanık olarak dinlenemez. Mağdur ise tanık olabilir, CMK 236/1’e göre mağdur tanık olarak dinlendiğinde yemin hariç tanıklığa ilişkin hükümler mağdur için de uygulanır. CMK 201 gereğince ceza avukatı tanığa doğrudan soru sorabilir.

Tanıkların Çağrılması

Tanıklar çağrı kâğıdı ile çağrılır. Çağrı kâğıdında gelmemenin sonuçları bildirilir. Tutuklu işlerde tanıklar için çağrı kağıdı gönderilmeden de zorla getirme kararı verilebilir. Karar yazısında bu yoldan getirilmenin nedenleri gösterilir ve bunlara çağrı kâğıdı ile gelen tanıklar hakkındaki işlem uygulanır.

Bu çağrı telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, çağrı kâğıdına bağlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz.

Mahkeme, duruşmanın devamı sırasında hemen dinlenilmesi gerekli görülen tanıkların belirteceği gün ve saatte hazır bulundurulmasını görevlilere yazılı olarak emredebilir. Mahkeme bu emri ancak kovuşturma aşamasında verebilir.

Tanık Çağrıya Rağmen Gelmezse Ne Olur?

Çağrıya uymayan tanıklar zorla getirilir ve gelmemelerinin sebep olduğu giderler takdir edilerek, kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ödettirilir. Ancak zorla getirilen tanık evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse aleyhine hükmedilen giderler kaldırılır.

Tanıklıktan Çekinme

Ceza yargılamasında tanıklık zorunlu olup, bir yargılama için tanık olarak dinlenmesi gereken kişi keyfi olarak tanıklıktan çekinemez. Kanun hangi hallerde tanıklıktan çekinebileceğini tahdidi olarak saymıştır. Buna göre;

a) Şüpheli veya sanığın nişanlısı.

b) Evlilik bağı kalmasa bile şüpheli veya sanığın eşi.

c) Şüpheli veya sanığın kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu

d) Şüpheli veya sanığın üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları.

e) Şüpheli veya sanıkla aralarında evlâtlık bağı bulunanlar.

Tanıklıktan çekinebilir.

– Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle tanıklıktan çekinmenin önemini anlayabilecek durumda olmayanlar, kanunî temsilcilerinin rızalarıyla tanık olarak dinlenebilirler. Kanunî temsilci şüpheli veya sanık ise, bu kişilerin çekinmeleri konusunda karar veremez.

Hem soruşturma evresinde hem de kovuşturma evresinde tanıklıktan çekinilebilir.

-Tanıklıktan çekinebilecek olan kimselere, dinlenmeden önce tanıklıktan çekinebilecekleri bildirilir. Bu kimseler, dinlenirken de her zaman tanıklıktan çekinebilirler.

Tanıklıktan çekinebilecek kimselere bu hakkının hatırlatılması önemli bir usuli işlem olup, Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/454 karar sayılı kararında;

…Tanıklıktan çekinme hakkı bulunan bir kimsenin bu hakkının kendisine hatırlatılması zorunlu olduğundan, bu hak hatırlatılmadan dinlenilmesi halinde beyanlarının delil olarak değerlendirilmesi de artık mümkün değildir…”ifadesine yer verilmiştir.

Meslek Ve Sürekli Uğraşıları Sebebiyle Tanıklıktan Çekinme Hakkı Olanlar

a) Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler; sebebiyle tanıklıktan çekinebilir. Üstelik ilgilinin rızası dahi olsa bu kişiler tanıklıktan çekinmek zorundadır.

b) Hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensuplarının, bu sıfatları dolayısıyla hastaları ve bunların yakınları hakkında öğrendikleri bilgiler.

c) Malî işlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterlerin bu sıfatları dolayısıyla hizmet verdikleri kişiler hakkında öğrendikleri bilgiler.

b ve c bentlerinde söylenen gruplar için ilgilinin rızasının bulunması durumunda, bu kişiler tanıklıktan çekinemez.

Kendisi Veya Yakınları Aleyhine Tanıklıktan Çekinme

Tanık, tanıklık etse dahi kendisini veya 45 inci maddenin birinci fıkrasında gösterilen kişileri ceza kovuşturmasına uğratabilecek nitelikte olan sorulara cevap vermekten çekinebilir. Tanığa cevap vermekten çekinebileceği önceden bildirilir. Burada amaç tanığın kendisini veya yakınlarını korumak amacıyla yalan söylemesini önlemektir.

Tanıklıkta Yemin

Öncelikle aşağıda sayılan kişiler yeminsiz olarak dinlenirler;

a) Dinlenme sırasında on beş yaşını doldurmamış olanlar.

b) Ayırt etme gücüne sahip olmamaları nedeniyle yeminin niteliği ve önemini kavrayamayanlar.

c) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanlar.

-Tanık, yasal olarak yemin etmemesi gereken tanıklardan olmasına rağmen yemin etmişse, bu tanığın beyanı, uygulamada yeminsiz tanığın beyanı olarak değerlendirilmektedir.

– Soruşturma ve kovuşturma evresinin her aşamasında, dinlenecek olan tanığa yemin verdirilir. Yemin etmesi gereken tanığın yemin etmeden dinlenmesi bozma sebebi de olsa, eğer bu tanığın beyanı esasa etkili değilse bozma kararı verilmediği, Yargıtay kararlarında görülmektedir. Gerektiğinde veya bir kimsenin tanık olarak dinlenip dinlenmemesinde tereddüt varsa, onun yemini tanıklığından sonraya bırakılabilir. Tanığın yemin şekli kanunda düzenlenmiş olup, ilgili cümlenin sesli olarak söylenmesinden ibarettir. 

Tanığa Görevinin Önemini Anlatma

Tanıklık bilhassa dosyada tek delil olduğunda oldukça önemli bir işlevi haiz olmaktadır. Eğer tanık yalan söylerse ve dosyada başka da delil olmazsa, yalan beyana göre hüküm kurulabilecektir. Dolayısıyla tanık olarak dinlenecek kişinin görevinin öneminin farkına varması amacıyla; dinlenmeden önce, gerçeği söylemesinin önemi, gerçeği söylememesi halinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı, doğruyu söyleyeceği hususunda yemin edeceği; hususları özellikle anlatılır ve bu anlatımın yapıldığı tutanağa geçirilir.

Tanıkların Dinlenmesi

Her tanık, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanında bulunmaksızın dinlenir. Tanıklar, kovuşturma evresine kadar ancak gecikmesinde sakınca bulunan veya kimliğin belirlenmesine ilişkin hâllerde birbirleri ile ve şüpheli ile yüzleştirilebilirler.

CMK 212’de; tanık, bir hususu hatırlayamadığını söylerse önceki ifadesini içeren tutanağın ilgili kısmı okunarak hatırlamasına yardım edilir. Tanığın duruşmadaki ifadesiyle önceki ifadesi arasında çelişki bulunduğunda, evvelce alınmış ifadesi okunarak çelişkinin giderilmesine çalışılır, hükümlerine yer verilmiştir.

Tanığın Tekrar Dinlenmesi

Yemin ile dinlenen tanığın aynı soruşturma veya kovuşturma evresinde tekrar dinlenmesi gerektiğinde, yeniden yemin verilmeyip önceki yemini hatırlatılmakla yetinilebilir.

Tanığa İlk Önce Sorulacak Hususlar Ve Tanığın Dinlenmesi

Tanığa ilk önce kişisel sorular sorulur. Eğer tanığın kimliğinin ortaya çıkması kendisi açısından sakınca doğuracaksa o zaman kimliği gizli tutulabilir.

Tanığa Söylenecek Şeyler Ve Sorulacak Sorular

Tanık, tanıklık edeceği konu hakkında bilgilendirilerek ve sanık gösterilerek veya sanık hazır değilse kimliği söylenerek; kesintisiz olarak dinlenir. Gerektiğinde tanığa soru sorulabilir. Ceza Muhakemesi’nde bu sorulara, çapraz sorgu denilmektedir.

Tanıklıktan Ve Yeminden Sebepsiz Çekinme

Yasal neden olmadan çekinen kişiye bundan doğan giderler yükletilir, ayrıca dava bitinceye kadar her halde üç ayı geçmemek üzere disiplin hapsi de verilebilir. Tanıklığa ilişkin yükümlülüğünü, yerine getirdiğinde ise derhal serbest bırakılır.

Tanığa Verilecek Tazminat Ve Giderler

Tanığa, tanıklık ettiği süreçte kaybettiği zaman ile orantılı bir tazminat verilir. Tanık hazır olmak için seyahat etmek zorunda kalmışsa, yol giderleriyle tanıklığa çağrıldığı yerdeki ikamet ve beslenme giderleri de karşılanır. Ancak sanık tarafından hazır edilen tanığa bu giderler ödenmez.

Gizli Tanık

Tanık olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çıkması kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturacaksa; kimliklerinin saklı tutulması için gerekli önlemler alınır. Tanık Koruma Kanunu, tanık hakkında bu hükmün uygulanabilmesi için ağır ve ciddi tehlike şartını aramaktadır. Gizli tanıklık kurumu ancak bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda uygulama alanı bulur.

Gizli tanıklık; iddia ve savunma makamları arasındaki dengeyi bozduğu için eleştirilebilse de; gerek AİHM gerekse de AYM gizli tanıklığı hukuka aykırı bulmayıp, hükmün sadece gizli tanık beyanına göre şekillenmesi halinde adil yargılanma hakkının ihlali kararı vermektedirler.

 

Ceza davalarında ofisimizden avukatlık hizmeti talepleriniz için 0212 343 24 95′ ten bize ulaşabilir, diğer ceza hukuku yazılarımıza ise web sitemizden ulaşabilir, konu ile ilgili avukatlık yahut danışmanlık hizmeti talebiniz yok ise yorum, soru ve görüşlerinizi yazımız altındaki yorup yap kısmından iletebilirsiniz.