Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Dec 25
Rating:
1-) Evlilik için gereken evlilik yaşı kaçtır?
Evlilik sözleşmesinin yapılabilmesi için gereken şartlardan biri tarafların evlenme ehliyetine sahip olmasıdır. Bir kimsenin evlenmeye ehil olabilmesi için ayırt etme gücüne sahip olması ve kanunda öngörülen yaş sınırını aşmış olması gerekir. Yaş sınırı evlenecek kimselerin fiziksel ve psikolojik gelişimlerini tamamlamaları için gereklidir. Erginlik yaşı olan 18 yaşını dolduran kişiler kendi iradeleriyle evlenebilir. Medeni kanuna göre evlilik yaşı kadın erkek arasında fark gözetilmeksizin on yedi yaşının doldurulması olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla on sekiz yaşını doldurmadığı için ergin olmayan bir küçük on yedi yaşını tamamladıysa evlenme ehliyetine haizdir. Ancak henüz tam ehliyetli olmadığından yasal temsilcisinin rızasının evlenme merasiminden önce yazılı olarak alınması ve bu rızanın şarta bağlı olmaması gerekir. Velayet altındaki küçüğe izni, velayet hakkına haiz ana ve baba birlikte vermelidir.
2-) 17 yaşını tamamlamayan küçükler evlenebilir mi?
Olağan evlilik yaşı 17 yaşın tamamlanması olarak belirlenmişken bazı durumlarda henüz evlilik yaşını tamamlamayan kimselerin hâkim izniyle evlenmesine olanak tanınmıştır. On altı yaşını dolduran ve ayırt edebilen birey sınırlı ehliyetsiz olsa da yasal temsilcisinden izin almaksızın hâkime başvurabilir. Ancak evlenme izninin talep edilebilmesi için olağanüstü durumun veya pek önemli bir sebebin varlığı aranır. Bu önemli durum ve sebebin varlığını hâkim takdir eder. Kadının hamile kalması, öksüzlük gibi nedenlerle kişilerin evlenmesinde fayda bulunması, taraflardan birinin muhtaç durumda olup diğerinin gelirinin iyi olması, kadının evlendiğinde evlilik yaşı için daha küçük yaş sınırı getiren bir ülkeye gidecek olması gibi nedenlerle, 16 yaşını dolduran kişiler hâkimin takdiriyle evlenebilecektir. Hâkimin bu kararı ancak talepte bulunan kişi ile kararda belirtilen kişinin evlenmesini sağlar, yoksa kişiye evlenme ehliyeti kazandırmaz. Hâkim izin verirken olanak buldukça ana baba veya vasiyi de dinler. Ancak hâkim bu kişilerin görüşleriyle bağlı olmayıp, onları dinlemek zorunda da değildir.
3-) Ayırt etme gücüne haiz olmayan kişilerin evliliği geçerli midir?
Kural olarak ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilerin evlenemeyeceği kabul edilmiştir. Burada sürekli bir ayırt etme gücünden yoksunluğun mu yoksa geçici bir ayırt edemezlik durumunun mu bulunduğunun tespiti gerekir. Kişi evlenme sırasında sürekli olarak ayırt etme gücüne haiz değilse, yaptığı evlilik mutlak butlanla batıldır. Mutlak butlandan doğan davalarda dava hakkı süreyle sınırlandırılmamıştır. Ayrıca davayı ilgili herkes açabilecektir. Ancak ayırt etme gücünün bulunmaması nedeniyle sakatlanan evliliklerde, ayırt edemeyen eş sonradan bu kudreti kazanırsa mutlak butlan davasını ilgili herkes değil yalnızca bu eş açabilir. Mutlak butlan sonucu evlilik hiç yapılmamış sayılır. Kişi evlenme sırasında geçici olarak ayırt etme gücünden yoksun ise bu durum mutlak değil nispi butlan sebebidir. Nispi butlan sebebine dayanılarak evlilik iptal ettirilebilir. Ancak iptal davasını ilgili herkes değil eşler açabilir.
4-) Akrabalar arasında gerçekleşen evlilikler geçerli midir?
Mevzuatımızda belirli derecede akrabalık ilişkisi içinde bulunan kişilerin evlenemeyeceği, evlenirse bu evliliğin mutlak butlanla batıl olduğu düzenlenmiştir. Buna göre üst soy ile alt soy arasında (ana, baba-çocuklar), kardeşler arasında ve amca, dayı, hala, teyze ile yeğenleri arasında evlilik yasaktır. Ayrıca evlilik birliği sona erse de eşlerden biri ile diğerinin anası, babası veya çocukları arasında yapılan evlilikler de geçersizdir. Ancak eşin kardeşiyle evlilik yasaklanmamıştır. Evlat edinen ile evlatlık ve bunlardan biri ile diğerinin çocukları ve eşi arasında da evlilik yasağı bulunur. Yansoy hısımlarında üçüncü dereceden sonra evlenme yasağı yoktur. Örneğin kuzenler evlenebilir. Bu 3 grupla evlenmesi yasaklanan kişiler bir şekilde evlenirse, savcı veya ilgili herkes tarafından belirli bir süre kısıtlaması olmaksızın bu evliliğin sona erdirilmesine ilişkin mutlak butlan davası açılabilir.
5-) Eşi hakkında gaipliğe karar verilen kişiler nasıl yeniden evlenebilir?
Gaipliğine karar verilen kişinin eşi mahkemeye başvurup evlilik birliğinin feshini talep etmelidir. Mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe bu kişiler yeniden evlenemez. Evliliğin feshi gaiplik başvurusuyla birlikte veya açılacak ayrı bir dava ile istenebilir. Bu davada yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri mahkemesidir.
6-) Kadınlar boşandıktan kaç gün sonra yeniden evlenebilir?
Evlilik sona erdiyse, kadın taraf, evlenmenin sona ermesinden başlayarak 300 gün geçmedikçe yeniden evlenemez. Bu süre boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren başlar. Yaklaşık 10 aya tekabül eden süre doğum için gerekli maksimum süreyi ifade etmektedir. Düzenlemenin amacı nesebin karışmasının önlenmesidir. Dolayısıyla bu süre içinde doğumun gerçekleşmesiyle bu süre ortadan kalkar. İddet süresinde doğan çocuğun babası, babalık karinesi gereği, aksi ispatlanıncaya dek boşanılan koca sayılır. Eğer çocuğun babası eski koca değil de başka birisi ise soy bağının reddi davası açılmalıdır. Süreyi durduran nedenlerden bir diğeri de kadının önceki evliliğinden hamile olmadığının hastane raporlarıyla ispatlanmasıdır. Amaç nesebin karışmasını engellemek olduğundan hamile olmayan kadınlar için bu sürenin öngörülmemesi isabetlidir. Ayrıca evliliği sona eren eşler yeniden birbiriyle evlenmek istediğinde de mahkeme bu süreyi kısaltabilir.
7-) Kadınlar iddet müddetinin kaldırılması için dava açabilir mi?
Kadınların 300 günlük evlenme yasağına takılmadan bu süre içinde evlenebilmesinin zorunlu şartı mahkeme yoluyla bu süreyi kaldırtmalarıdır. Her durumda boşanmadan sonra iddet müddeti kaldırma davası açılmalıdır. Karar hastanelerden gelen ‘hamile değildir’ raporuna göre verilir. Eğer iddet müddeti mahkeme kararıyla bozulmazsa bu sürede doğan çocuk için babalık karinesi geçerli olur ve eski koca baba sayılır. Bu durumda çocuk eski kocadan değil de farklı birindense, önce eski koca soy bağının reddi davası açmalı sonrasında biyolojik babanın çocukla soy bağının kurulabilmesi için tanıma veya babalık davası talebinde bulunmalıdır. Görüldüğü üzere bu durum herkes için sıkıntılı bir süreçtir. Dolayısıyla doktrinde, iddet müddetinde başka bir erkekten hamile kalıp bu erkekle evlenecek kadınlarda iddet müddeti engelinin kaldırılması görüşü savunulmaktadır.
8-) Evlenme başvuru nereye ve hangi belgelerle yapılır?
Evlenmek isteyen taraflar, içlerinden birinin oturduğu yerdeki evlendirme memurluğuna birlikte başvuru yaparlar. Evlendirme memuru belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memurdur. Köyler de ise bu görevi muhtarlar yapar. Yapılacak başvuru için yazılı olma şartı aranmaz, sözlü de başvuruda bulunulabilir. Başvuru için her iki tarafta; nüfus cüzdanı ve nüfus kayıt örneği, önceden evlilikleri varsa boşandıklarına ilişkin belgeyi, küçük veya kısıtlı iseler yasal temsilcilerinin onaylı yazılı izin belgesini ve evlenmeye engel hastalığının bulunmadığını gösteren sağlık raporunu, evlendirme memurluğuna ibraz etmelidir.
9-) Evlenmek için düğün yapmak zorunlu mudur?
Evlendirme memuru, tarafların belgelerini inceledikten sonra evlenme şartlarının sağlandığına kanaat getirirse, evleneceklere evlenme gün ve saatini bildirir veya isterlerse evlenme izin belgesi verir. Bu belge evleneceklere 6 ay içinde herhangi bir evlendirme memuru önünde evlenebilme hakkı sağlar. Kanunen tören zorunlu tutulmuştur. Tören, evlendirme dairesinde evlendirme memuru ve iki tam ehliyetli tanığın önünde açık olarak yapılabileceği gibi tarafların istemi üzerine memurun uygun göreceği başka bir yerde de yapılabilir. Evlendirme memuru, evleneceklere birbiriyle evlenmek istediklerini sorar ve olumlu cevap alınmasıyla evlilik birliği kurulur. Bu süreden sonra memurun ‘Sizi karı-koca ilan ediyorum’ beyanı adet haline gelmiş bir söylemdir, evlilik birliğine kurucu etkisi bulunmaz. Evlenme töreni bittiğinde eşlere bir aile cüzdanı verilir. . Uygulamada genellikle taraflar, evet dedikleri evlilik törenini düğün gibi şölenler esnasında gerçekleştirmektedir.
10-) Evliliğin geçerli olabilmesi için dini nikâh zorunlu mudur?
Kanunen evlilik birliği, evlendirme töreninde tarafların memurun birbirleriyle evlenmek isteyip istemedikleri sorusuna ‘evet’ cevabını vermesiyle kurulur. Dini nikâh evlenmenin geçerli olması için aranan bir şart değildir. Taraflar isterlerse resmi olarak evlendikten sonra dini tören gerçekleştirebilir. Ancak hiç kimsenin dini nikâh yapmak gibi bir zorunluluğu bulunmaz. Tam aksine yapılan dini törenin geçerliliği de evlilik cüzdanın ibraz edilmesine bağlıdır. Bu düzenleme, ülkemiz sosyolojik durumu gereği sıklıkla görülen imam nikâhıyla birlikteliklerin önlenmesi amacı taşımaktadır.
11-) Yanılarak istediği kişiden farklı birisiyle evlenenler bu evliliği iptal edebilir mi?
Bazen kişiler evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği halde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa evlenmenin iptalini dava edebilir. Örneğin kişi evlenmek istediği kişi yerine ona çok benzeyen bir başkası veya ikiziyle evlenmiş olabilir. Bu durumda evlilik yanılmaya dayalı olarak iptal edilebilecektir. Veya kişi eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse evlenmenin iptalini dava edebilir. Yanılma nispi butlan nedenlerindedir. Bu davayı yanılan eş açabilecektir. İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği tarihten başlayarak altı ay ve her halde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
12-) Kandırılarak evlenen kişiler bu evliliği iptal edebilir mi?
Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi dâhilinde başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı edilen eş evlenmenin iptalini dava edebilir. Ayrıca davacının veya alt soyunun sağlığı için tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenen kişi de iptal hakkını kullanabilir. Salt yalanlarla evlenmeye ikna edilen kişi büyük bir mağduriyet içindedir. Bu nedenle duygusal bir yıkıma uğramışsa aldatan tarafa yönelik manevi tazminat talebinde de bulunabilir. Aldatma da nispi butlan sebebidir ve eşler tarafından ileri sürülebilir. Dava açma hakkı iptal sebebinin öğrenildiği tarihten başlayarak altı ve herhalde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
13-) Korkutarak gerçekleştiren evlilik geçerli midir?
Evlenen taraflardan biri diğeri tarafından korkutularak evlenmek zorunda bırakılmış olabilir. Belirli bir boyuta ulaşan korkutma fiili korkutulan tarafa evliliği iptal hakkı vermektedir. Önemli olan husus basit nitelikteki veya malvarlığına yönelik bir tehdidin değil, kişinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutmanın varlığıdır. Bu durumda korkutulan eş, korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ve her halde evlenmenin üzerinden 5 yıl içinde evliliğin iptalini talep edebilir.
14-) Evlilik hangi hallerde sona erer?
Evlilik, ölüm, boşanma, gaiplik nedeniyle fesih, evlenmenin iptali ve yok hükmünde sayılması durumunda sona erer.
15-) Evliliğin yok hükmünde olduğu haller nelerdir?
Evlilik yok hükmünde olduğunda kendiliğinde hükümsüz olur ve baştan itibaren hiç kurulmamış sayılır. Bu haller, irade beyanı yokluğu veya iradenin bizzat açıklanmaması, temsilcinin irade açıklaması yapması gereken hallerde rızanın bulunmaması, aynı cinsteki kişilerin evlenmesi ve evlenmenin yetkili evlendirme memuru önünde yapılmamasıdır. Sonuç olarak evlilik birliği hiç kurulmamış sayılır ve evliliğin mali ve şahsi sonuçları taraflar üzerinde doğmaz. Örneğin taraflar birbirine mirasçı olamaz.
16-) Evlenmenin hâkim kararıyla iptal edildiği mutlak butlan sebepleri nelerdir?
Mutlak butlan sebepleri her hangi bir süre sınırlamasına tabi olmaksızın Cumhuriyet savcısı ve ilgili kişilere evlilik birliğini ortadan kaldırma hakkı vermektedir. Kanunda düzenlenen bu sebepler; eşlerden birinin evlilik sırasında zaten mevcut bir evliliğinin bulunması, sürekli ayırt etme gücünden yoksun olması, evliliğe engel olacak derecede akıl hastalığı bulunduğunun raporlanması ve aralarında kanunen yasaklanan hısımlığın bulunmasıdır.
17-) Evliliğin nispi butlanla iptali hangi durumlarda talep edilebilir?
nispi butlan nedeniyle evliliğin iptalini Cumhuriyet Savcısı talep edemez. Ancak eşler ve kanuni temsilcinin izninin aranmasına rağmen iznin alınmadığı hallerde temsilci dava edebilir. Hak düşürücü sürelere tabi tutulmuştur, mutlak butlanda olduğu gibi her zaman ileri sürülemez. Bu haller, kişinin evleneceği şahısta veya niteliğinde yanılması, aldatma, korkutma ve ayırt etme gücünün geçici olarak yoksunluğudur. İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
18-) Boşanma nedir?
Boşanma, geçerli olarak kurulmuş bir evliliğin, eşlerin sağlığında kanunda öngörülen sebep ve koşullara dayanarak mahkeme kararıyla sona erdirilmesidir. Boşanan eşler bu sıfatla birbirine yasal mirasçı olamaz ve boşanmadan önce yapılan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybeder. Boşanma kararı eşlerden birinin açtığı dava üzerine hâkim tarafından verilir. Hâkimin vereceği gerekçeli kararın taraflara tebliğinden sonra süresinde temyiz edilmeyen karar kesinleşir. Kararı veren mahkemenin yazı işleri müdürlüğü kararı kesinleştiği tarihten 30 gün içinde yazı işlerinin bulunduğu yer Nüfus Müdürlüğüne gönderir.
19-) Boşanma davasında hâkim hangi usullere göre karar verir?
Boşanma davalarında hâkim vicdanen kanaat getirmelidir. Olgular hakkında taraflara yemin öneremez. Tarafların ikrarı hâkimi bağlamaz. Hâkim kanıtları serbestçe takdir eder. Boşanmanın feri sonuçlarına (maddi manevi tazminat, nafaka, velayet vs) ilişkin anlaşmaların hâkimce onaylanması gerekir. Hâkim gerekli görürse duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.
20-) Boşanma davası hangi mahkemede açılmalıdır?
Boşanma davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla davalara bakar. Görev konusu kamu düzenindendir. Dolayısıyla herkes tarafından hüküm verilinceye kadar yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukukta dava açıldıktan sonra o yere Aile Mahkemesi kurulduysa dosya aile mahkemesine devredilir.
21-) Boşanma davası neredeki Aile Mahkemesinde açılmalıdır?
Boşanma davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer aile mahkemesidir. Bu kural kamu düzenine ilişkin olmayıp, kesin yetki kuralı da değildir. Taraflara seçimlik yetki tanınmıştır ve davacı bu iki yerden dilediğinde dava açabilir. Dava açıldıktan sonra yerleşim yerinin değişmesi davanın açıldığı tarihte yetkili olan mahkemeyi yetkisiz duruma getirmez. Ayrıca çekişmeli boşanmada asıl davaya bakan mahkeme karşı davaya bakmakla da yetkilidir.
22-) Boşanma davasının açıldığı mahkemenin yetkisiz olduğu düşünülüyorsa ne yapılmalıdır?
Boşanma ve ayrılık davaları kesin yetkinin bulunmadığı davalardır. Bu durumda yetkiye yönelik itirazın cevap dilekçesinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde itiraz dinlenmez. Sözlü itiraz kabul edilmemiştir. Cevap süresi dolmamış olsa bile cevap dilekçesi verildikten sonra yetki itirazında bulunulamaz. Yetkili mahkemeyi seçme imkânı davacıya tanındığından davacı yetki itirazında bulunamaz. Yetki itirazında bulunan taraf seçtiği mahkemeyi bildirmelidir. Davalı süresi içinde usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir.
23-) Boşanma davasını kimler açabilir?
Özel boşanma sebeplerinin bulunduğu hallerde kanunen boşanma sebebini gerçekleştirmeyen eş davayı açabilir. Genel boşanma sebeplerinin bulunması halindeyse daha az kusurlu, eşit kusurlu veya kusursuz eş davayı açabilir. Doktrinde tam kusurlu eşin de dava açabileceğini kabul eden görüşler de bulunmaktadır. Boşanma davası eşlerce veya vekil aracılığıyla açılabilir. Ancak üçüncü bir kişi veya idari bir makam dava açamaz.
24-) Boşanma davası sırasında eşlerden biri ölürse davaya nasıl devam edilir?
Boşanma ve ayrılık davası kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan kural olarak bizzat kullanılmalıdır. Ancak bazı şartlarla ölen eşin mirasçıları bu davaya devam edebilir. Öncelikle eşlerden biri ölmüş olmalı ve boşanma davası sürdürülebilir nitelikte olmalıdır. Yani ölen eşin kusurunun ispatlanma olanağı bulunmalıdır. Ayrıca hükmün boşanma bölümü kesinleşmemiş olmalı, ölümden sonra hâkim ölen eşin mirasçılarını belirlemiş olmalıdır. Hâkimin belirlediği bu mirasçılar da davaya devam ediyor olmalıdır.
24-) Boşanma davası açmak isteyen eşte bulunması gereken özellikler nelerdir?
Ergin ve ayırt edebilen yani tam ehliyetli eşler boşanma davası açabilir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler yani sınırlı ehliyetsizler evlenmeyle ergin kılındıklarından aile hukukunda tam ehliyetliler statüsünü kazanır. Dolayısıyla boşanma davası açma hakkına haizdir. Tam ehliyetsiz olan ayırt etme gücü bulunmayanlar ise boşanma davası açamaz. Bu kişilerin yerine yasal temsilcileri haklarını kullanabilir. Ancak tam ehliyetsize karşı dava açılmasında bir sorun yoktur.
25-) Boşanma davası açmak için Avukat tayin etmek zorunlu mudur?
Taraf ve dava ehliyetine sahip eşler bizzat dava haklarını kullanabilecekleri gibi kendilerini vekil aracılığıyla da temsil ettirebilirler. Yani boşanma davasının görülmesi için avukat zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak boşanma velayet, nafaka, tazminat gibi önemli maddi sonuçlar doğuran bir dava olduğundan hak ihlallerinin önlenmesi adına avukat yardımı alınmasında fayda vardır.
26-) Boşanma davası için avukata başvuran kişiler için nasıl vekaletname çıkartır?
Herhangi bir Noterden özel vekâletname çıkarılması gerekmektedir. Bu vekâletnamede seçilen avukatın boşanma ve tüm sonuçları üzerinde yetkilendirildiği belirtilir. Vekâletnameye yakın tarihli bir fotoğraf yapıştırılır. Mahkemeye vekâletnamenin aslı sunulur.
27-) Boşanma davalarında avukatlık ücreti ne kadardır?
Avukatlar bulundukları ildeki baroya üye olarak örgütlenir. Baro avukatların hukuki danışmanlık hizmetine karşılık alacağı maddi karşılığı tavsiye niteliğinde ve asgari olarak belirler. Bu ücret müvekkil ile avukat arasında davanın zahmetine, uzunluğuna, avukatın uzmanlığına gibi farklı etmenlerle çok farklı şekilde kararlaştırılabilir. İstanbul Barosu tarafından kararlaştırılan ücretlere İstanbul Barosunun web adresinden ulaşabilirsiniz.
28-) Avukata başvuracak maddi gücü bulunmayan kimseler için bir imkân bulunmakta mıdır?
İstanbul Barosu avukat ile temsil gücü bulunmayıp hukuki yardıma ihtiyacı olan kişilere avukat tayin etmektedir. Bunun için kişinin adli yardım bürosuna müracaat edip ödeme gücünü bulunmadığını ispat etmesi gerekir. Adli yardımdan yararlanmak isteyen kişiler, muhtardan alınacak fakirlik belgesi, ikametgâh belgesi, nüfus cüzdanı fotokopisi ve dava için gerekli belgelerin fotokopisiyle adli yardım bürolarına başvurmalıdır. Adli yardım büroları; Çağlayan, Bakırköy, Gaziosmanpaşa, Kadıköy, Kartal, Büyükçekmece, Ümraniye şubeleriyle hizmet sunmaktadır. Aile içi şiddete uğrayan ve maddi durumu olmayan kişiler evrakları olmaksızın da kabul edilmekte ve avukata veya gerekiyorsa sığınma evlerine yönlendirilmektedir.
29-) Yabancı mahkemelerde verilen boşanma kararı Türkiye’de geçerli midir?
Yabancı bir ülkede alınan boşanma kararın Türkiye’de kesin hüküm gücünün bulunması tanıma davası, icra olunması içinse tenfiz davası açılması gerekir. Bu iki dava tanıma tenfiz olarak aynı anda davalının ikametgâhı aile mahkemesine açılmaktadır. Davalının İkametgâhı yoksa sakini olduğu yerin mahkemesinde, bu da yoksa Ankara, İstanbul, İzmir Mahkemelerinde dava açılabilir. Eşler yabancı ülkede evlendikten sonra Türkiye’de tanıma tenfiz davası açmazsa, Türkiye’de hala evli gözükür ve yeniden evlenmek istediklerinde mevcut evlilik evlenme engeline takılacaklar ve yeniden evlenemeyeceklerdir.
30-) Tanıma Tenfiz Davası için gerekli belgeler nelerdir?
Tenfiz dilekçesine eklenmesi zorunlu bazı belgeler bulunmaktadır. Bunlar; Yurt dışı mahkemesi tarafından verilen boşanma kararının aslı + Apostille şerhi, boşanma kararının kesinleşmiş olması, bu metinlerin yeminli tercümanca Türkçeye tercüme edilmiş olması, Türkçe tercüme sonrası Noter veya Konsoloslukça tasdik edilmesi, pasaport ve nüfuz cüzdanı fotokopisi, ayrıca Türkiye’de avukata verilecek noter tasdikli veya konsolosluktan resimli alınan boşanma vekâletnamesidir.
31-) Özel boşanma sebepleri nelerdir?
Özel boşanma sebepleri Türk Medeni Kanunu’nda beş maddede düzenlenmiştir. Buna göre; zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı muamele, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı özel boşanma sebepleridir. Kanun koyucu önceden belirlediği bir olayı boşanma nedeni olarak kabul etmektedir.
32-) Genel Boşanma nedenleri nelerdir?
Özel boşanma nedenleri belli bir olguyu gösterir ve boşanma için yeterlidir. Bunun yanında kanun koyucu ayrıntıları kanunda gösterilmeyen birçok durumdan dolayı da boşanma kararı verebilme olanağı vermiştir. Buna göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması, anlaşmalı boşanma ve eylemli terk nedeniyle boşanma genel boşanma sebeplerindendir.
33-) Zina nedeniyle boşanma şartları nelerdir?
Zina olayının kanıtlanmasının varlığı durumunda kadın veya erkek kusursuz eşin açmış olduğu davada olayın evlilik birliğine etkisine bakılmaksızın boşanma kararı verilmektedir. Zina aynı zamanda mutlak boşanma nedeni olup, evlilik birliğine yapılan en büyük sadakatsizlik ve hakaret olarak kabul edilmektedir. Zina evli bir şahsın eşinden başkasıyla cinsi ilişkide bulunması olarak tanımlanır. Dolayısıyla öncelikle hukuken geçerli bir evlilik bulunmalıdır. Ayrılık kararı bulunsa da uygulanır. İkinci olarak eşinden başka karşı cinsten biriyle cinsel ilişki kurulmalıdır. Zina için bir seferlik bir ilişki yeterlidir. Son olarak zina eylemi bilerek gerçekleştirilmeli yani taraf kusurlu olmalıdır.
34-) Zina hangi durumlarda uygulanmaz?
Yok evliliklerde, nişanlılıkta zina uygulanmaz. Ayrıca hayvanla cinsel ilişki, yapay döllenme, âşıkane hareketler (okşama, öpüşme vs), bakım amaçlı kalma zina sayılmamaktadır. Aynı cinsle ilişki kabul gören baskın görüşe göre zina sayılmamaktadır. Ancak kanaatimizce eşinden başka biriyle cinsel ilişki zina sayıldığından 3. Kişinin cinsiyeti durumu değiştirmemelidir. Zina tecavüze uğramada, ağır uykuda, hipnotize uğramada, kendini bilmeyecek derece sarhoşlukta, ciddi tehdit halinde de uygulanmaz.
35-) Zina nasıl ispat edilir?
Her türlü delille iptal edilebilir. İspat yükü davacıdadır. İspat araçları; kocasından gebe imkânı bulunmayan kadının gebe kalması, zührevi hastalıklara yakalanması, zinayı kanıtlayıcı fotoğraflar, düğün yapmak, mektup-ses kaydı-telefon kaydı vb iletişime ilişkin belge ve kayıtlar, tanık beyanları, otel kayıtları ispat aracı olarak kullanılabilir. Ancak ikrar ve yemin boşanmada delil olarak kullanılamaz.
36-) Zinada hak düşürücü süre ve af ne ifade etmektedir?
Zina sebebiyle boşanma davasında dava hakkı olan kadın veya koca, zinayı öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkını kaybeder. Hâkim tarafından hak düşürücü süreler resen dikkate alınır. Bu süre devam eden zinada son ilişkiden itibaren başlar. Dava hakkı hak düşürücü süre dışında af ile de düşer. Af sözlü-yazılı-örtülü-zimmî yapılabilir. Affın gerçek iradeyle yapılması gerekir.
37-) Davacı davasını hem zina gibi özel boşanma nedenine hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel sebebine bağlı olarak açabilir mi?
Öncelikle özel boşanma nedenlerinin varlığı halinde eşler mutlaka özel nedenlere bağlı olarak boşanma davası açmak zorunda değildir. Ancak davacı, davasını münhasıran zina gibi özel boşanma sebebiyle boşanma davası olarak açtıysa hâkim genel nedene göre boşanma kararı veremez. Hâkim tarafların talep-sonuçları ile bağlıdır. Ayrıca özel boşanma nedeni bulunmasına rağmen diğer eş sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak dava açtıysa hâkim zina gibi özel nedenle boşanma kararı veremez. Ancak aynı dava içerisinde iki sebeple de dava açılabilir. Bu durumda hâkim iki durumu da ayrıca değerlendirir. Örneğin zinayı kabul etmeyip davayı ret edemez, genel sebebi de araştırmalıdır. İki talep hakkında da ayrıca hüküm kurmalıdır.
38-) Hayata kast nedeniyle boşanma nedeninin şartları nelerdir?
Hayata kast mutlak boşanma nedenlerindendir. Ayrıca ortak hayatın çekilmez hale gelmesi şartı aranmaz. Çünkü kişiden müstakbel katili ile aynı evde oturması beklenemez. Bu eşin diğerini öldürmek amacıyla yaptığı eylemlerdir. Ani veya planlı olması eylemi değiştirmez. İntihara teşvik etmek de hayata kast anlamına gelir. Ayrıca mutlaka öldürmeye elverişli araçların kullanılması zorunlu değildir. Elverişli olmasa da öldürme amacı yeterlidir. Eşin ölüm tehlikesine seyirci kalınması da hayata kast kapsamındadır. Ancak öldürme tehdidi, öldürme amacı bulunmayan hareketler, eşin yakınlarına yönelik eylemler hayata kast kapsamına girmez.
39-) Hayata kast nedeniyle boşanmada hak düşürücü süre ve af ne anlama gelir?
Dava hakkı olan eş, eylem üzerinden 6 ay ve herhalde 5 yıl da düşer. Bu hak düşürücü süreler yanında af halinde de dava hakkı düşmektedir. Af açık-örtülü-yazılı-sözlü yapılabilir. Kişi bizzat kendisi serbest iradesiyle affetmiş olmalıdır. Kişinin ceza kovuşturması sırasında şikâyetinden vazgeçmesi hayata kast nedeniyle boşanma davası hakkını ortadan kaldırmaz.
40-) Her kötü davranış pek fena muamele sayılır mı?
Pek kötü muamele özel ve mutlak boşanma sebeplerindendir. Kötü muamelenin maddi şekilde gerçekleşmesi gerekir. Bu zulüm, işkence, eziyet, dövmek, aşırı derecede cinsel ilişkide bulunmak veya anormal cinsel ilişkiye zorlamak gibi vücut bütünlüğüne yönelik saldırılarla gerçekleşebileceği gibi aç bırakmak, mahzene kapatmak, hastalık aşılamak veya hapsetmek gibi sağlığa yönelik saldırı şeklinde de gerçekleşebilir. Bu davranışların zulüm ve işkence boyutunda olması gerekir. Yargıtay bir kere dahi acımasızca dövmenin kötü muamele olduğu kanaatindedir. Hak düşürücü süre ve af konusunda hayata kast nedeniyle boşanmada bahsedilen kurallar geçerlidir.
41-) Hâkim bir davranışın ‘Pek Kötü’ olduğuna nasıl karar verir?
Aile Mahkemesi hâkimi davacı ve davalının; karakterlerini, kültür düzeylerini, sosyal niteliklerini, eğitim durumlarını, yaşadıkları çevrenin yargı ve geleneklerini, yöresel davranış ve yaşam biçimlerini dikkate alarak davranışın pek kötü niteliğini belirlemektedir.
42-) Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmanın şartları nelerdir?
Onur kırıcı davranış yazılı veya sözlü olarak ya da telefon gibi herhangi bir araçla gerçekleştirilebilir. Örneğin eşine sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini gerçeğe aykırı olarak tekrarlamak, ulu orta ‘şerefsiz’ diye hakaret etmek onur kırıcıdır. Onur kırıcı davranışın boşanma nedeni olabilmesi için belirli bir ağırlığa ulaşması gerekir. Yargıtay da namus ve şerefe yönelik özel bir ağırlığı ve niteliği olan hakarete ilişkin eylemleri onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma sebebi olarak kabul etmekte, bu ağırlığa ulaşmayan hareketleri ise tepki niteliğinde sayılan hareket olarak nitelendirmektedir. Hâkim pek kötü davranışı belirlerken kullandığı 41. Sorudaki koşulları davranışın onur kırıcı niteliğinde de kullanır. Onur kırıcı davranışın ayrıca evlilik birliğini çekilmez hale getirmesi aranmaz. Pek kötü davranıştaki 6 ay ve 5 yıllık zamanaşımı süreleri ve af burada da dava hakkını ortadan kaldırmaktadır.
43-) Eşlerden birinin suç işlemesi halinde boşanma kararı verilebilir mi?
Suç işleme nispi ve özel boşanma nedenlerinden biridir. Ancak bunun için işlenen suçun küçük düşürücü nitelikte olması ve bu durumunda suç işleyen eşle birlikte yaşamanın diğer eşten beklememesi gerekir. Hangi suçların yüz kızartıcı nitelik taşıdığı her olayda toplumdaki anlayışa göre ayrıca değerlendirilir. Ancak Anayasa’da yüz kızartıcı suç olarak tanımlanan bazı suçlarda hâkim değerlendirmesine gerek olmadan yüz kızartıcılık niteliği bulunmaktadır. Bu suçlar, rüşvet, zimmet, irtikâp, uyuşturucu ticareti, hırsızlık, dolandırıcılık, parada sahtecili, kasten adam öldürme gibi suçlardır. Bu suçların boşanma nedeni olabilmesi için evlendikten sonra işlenmesi gerekir. Kusurlu olarak suç işleyen eşin bu hareketi evlilik birliğinin devamını diğer eş katlanılamaz hale getirmelidir. Bu boşanma nedenine dayalı olarak boşanma davası açabilmek için hak düşürücü sınırı bulunmamaktadır, dürüstlük kuralına uygun olarak her zaman dava açılabilir. Yargıtay suçun öğrenilmesinden yıllar sonra dava açılmasını hakkın kötüye kullanımı olarak görmektedir. Aile mahkemesi karar verirken ceza soruşturmasının sonucunu beklemeli ve delillerle değerlendirerek karar vermelidir.
44-) Eşlerden birinin haysiyetsiz hayat sürmesi boşanma nedeni midir?
Haysiyetsiz hayat sürme özel ve nispi boşanma nedenlerinden biridir. Haysiyetsiz hayat toplumdaki anlayışa göre belli bir süreden beri devamlı olarak namus, şeref ve haysiyet kavramlarıyla bağdaşmayacak şekilde yaşamaktır. Bu boşanma nedenine dayanabilmek için kişi evlendikten sonra, bilerek isteyerek, sürekli olarak (yaşam biçimi halinde) haysiyetsiz kabul edilen hayat sürdürülmeli ve bu nedenle ortak hayat çekilmez hale gelmelidir. Örneğin evlendikten sonra eşin bir başkasıyla bir müddet evlilik dışı birlikte yaşaması haysiyetsiz hayat sürmeye örnektir. Yargıtay birden çok kişi ile görüşmenin şart olmadığı görüşündedir. Yargıtay’a göre eşin eylemlerinin; onur kırıcı, görenler üzerinde olumsuz etki yaratacak ve herkes tarafından hoş karşılanmayacak nitelikte olması boşanma kararı için yeterlidir. Randevu evi işletmek, ayyaşlık, kumarbazlık, homoseksüellik, uyuşturucu bağımlısı olmak ve gönül tellallığı halinde kişinin haysiyetsiz hayat sürdüğüne karar verilmiştir. Haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle açılan boşanma davasında hak düşürücü süre veya af yoktur. Dürüstlük kuralı çerçevesinde her zaman bu nedene dayanılabilir. Ancak uygulamada uzun yıllar sonra açılan davalar çekilmezlik şartını ortadan kaldırdığından ret edilmektedir.
45-) Eşini terk eden tarafa boşanma davası açılabilir mi?
Terk, özel ve mutlak boşanma sebeplerinden biridir. Ayrıca bu nedenle ortak hayatın çekilmezliği aranmaz. Terk nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için; eşlerden biri ortak hayattan ayrılmış olmalıdır. Eşte terk ederken ortak yaşama son verme kastı bulunmalıdır. Eşin oluşturduğu fiili ayrılık hukuka aykırı olmalı, hukuken geçerli bir ayrılık kararına dayanmamalıdır. Davet edilen konut hazırlanmış olmalıdır. Aile mahkemesi ihtar çekmiş olmalı ve ihtar sonuç doğurmalıdır. Son olarak yargılama usule uygun yapılmış olmalıdır. Söz konusu ayrılığın en az 6 ay sürmesi ve istem üzerine hâkimce yapılan ihtarın sonuçsuz kalması gerekir. Terk konusunda önemli olan bir diğer husus hem evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine hem de terke dayalı olarak birlikte dava açılamayacağıdır. Genel ya da özel nedenden birinin seçilmesi gerekir.
46-) Her zaman giden terk eden midir?
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek için iradi olarak ve haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmediğinde, ayrılık en az 6 ay sürmüş, hâkim ihtarı sonuçsuz kalmışsa gider terk edendir ve terk edilen eş boşanma davası açabilir. Terk nedeniyle boşanma davasını terk eden eş açamaz. Bunun yanında gider her zaman terk eden değildir. Diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Bu eş esasen ortak konutta oturmakta, diğer eşi farklı sebeplerle konuta almamaktadır. Ortak konutu terk etmeye zorlayan, eşi konuttan kovan eş terk nedeniyle boşanma davası açamaz. İşte esasen konutta oturup diğer eşi konuta gelmemeye mecbur bırakma durumunda yapıntı terk’ten bahsedilmektedir. Bu durumda yapıntı terke maruz bırakılan eş dava açabilir.
47-) Hangi hallerde terkten söz edilemez?
Askerlik, cezaevinde bulunma, hastalık, öğrenim, memuriyet gereği, esirlik, iş seyahati nedenleriyle ayrı yaşama terk sayılmaz.
48-) Eşler hangi durumlarda ayrı yaşama hakkına sahiptir?
Eşlerden biri, diğerinin canına kast ettiyse, diğerine zührevi hastalık aşıladıysa, diğerini dostuyla birlikte yaşamaya zorladıysa, hasta çocuğuna refakatçi kalıyorsa gibi nedenlerle yaşamaya ara verilmesi haklı bir nedene dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ev eşlerin yönetimine ilişkin önlemleri alır. Bu nedenlerle ortak konuttan ayrılmış eşin eylemi terk sayılmaz.
49-) Eşlerden birinin akıl hastalığı boşanma nedeni yapılabilir mi?
Akıl hastalığı da özel boşanma nedenlerinden biridir. Akıl hastalığı dışındaki hiçbir hastalık özel boşanma nedeni sayılmamıştır. Akıl hastalığı evlilik öncesi başlamış olabilir. Bu durumda akıl hastaları ancak, evlenmelerinde tıbbi bir sakınca bulunmadığını resmi sağlık kurulu raporuyla belgelerse evlenebilir. Evlenmeye engel olacak derece akıl hastalığı varsa evlenme mutlak butlanla batıldır. Ve sağlıklı eş açacağı dava ile hâkim kararıyla evlilik sona erer. Mutlak butlan durumunda davacı eş mutlak butlan davası açabileceği gibi boşanma davası da açabilir. Eşin açacağı boşanma davası, savcı ve ilgililerin mutlak butlan dava hakkını etkilemez. Akıl hastalığı evlilikten sonra başladıysa diğer eşin yalnızca boşanma davası açma hakkı bulunur. Akıl hastalığına dayalı boşanma davalarında bu hastalığın ortak yaşamı çekilmez hale getirmesi koşulu aranmaktadır. Bu çekilmezlik her türlü delille kanıtlanabilir. Dava herhangi bir süre sınırlamasına tabi olmaksızın her zaman açılabilir.
50-) Hangi tür akıl hastalarına karşı bu durumu boşanma nedeni yapılabilir?
Sadece iyileşmesi olanaksız bulunan akıl hastalarına karşı bu nedenle dava açılabilir. Akıl hastalığı iyileşebilir cinstense hastalık kaç yıl sürmüş olursa olsun başkaca bir kanıt toplanmadan dava derhal ret edilmelidir. Akıl hastalığının iyileşmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit ettirilmelidir. Bu sağlık kurulu konu ile ilgili uzmanları bünyesinde barındırıyor olmalı ve rapor alınması konusundaki masrafları davacı karşılamalıdır. Kurul raporunda akıl hastalığının geçmesi olanağının bulunmadığı açıkça belirtilmelidir.
51-) Akıl hastası eş davada nasıl taraf olabilir?
Akıl hastalığı sebebiyle açılacak davalarda husumetin doğrudan doğruya akıl hastasına yöneltilmesi gerekir. Ancak davalının akıl hastası olduğu iddia edildiğinden dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğu için hâkim bu durumu kendiliğinden göz önünde bulundurarak, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği konusunda vesayet makamına müracaat ederek sonucu beklemelidir. Aile mahkemesi hâkimi vesayet makamına yazı yazmak yerine kendisi vasi atamaya karar verirse, karar temyiz edilmişse bozulacaktır.
52-) Akıl hastası eş aleyhine tazminat talep edilebilir mi?
Akıl hastalığı nedeniyle açılan boşanma davasında TMK 174/1-2 maddesi gereği tazminat sorumluluğu için kusurlu olmak şart kılınmıştır. Davalı eş akıl hastalığı nedeniyle ayırt etme gücüne sahip olmadığına göre fiillerinden hukuken sorumlu tutulması mümkün bulunmadığından maddi ve manevi tazminat ile sorumlu tutulamaz.
53-) Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ne demektir?
Evlilik birliğinin temelden sarsılması ve ortak hayatın çekilmez hale gelmesi genel boşanma nedenlerinden biridir. Evlilik birliğini hangi olayların temelden sarsacağını önceden tek tek saymak mümkün değildir. Her somut olayda taraflarca gerçekleştirilen fiillerle birlikte evliliğin temelinden sarsıldığına karar verilebilir. Ancak evliliğin temelinden sarsılması boşanma kararı vermek için yeterli değildir, ayrıca çekilmezlik koşulunun sağlanması gerekir. Çekilmezlik koşulunun gerçekleşebilmesi için o eylemin davacıda evlilik ruhunu söndürmüş ve onu evlilikten nefret eder hale getirmiş olması gereklidir.
54-) Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasını hangi eş açabilir?
Eşlerden her ikisi de kusurlu olsa veya her ikisinin de kusuru bulunmasa bile boşanma davası açılabilir. Çünkü burada kusur değil evlilik birliğinin onarılamaz biçimde sarsılması temel alınır. Dolayısıyla kusurlu tarafa da dava açma hakkı tanınmıştır. Ancak Yargıtay bu durumu tam kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçimde yorumlamamaktadır. Yargıtay’a göre tam kusurlu eşin, kusursuz eşe karşı dava açma imkânı bulunmamaktadır. Ancak eşit kusurlu veya az da olsa kusurlu davalıya karşı boşanma davası açılabilecektir.
55-) Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan davranışlar nelerdir?
Bu davranışlar Yargıtay içtihatlarıyla belirlenmiştir. Buna göre duygusal, sosyal, ekonomik, cinsel, görsel veya fiziksel şiddet evlilik birliğini temelinden sarsmaktadır.
56-) Boşanmaya neden olan duygusal şiddet nasıl gerçekleşmektedir?
Küçültücü davranmak, kilosuyla-organlarıyla-görüntüsüyle alay etmek, ekonomik-fiziksel-cinsel aşağılamalarda bulunmak, tükürmek, küçümsemek, başkalarıyla kıyaslamak, sırları açıklamak, dedikodu çıkarmak, iftira etmek, beğenmemek, kendisine yakışmadığını söylemek, suçlayıcı davranmak, hakaret etmek, eşini sevmediğini söylemek, zorla evlendirildiğini söylemek, soğuduğunu söylemek, istemediğini söylemek, aşırı kıskançlık, başkalarıyla görüştürmemek, tehdit etmek, kovmak, çeşitli nedenlerle baskı yapmak, korkutmak, hürriyetinden yoksun bırakmak, evle ilgilenmemek, tedaviyle ilgilenmemek, dışlamak gibi Yargıtay kararlarında yer alan ve sayısı sınırlı olmayan duygusal şiddet maalesef uygulanmakta ancak boşanma nedeni sayılmaktadır.
57-) Ekonomik yönden nasıl şiddet uygulanır?
Borçlarını ödememek, aşırı borçlanmak, hacze sebep olmak, alacaklıların rahatsız etmesine sebep olmak, kumar oynamak, aşırı derece şans oyunu oynamak, eşinden habersiz parasını almak, eşini borçlanmaya zorlamak, eşinin kredi kartını izinsiz kullanmak, çalışmamak, çalıştırmamak, zorla çalıştırmak, eve bakmamak, evin eşyalarını satmak, aşırı tasarrufta bulunmak vb. birçok durum ekonomik şiddete örnektir ve boşanma nedenidir.
58-) Cinsel şiddet nasıl uygulanmaktadır?
Hiç cinsel ilişki kurmamak, cinsel ilişkiden kaçınmak, doğal olmayan yoldan cinsel ilişkiye zorlamak, istenmeyen şekilde ilişki kurmak, istek dışı cinsel ilişki kurmak, başkalarına cinsel açıklamalarda bulunmak, eşini satacağını söylemek, cinsel sapkınlıkta ve tacizde bulunmak, cinsel içerikli uygunsuz internet sitelerine girmek, cinsel içerikli uygunsuz söyler söylemek, cinsel güveni sarsıcı davranışlarda bulunmak, başkasıyla yaşamak, eve başkasını almak, sadakatsizliğini açıklamak, eşini pazarlamaya çalışmak vb. birçok durum cinsel şiddete örnektir ve boşanma nedenidir.
59-) Fiziksel şiddet nasıl gerçekleşmektedir?
Eşini dövmek (koruma kararı, tanık beyanları, darp raporları, fiziksel belirtiler ispatta kullanılabilir), çocukları dövmek, dövülmeye sessiz kalmak, yaralamak, bir şeyler fırlatmak, ısırmak, itmek, tekmelemek, saçını çekmek, koparmak, üzerine yürümek, eve kilitlemek, eşyalarına zarar vermek, şiddete kalkışmak vb. birçok durum fiziksel şiddete örnektir. Fiziksel şiddet diğer şiddet türleri içerisinde fizyolojik ve psikolojik olarak en büyük etkilere sahip şiddet türüdür. Bir kere gerçekleştikten sonra bunun son olmadığını her zaman bilmeli ve adli mercilere başvurmalısınız.
60-) Sosyal şiddet nasıl gerçekleşir?
Giyim konusunda baskıda bulunmak, olağan giyimine karışmak, eşinin giyimine ailesinin müdahalesine seyirci kalmak, eşinin rızası dışımda çağdaş kıyafetlere aykırı davranmak, sürekli içki kullanmak, uyuşturucu kullanmak, aykırı hobilere sahip olmak, hobilere aşırı düşkün olmak, çocuğu habersiz sünnet etmek, düğün töreni aşamasında sorunlar çıkartmak, konuklara iyi konukseverlik göstermemek, muska, büyü ve fal işleriyle uğraşmak, imam nikâhlı yaşamak, tarikata girme için baskı yapmak, eşin eğitim görmesini engellemek vb. birçok neden sosyal şiddete örnektir.
61-) Görsel şiddet ne demektir?
Telefonla tehdit, telefonla hakaret, telefonla sarkıntılık, davacının yakınlarıyla görüşmesini engellemek için telefonuna şifre koymak, yatak odası görüntülerini paylaşmaya çalışmak, günlük ve mektup içerisinde aykırı sözlerde bulunmak, aykırı davranışların bulunduğu fotoğraflar çektirmek, internet ortamında hakaret tehdit vb. birçok durum görsel şiddete örnektir ve boşanma nedenidir.
62-) Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olmayan davranışlar nelerdir?
İstemeyerek çocuğun ölümüne neden olmak, yaş farkı bulunması, cinsel saldırıya uğramak, salt fiili ayrılığın bulunması, hastalıklı olmak, ağız ve vücut kokusu, yatağını ıslatmak, sedef hastalığı, bedensel farklılıkları bulunmak (aşırı et beni bulunması gibi), çocuğu olmamak, bedensel özürlü olmak, yasal haklarını kullanmak (savcılığa şikâyet gibi), koruma tedbiri istemek, sulh girişimini ret etmek, dil-ırk-renk-siyasi düşünce- din ayrılığının bulunması gibi nedenler tek başına boşanma nedeni sayılmaz. Ancak bu nedenle evlilik birliğinin devamı taraflar için çekilmez hale gelmiş ve buna hâkim vicdani kanaat getirmişse boşanma kararı verilebilir.
63-) Yukarıda bahsedilen fiiller gerçekleştikten sonra eşini affeden taraf bu fiilleri boşanma nedeni yapabilir mi?
Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davasında af niteliğindeki davranışlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davasının reddi gerekir. Yani affeden taraf affettiği durumu boşanma davasında neden olarak kullanamaz.
65-) Hangi davranışlar af niteliğindedir?
Eşlerin barışması, barışma girişiminde bulunması, önceki olayları affetmek (feragat ile veya ihtarname çekmek suretiyle), hoşgörü ile karşılamak, olaylar sonra birlikte olmak, birlikte tatile gitmek, birlikte yaşamak, affa ilişkin beyanda bulunmak, boşanmaya dair açılan hukuki süreci sonlandırmak, ceza davasından vazgeçmek, hediye vermek, bağış yapmak, evlilik birliğini olaylara rağmen sürdürmek gibi af iradesini ortaya koyan davranışlar af niteliğindedir.
66-) Evlilik öncesinde yaşanan olaylar boşanma davasına konu olabilir mi?
Eşler arasında evlilik birliği evlenmeyle kurulmuş olur. Evliliğin genel hükümlerinin eşlere sağladığı hak ve yükümlülükler, evlenmeyle oluşur. Bu sebeple evlenmeden önceki olaylar evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasında hükme esas alınmaz. Evlenmeden önceki olaylar koşulları varsa başka davanın konusunu oluşturabilir. Evlenmeden sonraki olayların ise ancak boşanma davasının açıldığı tarihe kadar olan bölümü evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davasına konu olabilir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010 sonrası dönemde boşanma davası açıldıktan sonra oluşan olayların boşanma hükmüne esas alınabileceği görüşünü benimsemiştir.
67-) Üzerinden uzun süre geçmiş olaylar genel nedene dayalı olarak açılan boşanma davasına konu olabilir mi?
Evlenmeden sonra ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasından önceki olayların üzerinden uzun bir süre geçmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davaları ret edilmektedir. Geçen sürenin hesaplanmasında dürüstlük kuralı göz önünde bulundurulur. Çok uzun süre geçmesi hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilmektedir. Aynı şekilde yaşanan olaylardan sonra evlilik birliği sürdürülmüşse boşanma davası ret edilmektedir.
68-) Anlaşmalı olarak boşanabilmenin şartları nelerdir?
Tarafların anlaşmalı olarak boşanabilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekir. Bu süreyi birlikte geçirmek zorunlu değildir. Eşlerin ya birlikte başvurması ya da açılan çekişmeli davada bir eşin anlaşmalı boşanma teklifini kabul etmesi şeklinde gerçekleşebilir. Ancak özel boşanma nedenlerine dayalı olarak açılan davanın devamı sırasında tarafların –ıslah dışında- anlaşmalı boşanmayı gerçekleştiremeyeceği yönünde kararlar bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için bir diğer şart tarafların iradelerini bizzat açıklamalarıdır. Taraflar aile mahkemesi hâkimi önünde hazır bulunur ve bizzat dinlenir. Ayrıca taraflar duruşma tutanağını imzalamalıdır. Burada hâkime düşen tarafların iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirmektir. Ayrıca tarafların hazırladıkları anlaşmalı boşanma protokolü hâkim tarafından onaylanmalıdır. Bu protokolde boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşılmalıdır.
69-) Anlaşmalı boşanma protokolü nasıl hazırlanmalıdır?
Taraflar hazırladıkları anlaşmalı boşanma protokolünde her hususta anlaşma sağlamalıdır. Hâkimin anlaşmalı boşanma kararı verebilmesi için maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası konularında taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Taraflar çocukların durumlarının (velayet) da ne olacağını hâkime açıklamak zorundadır. Kişisel ilişki ve iştirak nafakası konusunda da hâkimin onayı aranır. Anlaşmalı boşanmada sadece ‘boşanma sonucunda’ anlaşılıp mali sonuçları ayrı dava konusu yapmak mümkün değildir. Dolayısıyla tüm hususları kapsayan detaylı ve özenli bir protokol hazırlanmalıdır. Anlaşma gerçekleşmez ya da bozulursa dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
70-) Anlaşmalı boşanma davası açan eşler daha sonra anlaşmayı bozabilir mi?
Anlaşmalı boşanma davasında hâkim huzurunda gerçekleşen anlaşmayı bozma dava harcını yatıran eş tarafından hüküm kesinleşmeden mümkündür. Dava harcını yatıran eş açısından hâkim huzurunda açıkladığı iradesinin bağlayıcılığı yoktur. Yargıtay’a göre dava harcını yatırmayan diğer eş ise protokol ile bağlıdır. Bu durum eşler arası silahların eşitliği ilkesine aykırı olması nedeniyle eleştirilmektedir.
71-) Boşanma davası ret edildikten sonra eşler yeniden ortak hayat kuramamışlarsa buna dayanarak boşanma davası açabilirler mi?
Taraflar boşanma davası açmış, ancak dava ret edilmiş ve ret kararı kesinleşmiş olabilir. Bu durumda ret kararından sonra taraflar halen evli olduğundan evlilik birliğine devam etmeleri beklenir. Ancak bu ret kararının kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. 3 yıl geçirilmediyse dava ret edilir. Ortak hayatın neden kurulamadığı önemli değildir. Davacı kötü niyetli olabilir, başkasıyla yaşıyor olabilir, fiili olanaksızlık bulunabilir vs… ortak hayatın kurulmadığını ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu durumu tanık beyanları, zabıta araştırması, eşler arası nafaka dosyaları, icra dosyaları, otel kayıtları, tahsil makbuzları, pasaport kayıtları gibi birçok delille ispat edebilir.
72-) Hâkim boşanma dışında ayrılığa da karar verebilir mi?
Boşanmanın gerek özel gerekse genel sebeplerinden birine dayanarak açılacak boşanma davalarında, davacı dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir. Davacı yalnızca ayrılık isteminde bulunduysa boşanma kararı verilemez. Ancak boşanma davasında, boşanma sebeplerinden biri gerçekleştiğinde, hâkim ya boşanmaya ya da ayrılığa hükmedebilir.
73-) Ayrılık kararı verilebilmesinin şartları nelerdir?
Ayrılık kararı verilebilmesinin ön koşulu boşanma sebeplerinin gerçekleşmesidir. Ayrıca bu sebepler ispatlanmış olmalı, hoşgörü ile karşılanmamalıdır. Ayrılık kararı verilmesinin amacı ortak hayatın yeniden kurulmasıdır. Dolayısıyla ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunan durumlarda ayrılığa karar verilebilir. Bu olasılık sebepleri açıkça gösterilmeli ve barışma ihtimali konusunda deliller bulunmalıdır. Olasılık konusunda gerekirse psikologdan uzman görüşü de alınabilir. Son olarak makul bir ayrılık süresi belirlenmelidir. Bu süre ayrılık kararının kesinleştiği tarihten başlar. Süre en az bir en çok üç yıldır.
74-) Ayrılık kararının sonuçları nelerdir?
Ayrılı kararı ile birlikte yaşama yükümlülüğü kararın kesinleştiği tarihten itibaren kendiliğinden sona erer. Evlilik birliğinden doğan diğer yükümlülükler ise –sadakat gibi- devam erecektir. Kadın kocanın soyadını kullanmaya devam eder. Ayrılık esnasında eşlerden biri ölürse diğeri onun mirasçısı olur. Ayrılık süresi içinde doğan çocuklar evlilik içi doğum sayılır. Hâkim velayeti, kişisel ilişkileri, çocuğun bakım ve giderlerine katılımı belirler. Eşlerden birinin yapacağı talep üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkı, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ilişkin önlemler ve malların yönetimine ilişkin önlemler belirlenir.
75-) Boşanma davası açıldığında hâkim eşlerin barınmasına ilişkin geçici tedbirlere karar verebilir mi?
Hâkim talep olmasa dahi boşanma davası açılınca davanın devamı süresince eşlerin barınmasına ilişkin önlemleri kendiliğinden alır. Barınma konusunda bizzat tarafları dinler. Ortak konutta kimin oturduğunu, oturmayan eşin nerede kaldığını, çocukların kimin yanında kaldığını, hangi okula gittiğini araştırarak tespit ettirir. Ortak konutun mülkiyetinin kime ait olduğunun barınmaya ilişkin kararın verilmesinde bir önemi yoktur.
76-) Boşanma davası sırasında eşlerden birine geçinmesi amacıyla nafaka tayin edilebilir mi?
Boşanma davası açılınca hâkim davanın devamı süresince geçerli olmak üzere kendiliğinden geçici tedbir nafakasına hükmedebilir. Tutukluluk, hükümlülük, askerlik ve özellikle işsizlik tedbir nafakası verilmesine engel değildir. İşsiz eşin başka bir geliri veya paraya çevrilebilecek malı veya serveti varsa tedbir nafakası vermekle yükümlü tutulabilir. Ekonomik güçleri birbirine yakın olan eşlerin geçici tedbir nafakası verme zorunluluğu yoktur. Ayrıca tedbir nafakasına hükmedilirken tarafların kusuru ölçü olarak alınmaz. (Ancak Yargıtay’ın aksi yönde kararları da bulunmaktadır.) Ancak başkası ile yaşayan eşe tedbir nafakasının verilemeyeceği kabul edilmiştir.
77-) Geçici tedbir nafakasının miktarına nasıl karar verilir?
Öncelikle tarafların nafaka konusunda bir kabulleri olup olmadığı gözetilmelidir. Miktarın belirlenmesinde şüphesiz tarafların ekonomik ve sosyal durumları belirleyici olacaktır. Tarafların gelir durumları dikkate alınır. Eşin gelirinin az olması tedbir nafakası verilmesine engel değildir. Ancak düzenli ve yeterli geliri bulunmadığı anlaşılan eş geçici tedbir nafakası vermek zorunda değildir. Tarafların durumlarının değişmesi halinde hâkim geçici nafaka miktarının yeniden belirlenmesine veya kaldırılmasına karar verebilir. Nafakanın toptan veya irat biçiminde ödenmesine hükmedebilir. Nafaka Türk Lirası olmalıdır.
78-) Davanın devamı sırasında çocuklara ilişkin geçici tedbir kararı alınabilir mi?
Hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle çocukların bakım ve korunmasına ilişkin önlemleri kendiliğinden alır. Çocuklara karşı alınacak önlemler; çocuğun bir tarafın himayesine bırakılması, geçici kişisel ilişki kurulması, geçici tedbir nafakası verilmesi, çocuğun mallarına geçici önlem alınması ve çocuk kaçırma konusunda alınacak önlemlerdir. Çocuğa verilecek geçici tedbir nafakasına öğretide iştirak nafakası da denmektedir.
79-) Çocuğa verilecek iştirak nafakası hangi esaslara göre belirlenir?
Çocuğa verilecek nafaka miktarı belirlenirken çocuğun ihtiyaçları, gelirleri, tarafların ödemeyi kabul ettiği miktar, tarafların hayat koşulları ve ödeme güçleri göz önünde bulundurulur. Herhangi bir işi ve geliri olmayan davacı veya davalı yanında bulunan küçük yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir. Çocuğa iştirak nafakası tayin edilirken çocuk ile taraf arasında soy bağı ilişkisinin bulunup bulunmadığı da dikkate alınmaktadır.
80-) Kadın evlendikten sonra kocasının soyadı yanında önceki soyadını da kullanabilir mi?
Kadının kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilmesi için; evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yazılı başvuru yaptığında, önceki soyadını da kullanabilir. Ancak yürürlükte olan yasal düzenlemelere göre kadın yalnızca bekârlık soyadını kullanamaz. Çünkü evlenmekle kocanın soyadını alması zorunluluktur.
81-) Kadın boşandıktan sonra eski kocasının soyadını kullanmaya devam edebilir mi?
Kural olarak boşanan kadın evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati varsa ve bu soyadını kullanmasının kocasına bir zarar vermeyeceğini kanıtlıyorsa, aile mahkemesi hâkiminden kocasının soyadını taşımasını isteyebilir. Davacı kadın bu isteğini usulüne uygun olarak açacağı bir dava ile hayata geçirebilir. Kadının bunda menfaati olup olmadığını ve kocanın zararına olup olmayacağını hâkim takdir eder. Bu dava erkek eşe yöneltilmelidir ve erkek eşin bu durumu onaylaması gerekir. Koca koşulların değişmesi durumunda soyadının kullanılmasına ilişkin verilmiş olan iznin kaldırılmasını aile mahkemesine açacağı dava ile talep edebilir.
82-) Ağır kusurlu eş maddi tazminat talep edebilir mi?
Maddi tazminat istenebilmesinin koşulları, tazminat isteyenin kusursuz veya daha az kusurlu olması, tazminat istenenin ise kusurlu olması, zarar ve nedensellik bağının bulunmasıdır. Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenmiş eş kusursuz veya daha az kusurlu ise maddi tazminat alabilir. Eşit kusurlu eş ise maddi tazminat istemi reddedilir. Aynı şekilde ağır veya tam kusurlu eş lehine de maddi tazminata hükmedilemez.
83-) Maddi tazminata her boşanma davasında hükmedilir mi?
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan her boşanma davasında, davanın kabul edilmesi istekte bulunan tarafa otomatik olarak maddi tazminat verilmesini gerektirmez. Ancak mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf tazminata hak kazanabilir.
84-) Tarafların mevcut ve beklenen menfaatleri nasıl belirlenir?
Tarafların yaşı, evlilik süresi, ekonomik ve sosyal durumları, sosyal güvencelerinin bulunup bulunmadığı, iş bulma olasılıkları, meslekleri, kalan olağan yaşam süresi, yeniden evlenme şansları, yatırım güç ve poliçeleri, iş sözleşmelerinin kapsamı, sosyal hakları gibi esaslar dikkate alınarak tarafların mevcut ve beklenen menfaatleri belirlenir.
85-) Boşanmanın eki niteliğinde olmayan hususlarda maddi tazminat talep edilebilir mi?
Boşanma davasında, dava dilekçesinde yer alan tazminat isteği mevcut veya beklenen menfaatler kapsamında değilse harca bağlıdır. Dava dilekçesinde yer alan ve boşanmanın eki niteliğinde olmayan bu istekler; düğün giderleri, nikâh gideri, doğum gideri, evlilik birliği içinde yapılan masrafların istemi, işten ayrılma nedeniyle tazminat istemi, işe başlayamama sebebiyle istem, düğünde takılan para istemi, çeyiz gideri istemi, ziynet istemi vb istekler harca tabidir.
86-) Maddi tazminat talep ederken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Taraflardan gelen bir talep olmadan hâkim kendiliğinden maddi tazminata hükmedemez. Hâkime verilen dilekçede istekte bulunan taraf ne istediğini açıkça göstermelidir. Tazminatın türü ve miktarı duraksamaya yer bırakmayacak derecede açık olmalıdır. Örneğin ’20.000TL tazminat talep ediyorum’ demek hatalıdır. Çünkü maddi ya da manevi tazminat olduğunun da belirtilmesi gerekir. Ayrıca istenilen tutarın para birimi de belirtilmiş olmalıdır. Tazminat tutarı çok dikkatli belirlenmelidir. Tazminat isteyen bilmeyerek de olsa yetersiz miktarda maddi tazminat istemişse kural olarak sonradan bunu arttıramaz. Ayrıca istenilen tazminatın miktarı aşılarak daha fazla miktara karar verilemez. Maddi tazminat toptan ödenebileceği gibi irat biçiminde de ödenebilir.
87-) İrat biçiminde ödenen maddi tazminat hangi durumlarda kesilir?
Alacaklının yoksulluğu ortadan kalkarsa, alacaklı haysiyetsiz hayat sürerse, evlilik dışı bir başkasıyla yaşarsa, yeniden evlenirse veya kendisi veya borçlu ölürse maddi tazminatın ödenmesi kesilecektir. Bu kural emredici nitelikte değildir. Dolayısıyla taraflar serbest iradeleriyle sayılan durumlarda da tazminatın ödenmesine karar verebilir.
88-) Maddi tazminat için faiz istenebilir mi?
Talep halinde maddi tazminat için faiz verilir. Faize, boşanma davasının kesinleşmesi tarihinden itibaren hükmolunur. Ancak maddi tazminat boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra bir yıllık zamanaşımı süresi içinde ayrı bir dava ile istendiyse faize bu davadan itibaren hükmolunur. Taraflar talep etmediyse hâkim kendiliğinden faize hükmedemez. Uygulanacak faiz oranı yasal faizdir.
Kusurlu eş manevi tazminat talep edebilir mi?
Kusurlu taraftan uygun bir manevi tazminat isteyen, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, eşit kusurlu, ağır kusurlu veya tam kusurlu ise manevi tazminat istemi ret edilmektedir. Kusursuz ve az kusurlu eş manevi tazminat talep etme hakkına haizdir.
89-) Manevi tazminata hangi durumlarda hükmedilir?
Boşanma yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf manevi tazminat talep edebilir. Eşin kişilik hakkının ağır surette zedelenmesi zorunlu değildir. Bu minvalde; derin üzüntü veren, psikolojik buhran yaratan, elem veren, psikolojik sarsıntı yaratan, ağır utanca sürükleyen, onur kırıklığı yaratan, yaşama sebebinin yitirilmesine sebep olan durumların gerçekleşmesi halinde manevi tazminata hükmedilir. Bu durumların hepsinin bir arada olmasına gerek yoktur. Bu olayların evlilik birliğinin devamı süresinde yaşanmış olması gerekir. Evlilikten önceki veya boşanmadan sonraki olaylarla zarar unsuru gerçekleşmez.
90-) Yargıtay kararları ışığında manevi tazminata hükmedilen haller nelerdir?
Cinsel ilişki kurulamaması, eşin hastalığı ile ilgilenilmemesi, çocuğun hastalığı ile ilgilenilmemesi, kadının kürtaja zorlanması, fiziksel şiddet uygulanması, olağan dışı cinsel ilişkiye zorlanması, cinsel istismarda bulunulması, sadakatsizlik, eşine kendisini istemediğinin söylenmesi, kovma, hakaret, aşağılanma, güven sarsıcı hareketlerde bulunma, tehdit, doğumla ilgilenmeme, çocuğun kendisinden olmadığını söyleme, kardeş gibi gördüğünü söyleme, korkutma, beddua, iftira, suçlama, düğün yapmama durumlarında Yargıtay’ca manevi tazminata hükmedilmiştir.
91-) Çocuğun velayetinin hangi tarafta kalacağına nasıl karar verilir?
Velayet çocuğun güvenliğine ilişkindir. Dolayısıyla göz önünde tutulacak tek esas çocuğun üstün yararıdır. Velayetin kimde kalacağı belirlenirken, çocuğun bedeni, fikri, ahlaki ve sosyal yönden gelişmesi dikkate alınmalıdır. Hakim olanak buldukça ana babayı dinlemelidir. Yeterli idrak gücüne sahipse çocuk da dinlenmeli ve görüşü alınmalıdır. Çocuğun çıkarlarına uygun isteklerine öncelik verilmelidir. Çocuk vesayet altındaysa vasinin ve vesayet makamının izni alınır. Velayet ancak ana veya babadan birine verilebilir ve askıda bırakılamaz.
92-) Velayet düzenlenmesinde çocuğa ilişkin ilkeler nelerdir?
Çocuğun yaşı, doğum tarihi, eğitim durumu, nüfus kaydı, sağlık durumu, cinsiyeti ile ana babanın kişisel-sosyal-ekonomik özellikleri, alıştığı ortamın değiştirilmemesi, kardeşlerin ayrılmaması gibi çevresel özellikler birlikte değerlendirilerek ve çocuğun yüksek yararı gözetilerek velayet hakkı belirlenir. Halk arasında söylenen kız çocuğunun velayeti anneye erkeğinki babaya gibi bir yaklaşım bulunmamaktadır. Çocuğun kişisel özellikleriyle tarafların mali sosyal durumları düşünüldüğünde hangi taraf çocuğa daha lehe şartlar sunuyorsa velayet o tarafa verilir.
93-) Çocuğun velayeti kendisine bırakılmış tarafın yeniden evlenmesi velayetin değiştirilmesini gerektirir mi?
Boşanmış ana ya da babanın yeniden evlenmesi hem velayetin değiştirilmesi hem de velayetin kaldırılması nedeni olarak öngörülmüştür. Ancak tek başına velayetin kaldırılması olgusu velayetin değiştirilmesini gerektirmez. Yeniden evlenen eş velayet görevini ihmal ederse velayetin değiştirilmesine karar verilmelidir. Eş velayet görevini ihmal etmese de, yeni aile düzeninde çocuğun beden, ruh ve ahlak gelişimi için uygun olmayan koşullar varsa hâkim yine de velayetin değiştirilmesine karar vermelidir. Yeniden evlenme dışında, başka yere gitme sebebiyle, ölüm sebebiyle, hapsedilme sebebiyle, bitkisel hayata girme sebebiyle, rehabilitasyon merkezine yatırılma sebebiyle gibi durumlarda velayetin değiştirilmesi talep edilebilir.
94-) Velayetin kaldırılmasına hangi durumlarda karar verilebilir?
Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini yerine getirememesi ve anne ve babanın çocuğa yeterli ilgili göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması halinde velayet hakkının kaldırılmasına karar verilebilir.
95-) Velayet kendisine verilmeyen taraf, diğer eşin kendisine mahkemece kabul edilen görüşme günlerinde müşterek küçüğü göstermemesi halinde hangi hukuki yollara başvurabilir?
İcra takibi başlatıp sosyal hizmet memuru eşliğinde çocuk teslim kurumuna başvurulabilir. Aynı zamanda İİK madde 344 uyarınca icra ceza mahkemesinde açılacak dava ile görüşme günlerinde müşterek çocuğu göstermeyen tarafa hapis cezası verilecektir.
96-) Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesinin şartları nelerdir?
Yoksulluk nafakası isteyen ağır kusurlu olmamalıdır. Ancak kusursuz veya eşit kusurlu yoksulluk nafakası alabilir. Yoksulluk yükümlüsünün kusuru aranmaz. Fiilen evliymiş gibi bir başkasıyla yaşayanlar da nafaka alamaz. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesinin diğer şartı nafaka verilmediği takdirde boşanma yüzünden talep eden tarafın yoksulluğa düşecek olması aranır. Ayrıca evlilik birliği boşanma ile sona ermelidir. Talepte bulunanın ihtiyacı, karşı tarafın ödeme gücü bulunmalıdır.
97-) Kimler yoksulluk nafakası alabilir?
Geliri yetersiz olanlar, işten iradesi dışında ayrılmış olanlar, ev kadınları, henüz maaşı bağlanmayanlar, yurt dışı geliri yetersiz olanlar, ailesi zengin ancak kendi geliri bulunmayanlar, geçici işte çalışanlar gibi bu nafakaya ihtiyacı olan kişiler yoksulluk nafakası alabilir.
98-) Yoksulluk nafakasını kural olarak alamayacak kişiler kimlerdir?
Yoksulluğu kaldıracak düzeyde geliri olanlar, dul aylığı olanlar, yeterli emekli aylığı olanlar, yeterli yaşlılık aylığı alanlar, yeterli kira geliri alanlar, sigortalı olanlar, işsizlik parası alanlar, mesleği olanlar, memurlar, yoksulluğu kaldıran malvarlığı olanlar, yoksulluğu kendisi yaratanlar, işten kendi isteğiyle ayrılanlar, sürekli kumar oynayanlar kural olarak yoksulluk nafakası alamaz.
99-) İştirak nafakası nedir?
Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra çocuk için verilen nafakaya iştirak nafakası denir. Kanun koyucu iştirak nafakası ile çocuğun bakım ve eğitim giderlerinden söz etmektedir. Bu bakım giderlerinin içine yiyecek, giyecek- barınma, sağlık, dinlenme, ulaşım, harçlık giderleri girmektedir.
100-) İştirak nafakası sonradan arttırılabilir mi?
Aile mahkemesi hakimi çocuklara ilişkin önlemleri kapsayan boşanma hükmünün çocuklarla ilgili kısmını değişen şartlara uydurabileceğinden ancak koşulları varsa iştirak nafakasını arttırabilir. İştirak nafakasının arttırılmasında nafakanın belirlenmesinde etkili olan ana baba ve çocukların özelliklerine ilişkin ilkeler aynen geçerlidir. Daha önce açılan iştirak nafakası arttım davasının kesinleşmemiş olması yeni bir iştirak nafakası artırım davası açmaya engel değildir.
Hazırlayanlar
Av. Tuğsan YILMAZ
Av. Halil İbrahim ÇELİK
Merve ARABACI
“İşbu yazıya ilişkin tarafımızdan açık ve yazılı izin alınmaksızın başkaca bir web sitesinde( Bilgi paylaşımı maksatlı forum, sözlük ve sosyal paylaşım siteleri hariçtir.) yayımlanmak üzere doğrudan alıntılama / kopyalama yapılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.”
Boşanma süreci ile ilgili bu kadar detaylı bilgi hukuki bilgi başkaca bir yerde gerçekten yok. Çok teşekkürler.
Merhaba ben esimden bosanmak istiyorum. 10 yillik evliyim ve esim 8 yil cezaevinde yatti. Simdi ayrilmak istedigim icin benim olumle tehtit ediyor. Can guvensizligim oldugunu nasil ispatlarim ve is soyisim degistirmek icin ne yapmaligim. Korkudan hic bir sey yapamiyorum bunlari nasil ispatlarim yardimci olun lutfennnn
Boşanma davası açmalı ve ayrıca eşinizin tehditlerine ilişkin uzaklaştırma ve koruma kararı istemelisiniz. Tehditler başka kimselerin önünde yapıldıysa veya mesaj varsa savcılığa suç duyurusunda da bulunabilirsiniz.
Merhaba bir konuyu danışmak istiyorum. Benim açmış olduğum boşanma davam reddedildi, yargıtay’da bu kararı onadı ve taraflara tebliğ edildi,. İtiraz süreleri de dahil 21 Nisan 2016’da üç yıllık ayrı yaşama süresi doluyor. Ben Mayıs 2016’da ayrı yaşanan süre göz önüne alınarak yeniden boşanma davası açmak istiyorum. Ancak 19 Şubat’ta oğlumun sözü var, kız istemek için eşimle bir arada bulunmam bu üç yıllık süreyi bozar mı? Cevaplarsanız memnun olurum.
Yeniden ayrılık ve ortak hayatın 3 yıl boyunca kurulamaması nedenleriyle dava açabilirsiniz. Oğlunuzun sözünde birlikte yaşama kapsamında bir gelişme olmadığı takdirde süreci etkileme ihtimali düşüktür.
Sayin tugsan yılmaz Bey 3 yillik bekleme süresi dolduktan sonra eslerden birinin evliligi istememesi halinde bosanmayi isteyen tarafin bulunduğu şehirdeki mahkemede açtığı boşanma davasıyla boşanma kesin olarak gerçekleşir mi yoksa aynı şehirde bulunma zorunlulugu var mıdır teşekkürler
Aynı şehirde bulunma zorunluluğu diye bir şey bulunmamaktadır.
merhaba ben 5 senenlik evliyim. 2,5 yaşında bi oğlum var eşim
uzman çavuş burası onun görev yeri boşanmaya karar
verdik.Boşanınca izmire ailemin yanına yerleşeceğim.Oğlumun
velayetini alabilirmiyim,hiçbir güvencem bi gelirim yok. Nafaka
miktarı eşimin maaşı üzerinden mi değerlendiriliyo yoksa
yaşadığım şartlara göre mi? birde en önemlisi oğlum henüz
küçük, babasının görme hakkı nasıl gerçekleşir ayrı
şehirlerde yaşayacağız,oğlumu belli bir süre yanına alma hakkı
olur mu? kesinlikle bakamaz ona, birde kaç yaşına kadar şehir
dışına çıkarılamaz çocuk? evdeki eşya paylaşımları nasıl
olur. Şuan eşim evde yok bir hafta önce evi terk etti bunu boşanma
davasında kullanabilirmiyim. teşekkürler
Anlaşmalı boşanmada birlikte karar vermesiniz. Çekişmeli boşanmada ise mahkemeden talep etmelisiniz. Doğru bir dava yönetimi ile velayeti alabilirsiniz. Eşiniz evi terk ettiğini davada ileri sürmelisiniz.
Sayın tuğsan bey aydınlatıcı bilgileriniz için teşekkür ederim benim sorum şu eşime karşı açtığım davayı kazandım konusu da sadakatsizlik ve evi terk. Yargıtay kararı bozma olarak gözüküyor içeriğini öğrenemedim daha .ayrıca 15000 tl tazminat ve aylık nafaka hükmedilmişti bu bozma kararı sadakatsizlikte de boşanmayı bozarmı yada tazminat mı bozulur. Tazminat bozulmuş Sa boşanma kesinleşmiş demekmidir
yargıtay da bozma olarak gözükmesi ile hangi gerekçe ile bozulduğu açısından bilgi sahibi olamayacağınız için kararın yerel mahkemeye dönmesini bekleyiniz. Olasılıklar üzerine değerlendirme yapılması net bir sonuç vermeyecektir. Tazminat miktarını düşürerek onamış veya boşanma gerekçesi ile ilgili bozmuş dahi olabilir. Kararı bekleyiniz.
Birde süreç uzun mu sürer .yada bozma kararına uyulup hemen kapatılır mı? Saygılarımla
Süreç karara göre değişir. Davaya bakan aile mahkemesine dönüşü çok uzun sürmeyecektir.
Tuğsan bey tazminat yönünden boZulduğu Zaman boşanma karar tarihinden itibaren kesinleşirmi ? Teşekkür ederim
Babası cinayetle öldürülen kişilerin dava açması için vekalet vermesi gerekirmi?
Merhaba boşanma dosyası Yargıtay’dan döndü karşı taraf temyiz etmişti sadece hükmedilen nafaka kısmı bozulmuş Bundan sonraki süreç te aile mahkemesi tarafların beyanını aldıktan sonra kapatırmı. Karşı tarafın lehine olan bu durumda tekrar karar düzeltme isteme durumu Hakkı’nda bilgi verirseniz çok sevinirim
Yargıtay’dan gelen karar ile ilgili boşanma davasına bakan mahkeme uyma yahut direnme kararı verebilir.
selamun aleyküm avukat bey öncelikle böyle insanaların dertlerine yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim kendi adıma. benim sorum şu 8 aylık bi evliliğimiz oldu eşimle çocuk yok maddi manevi tazminat ve nafaka istiyor benim bi kabahatim olmadı şükür evi terketti mesaj ve watsap mesajlarında sabit bu bi dünya altın aldım ve para verdim diyor bana karşı ancak bi delili yok ablası aldı ve verdi dese sıkıntı çıkarmı bide onun tanılarına ve başka şehirde yaşayan benim tanılarıma soru soran bi dilekçe yazabilirmiyim. ben polis memuruyum bu arada maaşımın yarısını aileme gönderiyorum nafaka konusunda sonuç ne olabilir. çok teşekkür ederim şimdiden…….
Merhaba,
Farklı şehirde beyanları alınacak tanıklar için mahkemeye sorulmasını istediğiniz soruların listesini vermeniz ve soruların sorulmasını talep etmeniz gerekir.
boşanma davasında hakim nafaka tazminat ziynet eşyası iadesinin izahını ve somutlaştırılmasını istedi davalı taraftan bu ne anlama gelir hocam teşekkür ederim
Murat Bey Merhaba,
Somutlaştırma ilkesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’muzda yer almaktadır. Boşanma davasında talep edilen hususların somut bir biçimde şüpheye yer bırakmayacak şekilde ileri sürülmesi gereklidir. Zira yargılama davacının somut talepleri ile birlikte ilerleyecektir. Bu nedenle talep edilen nafaka, tazminat ve ziynet eşyalarının somut biçimde gerekçeleri ile birlikte sunulması gerekir.
Mrb 2017 den beri suren boşanma davam var son kagit bekliyolar yurtdisindan karsi tarafdab is durum belgesi lazimmis o gelince karara baglanicakmis ne kadar surede gelir birde suanda birlikte oldugum biri var bu davayi etkilermi iki cocugum var velayet konusunda sikinti cikarmi karsi taraf terketti ve 3 senedr görüşmüyorum
merhaba, 5 aylık evliyim eşim dolandırıcılık suçuyla tutuklandı şok oldum .ne kadar ceza alacağı belli değil eğer çok ceza alırsa boşanmak istiyorum.tazminat davası açmak istesem kazanır mıyım? mal paylaşımı nasıl olur bana yardımcı olur musunuz ? çok mağdur durumdayım eşimin durumu iyi. Teşekkürler. .
Eşinizin ceza alması durumunda boşanma davasında bu durumu gerekçe olarak gösterebilir ve tazminat talep edebilirsiniz. Mal paylaşımı davası ise ayrı bir dava olarak açılmalıdır. Bizden avukatlık hizmet talebiniz var ise iletişim bilgilerimizden kontak kurabilirsiniz.
avukat bey bi sorum olacaktı çekişmeli boşanma davasında davalı taraf iki duruşmadır mazeret dilekçesi veriyor ben ikinicisinde itiraz ettim hakim dilekçeyi kabul etti ancak mazeretin açıklanmasını istedi hakim kabul etmezse mazereti red ederse bunun hukuki sonucu nedir bide benim bu durumda ne yapmam gerek avantaj olsun diye çok teşekkür ederim
Şayet mesleki mazeret gerekçeli ise karşı taraf aleyhine ve yokluğunda o celsede işlem yapılması mümkün olamayacaktır. Mazeretin gerekçelendirilmemesi ve reddedilmesi durumunda ise o celsede ne karar verildiğine bakmak gerekli hak kaybı oluşturup oluşturmayacağı noktasında.
Tugsan bey .bosanma davamda benim hakli oldugum icin avukatlik vekalet uvreti odedim 2000binlira bu parayi hakim esimden alinip bana odenmesine hukmetti arti yapilan posta masraflarinida 270 odemesine hukmetti benim avukatim o para benimdir diyo boyle.bisey olabilirmi kanunen ben onun parasini zaten odemistim. Ne parasi isyiyo yine karari temyize vercem karar kesinlestikten sonrami oncemi nasil islem yapabilirim yardimci olurmusunuz
Gökhan Bey,
Bahsettiğiniz avukatlık ücreti avukatınızındır. Siz aldığınız takdirde ise dava yoluyla sizden tahsil edebilir.
Hakim ese bana odenmesine hukmediyo avukatlik ucretini benim avukatim o para avukatindir diyo. Hakim avukandir demiyoki ben icraya verebilirmiyim. Hemen dosyayi temyize verirsen beklemekmi gerekir avukatim benden habersiz alabilirmi icrayoluyla nasil engelleye bilirim
Nasil engelleyebilirim.icra yami vermem lazim temize verirsem beklemekmi gerekir o alabilirmi haksiz kazanc olmuyomu nasil engellerim
Hakim acik ibare koymus gokhan ozturk yararina verilmesine diye karsi taraftan alinip burda haketmedikleri paraya sahip cikiyolar bence sistemi kendi lehlerine cevirmeye calisiyolar. Bu parayi icraya verip alcam insallah ne guzel cift vekalet ucreti para kazanmak okadar kolaysa. Cok iyi saygilar. Yardimci oldugunuz icin tesekkur ederim
Merhaba,
3 yıllık evliyim ve eşim beni aldattı kanıtları da var.eşimin yada benim mal varlığımız yok.Sadece onun evlilikten önce ailesinden kalan evi var.manevi tazmınat davası acabilirim ama avukat tutamam şu anda ve kendim ne kadarlık manevi tazmınat davası açabilirim .Eşim kabul edicem ne istersen sıcluyum diyor.
Size iddiaları kabul edeceği yönündeki söylemlere göre hareket etmemenizi öneririm. Boşanma davası ile birlikte manevi tazminat talep edebilirsiniz. Olay, tarafların mali durumu ve ispata yarar delillere göre talep edilecek manevi tazminat miktarını belirlemek gereklidir.
merhaba avukat bey en son celsede hakim esas ve tahkikatın tümü üzerinden duruşma yapılacak dedi ve dilekçe falan yaz dedi yanlış hatırlamıyorsam esas ve karşı dava hakkında herhalde pek anlayamadım açıklarmısınız…. birde davanın esası hakkında beyanlarım şeklindemi olucak içeriği ne olacak davanın son celsesi herhalde karar verilecektir öylemi? teşekkür ederim
Esasa ilişkin beyanda bulunmak için taraflara süre verildiği ve araştırılacak başkaca bir husus kalmadığı şeklinde karar verilmiş ise diğer duruşmanızda karar verilme ihtimali çok yüksektir.
Allah razı olsun hayırlı bayramlar bu arada
Merhabalar iyi çalışmalar böyle üzücü bir konu hakkında mesaj atmak aklıma gelmezdi.
ben 29 eylül 2014 yılından bugüne kadar evliyim yaklaşık 2 yıl karar oldu kavgalar oldu fakat hepsi tatlıya bağlandı her neyse 4 temmuz 2016 tarihinde evi terk etti eşim ve ben akabinde kayın validemi aradım sağlıklı bir şekilde orda olduğunu öğrendim ve tüm telefon numaralarını engelledim o günden bugüne kadar hiç görüşmedim ben eşimi defterden sildim kısacası benim merak ettiğim konu şu çocuk yok ve ikametgah adresimiz aynı değil kendisinin bekarlıktan kalma yasal takipte borçları olduğu için ortak yaşadığımız evde sadece benim ikametim var kendisinin ikameti annesinin evinde boşanırken bu borçlar beni bağlarmı ilk sorum bu ikinci sorum ben değil eşim açarsa davayı eğer nafaka ödermiyim ben açarsam ne olur teşekkürler
Sorularınız ile ilgili cevapları boşanma konusunda yazılmış yazılarımızda ve daha önce sorulan sorulara verilen cevaplarda bulabilirsiniz. Genel mahiyetteki bilgi talepleriniz açısından ise yazılarımızda nafakaya ilişkin değerlendirmelerimize göz atmanızı öneririz.
iyi gunler tugsan bey size birkac sorum olacaktı.aldatma durumnda acılan davada
1)davacı kişi savcılık kararıyla gsm ayrıntısı ister bu ayrıntıda neleri gorebilir.
2)gsm operatorlerinin verdigi ınternet ile yapılan whatssp metin içeriklerine ulasılabilirmi. yada o ınternet ile whatssp da kımlerle hangi numara ile trafıgı görunurmü.ve tlfdan silinmiş msj içeriklerine ulasılabilirmi
3)arkadaş olan birnin tlfn trafigi,msj trafiği mahkemde aldatma kabul edilirmi mahkemede
hayırlı akşamlar
birinci eşimden 1 çoçuğum vardı.eşime ev alıp ustune yaptım.sonradan eşimle huzursuzluk yaşadık.Sonra ben ikinciye evlendim.ikinci eşimden bir çocuğum(şu an 8 yasinda) oldu.ikinci cocugum benim soyadımı taşıyor.İlk başta ilk eşim karşı çıktı.sonradan uzak yerde yaşamasını kabul etti.ve dava açmadi.dava suresi 6 ay ile 5 yil olduğu icin bu hakkı kaybetti diye biliyorum.sonra ilk eşimden ikinci çocuğum(su an 4 yasinda) oldu.birinci eşim 8 sene sonra dava acacagini soyluyor.kendisi memur.ben memur değilim.durumum iyi değil su an .nafaka alabilirmi benden.birde aldiğim evden benim hak talep etme sansim varmi.cocuklarıma hiç iyi davranmiyor.vekaletlerini alma sansim varmi
kolay gelsin iyi çalışmalar
Tugsan bey bixim bosanma davamiz temyizde sorum söyle ben tekrar yuvami kurtarmak istiyorum ve esimle çocuklarım la bir araya gelmek istiyorum yerel mahkeme bosadi temyiz ettim hakli gerekcelerle fakat temyizden gelen dosyaya kesinledmis karari ret etme hakkim varmi bu sureyi dahada uzatma hakkim varmi bosanmak istemeyip bir araya gelmek istiyorum ne yapsbilirim bana yardimci olurmusunuz nadil yol izlemeliyim tesekkur ederim
Malesef boşanma davasında boşanma kararı kesinleşme sonrasında nüfusa işlenecektir. Dosyanın Yargıtay’dan boşanma kararı ile dönmesi kesinleşmeyi doğuracaktır.
Siz öncesinde yahut sonrasında ailenizi kurtarmak için çaba sarf etmeye devam edin. Boşansanız dahi unutmayın ki tekrar evlenebilirsiniz.
eşimden bosandım 3 cocugum var.karar kesinleşme tarihinden bugüne birsene dolmuştur.ve nafaka olmasına ragmen odemeyi birkac kere yapmıştırbugecen süre içinde cocuklarımın arzusunu yerine getirmek ve düzelmştir umuduyla birkaç ay beraber yasadık ailemi tektar kurmak adına olmadı bu geçen dönemin cocuklara yazılan nafakayı almama engel yada negatif bir yönü varmıdır karsı tarafın bunu kullanarak nafaka ödememe hakkı varmıdır
Ödenmeyen nafaka tutarlarına ilişkin icra takibi ile tahsili yoluna gidebilirsiniz.
merhaba Tuğsan bey bir mobil uygulamadaki yazışmalar nedeni ile karım benden boşanmak istiyor önceden de sorunlarımız vardı 2 aylık bebeğimiz var uygulamadaki yazışmalar tamamen yalan yanlış vakit geçirmek için yapılan seyler eşim aldattığımı düşünüyor ben eşimi çok seviyorum eşim evi terk etti eşimle konuşmak için arkasından gittim ve kayınımın saldırısına ugradım eşime kocana dönersen bizi unut diye baskı yapılıyor eşim bu baskı ile boşanma davası açarsa yada aldattığım düşüncesi ile dava açarsa mahkemede ne yapıp evliliğimi kurtarmalıyım lütfen yardım
İsmail Bey,
Bahsettiğiniz yazışma içerikleri ve eşinizin elinde delil olarak kullanılabilecek nelerin olduğunu değerlendirmek gerekli.
Öncelikle yardımınız için çok teşekkürler.
Eşimle çekişmeli olarak boşandık, temyize sadece tazminat, nafaka, ve takıya ilişlin karar verildi. Boşanma temyiz edilmedi. Nüfus kağıdımı değiştirmek istiyorum bunun için adliyeye gidip mahkeme kalemine durumu ilettim her iki tarafın da dilekçe vermesi gerek dedi. Karşı taraf muhatab bile olmuyor ve dilekçe vermiyor. Ne yapmam gerek?
Mrb av. Bey çekişmeli boşanma davamda karar çıktı gerekçeli kararı beklemeli miyim yoksa hemen tebliğ ettirmelimiyim. Dava tarihinden itibaren tedbir Nafakası verdi hakim ptt.den yatırsam olurmu. Gerekçeli karar ne kadar sürede yazılır acaba ? Teşekkür ederim
Merhaba sorum şu ben eşimden 50.000 tl maddi 50.000 tl manevi tazminat istedim ne kadar alabilirim bilgi verir misiniz
Slm ben babama psikolojik sorunları nediyle vasih olarak atandim..fakat babam daha önce boşanma davası açtı duruşmada annem babam ve ben vardım babamda artık boşanmak u istemediğini söyledi fakat mahkeme her ne kadar da hayır desekte boşanmak için sulh hukuktan izin almam gerektiğini soyledi mahkeme babamın psikolojik sorunları olduğunu bilmiyordu ben izin almadan davayı sonuclandirabilirmiyim
Öncelikle merhaba.Evlilik vaadiyle dolandırılmalar günümüzde çok yaygın benimde sorum bunla ilgili. Dedem gürcistandan biriyle evlenmek için aracılar yardımıyla bir kadını Türkiye ye getirtiyor ama gelmeden öncede bir miktar para yatırıyor. Olayın bir dolandırıcılık olayına dönüşnemesi için bu olayı bir yere şikayet etmem mümkün mü yardımcı olursanız sevinirim. İyi akşamlar.
Merhaba avukat bey.esimle bosanma davam var.esimi baskalariyla facebook ta msj lasirken yakaladim ve dava actim.olaydan sonrada esimle tlf konusmalari yaptik ve esim butun yaptiklarini itiraf etti bende bu gorusmeleri kayit altina aldim ancak esim suclamalari inkar edip facebook kullanmadigini kocam butun olanlari kendisi pilanladi diyerek iftira atti.ilk durusma bitti ikinci 1 ay kaldi durusmada ses kayitlarini cozumlemek icin avukatim verdi.sonuc ne olur.hakim ses gorusmelerimizi dinlermi.simdiden tesekurler.
Hakim konuşmaları dinlemez. Dökümü için bilirkişi incelemesi yapılabilir.
Merhaba ben yaklaşık 3 yıldır evliyim evlendigimizden beri sürekli sorun yaşıyoruz ve defalarca ayrıldık barıştık ve en son 2016 ocakta ayrıldık ve altı ay ayrı kaldık daha sonra eşimin talebi üzerine barıştık ve ben hamile kaldım ve şuan 31 haftalık hamileyim ve sürekli tartışıyoruz ve boşanmak istiyorum hamileliğim süresince sürekli kavgalarla beni strese soktuğu için ve her gün beni bırakıp annesine gittigi için evden gitmesini talep ettim bunu defalarca yaşadık jwr defasında eve geri geldi ve şimdi tekrar gitti ve zaten evde kavga sırasında eşyaları kırıyor camları kırıyor daha öncede beni defalarca tehdit ettiği için uzaklaştırma kararı çıkmıştı şimdi ben hamileyken dava açabilirmiyim ve oturduğumuz ev babasına ait beni evden atmakla tehdit ediyor beni evden çıkarrabiürmi
Hamilelik boşanma davası açmaya engel değildir. Boşanma davası içerisinde evin kullanımının tarafınıza özgülenmesini ve eşinizin uzaklaştırılmasını isteyebilirsiniz.
Eşimle anlaşmalı şekilde boşandık mahkeme kararı 24.01.2017 yapacakmış fakat biz tekrar barıştık ve hata yaptığınızı anladık. Şuan ne gibi bir yol izlememiz gerekir
Kararın yazılması sonrası barışma nedeniyle istinaf yoluna başvurabilirsiniz.
Merhaba bir erkeğin eşi doğuma 1 gün kala beyin kanaması geçirip felç kalırsa eşi onu boşamak isterse yüklü bir tazminat öder mi? Bayan felç kalınca annesiyle başka bir şehire gitmiş ve 4 senedir ailesiyle yaşıyor.Bu durumda erkek boşanma hakkına sahip mi?Eşi sakat kaldığı için bu durumda boşanırsa yüklü tazminat ödemesi gerektiği söylenmiş bu doğrumu?Cevabınızı bekliyorum şimdiden teşekkür ederim.
Merhabalar. Yaklaşık iki ay önce anlaşmalı olarak boşandım. Birbirimizden maddi manevi tazminat talebimiz olmadı. Çocuğun(10yaş) velayeti anneye verildi. Aylık olarak iştirak nafakası bağlandı. Eski eşimin beni aldattığını 1 hafta önce tesadüfi olarak öğrendim. Ortak kullanılan bilgisayarda kendisinin nöbeti olduğunu söylediği günlerde il dışına gittiğine dair uçak bileti gördüm. iki bilet var. Biri boşanma davası esnasında, diğeri temyiz sürecini beklerken. Ayrıca dava açılmadan önce aldattığını düşündüğüm kişinin yaşadığı şehire, kendisi işyerinden kız arkadaşlarıyla 1 hafta tatile gitti. Şüphelerim üzerine adıma kayıtlı kendisinin kullandığı telefon hattının dökümüne ulaştım. Aldattığını düşündüğüm kişi ile dava açılmadan 1,5 ay önce telefon görüşmeleri ve mesajlaşmaları başlıyor, yani gittiği tatilden 1 hafta önce. Ayrıca şüphelerim başlayınca bilgisayara program kurarak eski eşimin bu kişi ile sosyal medya üzerinden görüştüğünü farkettim. Sorularım şunlar: 1- Elimdeki delillerle tazminat davası açabilir miyim? tekrar bu kişi ile buluşacağını öğrendim, bundan sonraki kayıtlar bir şey ifade eder mi? En önemlisi bu yapılanlardan dolayı velayet davası açabilir miyim?
Sonradan ortaya çıkan deliller nedeniyle aldatma konusunu ispat edebiliyorsanız manevi tazminat davası açabilirsiniz.
merhaba iyi çalışmalar içinden bi türlü çııkamadığımız bir sorunumuz var yardımcı olursanız sevinirim benim sevdiğim kız 3 sene öncesinde birşeye kızarak ani yanlış karar verip kuzeninle nikahlanmış fakat 3 senedir nikah var ama kız bekaretini korumuş evlilikleri sadece kağıt üzerinde ve ayrı şehirlerde yaşıyorlar 3 senedir nikah var ama karı koca ilişkisi hiç olmamış ve kız o ani kararından pişman kızın aileside oğlandan tarafdalar sağlıklı düşünemıyor biz onlara kafalarını dinlemeleri için ara verdirdik diyorlarmış ve kız bu nikahlı olduğu çocuğa boşanmak istediğini onu sevmediğini hayatında benim olduğumuda söylediği zaman hakaret ve tehditler edip gurur yapıp anlaşmalı boşanmıyor bu durumda ne yapılabilir
Uzlaşı yok ise mecburen izlenecek yol çekişmeli boşanma davasıdır. Her ne kadar evlilik gerektiği gibi yaşanmamış ise de sizinle olan birliktelik bahsettiğiniz kişiyi hukuki manada zor durumda bırakabilir.
Sitemizde yer alan çekişmeli boşanma davası ile ilgili yazılara göz atınız.
merhabalar,
3. şahısların boşanma davası olup olmadığını öğrenebilmem mümkün müdür? Şahısların ikamet ve ad-soyad larını bilmekle birlikte T:C kimlik numaralarına haiz değilim.
Saygılarımla,
Canan
Merhaba Avukat bey.maddi durumum olmadığı için adli yardım istedim ve avukat tayin edildi.dava açtık anlaşmalı boşanma olarak.ve ilk davamıza çıktık.eşim ek süre istedi.şans istedi .Hakim bey çocuklarınızda var size 2 ay süre veriyorum dedi.ama süreç anlaşmalı olarak devam ediyor..çekişmeliye döndürülmedi..bu ayın 21 de tekrar davamız var ve artık boşanma kararımız kesinleşti..fakat eşim burda kalacak yeri işi kalmadığı için başka yere gitmeye karar verdi ve gitti..mahkeme günü gelmek istemediğini söyledi.Avukatına sor başka yerden katılma gibi bir şansım varsa bulunduğum şehirde ifademi verir boşanmayı benimde istediğmi söylerim dediveya vekalet verebiliyorsam birine benim yerime girmes için vekalet vereyim dedi..
1…başka şehirden davaya katılıp ifade verebilirmi? sanırım o da benle karşılaşmak istemiyor mahkeme günü..
2..onun adına vekaleten başkası girebilirmi? avukatmı olması gerekiyor vekalet verdiği kişi? (avukat tutacak maddi durumu yok açıkçası..benim avukatıma vekalet verebilirmi diyicem ama o da ek ücret talep eder herhlade değilmi?)
3..olduki eşim gelmedi davaya ve vekalet olayıda olmadı..dava nasıl devam eder?boşanma kararı çıkma ihtimali olurmu çekişmeliye dönmeden?hakime kalmış bir kararmıdır bu?
çok teşekkür ederim şimdiden..iyi çalışmalar..
Duruşmaya gelmesi gereklidir. Hakim her ikinizi de duruşmada dinlemeden anlaşmalı boşanma kararı veremez. Avukat olması da bu durumu değiştirmez.
Iyi akşamlar benim bi sorum olacaktı . Şimdi bi tanıdık var . Karisiyla anlasamiyor kadın sürekl hakaret ediyor kendine . En ufak biseyde evi terk ediyor . Ilk çocuğa hamileyken annesigile gidiyor ne olduğu belli olmayan bi doktara kocadan habersiz çocuğu aldırıyor . Sonra geri barisiyorlar Ikinci çocuğa hamileyken yine annesigile gidiyor orda doğum yapıyor adam da artık bırakıyor ne hali varsa görsün diye . Çocuğu adama göstermiyor . Adam bosanma davasi acıyor . Verdiği ifadede çocuğumu göstermiyor aklı sorun dengeleri Ve adam da evliyken evin içinde aldığı bi ses kaydı var karısının hakaret ettiği . Bunu mahkemeye sunabilir mi Ve adam da evliyken evin içinde aldığı bi ses kaydı var karısının hakaret ettiği . Bunu mahkemeye sunabilir mi
Mrb. Ben 28 yaşinda 9 yillik evliyim,7 yasinda da bir kizim var.Eşimin aile apartmaninda oturuyorduk.Annesi, babasi, abisi, abladi,ve dedesine kadar.Esimden yaklasik 8 yildir da duygusal ve fiziksel anlamda şiddet görüyorum. En son siddet olayinda eve polis cagirdim.Hastaneden rapor alip,karakolda da sikayetci olduktan sonra da annemin evine geldim.Su anda kiziminda benimde hicbir eşyasi yok.Karakoldaki polis memuru bana savciliktan esyalarimi almak istedigime dair bir belge verilebildigini soyledi, onu al ben seninle gelecegim dedi.Yarin o belgeyi almak icin gidecegim.
1.Bu belgeyi nasil alirim?
2.Çocugumun velayeti bu durumda kimde kalir
3.Bosanma surecinde kizim icin tedbir karari varken kacirilirsa hukuksal olarak geri alabilirmiyim
4.Durumumuz bu sekildeyken dava kaç celse de,ne kadar surede biter?
Cezai süreci boşanma davasında delil olarak kullanabilirsiniz. Diğer sorularınızın cevapları birkaç satıra sığamayacak kadar uzun ve şartlara göre değişebilir. O nedenle fiziki olarak boşanma avukatından randevu almak suretiyle yüz yüze görüşmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Merhaba avukat bey. Amcam boşanma davası açtı. Duruşma da söz almak istediğinde hakim söylemek istediklerini sözlü olarak soyleyemeyecegini yazılı olarak diğer duruşmaya getirmesini söylemiş. Bunun için nasıl bi dilekçe yazılması gerekiyor? Stajyer avukat olduğum için ne söylemek istediğini tam anlamadım
Sevgili müstakbel meslektaşım,
Boşanma davası yazılı yargılama usulüne tabidir. O nedenle yabancı filmlerde olduğu gibi duruşma anında ciddi manada sözlü ifadede bulunulması, konuşulması mümkün değildir. Dava gerekçeleri, deliller ve anlatılmak istenen olayların yazılı olarak sunulması gerekir.
Yazılı yargılama usulünün ne olduğunu araştırmanızı öneririm.
merhaba bir sorum olacak 2 senedir eşimle ayrı şehirlerde yaşıyoruz 6 yaşında kız çocuğumuz var eşim beni aldattğı için boşanmak istiyorum oda bana çocuğu gerekçe gösteriyor çocuğun vrkaletini bana verirsen boşanırım diyor ben çocuğumun vekaletini bende kalmasını istiyorum çocuğum şuanda onda kalıyor belirli günler ben görmeye gidiyorum ne yapacam boşanmak istiyorum ve kızımın bende kalmasını istiyorum vekaletini
Meraba bi sorum olcak size aydinlata bilitmisiniz lutfen beni evli cift anlasmali bosanmaya karar verdiler davali esini aldatmis cocugu var ama nufusda gozukmuyo onun adina davaci bunu mahkemeye suncakmis dna isticekmis elinde ispatlicak kanitda yok sadece face gorunumlu adi altinda gozukmeyen kendince tahmin gormede bilmiyo vs ne gibi sorunlar yasar davali mahkemede bilinmeyen bi cocugun dnasini istermi hakim kadin ve cocuk zarar gorurmu lutfen bilgi verin arkadasimin bu bilgiye cok ihtiyaci var
Merhabalar annem babama boşanma davası açtı davaları hala sürmekte. Bir ev babamda bir ev annem de olmak üzere iki ev ve babamın banka hesabında 100 bin tl var davayı açarken tedbir kararı istedik fakat babam kendi üstündeki evi eder fiyatının altında bir fiyata satmış bankadaki parayıda yok ettiğini düşünüyoruz tedbir kararı varken evi satabilirmi ve parayı çekebilir mi eğer evi sattıysa annemin üstündeki evden pay isteyebilir mi bankadaki para yok olduysa eğer hakkımızı almak için ne yapmalıyız sorumu cevaplarsanız çok sevinirim teşekkürler şimdiden kolay gelsin
Bu tür tedbir talepleri için boşanma davası haricinde mal paylaşımı davası açılabilir.
BENİM KARDEŞİM KARISINA ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI AÇTI. ANCAK HAKİM 3 YIL AYRILIK KARARI VERDİ 2 ÇOCUĞU BABAYA 1 ÇOCUĞU ANNEYE VERDİ. KARDEŞİMİN TAPULU EVİ VAR. EVDE YAŞAMAK İSTİYOR. ANCAK KARISI EVDEN ÇIKMIYOR. AİLESİNİN YANINDA KALMA İHTİMALİ OLDUĞU HALDE, KARDEŞİM 2 ÇOCUKLA HER GÜN AYRI BİR KARDEŞİNDE KALIYOR. EN SON KARISI KIŞIN ISINMA PROBLEMİ DOĞUNCA KADIN SIĞINMA EVİNE GİTTİ. BU ARADA KARDEŞİM EVE YERLEŞTİ. ANCAK HAVALAR ISININCA KADIN TEKRAR GELDİ. BAKTI Kİ EVDE KOCASI VAR. JANDARMAYI ÇAĞIRDI. İFADELERİNİ ALDILAR. SAVCININ SÖZLÜ TALİMATI İLE EVİN KİLİDİ KARDEŞİMİN RIZASI OLMADAN JANDARMA TARAFINDAN DEĞİŞTİRİLDİ. KOCA DIŞARIYA ATILDI. KARISI EVE YERLEŞTİRİLDİ. KARISININ AİLESİ GELDİ, KIZLARINA GEL BİZİMLE YAŞA EVİMİZ MÜSAİT DİYOR, ANCAK O GİDİN BEN GELMEYECEĞİM.ZORLARSANIZ, JANDARMAYA SİZİ ŞİKAYET EDERİM DİYOR. 1- BU İŞİN YASAL ÇIKIŞ YOLU NEDİR? KOCANIN BİR GELİRİ YOK İKİ ÇOCUKLA SOKAKTA. 2- SAVCI BÖYLE BİR TALİMAT VEREBİLİR Mİ? KAPI KİLİDİNİ KOLLUK VASITASIYLA DEĞİŞTİRİP BÖYLE BİR UYGULAMAYI YAPABİLİR Mİ? KADINA MÜLKİ MAKAM TARAFINDAN VE SOSYAL HİZMETLER TARAFINDAN HER TÜRLÜ MADDİ VE BARINMA İMKANI SAĞLANMAKTADIR. AYRICA KARDEŞİMİN KALDIĞI EVLER KARISININ KALDIĞI EV ARASI 10 METRE, TEK YOL VAR ODA KARISININ KALDIĞI EV ÖNÜNDEN GEÇİYOR. KADIN LAF ATMAK SURETİYLE SÜREKLİ TAHRİK EDİYOR. AYRICA BİRDE UZAKLAŞTIRMA KARARI ALMIŞ, AMA EVLERİN ARASI 10 METRE, KARDEŞİMİN GELİRİ YOK, İŞ OLURSA YEVMİYE İLE ÇALIŞIYOR. BU KONULARDA BİZİ AYDINLATIRSANIZ SEVİNİRİZ.
Merhaba,
Sorularınızın cevapları bu şekilde yanıtlanamayacak kadar kapsamlıdır.
Merhaba, “Nafaka alan kadının işe girip girmediğini nasıl takip edeceğiz. Nafaka bağlayan hakimden “kadının çalışmaya başladığını bildirmesi” talebinde bulunabilirmiyiz. Teşekkürlerimle saygılarımı sunarım.
Boşanma davası neticelenmiş ise bulunamazsınız. İşe girme sonrasında siz öğrenerek nafakanın azaltılması yahut kaldırılmasını talep etmeli dava açmalısınız.
Neticelenmedi ise mahkemeden SGK’ ya müzekkere yazılmasını talepte bulunabilirsiniz.
Avukat bey 3.5 yıllık evliyim 2 senedir bebeğimiz olmuyor iki taraflı problem var ilk tup bebek denemem negatifle sonuçlandı ve evdeki huzursuzluklar hat safhaya çıktı eşim beni suçluyor çocuğun olmaz senin boşuna uğraşma diyo hakaret ediyo ikinci tedaviye başladım 10 gün önce tedavi için verilen iğneleri akşam özel bi hastanede yaptırmaya başladık ama her gidisimizde eşim tedaviyi bırakmam için baskı uyguladi ignenin beşinci gününde hastane önünde kolumdan tutarak yaptırmayacaksin dedi ve arbede yaşadık gidip benden şikayetçi olup darp raporu almış uzaklastirma istedi tabi devletin bana tanıdığı tup bebek hakkımda gitmiş oldu bu durumda ne yapmalıyım bir yol gösterin lutfen
Bahsettiğiniz hususlar ispatı ile boşanma davasında gerekçe olabilir. Boşanmayı istiyorsanız süreç ile ilgili hukuki destek alabilirsiniz.
Merhaba size bir sorum daha olucak eşimle hastane önünde yasadigimiz arbede sonucunda gidip darp raporu alip sikayetçi olup uzaklastirma istemis bende ifademde karsilikli oldugunu belirttim savci bu durumda goruntu kayitlarini izleyip ona goremi mahkemeye sevk eder olay gununun üzerinden 7 gun geçti ve hala bir haber yok bosanma davasini nasıl etkiler bu durum cunki eşim tüp bebek tedavime engel oldugu icin bu arbede yasanmisti tup bebek hakkım iptal oldu bunu ispat edebiliyorum
Uzaklaştırma verilebilir, darp ile ilgili dava açılması muhtemeldir.
iyi günler sizden bir konuda beni aydınlatmanızı rica ediyorum.Eşime boşanma davası açtım çocuğum olmadığı için hiç bir nafaka veya başka bir şey talep edemeyeceğimi söyledikleri için ben de dilekçemde hiç bir maddi talebim yoktur yazdım ancak şimdi sizin sitenizden çok şey öğrendim bu durumda manevi tazminat isteyebilirmiyim şu anda henüz daha ilk duruşma olmadı bunu hakime ilk duruşmada belirtsem hakkımı alabilirmiyim acil yanıtlarsanız sevinirim teşekkür ederim…
Dilekçeler aşaması tamamlanmadı ise talep ediniz.
Bunu nasıl öğrenebilirim acaba geçenlerde bir polis memuru arayıp maddi durumum ile ilgili sorular sordu hemen gitsem müracat etsem kabul olur mu ve nereye başvuru yapmalıyım…
İyi günler tugsan bey bı sorum olcakti.iki ay önce nikah kiydik bu hafta düğünümüz olacaktı ama biz ailesel olarak anlaşamayacgimizi düşünüp boşanmaya karar verdik ama bir.yil dolmadan boşanma olmuyormuş nasıl bir yol izlemem gerekir lütfen yardımcı olur musunuz
Çekişmeli boşanma davası yahut şartları var ise evliliğin iptali düşünülebilir.
İyi günler. Ekim 2016 tarihinde anlaşmalı olarak, kesinleşmiş mahkeme kararı ile eşimden ayrıldım. Anlaşmada aylık 1000 tl 10 yaşında tek erkek çocuk için iştirak nafakası ve ayrıca 18 ay süre ile toplam 15.800 tl olacak şekilde eski eşime her ay düzenli olarak maddi tazminat ödüyorum. Eski eşim tekrar evlendi. Maddi tazminat irat şeklinde olduğu için mahkeme kararı olmaksızın ödemeyi kesebilir miyim ?
Iyi günler avukat bey biz eşimle şiddetli geçimsizlik yüzünden ayrılıyoruz. Beş yaşında oğlum var. anlaşmalı boşanma yoluna gideceğiz. Fakat bir sorun var ben istanbul da o nigde de ailesinin yanında yaşıyor. Ikamet adresim nigde de ve anlaşmalı boşanma davasında avukata gerek var mı ayrıca ikamet adresinin olduğu yerden mi davayı açmam gerek?
Eger mahkeme icin nigdeye gidersem can güvenliği söz konusi o yuzden ben bulunduğum yerden davayı acabilirmiyim? Teşekkürler…
Esim benden bosanmak istiyor ben bosanmak istemiyorum nasil bir yol izlemem gerekiyor ben esimi seviyorum ondan bosanmak istemiyorum
Merabalar avukat bey. Cekismeli olarak esime bosanma davasi actim. Babsiyla birlite yasamami istiyor kabul etmedim. Bu bosanma ve tazminat sebebi olabilir mi. Birde evlendikten sonra esimin ailesine beni tehtid kufur vs gibi seylerden dolayi gitmedim kusurlumuyum gitmediğim için. Teşekkürker
Bağımsız konut sağlamamak boşanma nedeni midir? başlıklı yazımızı sorunuzun cevabı için okuyabilirsiniz.
Merhaba, ben eşimden boşanmak istiyorum. 1 yıl önce zinadan dolayı böyle bir karar aldım, oturduğumuz evi boşaltıp farklı bir ilçeden ev tutup eşyalarımı o eve taşıdım, ben annem ve çocuğum yazları o evde, kış döneminde de annemin evinde kalmaktayız. Boşanma kararını aldıktan sonra eşim hapse girdi ve şu an yurtdışında, yaklaşık bir yıldır yurtdışında bir hapishanede tutuklu ve ilk mahkemesinin verdiği karar en az 5 yıl süreyle orada kalması gerektiği yönünde. İnsan kaçakçılığıyla suçlanıyor. Bir sonraki mahkemede bu 5 yılın 2,5 yıla düşürülmesi ihtimali varmış. Ancak ben zaten boşanmak istiyordum ve şimdi o zina olayını yaşadığı kadınla hala içeride görüştüğünü öğrendim ve ben artık bir an önce bu adamdan kurtulmak istiyorum. Avukat tutabilecek bir durumda değilim, eşime kefil olduğum bir kredi var ve ben onun kredisini 1 yıldır ödüyorum, her ay 750 tl, maaşımın yarısı onun kredisine gidiyor. Avukat olmadan kendi başıma bu işi yapabilir miyim? Nasıl dava açabilirim? Yüz kızartıcı suç işlemesinden dolayı mı dava açılmalı, yoksa zinadan dolayı mı bilemiyorum? 3 yaşında bir çocuğum var, hem velayetinin bende kalmasını, hem de oradan çıkarsa oğluna maddi bir destek sağlaması için nafaka da istiyorum. Lütfen bu konuda bana yardımcı olup beni en doğru şekilde yönlendirebilir misiniz?
Boşanma davasını tamamen soru-cevaba dayandırarak açmak doğru değildir. Boşanma davası yahut yargı süreci ile ilgili bilginiz olmayabilir veya bilmek zorunda değilsiniz. Ancak sorunuz içeriğinden hukuki destek almanızın daha sağlıklı olabileceğini düşünüyorum. Maddi imkansızlık içerisinde iseniz ve bunu belge ile ispatlayabiliyorsanız bulunduğunuz yerdeki baronun adli yardım birimine başvurabilirsiniz. Maddi durumunuz var ise boşanma avukatı ile temsil için avukat arayabilirsiniz.
Tuğsan Bey Merhaba
Boşanma davasını eşim açtı 10 aydır ayrıyız önce inceleme duruşması yapıldı resmi nikahtan önce aldığım çeyiz eşyalarım ve kişisel kıyafetlerimin iadesi ve tespiti ile ilgili ne yapmam gerekmektedir aile mahkemesi mi yetkilidir yoksa asliye hukukda mı dava açmak gerekir İcra müdürlüğünce mi eşyaların tespiti ve teslimi sağlanmaktadır Bilgi rica edebilir miyim İyi Çalışmalar
Merhaba tugsan bey esim bakire cıkmadı bosanma davası actım 2 senedir bosanamadım esim simdi bakiredir diye rapor almış ben tekrar adli tıp tan rapor isteme hakkım var mı ve esim bosanmak istemiyor hakim davayı red edermi eşim ilk gece bakire deyılım dedi buna dayanarak actım davayı bu saatten sonra birleşme olacağımız sıfır
Davanızı sadece bakirelik üzerine kurmadıysanız ve diğer boşanma sebeplerini de belirttiyseniz dava içerisinde eşinizin mahkeme tarafından hastaneye sevkini isteyebilir ve diğer delillerinizi de ileri sürebilirsiniz.
Merhabalar. Esimden boşanmak istiyorum. 4 yıllık evliyim ve 1 çocuğumuz var. Öğretmen olmama rağmen o çalışmami istemediği için çalışmadım ve işimi de onun yüzünden bıraktım. Tazminat talebim olmayacaktı aslında ama bana tavirlarindan sonra fikrim değişti. Maddi manevi tazminat davası açabilmek için onun yüzünden çalışmadığımı kanıtlamak zorundamiyim? Üzerine arabasi var onu başkasının üzerine geçiririm diyor, işten çıkarım diyor böyle bir şey yapıp tazminat ve nafakadan kurtulabilir mi?
Doğru bir boşanma davası stratejisi izlemelisiniz. Akabinde mal kaçırma tehlikesi varsa mal paylaşımı davası açarak tedbir talep ediniz.
Aşağıdaki yazıları okuyabilirsiniz;
Mal Rejimleri ve Boşanmada Mal Kaçırma
Boşanma Sonrasında Yasal Mal Paylaşımı Nasıl Olur?
Boşanmanın Mali Sonuçları
merhaba tuğsan bey boşanma davası bitti evlenmeden önce mehir senedi imzalamıştım altın eşya vb. mal bağışlamıştım. bağıştan rücu şartları oluşuyor yanlız ben karşı taraftan bir şey istemiyorum ileride dava açabilir. bunun için karşı tarafa dava açmadan bağıştan ferağat etme durumum varmı. teşekkür ederim.
Merhabalar. Eşimden boşanmak üzere dava açtım. Dava süresinde, eski ortak konuttan özel eşyalarım ile çocuklarımın yatağı dolabı gibi zorunlu eşyalarımı almak istiyorum. Ancak bunun yarın sorun olarak karşıma çıkarılmasının önüne geçmek için, bu adımlarımı yasal çerçevede atmak istiyorum. Eşimin darp nedeniyle uzaklaştırması var. Bu nedenle polis nezaretinde eşyalarımı alabilmem için davanın görüleceği Aile mahkemesinden mi izin talebinde bulunmalıyım? Ayrıca Almak istediğim eşyaları tek tek yazmamda yarar var mı yoksa genel ifade ile mi belirtmeli izin talep dilekçesinde. Teşekkürler.
( Karakoldan aldığım bilgide Cumhuriyet Başsavcılığından veya Kaymakamdan gelecek talimatla hareket ederiz dedi ama emin olamadım )
Merhaba Tuğsan bey. ben eşimle severek evlendim. ablamın elimle tartışması sonucu ailesine gidip az orda kalmak istediğini söyledi ancak gittikten sonra haber alamadım bir kaç gün sonrasında da ailesinin tehtitleri ve küfürlerine maruz kaldım. eşim hamile ve birde 15 aylık bir oğlumuz var. eşimi ve çocuklarımı bana vermeyeceklerini söylüyorlar ve tehtit ediyorlar. eşimle az bir diyalog kurma şansı yakaladım ve sartlar koştu bana evinimizi ailesinin bulunduğu ile taşımamı yoksa geri dönmeyeceğini söyledi.
çok zor durumdayım ne yapmam gerektiğini bilmiyorum lütfen yardım edin bana eşimi seviyorum boşanmak istemiyorum ve çocuğumu çok özledim.
Benim kız kardeşim evli suan da 3 tane de çocuklari var. Cocuklar 11 yas ve altindalar. Benim sorum şu. Kiz kardesim cok mutsuz ve bosanmak istiyor şayet kocası cocuklari vermez diye korktgundan dolayı bosanamiyorum diyor. Bu durumda ne yapmasi gerekiyor. Ve bosanirsa eğer cocuklar kimde kalir acaba annesinde mi babasinda mi?
avukat bey merhaba öncelikle ilginize teşekkür ederim.ben 2010 yılında anlaşmalı ve protokol imzalayarak boşandım.aylık 250 tl yoksulluk nafakasında anlaştık ve 7 yıldır aylık 250 tl nafaka ödüyorum. eşimin sosyal medyada SEVGİLİSİ ile sarmaş dolaş çekilmiş ve paylaştığı fotoğraflar var. ayrıca çocuğumuz olmamakla birlikte eski eşim güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır.
size sorum her nekadar anlaşmalı protokol imzalayarak boşanmış olsakta şahsım olarak yukarıda belirtmiş olduğum sebepler ile yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açabilir miyim. dava açar isem bu davayı kazanabilir miyim bu konuda görüşünüzü belirtirseniz çok sevinirim tekrar teşekkür ederim.
merahaba tuğsan bey eşimle 5 senedir evliyiz 1 tane kız cocugumuz var eşimi birgün telefonda biriyle konuşurken yakaladım kim dediğimde o kişiyi bana babamın uzaktan akrabası diyerek tanıştırdı bende eşime güvenerek inandım ilerleyen zamanlarda adamın evli söyleyerek tanışmak için eve geleceklerini söyledi ve adam gerçekten evliydi daha sonra bu konuşmalar sıklaşmaya
hatta artık bi düğünü bahane ederek hanımıyla 3 birlikte düğüne gidecekleri yalanıyla bulustuklarını ögrendim ayrıca vardiyeli bi işte çalıştıgım için işteyken gizli gizli evde buluştuklarını ögrendin ve birgün ben işteyken evi terkedim gitti bu sefer durumu ailesine anlattım ve kayınbabaya sordum ali diye bişahıs var senin uzaktan akrabanmıs diye sorunca benim öyle bi akrabamyok dedi ailesinede kocamın iş arkadası diyerek yalan söylemiş ailesi olanlardan sonra kızlarını defterden sildi bu sefer eşim ailesinin kabul etmediğini öğrenince ve önceden ailesinin yanına gitmek istemiyordu zaten konuştugu kişi ayrıl ben sana ayrı ev tutayım dediğini ögrendim bu niyetle eşim ilk kendisi anlaşmalı davayı açmıştı sonra eşimin ablası babalarıyla konusup benim kızlarına iftira attıgımı söyleyerek kandırdı ve kızlarını yanlarına götürdü eşim anlaşmalı ayrılmak istediği için avukata gitmiştik önceden velayeti ve hiçbirşey istemediğine dair protokol imzalamıstık ve çocuk dolayısıyla pedegog geldı ve eşm bana ihanet ettiğini pedogoga bile itiraf ettmiş ve raporda pedogog belirtmiş durumda fakat duruşmaya gelmediler ve duruşma dosyası kapandı bende karşı dava açtım sormak istediğim bu bütün gelişmeler birlikte aynı yerde ayrı karelerde çektikleri ve birsürü yalanları ortaya çıkmış durumda bunun dışında benim telefonda görüşme kaydeden program var ve bu bütün gelişmeler kayıtlı durumda bunu delil olarak kullanabilirmiyim (ses kayıtları facebook paylasımları vs.) sizce bu davanın seyri ne olur uzun sürermi
avukat öncelikle yorumlariniz için size teşekür ederim benim sorun çekişmeli boşanma mahkeme karriyla boşandik kağidimiz temizde 15 ay oldu daha gelmedi şimdi biz tamamen boşandik mı eşim davayi açti ben boşanmak istemiyorum bir bayan olarak ne yapmam lazim
Merhaba,eşim şu an bir ay uzaklaştırma cezası aldı. Beni evden itikleyerek gece 12.30 da pijamalarımla sokağa atıp,beni tehdit etti ve sözlü tacizde bulundu.Bir yasında bir oğlum var ve çalışmıyorum.Sigortam ve herhangi bir malım mülkiyetim yok.Bayanım ve 12 yaşımda trafik kazasında babamı ve kardeşimi kaybettim.Beyin travması ve iç kanama geçirdim.Doktor tarafından bu sebeple verilen ve evlenmeden önce eşime herşeyimi anlatmam sebebiyle kendisi benim %62 lık psikiyatri raporum olduğunu bildiği için evlilikte boşanma konusunda beni hep çocuğumu alıp bunu ileri sürerek tehdit etti.Uzaklaştırma çıktıktan sonra savcılığa cinsel taciz sebebi ile kendisinden şikayetçi oldum. Doktor raporu almam için hastaneye gittim.Fakat doğum yaptığım ve üstünden bir hafta geçtiği için bir iz olmadığını söyleyerek rapora birşey yazmadı.Genel cerrah ise anal yoldan olan tecavüze incelemesine rağmen birşey yazmayarak adli tıpa gönderimimi istedi. Ben evlendiğim yerde kimseyi tanımıyorum ve herkes eşimin dostu ve aleyhinde tanık. Haklı olsamda onların tarafındalar.Kendisi benden 40 bin TL alarak eve haciz getirip paramı ve aldığı aracı satarak beni maddi çöküntüye maruz bıraktı.Aracı sattığına dair elimde noter kağıdı var.Dahası telefonla bizi tanıyan insanlardan(annem ve beni)onun aleyhinde tanıklık yapmalarını istemiş. Ev içinde bana cinsel ve sözlü taciz uygulayan bu kişi benim düğünde takılan takılarımıda satmış ve adıma olan telefonu,tableti,laptobuda kırmıştır ve satmıştır. Benim bu konuda kendimi ispatlamam nasıl mümmündür?
Lütfen,yardımcı olun.
Boşanma nafaka ve tazminat için karar verildi fakat nafaka ve tazminatı temyize gönderiyorum özellikle boşanmayı temyiz etmediğimi boşanmak istediğimi sadece nafaka ve tazminatı temyiz ettiğimi yazdım tebligat geldiğinde kalemede boşanma kesinleşmesini istiyorum nüfusa bildirin diycem bu durumda kesinleşmeyi alıp kimliği değiştirebilirmiyim karşı tarafın da boşanma gerçekleşsin diye dilekçe vermesi gerekir mi sonuçta oda 15 gün sonra gidip kesinleşmesini istiycek ama ben muhattap olmadığım için dilekçe ver diyemem bu durumda 15 gün sonra boşanmış olurmuyum
Merhabalar, bir yıldan fazladır sürençekişmeli bir boşanma davamız var. Hiç bir şekilde barışma söz konusu değil. Bu dava devam ederken erkek tarafın imam nikahıyla evlenmesinde bir sakınca var mıdır. Nihayetinde erkek 35-36 yaşında vefat mahkemenin ne zaman sonuçlanacağı da belli değil.
Merhabalar eşim 63 yaşında ben 28 yaşındayım beraberlik sonucu evlenmek zorunda kaldım iki tane çocuk düşürdüm darptan dolayı sonra karakolluk olduk sonra o ceza aldı uzun hikaye ve bu da yetmedi beni aldatti elimde delillerim var aldattığına dair sonra geldi ağladı barıştık falan sonra geçenlerde baktım aldattığı kadın aradı onu pof pofladi kadın evli bir kadın 41 yaşında ama bir erkeği nasıl elde tutacağını biliyor uyanık ben gördüm ama ona bisey demedim sadece siliyor ve engelliyorsun dedim tamam dedi ve eşim doktor üstelik ben ondan maddi hıc bir şey beklemedim evlilik sözleşmesi yaptım mal da istemedim bu zulm bana nedendir şimdi boşanmak istersem hak ve hukuklarım nelerdir resmi nikâhım var 2016 da evlendik halen aynı evi paylaşıyoruz teşekkürler
Merhaba
Eşim maaşını bana eksik söyledi, ablasına mesajla hakkımda hakaret etti, bunların kanutlarıda elimde var boşanma davası açacağım herhangi bir nafaka ve ev eşyalarda hak iddia edebilirmi ?
Cevap için şimdiden teşekkürler
mrb avukat bey ben yeni doğum yaptım eşim beni 1 aydır aldattığını gördüm mesajlarda teli elimden almaya çalıştığında darp etti beni ve bende darp raporu aldım bunun üzerine. sorum şu karşı tarafa kadına tazminat davası açabilr miyim eşimden boşanmadan eşim darpdan ne cezası alır bu arada sigortasız çalışıyor ve ayrı yaşıyoruz
Kolay gelsin merhabalar ben eski eşimden ayrılalı 5 yıl oldu kendisi 3 yıla yakındır cezaevinde geçmiş nafaka talep edebilme hakkına sahipmiyim ailesinin durumu var boşandığımızdan beri birkere dai nafaka ödemesi yapmadı.
slm eşi 3 senedir cezaevinde olan bi bayan bosandığında tekrar evlenmesinde 300 gun şartı varmıdır veya bekleme suresi varmı
selam.Kız kardeşimin eşi hurafe takıntıları sebebiyle ,kardeşimi ablalarıyla anesiyle görüşmesini yasaklıyor.Eger görüşeceksen ,kapı burada diyerek tehdit ediyor.Ailede sözlu sataşmalar bir çok,ancak şiddet olmadı..Eşin ailesiyle görüşme yasagı boşanma sebebimidir.
Boşanma kararı yerel mahkemede verildikten sonra 15 günlük bir süre tanınıyor sanırım temyiz süreci için bu 15 günlük süre içinde koca başka birisi ile evlenebilir mi evlenirse temyiz sürecinde bunun delil olarak mahkemeye sunulması boşanma kararını değiştirebilir mi? Şiddetli geçimsizlik ile açılan boşanma davasında kusurlu tarafın kararı temyiz etmesi sadece tazminat için mi geçerlidir yoksa boşanma kararını da kapsayabilir mi
ben büşra 2 yılllık evliyim triod hastalıgım var tek yumurtam var eşimden şiddet göruyorum ama o bana kusurlu diye boşanma davası acacakmıs 2 yıldır ailesinden hakaret yapıyolar sence hakım boşar mı
merhaba.14 yıllık evliyim ve 12 yaşında kızım var.eşimle ailem istediği için evlendim ve zamanla bu evliliği kabullendim.eşimle kültürel yapılarımız cok farklıydı.baskıcı tutucu tavırlarını bana evliliğimiz boyunca sergiledi.özgürlüğümü kısıtladı,kişiliğimi değiştirdi.koyduğu yasaklar çercevesinde yaşamımı sürdürdüm.bu baskılar bende tutarsızlık oluşturdu ve mutluluk aramaya çalıştım yada farkında olmadan mutluluk aramaya başladım.kafa dagıtmak için oyun alışkanlığı oluştu ve arkadaşlar edindim.kendim gibi olabiliyordum stres atıyordum kısa da olsa mutlu oluyordum.eşimde bu durumu öğrendi onu aldattıgımı düşünerek boşanmak istedi.ve bana maddi olarak almam gerekenden daha azını vermek istiyor.ve ben korktugum ıcım eşimden taleplerde bulunamadım.11 ekim 2019 da mahkememiz var. fakat düğünde takılan ziynet eşyaları ve ailesinin taktığı evi almak istiyorum.ve nasıl bir yol izleyecegimi bilmiyorum.
Merhaba Avukat Bey Boşanma davamda il duruşmada tedbir nafakası bağlandı daha sonra karşı tarafla anlaşmalı olarak boşandık. 2 tarafta nafaka tazminat istemedi. Gerekçeli kararda 2 tarafta tüm maddi manevi haklarından vazğeçtiğ için Hüküm kısmında ( Tarafların boşanmanın feri niteliğinde maddi manevi tazminat tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına) hüküm verildi. Verilen bu hüküme göre karşı taraf benden tedbir nafakasını alma hakkı varmıdır? Soru için dönüşünüzü rica ederim.
ben bosandım ama diyer taraf yargıya gönderdi nisanda ne zaman sonuclanır yanı bana ne zaman cevap gelir
İyi akşamlar diliyorum Avukat Bey, aile mahkemesinin verdiği boşanma kararinin istinafa yolladığı takdirde erkek eş mahkemeden izin almak kaidesiyle yeniden başka bir kadinla evlilik izni alabilir mi? Cvp için şimdiden çok teşekkür ederim.
Merhaba avukat bey bn sizlere bısey soracaktm bn ocak 2019 da nıkah kıydım eşim nisan 2019 da madde satmaktan tutuklandı ve 12 sene6 ay ceza aldı bn bosanma davası actm sahsın avukatı ıstınafa yollams cezası dusmesı ıcın bn bu sure zarfında bosanablıyormyum ve cezaevınden abısıne noter ımzalı vekalet verse ben abısı ıle bu bosanmak ıcn cekısmelı dosyayı anlasmalıya cevıeıp tek celsede. Bosanablırmym vekalet alırsa eger
Merhaba, Anlasmali bosanma surecinde, Dilekce ve Protokol imzalanip basvuru yapildiktan sonra mulk edinilebilir mi? Ne gibi seylere dikkat etmek gerekir? Alinacak mulkun korunmasi icin esten ne gibi teminatlar aranmalidir?
Tesekkurler,
merhaba avukat bey benim annemle babam boşanıcaklardı senedir sürüyordu mahkeme bizim durumumuz olmadığı i.in devlet bize avukat vermişti dava bu zamanlarda sonuçlandı ve annemle babam boşandı aavukat bizden 13.000 tl para istiyor ve bunu vericek durumumuz yok bize bi akıl verir misiniz ne yapmalıyız
Merhaba, Kısa bir sorum olacak. Bütün yazılarınızı okudum, bu konuyla ilgili bir yazı göremedim. Cevaplarsanız sevinirim. Mal paylaşımı davasında şahitllik yapmam gerekiyor. Ancak hayatımda hiç şahitlik yapmadım. Boşanma davasında kavga hakaret gibi şeylere şahit olunması gerektiğini biliyorum. Ancak mal paylaşımı davasında nasıl şahitlik edilir. Bunun için insanın ne görmesi beklenir ki? Yada hakim ne gibi sorular sorar. Şimdiden teşekkürler.
Eşimle 6 yıldır evliyim kendisi çok ilgisiz 2 çocuğumuz var biri 5 yaşında kiz çocuğu biri 8 aylık erkek benimde kendisine karşı olan hislerim bitti kendisinden boşanmak istediğimi söyledim bana asla boşanmak istemedigini söyledi artık dayanamiyorum sevgisiz bi evin içinde yaşamaya çocuklarım için katlanayim diyorum ama nereye kadar bi süreden sonra kendimide düşünmem gerekiyor bosandigimizda sonuçta çocuklar annesinide gorucek babasinida sadece ayni ev içinde olunmiycak ben boşanma davasi açıp cocuklarimi alip ev tutup gitmek istiyorum bu durumda suçlu duruma düşermiyim çocuklarım benden alınır mı ben bunlari merak ediyorum çocuklarım benden alınsın istemiyorum lütfen yardım edebilirseniz çok sevinirim teşekküler.