Title: Velayet Hakkı
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Oct 9
Rating: 5.0

Velayet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklardandır. Aynı zamanda ileri sürülebilirlik açısından mutlak bir hak olan velayet hakkı TMK (335/1) hükmü uyarınca ergin olmayan küçüklerin eğitiminden, bakımından ve dış dünyaya karşı korunmasından sorumlu olma durumudur. Velayet hakkı sahibi olan ana-babaya veli adı verilir. Evlilik sona ermedikçe küçüğün velayet hakkı ana-babadadır. Şayet evliliğin sona ermesi veya fiili ayrılık durumu söz konusu ise, velayet hakkı ana-babadan sadece birine tanınır.

Velayet Hakkının Kapsamı

TMK (335/2) hükmünde ise istisnai bir durum hakkında düzenleme yapılmıştır. Bu hükme göre; ergin olmayan küçüklerin yanında, ergin ve kısıtlı olan bireyler için hâkim vasi tayin etmediği hallerde ergin ve kısıtlı bireyler ana babanın velayetine tabidir.

TMK velayet konusunda bireyin menfaatleri doğrultusunda ana babaya her türlü yetkiyi tanımıştır. Bu durum velayet altındaki çocuğun iradesini yok saymak anlamına gelmemelidir. TMK (339/3) hükmü uyarınca velayet hakkı sahibi ana baba, çocuğuna olgunluğu derecesinde kendi hayatında söz sahibi olma imkânı tanımalı, önemli konularda onun da bireysel iradesini göz ardı etmemelidir. Binaenaleyh velayet hakkı esasında, çocuğun menfaatlerinin korunması temelinde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte TMK (339/2) hükmünde çocuğun da ana babasının kendi menfaatine kararlar vermesi hususunda onların talimatlarına uymakla yükümlü olduğunu belirtmiştir.

Avukat Tuğsan YILMAZ Teve2′ de Armağan ÇAĞLAYAN’ ın Hepsi Bugün Oldu adlı programında “boşanma sürecinde velayet” hususunu değerlendiriyor.

 

Velayet altındaki çocuk henüz ergin değilken özgür iradesiyle nüfus cüzdanında yer alan kendi dinini seçme hürriyetine sahip değildir. Ergin olan birey kendi dinini seçmekte özgürdür. Çocuğun dini yönelimlerini belirleme hakkı velisi olan ana babaya aittir. Ancak ana babanın farklı dinlere mensup olmaları durumunda yaşanabilecek anlaşmazlıklar hakkında bir düzenleme TMK’da öngörülmemiştir.

Velayet Altındaki Bireyin Hukuken Konumu

Velayet altındaki çocuk hak ehliyeti konusunda kanunen sınırlandırmaya tabi tutulmamıştır. Ancak fiil ehliyeti konusunda aynı durumdan bahsetmek mümkün değildir. TMK (343/1) hükmünde velayet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin fiil ehliyeti gibi olduğu belirtilmiştir. Velayet altındaki çocuğun yasal temsilcisi, velayet hakkına sahip olan ana babadır. Yasal temsilcinin rızası olmaksızın velayet altındaki küçüğün yapmış olduğu hukuki muameleler geçersizdir.

Velayetin Kaldırılması

TMK 348. maddede numerus clausus (sınırlı sayıda) belirtilen nedenlerin tespiti halinde hâkim velayetin kaldırılmasında hükmedebilir. Sayılan bu durumlardan ilki; ana babanın deneyimsizliği, hastalığı veya başka bir yerde bulunması gibi sebeplerden dolayı velayet görevini yerine getirememesidir. İkincisi ise ana babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermeyip, yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması halidir. Sonuç olarak velayet hakkı ana babadan alındığı takdirde çocuğa bir vasi atanır.

Av. Tuğsan YILMAZ
Alper ÇABUK

Bir önceki yazı : Evlilik Birliğinde Mal Rejimleri