Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Feb 17
Rating:
Tutuklama Sebepleri
Tutuklama kararının verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller ve somut olayda CMK’ da belirtilen tutuklama nedenlerinin varlığı aranmaktadır. Bu tutuklama nedenleri; şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların bulunması ve delilleri yok etmeye, gizlemeye, değiştirmeye, tanık veya mağdur üzerinde baskı yapmaya yönelik davranışlarda bulunmasıdır. Ancak her durumda, işin önemi, verilmesi gereken ceza veya güvenlik tedbiriyle ölçülü olmazsa, tutuklama kararı verilemez. Tutuklamanın bu maddi şartlarının yanında şekli olarak da getirilen şartlar bulunur. Bunlar; tutuklama yasağının bulunmaması, tutuklama engelinin bulunmaması, sanığa güvence belgesinin verilmemiş olması, tutuklamanın orantılı olması ve hâkim veya mahkeme kararı bulunmasıdır. Tutuklama kararı verilmesi, şartları gerçekleşmiş olsa dahi her zaman ihtiyatidir, hiçbir zaman zorunlu tutulmamıştır. Hâkime tutuklama kararı verme konusunda takdir yetkisi tanınmıştır
Tutuklama Kararını Kim Verir?
Soruşturma aşamasında tutuklama işlemi Cumhuriyet savsının Sulh Ceza Hâkimliğine yaptığı tutuklama talebiyle başlar. Savcı yazısında gerekçelerini de ayrıntılar. Sevk yazıyla birlikte soruşturma dosyası da gönderilir. Hâkim soruşturma dosyasını da inceler. Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının talebi olmaksızın tutuklama yapılamaz. Cumhuriyet savcısının tutuklama talep etmemesine itiraz edilemez. Yani savcı soruşturma aşamasında şüpheliyi serbest bırakırsa herhangi bir kimse bu karara karşı çıkamaz.
Kovuşturma aşamasında sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine veya resen mahkeme tarafından karar verilir. Bu konuda, iddianameyi kabul edip yargılamayı yürüten mahkeme yetkilidir. Tutuklamaya ilişkin kararda kuvvetli suç şüphesini, tutuklama nedenlerinin varlığını, tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Her ne kadar kovuşturma aşamasında hâkim resen tutuklamaya karar verebilecekse de Cumhuriyet savcısının da görüşünün alınması gerekmektedir.
Tutuklama Kararına İtiraz
Verilen tutuklama veya tutuklama talebinin reddi kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurulabilir. Tutuklama kararına itiraz zorunlu bir kurum değildir. Kararın öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde tutuklama kararına itiraz kanun yoluna başvuru yapılmalıdır. Tutuklama kararına itiraz, kararı veren mahkemeye bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşuluyla zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme itirazı yerinde görürse kararı düzeltir, yerinde görmezse en çok üç gün içinde, tutuklama kararına itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir. Bahsi geçen yetkili merciler;
1-) Sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir.
2-) Tutuklama kararına itiraz üzerine ilk defa sulh ceza hâkimliği tarafından verilen tutuklama kararlarına itiraz edilmesi durumunda da birinci maddedeki usul uygulanır. Ancak, ilk tutuklama talebini reddeden sulh ceza hâkimliği, tutuklama kararına itirazı itiraz mercii olarak inceleyemez.
3-) Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
4-) Naip hâkim kararlarına yapılacak tutuklama kararına itirazda itirazların incelenmesi, mensup oldukları ağır ceza mahkemesi başkanına, istinabe olunan mahkeme kararlarına karşı yukarıdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulundukları yerdeki mahkeme başkanı veya mahkemeye aittir.
5-) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları ile Yargıtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktıkları davalarda verdikleri kararlara yapılan tutuklama kararına itirazlarda; üyenin kararını görevli olduğu dairenin başkanı, daire başkanı ile ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler.
5-) Temyiz aşamasında Yargıtay tutuklama kararı veremez, Yargıtay yargılaması sırasında da tutuklamaya yetkili makam kovuşturmaya yetkili makamdır. Yargıtay her ne kadar tutuklama kararı veremezse de tutuklamanın kaldırılmasına karar verebilir.
Tutuklama kararına, Cumhuriyet savcısı, şüpheli veya sanık, katılan, katılan sıfatını almamış olsa da bu sıfatı alabilecek durumda bulunan suçtan zarar gören kişiler itiraz edebilir. Şüpheli veya sanığın tutuklama celsesi sırasında kendisine atanan müdafi ve eşi ile yasal temsilcisi de tutuklama kararına itiraz edebilir. Ağır ceza mahkemelerinde bulunan cumhuriyet savcıları, ağır ceza mahkemesinin yargı çevresindeki asliye ceza mahkemelerinin, bölge adliye mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı kanun yollarına başvurabilir.
Tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabilir. Zabıt kâtibine başvuru halinde, kanun yollarına başvuru beyanı veya dilekçesi ilgili deftere kaydedildikten sonra bu hususları belirten bir tutanak düzenlenerek tutuklu bulunan şüpheli veya sanığa bir örneği verilir. Kurum müdürüne başvuru halinde, yine aynı işlemler yapılarak tutanak ve dilekçe derhal ilgili mahkemeye gönderilir. Zabıt kâtibi başvuruyu ilgili deftere kaydeder.
Sulh ceza hâkiminin kararına karşı yapılan itiraz öncelikle kararı veren Sulh ceza hâkimi tarafından incelenir. Sulh ceza hâkimi itirazı yerinde görürse, kararını itiraza uygun olarak değiştirir. İtirazı yerinde görmezse, itirazı yerinde görmediğine ilişkin yazısını ekleyerek itiraz dilekçesini en çok üç gün içinde Asliye Ceza Mahkemesine gönderir. ACM, taraflardan yazılı cevap ve Cumhuriyet savcısından mütalaa isteyebilir. Asliye ceza hâkiminin nöbetçi olması halinde itiraz merci, kararı veren yerin bağlı olduğu Ağır Ceza Mahkemesidir. İtiraza ilişkin incelemeler duruşmasız olarak karara bağlanır.
Tutuklama kararına itiraz tutuklama kararının icrasını durdurmaz. Şüpheli veya sanığın hürriyetinin kısıtlanmasının ertelenmesi söz konusu değildir. Tutuklama kararına itiraz merciilerinin, itiraz üzerine verdiği kararlar kesindir. Artık bu kararlara karşı da herhangi bir kanun yolu öngörülmemiştir. Bu kuralın tek istisnası; itiraz üzerine itiraz merci tarafından verilecek tutuklama kararıdır. Soruşturma evresinde Sulh Ceza Hakimi tarafından verilen talebin reddi kararı üzerine Cumhuriyet Savcısının itiraz yoluna başvurması sonucu ACM’ ce itirazın kabul edilmesi halinde ortaya çıkan tutuklama kararına da itiraz edilebilir.
İtiraz üzerine verilen tutuklama kararlarına karşı ve olağan kanun yollarının tükenmesi halinde şartları oluştuğunda olağanüstü kanun yoluna başvurulabilir. Olağanüstü kanun yoluna başvuru yerel mahkeme tarafından verilen kararın uygulanmasını etkilemez.
Avukat Tuğsan YILMAZ
Konu ile ilgili diğer yazılarımıza aşağıdaki başlıklara tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Adli Kontrol, Tutuklama, Yakalama ve Gözaltı
Ceza Davasında/Yargılamasında Tutuklama
Tutuklamaya Hangi Şartlarda Karar Verilir?
merabalar bu yapilan itirazlar ne kadar faydali olur acaba..eger isnat edilen suca dair her hangi bir somut delil yoksa tahliye edilirmi..tesekurler