Title: Boşanmada kusurlu bulunan eş müşterek çocuğun velayetini alabilir mi?
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Feb 14
Rating: 5.0

Evlilik süresince çocuğun velayeti ana ile baba da ortak olarak bulunur. Bizim hukukumuzda evlilik sonrasında boşanmanın neticesinde çocuğun velayeti ana ile baba da müşterek bulunmaz, ana ile babadan herhangi birine yahut şartlar gerektirirse vesayet makamına verilir. Hâkim çocuğun velayeti konusunda taraflardan talep gelmediği zaman dahi re’sen hareket eder. Hâkimin çocuğun velayetinde ki takdir yetkisi geniştir ve bu takdir yetkisini çocuğun menfaati yararına kullanacaktır. Hâkim velayete karar verirken ana babayı yahut varsa vesayet makamını dinler onların görüşlerini alır; ancak hâkim bu görüşlere bağlı değildir. Bu görüşleri sadece kendi kanaati oluşması için alır. Medeni Kanunun 184. maddesinde de denildiği üzere ana ve baba velayet konusunda anlaşmış olsalar dahi hakim bu anlaşmaya uymak zorunda değildir. Kendi düşüncesini uygulamakta serbesttir. Görülüyor ki hâkime çocuğun velayeti konusunda gayet geniş yetkiler tanınmıştır. Çocuk velayet altına değil de vesayet altına konulacaksa ana ile babanın velayetinin kaldırılması gerekmektedir. Velayetin kaldırılmasını gerektiren hususların gerçekleşmesi gerekmektedir. Velayet verilmesinde az önce de dediğimiz gibi en önemli husus çocuğun menfaatidir. Boşanmada kusurlu olmasına rağmen çocuğun menfaati velayetin kusurlu eşe verilmesini gerektiriyorsa velayet o eşe dahi verilebilir. Bu düşünce Yargıtay’ın 1962 yılında verdiği bir kararla da benimsenmiştir. ( 2.HD 6.3.1962 646/1497) Yargıtay’ın bu kararında ananın zinasının ispatlanmış olmasına rağmen çocukların velayeti anaya verilmiştir; çünkü babanın yaşantısı ve çocukların da yaşı göz önüne alındığın da ananın yanında durmaları çocukların gelişimine daha yararlı olacaktır.

Avukat Tuğsan YILMAZ Teve2′ de Armağan ÇAĞLAYAN’ ın Hepsi Bugün Oldu adlı programında velayet hususunu değerlendiriyor.

Eşlerin mali durumları da velayet konusunda bir kıstas oluşturmakla beraber kesin neticeye ulaştıran bir husus değildir. Mali durumu iyi olmasına rağmen çocuğun gelişiminde kötü bir etki yaratacak olan eşe velayet verilmez.

Hâkim velayet hakkında bir karar verdikten sonra bu kararın değişmesi mümkündür. Anlaşılacağı üzere kesin tek bir karar yoktur. Ana ile babanın durumlarımda ki değişiklikler neticesinde hâkim de verdiği velayet kararında değişikliği gidebilir. Bu değişiklikleri hâkim ya talep üzerine ya da kendisi re’sen yapar. Velayete sahip olan ana veya babanın ölmesi durumunda velayet otomatik olarak diğer eşe geçmez. Hâkimin bu konuda yeni bir karar vermesi gerekmektedir. Sağ kalan eşin yaşantısı çocuğun gelişimine olumsuz yansıyacaksa hâkim velayet yerine vesayete hükmedebilir.

Velayeti alamayan eşin çocuk ile ilişkisinin düzenlenmesi de hâkimin vereceği kararla olur. Hâkim bu kararı da tarafların talebini beklemeden re’sen verir. Bu husus Medeni Kanunun 182. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Velayeti alamayan eşin çocuk ile kişisel ilişki kurmasında hâkim velayete sahip olan eşin görüşlerini dinler; ama aynı velayete hükmederken olduğu gibi hâkim bu görüşlere bağlı değildir. Çocuk ile kişisel ilişki kurma durumu sadece velayeti alamayan eşin değil çocuk eğer vesayet altına alınmışsa iki eşin de başvuracağı bir yoldur. Hâkim kanun maddesine göre bu hususta sadece çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından gelişimine bakacaktır. Bu konularda yararı göz önüne alarak velayete sahip olamayan eş ile kişisel ilişki kurma durumuna hükmedecek ya da hükmetmeyecektir. Hâkim bu kararı verirken kişisel ilişki kuracak olan eşin bu ilişki sırasında çocukla birebir mi yahut bir refakatçi eşliğinde mi olacağını da karar verecektir. Bu husus Yargıtay’ın bir kararına da yansımıştır. ( 2.HD 7.9.1976 8884/6456)

Kişisel ilişki kuran eş çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engelleyecek her türlü durumdan kaçınmalı ve bu hususlar da çocuğa ve diğer eşe yardım etmelidir. Bu görevlerini yerine getirmezse eğer kişisel ilişki kurulması hâkim tarafından kaldırılabilir.

Yazarlar:

Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Huk. Fak. Öğ. Duhan SAĞLAM