Title: Şantaj Suçunun Cezası
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Oct 8
Rating: 5.0

Şantaj suçu TCK’ nın özel hükümler başlıklı ikinci kitabının yedinci bölümünde yer alan hürriyete karşı işlenen suçlardan biridir. Kanun metninde ‘hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır’ şeklinde açıklanmaktadır.

29.06.2005 tarihli 5377 sayılı kanunda maddeye bir fıkra daha eklenmiştir. Buna göre, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.

Şantaj Suçu

Şantaj suçunda korunan hukuki değer bireyin iradi hareket etme özgürlüğüdür. Şantaj kişinin iç hürriyetini kısıtlamakta, huzur içinde yaşama hakkını elinden almaktadır. Maddi çıkar elde etmek şeklindeki görünümlerindeyse irade özgürlüğü yanında malvarlığı değerleri de korunmaktadır. Bu bakımdan çok hukuki konulu bir suçtur.

Şantaj Suçunun Faili / İşleyeni

Özel faillik niteliği aranan suçlara özgü suç denmektedir. Herkes tarafından işlenebilen ve özel faillik sıfatı aranmayan suçlarsa genel suçlardır. Şantaj suçunun düzenlenen ilk halinde failin bir hakkı ya da yükümlülüğü olan biri olması aranmaktadır. Nitekim fail hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle yarar sağlamaktadır. Ancak bazı suçlar resen kovuşturulur ve bu suçlarda belli bir davranışta bulunma yükümlülüğü herkese aittir. Örneğin herkes suçu ihbar etmekle yükümlüdür. Bu durumda suç özgü suç niteliği kazanamayacaktır. Ancak bazı hallerde ihbar yükümlülüğü belli kişilere yüklendiyse fail de özgü nitelik kazanacak, ihbar yada şikayet hakkı yada yükümü bulunmayan kişiler bu suçu işleyemeyecektir. Şantaj suçunu düzenleyen ve sonraki değişikliklerle eklenen ikinci fıkrasında ise yarar sağmak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması cezalandırılmaktadır. Böyle bir tehditte bulunmak için özel faillik niteliği aranmadığından bu suç herkes tarafından işlenebilmektedir.

Şantaj Suçunun Mağduru

Şantaj suçunda mağdur, kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlanan kişidir. Kanun metninde mağdur için ‘kişi’ ifadesi kullanılmıştır.  Şeref ve saygınlık gerçek kişilere ait varlıklarsa da durumun koşullarına göre tüzel kişilerde bu suçta mağdur olabilir. Belirli para verilmezse şirkete ait bilgilerin açığa çıkartılacağı yönündeki tehdit tüzelkişiye yapılan bir şantajdır.

Faile haksız çıkar sağlamak için zorlanan kişi ile failin yapacağı şeyden etkilenecek kişinin aynı olması gerekmez. Yargıtay içtihatları uyarınca mağdura karşı yakınlarına ilişkin iddialarda bulunulması, kanunun lafzında yer almasa şantaj suçunu oluşturacaktır. Bir anneyi kızının uygunsuz fotoğraflarının yayınlanmaması için para vermeye zorlamak bu duruma örnektir.

Şantaj kamu görevlisi mağdura karşı görevini yaptırmamak adına işleniyorsa şantaj suçuna göre daha özel bir norm olan TCK 265 Görevi yaptırmamak için direnme suçu oluşur. Çünkü bu suçun içerisinde yer alan tehdit unsuru, tehdidin de özel hali olan şantajı kapsamaktadır. İki norm arasında cezalandırmada bulunan fark, kamu görevlisinin mağdur olduğu durumlarda verilecek cezanın alt sınırının arttırılmış olmasıdır.

Türk Ceza Hukukunda Şantaj Suçunun Unsurları

Şantaj içeren ifadeler mağdurun iradesini etkileyerek özgür irade yetisini kısıtlamaktadır. Bir tehlike suçudur. Tehlike suçu olduğundan ayrıca dış dünyada meydana gelecek bir netice aranmaz. Şantaj suçu tehdidin özel bir şeklini oluşturmaktadır.  Şantaja konu olan fiillerin açıkça tespit edilemediği durumlarda hakim failin neyi kastettiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlayabiliyorsa şantaj suçu oluşur. Şantaj suçunu oluşturan ifadeler açık olmalıdır. Söz konusu tehdit sözlü olabileceği gibi yazılı da olabilir. Yazılı olması ispat bakımından daha etkilidir.

Şantaj suçunu düzenleyen maddenin ilk fıkrasında hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamaktan bahsetmektedir. Buradaki fiil bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmamaya zorlamaktır.  Fail mağdurun özgür iradesiyle yapmayacağını bildiği bir şeyi mağdura yaptırmaktadır. Bu yaptırırken de hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından hareket etmektedir. Failin hakkı olan veya yükümlü olduğu şey kanunlarca belirlenir. Failin iddiası gerçekleşebilir nitelikte, inandırıcı olmalıdır. Bir işverenin işçisine sarf ettiği ‘Git bu adamı öldür yoksa seni işten çıkartırım’ sözleri şantaj niteliğindedir. Aynı şekilde hırsızı yakalan kişinin hırsıza ‘Çaldıklarını bana ver yoksa seni polise ihbar ederim’ beyanı da şantajdır. Çünkü hırsızlık yapan birini ihbar etmek herkesin yükümlülüğüdür. Genel olarak da TCK 278’de suçu bildirmeme suçu düzenlenmiştir. Buradan hareketle işlenmekte olan bir suçu bildirmek herkes için bir yükümlülük haline gelmiştir. Dolayısıyla suç işleyen bir kimseye ihbar edeceğinin söylenmesi bir suç değildir, kişi yükümlülüğünü yerine getirmektedir. Eğer fail bir hak veya yükümlülüğü bulunmamasına rağmen mağduru bulunduğuna inandırırsa maddi unsur gerçekleşmez. Çünkü kanunlarca belirlenen hak veya yükümlülüğün gerçekten mevcut olması gerekir.  Bu durumda şantajdan farklı olarak somut olaya göre örneğin dolandırıcılık suçu oluşabilir.

Kişinin kanundan kaynaklanan bir hakkını kullanacağını açıklaması şantaj suçunu oluşturmaz. Örneğin alacaklının borçluya ‘Borcunu öde yoksa yasal yollara başvururum’ beyanı şantaj değildir. Ancak ‘Borcunu öde yoksa gizli ilişkini ortaya çıkartırım’ gibi saygınlığına zarar verecek görüntüleri ortaya çıkaracak tehditte bulunması ikinci fıkradaki şantaj suçunu oluşturmaktadır.

Şantaj suçunda failin elde etmek istediği çıkarın haksız bir kazanç olması gerekir. İşlenen suçtan sonra ‘Zararı karşılamazsanız şikâyetimi geri almam’ gibi ifadelerin kullanılması şantaj değildir. Zira kişi talebinde haksız değildir, zararını karşılamaktadır. Şikâyeti geri almak için para istemekse istenen para zararı aştığı ölçüde şantaj suçunu oluşturacaktır. Failin elde etmek istediği çıkar her zaman para gibi maddi bir değer olmayabilir. Bir hizmetin sağlanması şeklinde de olabilir. Manevi çıkar elde etmek amacıyla şantaj suçunun işlenemeyeceği kabul edilmektedir. Cinsel çıkar konusu ise teklif aşamasında kalırsa şantaj suçu, ilişki gerçekleşirse şantaj suçu cinsel saldırı suçu içinde tükeneceğinden yalnızca cinsel saldırı suçu oluşmaktadır.

Suçun tamamlanması için sağlanmak istenen haksız çıkarın mutlaka sağlanması gerekmez. Şantaj sırf hareket suçudur, netice aranmaz. Haksız çıkar failin veya üçüncü bir kişinin lehine olabilir.

Suçun ikinci fıkrada düzenlenen, kendisine veya başkasına yarar sağlamak amacıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikte hususların açıklanacağı veya isnat edileceği şeklindeki halinde fiil unsuru bir kişinin saygınlığına veya şerefine zarar verecek nitelikteki hususların açıklanması veya isnat edilmesi tehdididir. Bu noktada mağdur, failin açıklamasını istemediği hususları saklı tutması karşılığında failin isteğini gerçekleştirmek zorunda kalmaktadır.  Fail mağdurun korkusundan faydalanarak isteğini mağdura yaptırmaktadır. Örneğin erkek arkadaşının bir kadını ‘ Benimle ilişkini bitirirsen bütün özel fotoğraflarımızı ailene gösteririm’ gibi beyanlarda bulunması şantaj suçuna örnektir. Bu bakımdan tehdit ile 107’2 deki şantaj suçunu kıyaslamak isabetli görünmektedir. Bir erkeğin bir kadını ‘Benimle ilişkine devam etmezsen seni öldürürüm’ şeklindeki beyanı tehdit suçunu oluştururken ‘Bana şu kadar parayı vermezsen özel videolarımızı internete yüklerim’ beyanı kadının saygınlığına zarar verici nitelikte olduğundan şantaj suçuna vücut verir. Şeref sosyal ve ahlaki değerlerin bütününden oluşmaktadır. Kişinin özel, mesleki yasa sosyal – kamusal yaşamını, durumunu tehlikeye sokmaya yönelik her türlü davranışın kişinin saygınlığına zarar verdiği söylenebilir. Söz konusu tehdidin gerçekten şeref veya saygınlığa zarar verici nitelikte olduğunun tespiti önem kazanmıştır. ‘ Bu parayı vermezsen eşini aldattığını eşin dâhil bütün ailene söylerim’  beyanı kişinin saygınlığına zarar verici bir beyan olup şantaj suçunu oluştururken,  ‘Bana her gün yemek getirmezsen eşinden gizli basketbol maçı yaptığını eşine söylerim’ beyanı kişinin şeref ve haysiyetine dokunmaz ve şantaj suçunu oluşturmaz.

107/2 fıkrasındaki şantaj suçunun oluşması için açıklanacak hususun geçmişte yaşanmış eski bir olay olması gerekir. Zira kişilerin henüz yaşamadığı olaylarla saygınlığı zedelenemez.  Mağdurun içinde bulunduğu duruma failin etkisi olabilir. Örneğin bir kimseyi aldattığını eşine söylemekle tehdit eden fail, aynı zamanda bu kişileri tanıştıran ve onlara ortam sağlayan kişi de olabilir. Failin mağdurun bu duruma düşmesine sağladığı katkı suçun oluşumuna etki etmez.

Açıklanacak hususların bilinmeyen ve gizli kalması istenen bilgiler olması gerekir. Bilinen hususların açıklanacağından bahsetmek şantaj değildir. Çünkü zaten bilinen durumların açıklanacağı beyanında bulunulması mağduru korkutmaz. Ancak çok uzun zaman önce bilinen, mağdurun hatırlamak istemediği, unutulmuş olayların yeniden gündeme getirileceğinden bahsetmek şantaj suçunu oluşturmaktadır.  ‘Uyuşturucu suçundan ceza almış ünlü birine, yıllar sonra bu konuyu yeniden gündeme getireceğinden bahisle tehdit etmek’ buna örnektir.

Gerçek olmayan, karalama, iftira ancak gerçekliğine inanılabilir hususların isnat edileceğine yönelik beyanlarda bulunmak da bu suça vücut vermektedir. İsnat edilecek olay doğrudan mağdurla ilgili olmayabilir. ‘Bana Silah Temin Etmezsen Oğlunun Uyuşturucu Bağımlısı Olduğunu Açıklarım’ gibi bir beyan kişinin yakınına yapılmış, gerçek olmasa da inanılabilir olduğundan bir şantajdır. ‘ Bu hayır kurumuna şu kadar yardım yap yoksa eşcinsel olduğunu kamuoyuna açıklarım’ beyanı da şantajdır. Elde edilmek istenen yararın mutlaka hukuka aykırı olması gerekmez

Şantaj Suçunda Manevi Unsur

Şantaj suçunda fail, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya, yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamaktadır. Maddede özel bir amaç güdülmesi gerektiğinden bahsetmemektedir. Dolayısıyla genel kastla bilerek isteyerek hareket etmek bu suçun oluşması için yeterlidir.

İkinci fıkradaysa Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması cezalandırılmaktadır. Bu fıkra için genel kast yeterli olmayıp ayrıca yarar sağlama maksadı aranmalıdır. Suçun tamamlanması yararın sağlanmış olmasına bağlı değildir ancak fail yarar sağlamak için tehditte bulunmalıdır.

Şantaj Suçunda Teşebbüs ve Gönüllü Vazgeçme

Şantaj suçu sırf hareket ve tehlike suçudur ve icra hareketleri kısımlara bölünebiliyorsa teşebbüs ve gönüllü vazgeçme mümkündür. Failin şantajı mektupla gönderip mağdurun eline geçmeden geri alması bu duruma örnektir. Sırf hareket suçu olduğundan failin amacına ulaşmış olması gerekmez. Ayrıca tehdit sözlerinin uygulanması gerekli değildir.

Şantaj Suçunda İçtima

Şantaj suçunu oluşturan fiiller bir kez gerçekleşebileceği gibi farklı zamanlarda aynı suç işleme kararıyla tekrar edilebilir. Bu durumda zincirleme suç hükümleri uygulanır. Örneğin fail mağduru her gece ya da haftada iki üç gece, 10 günde bir arayıp şantaj ediyorsa zincirleme suç hükümleri uygulanır ve tek ceza arttırılarak uygulanır. Fail şantaj suçunu tek bir fiille birden çok kişiye karşı da işleyebilir. Örneğin karı- kocanın cinsel içerikli görüntülerinin açıklanacağı beyanında bulunulması durumunda iki kişiye karşı şantaj suçu işlenmektedir.

Şantaj Suçunun Cezası Kaç Yıldır?

Suçun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır. Hükümde adli para cezası için alt sınır gösterilmemiştir dolayısıyla beş gün alt sınır olacaktır. Şantaj suçunun takibi şikâyete bağlı değildir, resen kovuşturulur. Şikayete bağlı suçlarda hüküm kesinleşinceye kadar şikayetten vazgeçilebilir. Vazgeçme ile ceza ve koşulları ortadan kalkar. Şantaj şikayete bağlı olmayan ve kendiliğinden soruşturulan bir suç olduğundan şikayet geri alınsa bile kamu davası olarak devam eder.

İnternet ve Sosyal Medya Aracılığıyla Şantaj Suçu

Günümüzde gelişen teknolojiyle artan suçluluk oranında şantaj suçu da başlarda bulunmaktadır. Kişiler Facebook, İnstagram, Viber gibi sosyal medya uygulamalarında oluşturdukları sahte profillerine ekledikleri göz alıcı güzellikte/yakışıklılıkta fotoğraflarla diğer insanlarla tanışmakta, arkadaşlık kurmaktadır. Bu profiller bireylere güven vererek aralarında bir ilişkinin başlamasını sağlamakta, sonrasında yapılan cinsel içerikli görüntülü konuşmaları ( Örneğin Skype görüşmeleri) ortaya çıkaracağından, Youtube gibi paylaşım sitelerine koyacağından bahisle şantaj suçunu işlemektedir.  Bununla birlikte kişilerin gerçek hayatta tanıdığı hatta uzun süren arkadaşlık ilişkisinde bulunduğu kişilerde Whatsapp gibi mesajlaşma programlarıyla kişileri şantaj edebilmektedir. Böyle bir durumla karşılaştıysanız yapmanız gereken ilk şey şantaj içerikli metinleri kaydetmek, mümkünse Screenshot (ekran görüntüsü) almaktır. Failin sosyal medya hesap bilgilerinin alınması da önemlidir. Bu delillerle birlikte bir bilişim avukatına başvurmak sorunu çözmenizde kolaylık sağlayacaktır. Unutmayın şantaj siz harekete geçmedikçe sona ermeyecektir.

Av. Tuğsan YILMAZ

Yağma (Gasp) Suçu Ceza Davası başlıklı ceza hukuku kategorisi yazısında Türk Ceza Kanunu^nda düzenlenen gasp suçu, unsurları, ağırlaştırıcı nitelikli haller ve cezai yaptırımı hakkında bilgiler yer almaktadır.