Title: TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN KAPSAMI
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on May 25
Rating: 5.0

I.                    İşyeri Veya İşyerleri Toplu İş Sözleşmesi

2822 Sayılı Kanuna göre, bir toplu iş sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini kapsayabilir.(md 3/1). Bu düzenleme ile kanun koyucu bir yerdeki veya bölgedeki veya işkolundaki tüm işyerlerini kapsayabilecek bir toplu iş sözleşmesinin yapılması mümkün kılınmıştır. Eski dönemdeki uygulamada ‘grup sözleşmesi’ diye adlandırılan sözleşmeler işkolu sözleşmesi esasına göre değil, birden çok işyeri sözleşmesi esasına göre işçi ve işveren sendikaları arasında yapılmış ve bir yerdeki veya bölgedeki değişik işverenlere ait çok sayıda işyerini kapsayan sözleşmeler olarak uygulanmıştı. Birden çok işyeri için toplu iş sözleşmesi yapılmasına ilişkin düzenleme 2822 sayılı kanunla korunmuş olduğundan, taraflara eskiden tanınmış olan grup sözleşmesi yapma olanağı günümüzde de sürmektedir. Ancak 2822 sayılı kanunla getirilen işletme sözleşmesine ilişkin düzenlemenin sonucu olarak işçi ve işveren sendikaları arasında yapılacak bir grup sözleşmesi kapsamına işveren sendikası üyesi bulunan işverenlere ait işyerleri yanında, bir üye işverenin o işkolundaki birden çok işyeri de işletme sözleşmesi koşullarının gerçekleştirilmesi sureti ile girer.

II.                  İşletme Toplu İş Sözleşmesi

2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 1983 yılında getirdiği yeniliklerden biri de işletme toplu iş sözleşmesine ilişkin 3. Maddedeki düzenlemede kendisini göstermiştir.

Buna göre ‘Bir gerçek veya tüzel kişiye veya bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerine sahip bir işletmede ancak bir toplu iş sözleşmesi yapılabilir. Bu kanun anlamında bu sözleşmeye işletme toplu iş sözleşmesi denir. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarına ait müessese ve işyerleri aynı tüzel kişiliğe sahip olsalar dahi, bu kurum ve kuruluşlar için tek bir işletme toplu işyeri sözleşmesi yapılır. Kanundaki bu hükmü Yargıtay geniş bir şekilde yorumlamış ve kamu kurum ve kuruluşlarına mali ekonomik ve organizasyon yönünden bağlılığı, bütünlüğü anlaşılan ortaklıkların teşekkül ve müesseselerle birlikte işletme sözleşmesi içinde yer almasının kanunun amacına uygun olacağını kabul etmiştir.

GÜNÜMÜZDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ

 Ülkemizde toplu pazarlık hakkı, 1983 yılında Milli Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasasınca düzenlenmektedir. Bir toplu iş sözleşmesi ancak bir işçi sendikası ile bir işveren veya işveren sendikası arasında imzalanabilir. 2822 sayılı yasaya göre, bir işyerini kapsamına alan toplu iş sözleşmesi, işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesidir. Bir kamu kuruluşuna veya özel kuruluşa ait ve aynı iş kolunda birden çok işyeri varsa, bu kuruluşun bu işyerleri için ancak bir tane işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapılabilir. Bazı işkollarında ise işveren örgütleri, grup toplu iş sözleşmesi uygulamasını getirmişlerdir. İşveren sendikası, kendisine üye birden çok işveren adına birlikte toplu iş sözleşmesi imzalamaktadır.

2822 sayılı yasaya göre bir işyerinde çalışan işçiler adına toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen sendika öncelikle yetki almak zorundadır. Bir işyeri veya işletme düzeyinde yetki almak isteyen sendikanın, o işkolunda çalışan işçi sayısının en az % 10’unu üye yapmış olması gerekir. Bu önkoşulu yerine getiren sendika, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurur. Sözleşmenin kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinde başvuru tarihinde çalışan işçiler ile üyelerinin sayısının saptanmasını ister. Şayet sendika üyeleri başvuru tarihinde çalışan işçilerin çoğunluğunu oluşturmuyorsa, durum yalnızca ilgili sendikaya bildirilir.

Sendikanın çoğunluğa sahip olduğuna karar verilmiş ise, işkolundaki diğer işçi sendikaları veya işverenin üyesi bulunduğu işveren sendikası veya işveren,  bu duruma itiraz edebilir. İtiraz, iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye yapılır. Görevli mahkeme konuyu inceler ve karar verir. Mahkemenin kararına itiraz edilmesi halinde, Yargıtay’ın kararı kesindir.

Eğer işçi sendikasının çoğunluk yazısına itiraz edilmemiş ise veya yapılan itirazlar reddedilmiş ise, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işçi sendikasına bir yetki belgesi verir.

Toplu sözleşme yetkisini alan işçi sendikası, bu tarihten sonraki 15 günlük süre içinde işvereni veya resmi arabulucunun toplantılara katılmasını isteyebilir. Resmi arabulucunun katıldığı toplantılarda da bir anlaşma sağlanamazsa, tarafların uyuşamadığı bir tutanakla saptanır.

Resmi arabulucular, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen ve bu konularla yakından ilgili olan kişilerdir.

Toplu görüşmenin başlamasından itibaren 60 gün içinde anlaşma sağlanamamışsa ve 30 günden sonra taraflardan biri resmi arabulucu talebinde bulunmamışsa, uyuşmazlığın çözümlenmesi için bir resmi arabulucu atanır. Arabulucu 15 gün süreyle tarafları uzlaştırmaya çalışır. Anlaşma sağlanamazsa, uyuşmazlık bir tutanakla saptanır.

Eğer toplu görüşmede veya resmi arabulucunun çalışmaları sırasında bir anlaşma sağlanabilirse, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonuçlandırılmış olur ve toplu iş sözleşmesi imzalanır. Ancak anlaşma sağlanamaz ve resmi arabulucu tarafından uyuşmazlık tutanağı tutulursa, grev yasaklarına girilmeyen işyerlerinde sendikanın grev hakkı doğar.

Av. Tuğsan YILMAZ