Title: Mirastan Feragat Sözleşmesi
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Aug 12
Rating: 5.0

Mirastan Feragat Sözleşmesi Nedir, Nasıl Yapılır?

Mirastan feragat bir sözleşmeyle gerçekleşir. Bu sözleşmenin tarafları miras bırakan ve muhtemel mirasçısıdır. Dolayısıyla miras bırakan henüz hayattayken yapılmaktadır. İvazlı (koşullu) veya koşulsuz olarak gerçekleşebilir. Mirastan feragat sözleşmesiyle muhtemel mirasçı ileride doğacak mirasçılık sıfatından tamamen veya kısmen vazgeçmektedir. Miras bırakan saklı paylı olmayan mirasçılarının paylarını tek taraflı ölüme bağlı tasarrufla her zaman ortadan kaldırabilir. Ancak mirastan feragat sözleşmesin önemi saklı paylı mirasçıyı mirastan uzaklaştırma aşamasındadır. Miras bırakan ıskat sebepleri olmasa da mirasçısı olmasını istemediği kimseyle anlaşarak feragat sözleşmesini yapabilir. Bu konuda verile klasik örnek ise hasta ve maddi gücü yetersiz çocuğu olan babanın sağlıklı ve zengin çocuğu ile mirastan feragat sözleşmesini yapmasıdır.

Mirastan feragat sözleşmesi de olumsuz miras sözleşmelerindendir. Doktrindeki genel görüşe göre miras bırakan için ölüme bağlı tasarruf olarak nitelendirilmelidir. Feragat eden için bu sözleşme sağlar arası bir hukuki işlemdir. Feragat eden henüz mirasçı sıfatına haiz değildir, zira o ileride doğması muhtemel mirasçı sıfatından vazgeçmektedir. Sözleşmenin niteliği, henüz doğmamış haktan feragatin mümkün olmaması nedeniyle eleştirilmektedir. Söz konusu durumda feragat eden bekleme halindedir ancak yapılan feragat sözleşmesiyle durumu netleşmektedir.

Medeni Kanun’da Mirastan Feragat Sözleşmesi

Medeni Kanun M. 528’de mirastan feragat sözleşmesi şu şekilde tanımlanmıştır; ‘ Miras bırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Feragat eden mirasçılık sıfatını kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin alt soyu içinde hüküm doğurur.’ Buna göre feragat eden ileride doğması muhtemel mirasçılık sıfatından miras bırakan ölmeden önce vazgeçmektedir. MK 515’e göre miras bırakan, ölüme bağlı tasarruflarını koşullara veya yüklemelere bağlayabilir. Bu şart geciktirici veya bozucu mahiyette olabilir. Bozucu şarta bağlı olarak yapıldığı ihtimal, lehine feragat yapılan kimsenin mirasçı olmaması durumudur. Ahlaka ve hukuka aykırı şartlar ilişkin bulundukları tasarrufu geçersiz kılar. Demek ki yalnızca hukuka ve ahlaka aykırı şart değil ölüme bağlı tasarruf da geçersiz olacaktır. Örneğin birini yaralama şartıyla sözleşme yapıldıysa bu feragat sözleşmesi geçersizdir.

Mirastan Feragat Sözleşmesi Çeşitleri

İvazsız(karşılıksız) mirastan feragat sözleşmesinde, muhtemel mirasçı, miras bırakanın sağlığında bir karşılık almadan muhtemel mirasçılık sıfatından vazgeçmektedir. Miras bırakan bir boş altına girmez, yalnızca feragati kabul eder. İvazlı(karşılıklı) mirastan feragat sözleşmesindeyse mirasçı miras bırakan hayattayken aldığı bir karşılık sonucu mirastan feragat etmektedir. Miras bırakan bir borç altına girmektedir.  Bu borç para, taşınır veya taşınmaz mal olabilir. İvazlı feragatte aksi kararlaştırılmadıkça feragat edenin alt soyu da feragat etmiş sayılır. Kanunda feragatin kısmi olarak yapılabileceği düzenlenmemişse de doktrince kabul edilmektedir. Bu durumda mirasın belirli bölümüne ilişkin mirasçılık sıfatından vazgeçilmekte geri kalan kısım için mirasçılık sıfatı devam etmektedir.

Mirastan feragat sözleşmesinde miras bırakan her zaman taraftır. Bu sözleşme miras bırakanın temsilcisi ile ya da başka bir mirasçı ile yapılamaz. Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Mirastan feragat sözleşmesinin diğer tarafı feragat edendir. Bu kişi ilerideki muhtemel mirasçıdır. Kanuni veya iradi mirasçılar taraf olabilir. Kanuni mirasçılar; miras bırakanın kan hısımları, eşi, evlatlık ve evlatlığın alt soyu ve devlettir. Kanuni mirasçıların aynı zamanda saklı pay hakkı bulunur. İradi mirasçılar ise miras bırakanın kendi iradesiyle vasiyetname veya olumlu miras sözleşmesiyle belirlediği mirasçılarıdır.

Miras bırakanın mirastan feragat sözleşmesi yapabilmesi için tam ehliyetli olması, yani reşit ve mümeyyiz olması ve kısıtlı olmaması gerekir. Mümeyyiz olması ayırt etme gücüne sahip olması anlamına gelir. Miras bırakan mirastan feragatin hukuki önem ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olmalıdır. Ayırt etme gücü sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olmalıdır. Yargıtay içtihatları uyarınca temyiz kudretinin yokluğunu iddia eden kişi bunu ispatla yükümlüdür. Temyiz kudretine sahip olmayan miras bırakanın yaptığı işlem, menfaati olanlar tarafından iptal davasına konu edilebilir. Feragat eden bakımından bir borç doğmadığından tam ehliyet şartı aranmaz. Mümeyyiz kısıtlılar ise vesayet ve denetim makamının izni ile bu sözleşmeyi akdedebilir. Bu onay en geç miras bırakanın ölümüne kadar verilmelidir.

Mirastan Feragat Sözleşmesinin Şekli

Miras sözleşmelerinin geçerli olması için resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Sözleşmenin tarafları, arzularını resmi memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalarlar. Mirastan feragat sözleşmesi de olumsuz miras sözleşmesi kabul edildiğinden söz konusu geçerlilik şartlarını taşımalıdır. Resmi memur sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş başka kişiler olabilir. Tanıklar da sözleşmeye şahit olduklarına dair imza atarlar. Kanun lafzında resmi vasiyetname şeklinde düzenleneceği belirtilen mirastan feragat sözleşmesi, resmi vasiyetnameden farklılık arz eder. Feragat sözleşmesinde her iki taraf da aynı anda resmi memur huzurunda iradelerini açıklamaktadır. Resmi memur iradeleri yazıya döker ve irade beyanlarını okumaları için taraflara verir. Taraflar sözleşmeyi tanık önünde okuyup iradelerine uygun bulduklarını beyan eder ve imzalar. Tanıklar da şerh verip sözleşmeyi imzalar.

Mirastan feragat sözleşmesinin yapılmasıyla feragat eden mirasçılık sıfatını kazanamaz. Böylece miras hukukundan doğan haklar kaybedilmiş olur. Feragat eden mirasçı sıfatıyla herhangi bir hakka kavuşamayacağı gibi yükümlülük altına da girmeyecektir. Dolayısıyla tereke borçlarından sorumluluk doğmayacaktır. Yargıtay 2. HD 1976/3899 E. 1976/4138 K ve 13.05.1976 tarihli kararında belirtildiği üzere mirasçılık belgesi her zaman bir terekeye sahip çıkmak veya terekenin paylaşılmasına katılmak gibi sebeplerle istenmez. Dul, yetim aylık ve ikramiyesi almak gibi sebeplerle de veraset belgesi alınabilir. İvazlı mirastan feragat sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça feragat edenin alt soyu da mirasçı sıfatını kazanamaz. İvazsız feragat ise altsoyu etkilemez. Mirastan feragat sözleşmesi belirli bir kişi veya kişiler lehine yapılabilir. Böyle bir durumda bu kişinin bir şekilde mirasçı olamaması halinde feragat hükümsüz kalır. Mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmamışsa, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılır ve bunların herhangi bir sebeple mirasçı olamaması halinde feragat yine hükümden düşer.

Mirastan feragat sözleşmesi ile kural olarak feragat edenin terekenin borçlarından olan sorumluluğu sona erer. Ancak mirasın açılması anında tereke, borçları karşılayamıyorsa ve borçlar mirasçılar tarafından da ödenmiyorsa, feragat eden ve mirasçıları alacaklılara karşı feragat için ölümden önceki beş yıl içinde miras bırakandan almış oldukları karşılıktan, mirasın açılması anındaki zenginleşmeleri tutarında sorumludur. Bu sorumluluk ikinci derece ve sınırlı bir sorumluluktur ve tanımda belirtildiği üzere belirli şartlar altında doğar. Buna göre öncelikle terekenin aktifinin pasifini karşılayamaması gerekir. Tereke alacaklısı mirasçılara başvurmuş ancak alacağını tahsil edememiş olmalıdır. Bundan sonra feragat edene başvurulabilmesi için ivazlı feragatin miras bırakanın ölümünden önceki beş yıl içinde gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

Miras bırakan, mirastan feragat eden mirasçıya, terekenin tasarruf edilebilir kısmını aşan edimlerde bulunduysa, diğer mirasçılar bunun tenkisini isteyebilir. Bu durumda mirastan feragat edenin sadece saklı payını aşan miktar tenkise tabi olur. Ancak bunun için belirtildiği üzere feragat edene verilen edimin saklı paylı mirasçıların saklı paylarına tecavüz etmesi gerekir. Saklı paylı mirasçılar feragat edenden ancak saklı payını aşan miktarın geri verilmesini talep edebilirler. Saklı paylı mirasçıların bu taleplerine karşı feragat eden isterse tenkise tabi değeri verir, isterse almış olduklarının tamamını terekeye geri vererek mirastan feragat etmemiş gibi paylaşıma katılmayı isteyebilir.

Lehine feragat yapılan kişilerin mirasçı olamamaları, feragat edenle aynı zümrede başka mirasçının bulunmaması ve şarta bağlı mirastan feragat sözleşmesinde bozucu şartın gerçekleşmesi halinde mirastan feragat sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Bunun yanında bazı hallerde miras bırakan ve feragat edene tek taraflı olarak dönme hakkı verilmiştir.

Mirastan Feragat Edenin Sözleşmeden Dönme Hakkı

a-) Miras sözleşmesi gereğince sağlar arası edimleri isteme hakkı bulunan taraf, bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi ve güvenceye bağlanmaması halinde borçlar hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilir. Bu kural ivazlı mirastan feragat sözleşmesinde de uygulanır. Çünkü ivaz bir edimi yerine getirme yükümlülüğü yüklemektedir.  Miras bırakan ivazı ifa etmiyorsa feragat eden MK 547 uyarınca feragat sözleşmesinden dönebilir. Dönme miras bırakılana yapılacak bir dönme beyanı ile gerçekleşir.

b-) Feragat eden, saklı paylı mirasçıların tenkis talebiyle karşılaşırsa saklı pay oranını karşılayacak oranda ivazı geri vermek yerine, tamamen geri vererek sözleşmeden tek taraflı olarak dönme ve mirasçı olma hakkına sahiptir.

Miras Bırakanın Sözleşmeden Dönme Hakkı

a-) Mirastan feragat sözleşmesinde miras bırakana bu sözleşmeden dönme hakkı tanınabilir.

b-) Miras sözleşmesi ile atanan veya kendisine belirli bir mal bırakılan kişi, miras bırakana karşı miras sözleşmesinin yapılmasından sonra mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşturan bir davranışta bulunursa miras bırakan sözleşmeden tek taraflı olarak dönebilir. Bu dönme tek taraflı ortadan kaldırma vasiyetnameler için kanunda öngörülen şekillerden biriyle yapılır.

c-) Iskat sebeplerinin varlığı halinde miras bırakanın mirastan feragat sözleşmesinden dönme hakkının bulunup bulunmadığı doktrinde tartışmalıdır.

Tarafların Anlaşarak Mirastan Feragat Sözleşmesini Sona Erdirmesi

Mirastan feragat sözleşmesinin iradi sona erme hallerinden biridir. Taraflar yazılı yapacakları mirastan feragat sözleşmesini sona erdirme sözleşmesiyle feragat sözleşmesine son verebilirler. Bu sözleşme her iki tarafta hayattayken yapılabilir.

Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali Davası

Mirastan feragat sözleşmeleri miras bırakanın ehliyetsizliği, şekil şartlarına uyulmaması, irade sakatlıkları ve hukuka ve ahlaka aykırılık nedenleriyle iptal edilebilir. Ayrıca gabinin de yalnızca ivazlı mirastan feragat sözleşmesinde uygulanabileceği belirtilmektedir. İptal davasını tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vesayet alacaklısı açabilir. Bu dava feragat eden aleyhine açılabilir. İlgili kişiler miras bırakan öldükten sonra ancak iptal sebebini öğrenmelerinden itibaren bir yıl içerisinde iptal davası açma haklarını kullanabilirler. Bir yıllık süre hak düşürücü süredir. Diğer iptal sebeplerinden farklı olarak miras bırakan sağlığında irade sakatlığı sebebiyle tasarrufu iptal etmemişse bu işlem iptal edilemez. Çünkü MK 504 uyarınca miras bırakan yanıldığını, aldatıldığını öğrendiği, korkutmanın etkisinin geçtiği tarihten itibaren 1 yıl geçince tasarruf iptal edilmezse geçerlilik kazanır. Dolayısıyla miras bırakan öldükten sonra mirasçıları artık irade sakatlığı sebebiyle dava açamaz. Mirastan feragat sözleşmesi iptal davası miras bırakanın son ikametgâhı adresinde açılır. Muvazaa, zihni kayıt veya latife beyanı (şaka) bulunması durumunda mirastan feragat sözleşmesi kesin hükümsüzdür.

Miras Davası ve Miras Hukuku Avukatı-Sorular ve Cevapları başlıklı bir önceki yazımızda Miras Hukuku kaynaklı en çok sorulan sorular incelenmiştir.

“Yukarıda yer alan yazı yalnızca paylaşım amacıyla tarafımızca hazırlanmış olup herhangi bir vekil-müvekkil ilişkisi doğurmamaktadır. Bu nedenle hukuki soru ve işlemleriniz için birebir bir hukukçudan destek almanız ve somut olayınız ile ilgili olarak sadece paylaşım ile hareket etmemeniz şiddetle tavsiye edilir.”