Title: Doktorlara Yönelik Ceza Soruşturması Süreci
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jan 6
Rating: 5.0

Özel sektörde veya kamu kurumlarında görev alan doktorlar, kamu görevi icra etmektedirler ve bununla birlikte yapılan işin kamu yararı içermesi nedeniyle bazı durumlarda kamu görevlisi olarak kabul edilmektedirler. Kamu görevlilerinin cezai soruşturma ve yargılama süreci 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun uyarınca kendine özgü şekil şartları ve kendine özgü süreçler içeren bir sisteme tabi tutulmuştur. Ancak doktorlara yönelik ceza soruşturması sürecinde çok büyük bir önem arz eden bir husus da şudur ki herhangi bir Yükseköğretim Kurumunda görev yapmakta olan doktorlara yönelik ceza soruşturması sürecinde birtakım farklar bulunmasıdır.

Özel Hastane Personeli Yahut Özel Muayenehane Sahibi Doktorlara Yönelik Ceza Soruşturması Süreci

Özel hastanede görev yapan yahut kendi özel muayenehanesi bulunan doktorların cezai sorumlulukları bakımından herhangi bir idari izin söz konusu olmamaktadır. Diğer bir deyişle doğrudan C.Savcılığı kanalıyla şikayet konusu edilen hususlar araştırılabilir. Uygulama bu kapsamda estetik cerrahların doktorlara yönelik ceza soruşturması süreci en çok karşılaşan hekim grubu olduğu söylenebilir. Zira estetik amaçlı tıbbi müdahalelerde hastalar tarafından devletin kısıtlı imkanları, randevu süreçleri ve sağlık personelinin zorunlu tıbbi müdahalelerle uğraşılması nedeniyle yetersiz kalabilmesi, tamamen veya kısmen ücretsiz olmaması durumları nedeniyle özel hastanede veya kendi muayenehanesinde faaliyet gösteren doktorların estetik amaçlı tıbbi müdahalelerde sıklıkla tercih edildiği görülmektedir. Hal böyle olunca özel hastane personeli yahut özel muayenehane sahibi doktorların doğrudan cezai bir süreçle karşı karşıya kalabilmesi mümkündür. Ancak hatalı tıbbi müdahale olduğu takdirde ceza soruşturması ceza kovuşturmasına(ceza davasına) dönecektir.

Kamu Personeli Doktorlara Yönelik Ceza Soruşturması Süreci

Öncelikle doktorların bazı durumlarda kamu görevlisi olduğunun tespitini yaptıktan sonra, doktora isnat edilen suçun(soruşturma konusunun) doktorun görevi ile ilgili bir suç olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu şartlar olmaksızın doktorlara 4483 sayılı kanun üzerinden yasal işlem başlatılamayacaktır.

İhbar veya şikayet yolu ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaşan cezai soruşturma talebi öncelikle yok edilmesine imkan verilmeksizin delillerle desteklenir, soruşturma talep edilen kamu görevlisinin hiçbir ifadesine başvurulmaksızın ön inceleme yapılmak üzere yetkili idari makamlara sunulur. Bu ön inceleme sonucunda soruşturma izni verilmesi ya da verilmemesi gündeme gelecektir. Nitekim kanun gereği kamu görevlilerine soruşturma açılabilmesi için yetkili idari makamların (il ve merkez ilçelerde vali, ilçelerde kaymakam, üst düzey kamu görevlileri için bakanlık) soruşturma izni vermeleri gerekmektedir.

Cumhuriyet Savcılarınca şikayete ve izne tabi olmaksızın re’sen soruşturma açılmasına olanak sağlayan istisnai suçlar da kanunda düzenlenmiştir. Bu suçlar rüşvet, zimmet ve ağır cezayı gerektiren suçüstü halleridir. Bu hallerde doktorların soruşturmaya tabi tutulabilmesi için idari makamlardan herhangi bir soruşturma izni talep edilmeyecek, doğrudan savcılık tarafından inceleme başlatılacaktır.

 Bu uygulamanın temel amacı kamu görevlilerine yapılabilecek her soruşturmaya karşı bir miktar bağışıklık sağlayarak görevlerini icra etmelerine engel olabilecek yersiz soruşturmalardan uzak tutulmasıdır. Bu prosedür uygulandıktan sonra şayet soruşturma izni verilir ise doktorlara yönelik ceza soruşturması süreci yürütülebilecektir.

Şayet soruşturma izninin verilmesi halinde savcılık gerekli soruşturmayı tamamlayacak ve sonuçlandıracaktır. Ön inceleme aşamasında yetkili makamlarca görev tevdi edilen şahıslar gerek kendisine soruşturma açılması talep edilen doktorun gerekse diğer doktorların ya da sağlık personellerinin ifadelerini alabilir, yetkileri çerçevesinde gerekli dokümanları hazırlayabilir. Yetkili makam söz konusu soruşturma izni hakkındaki kararını suçun yetkili makamlarca öğrenilmesinden itibaren otuz gün içerisinde vermekle yükümlüdür. Soruşturma için şikâyet veya ihbarda bulunan kişinin on gün içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz etme hakkı saklıdır.

Yükseköğretim Kurumlarında Görev Yapan(Öğretim Üyesi) Doktorlara Yönelik Ceza Soruşturması Süreci

Yükseköğretim kurumlarında görev yapmakta olan öğretim üyesi doktorlara uygulanacak prosedür biraz daha farklı olmakla birlikte soruşturmaya ilişkin kararlar kurum içerisinde oluşturulmuş mekanizmalar tarafından alınmaktadır. İlk soruşturma evresi adı verilen aşamada üniversite yönetim kurulu üyeleri arasından oluşturulacak üç kişilik kurul soruşturmanın açılmasında karar verme yetkisine sahiptir. Üniversite yönetim kurulu rektörün başkanlığında dekanlardan, üniversiteye bağlı farklı öğretim birimlerini temsil edecek şekilde dört yıl için seçilecek üç profesörden oluşur.

Görülmektedir ki doktorların soruşturma geçirme aşamasında ister kamu hastanelerinde çalışmakta olsun, isterse de üniversitelerin tıp fakültesi hastanelerinde görev yapmakta olsun kural olarak haklarında soruşturma açılması belirli prosedürlere tabi tutulmuştur. Bu prosedürler yerine getirilmeksizin doktorların aleyhine soruşturma açılması mümkün olmayacaktır. Özel sektörde yer alan doktorlara yönelik ceza soruşturması süreci ise izne tabi olmaksızın gerçekleştirilebilir. Neticesinin müspet ya da menfi olması ise her somut olaydaki delillere göre belirlenebilecektir.

Av. Tuğsan YILMAZ
Alper ÇABUK

Sağlık Hukuku alanında yer alan diğer yazılarımıza ulaşmak için; Sağlık Hukuku Alanındaki Yazılar

“Yukarıda belirtilen hususlar genel bilgilendirme amaçlı olup doğrudan hukuki destek alınmaksızın salt yazılanlara binaen hukuki yahut cezai sürece girilmemesi ve fiziki olarak avukat desteği alınması tavsiye edilir.”