Title: Hekimlerin Cezai Sorumluluğu
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Aug 4
Rating: 5.0

Hekimlerin icra ettiği mesleki faaliyetler çoğu meslek grubuna nazaran daha yüksek risk taşıyan, yaşama hakkı, insan sağlığı ve insan vücudunu konu alan, ileri derecede tıbbi bilgi ve yetenek gerektiren faaliyetlerdir. Bu nedenle en ufak bir ihmali harekette çok ağır sonuçlara neden olabilecek potansiyeldeki mesleki faaliyetlerde hekimlerin kendi kusuruyla yol açtığı zararlardan sorumlu tutulacağını söylemek mümkündür.

Yargıtay kararları da hekimlerin faaliyetlerinden doğan zararlara ilişkin bir kararında toplumsal yaşantının yaygın olan ortak deneyime dayanarak belirli meslek grubunda çalışanları daha dikkatli olmaya zorladığını ve kendi eyleminden olası ve öngörülebilen neticelerini hesaplamakta iradi olarak özen göstermeyen kişinin sorumlu tutulacağını belirtmiştir.

Hekimlerin Cezai Sorumluluğu Bakımından Karşılaşılması Muhtemel Suç Tipleri

Taksirle Yaralama

Hekimlerin bu doğrultuda karşılaşması muhtemel suç tiplerine örnek verecek olursak; öncelikle en sık karşılaşılan suç tipi taksirle yaralamadır.

Taksirle yaralama TCK 89. maddede başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak şeklinde tanımlanmaktadır. Hekimlerin de bu açıdan tanımlanan suçun unsurlarından en az birinin oluşumuna kendi kusuruyla sebep olması halinde hekimlerin cezai sorumluluğunun ve taksirle yaralamanın varlığından söz edilir.

Hekimin dikkat ve özen yükümlülüğünün ufak bir ihlali halinde bile hekimler en iyimser sonuçla taksirle yaralamaya sebep olmuş olacaktır. Bununla birlikte hastanın durumuna bağlı olarak hekimin sorumlu tutulacağı suç kapsamı taksirle öldürmeye kadar gidebilecektir.

Taksirle yaralamanın nitelikli halleri bu durumlar için de geçerliliğini koruyacaktır. Hekimin kusuruyla taksirle yaralanan kişinin duyularından veya organlarından birinin sürekli zayıflamasına, vücudunda herhangi bir kemiğin kırılmasına, konuşmasında sürekli bir zorlanmaya neden olmasında, hamile bayanların çocuklarının erken doğmasına neden olmuş ise hekimler bu nitelikli hallerden de sorumlu tutulacaklardır.

Hekimlerin hatalı tıbbi müdahalelerden(malpraktis) doğan sorumlulukları da esasen taksirli yaralamanın kapsamına girmektedir. Malpraktise birçok şekilde sebep olunabilir. Bu sebeplerin başında dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali, tıbbi standartlardan uzak tedavi yöntemlerinin uygulanması ve ihmal gelmektedir.

Görevi İhmal

Hekimlerin görevlerini ihmalleri de karşılaşılması muhtemel suç tipleri arasında yer almaktadır. İhmalin kişinin hukuka aykırı bir sonucun meydana gelmesinde gerekli dikkat ve özeni sarf etmediği için ortaya çıktığını ve bunun ağır ihmal/hafif ihmal olarak kişinin kusuruna bağlı olarak değişkenlik arz edeceğini söylemek mümkündür. Hekim, mesleğinin gereklerini bilmek ve uygulamakla mükelleftir. Uygulamada hekimlerin görevi ihmaline örnek verecek olursak medyada sıkça rastladığımız cerrahi müdahale sonrası hastanın vücudunda gazlı bez unutmak gibi fiiller hekimin ağır kusurundan kaynaklanan fiillerdir. Bu hususta hekimlerin sorumluluğunun yanı sıra TBK 66. Maddede yer alan kusursuz sorumluluk hükümleri gereği hastane yönetiminin de sorumluluğu bulunacaktır.

Kasten Yaralama

Hekimlerin kasten yaralamaya ilişkin suçlardan hüküm giymesi ise gerek meslek etiği, gerek Hipokrat yemini, gerekse insanlık değerleri bakımından tam bir fiyasko halidir. Nitekim kasten zarar verici bir fiilde bulunmak böylesine onurlu bir mesleğin mensuplarınca çok nadiren karşılaşılan durumlardandır. Sağlık hizmeti vermekle mükellef olan hekimlerin, hastalarına ne sebeple olursa olsun kasten zarar verici bir fiilde bulunmaları halinde hem Türk Ceza Kanunu hem de mesleki disiplin kuralları çerçevesinde disiplin cezası alması kaçınılmaz olacaktır.

Hangi Hallerde Hekimlerin Cezai Sorumluluğu Ortadan Kalkar?

Hekimlerin sebep oldukları zararlardan cezai olarak sorumlu tutulmalarına yönelik bir başka ölçüt ise nedensellik bağının varlığıdır. Eylem ile sebep olunan sonuç arasındaki illiyet bağının kesilmesi halinde hekimler bu fiillerinden sorumlu tutulmayacaktır. Hastanın ağır kusuru, mücbir sebepler ve diğer yardımcı sağlık personellerinin ağır kusurlarının varlığı halinde hekimlerin cezai sorumluluğundan bahsedilemeyecektir.

Bu bağlamda ince bir noktaya değinecek olursak hastada gelişen komplikasyonlar sonucu hastanın yaşamının sona ermesi ya da zarara uğramasının sorumlusu pek tabii hekim olmayacaktır. Komplikasyonlar hekimlerin kusuruna bağlı olarak gelişen sağlık problemlerinin aksine öngörülemeyen, ani bir şekilde ortaya çıkan problemlerdir. Hekim standart tıbbi müdahaleleri yaptığı ve gerekli tüm dikkat/özeni gösterdiği takdirde oluşabilecek komplikasyonlardan sorumlu tutulamayacaktır.

Avukat Tuğsan YILMAZ
H. Alper ÇABUK

Hekimlerin Hastayı Aydınlatma Yükümlülüğü ve Aydınlatılmış Onam başlıklı bir önceki yazımızda doktorun hastasına bilgi vermesi yükümlülüğü ve hakkı ile bilgilendirilmenin ve onayın diğer bir ifade ile aydınlatılmış onamın hastadan alınması hususu incelenmiştir.