Title: Aile Sırlarını Açıklamak Boşanma Nedeni Midir?
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on May 20
Rating: 5.0

Geçmişten günümüze evrensel bir nosyon olarak kabul edilen aile, pek çok otoritenin mutabık olduğu genel görüşe göre, insanoğlunun var olmasıyla birlikte vuku bulmasının yanı sıra eşlerin, evlilik müessesesine dahil olmalarıyla birlikte beslenme, barınma, korunma gibi ekonomik ihtiyaçlarının karşılanmasıyla aile üyelerinin duygusal ihtiyaç ve gereksinimlerini doyum noktasına ulaştıran toplumun en temel kurumu olarak kabul edilmektedir. Aile ve evlilik müessesesi birlikte değerlendirildiğinde, birtakım kişisel, ekonomik ve sosyal sebeplerle eşlerin anlaşamayarak fikir ayrılığına düşmesi veyahut eşlerin evlilik birliğinin görevlerine yerine getirmemesi ya da çeşitli sebepler neticesinde çiftlerin boşanmaya karar verdiği görülmektedir.

Uygulamada sıklıkla karşılaşıldığı üzere, eşlerin aile sırlarını ifşa etmesi üzerine, aile müessesesinin kendine has bünyesi gereği mahremiyet hususunda özen gösterilmesi gerekli bulunduğundan, bu hususta aile sırlarını eşlerden başka herhangi birine aktarmanın aile kurumunun yapısına uygun düşmemesine göre, aile sırlarının başkalarına açıklanması sebebiyle TMK m.166/1 gereğince evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açılabilmektedir. Buna göre, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, kanun koyucu eşlerden her birine boşanma davası açma hakkı tanımaktadır. Eşlerin aile sırlarını açıklamaları, mevcut duruma göre küçültücü davranış biçimini oluşturabilmekte, aynı zamanda da duygusal şiddete yönelik bir davranış kabul edilmekle birlikte, eşlerin aile sırlarını başkalarına açıklamaları, eşlerin TMK m.185/3 uyarınca yükümlü oldukları karşılıklı sadakat yükümlülüklerine de aykırı bir davranış olarak kabul edilmektedir. Belirtmek gerekir ki, eşlerin cinsel yaşamlarını başkalarına anlatmaları da bu husus kapsamında değerlendirilmektedir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi, televizyonda yayımlanan bir kadın programına iştirak ederek aile sırlarını açıklayan kadın hakkında açılan boşanma davasını reddeden mahkeme kararını bozmakla birlikte, toplanan delillere göre davalı-davacı kadının televizyona çıkarak aile sırlarını açıklaması üzerine, gerçekleşen bu durum karşısında davacı-davalı koca boşanma davası açmakla haklı bulunmuştur. Kocanın davasının da kabulü gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması yerinde değildir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2007/9122 E., 2007/10160 K. ve 14.06.2007 tarihli başka bir kararına göre ise, davalının “evlilik bana göre değil, ben gideceğim” demesi, aile içinde yaşananları dışarı aktarması ve intihara kalkıştığının anlaşılması üzerine, bu şartlar altında boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Yazarlar:

Av. Tuğsan YILMAZ
Av. Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR

Bir önceki makalemiz olan Eşin Kumar Oynaması Boşanma Nedeni Midir? i okudunuz mu?