Title: ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINDA ÇEKİŞMELİ HAL
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Dec 14
Rating: 5.0

Diğer makalelerimizde de belirttiğimiz gibi Türk Medeni Kanunu’ muz uyarınca boşanma kararı alan çiftlerin en hızlı şekilde evlilik birliğini sona erdirmeleri ancak anlaşmalı boşanma davası ile mümkündür.

Boşanma saiki ile hareket eden taraflar açısından anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için evlenme tarihinden itibaren en az 1 yıl geçmiş olmalı, taraflar duruşma gününde ve saatinde mahkemede hazır bulunmalı ve taraflar velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat talepleri ve mal paylaşımı gibi hususlarda mutabık kalmalıdır. Bu nedenle mahkemeye taraflarca hazırlanmış ve imzalanmış yahut taraf vekillerince hazırlanmış ve asillerin imzalarını taşıyan protokol metni sunulmalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanırken dikkat edilecek hususlara önceki makalelerimizde değinmiştik.

Peki, taraflarca imzalanan protokol sonrasında velayet, mal paylaşımı, nafaka gibi hususlarda uyuşmazlık çıktığında açılan davanın akıbeti ne olacaktır?

Boşanmak isteyen çiftlerin kanunlar nezdinde kabul edilebilir nitelikteki uzlaşmaları mahkemece uygulanabilirken, protokol ile kabul ettikleri hususları karar celsesi öncesinde yahut celsede reddetmeleri durumunda anlaşmalı boşanma davası tarafların ortak iradeleri sona erdiğinden dolayı sekteye uğramaktadır. Diğer bir ifade ile boşanma davası çekişmeli olarak ilerleyecek taraflar velayet, mal paylaşımı, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunabilecek olup talep ve iddialarına ilişkin delil sunmak zorunda kalacaklardır. Davanın tarafları şayet bu hususlardan haberdar değiller ise ve vekille temsil edilmiyorlarsa uzun bir dava süreci ile karşı karşıya kalacaklardır. Bu durumda örneğin celse arar kararlarının yerine getirilmesi gibi şekli işlemlerin yanı sıra iddia ve delillerin ilişkilendirilmesi, mahkemenin somut gerçeğe ulaşabilmesi için gerekli yönlendirme vb. işlemler davacı ve davalı bakımından problem yaratabilmektedir.

Öncelikle ayrılma niyetinde olan tarafların kesin ve net olarak kararlaştırması gereken iki husus bulunmaktadır: Boşanmayı kesin olarak isteyip istemedikleri ve TMK uyarınca gerekli konularda net olarak mutabık kalıp kalmadıkları.

Mahkemelerde sıkça karşılaştığımız üzere gerekli şartları taşımadan açılan davalar reddedilmekte ve taraflar vekilsiz işlem yürüttüklerinden dolayı sonraki süreçte mağdur olmaktadır. Bu nedenle basit bir dava türü olan anlaşmalı boşanma davalarında dahi riski en aza indirmek ve süreci kısaltmak maksadıyla herhangi bir hukukçudan destek alınmasında kanaatimizce fayda bulunmaktadır.

Av. Tuğsan YILMAZ – Av. Halil İbrahim ÇELİK