Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Nov 24
Rating:
Terk hakkında, eşlerden birinin ortak yaşamı sonlandırmak amacı ile haklı bir sebep olmaksızın aile konutundan ayrılması şeklinde bir tanım yapılabilir. Aile konutundan basit bir şekilde ayrılmak ya da birkaç gün sonra geri dönmek diğer eşe terk sebebiyle boşanma davası açma hakkını vermez buna mukabil terk olayının hukukî anlamda terk edilen eş lehine dava hakkı doğurabilmesi için TMK(164/1) hükmünde bazı şartlar öngörülmüştür. Bu hükmün lafzına ve ruhuna değinecek olursak,
- Öncelikle eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi
- Terk eden eşin haklı bir sebebi olmaksızın aile konutuna dönmemesi
- Bunun sonucunda eşler arası ayrılık süresinin en az altı ay devam etmesi
- Terk edilen eşin talebi üzerine hâkim tarafından terk eden eşe yönelik yapılan ihtarın sonuçsuz kalması hâllerinin hepsinin sağlanması ile birlikte terk edilen eş, terk sebebiyle boşanma talebinde bulunabilecektir. Kanun koyucu bu kanunda öngördüğü kompleks bir düzenleme ile terk olayında haklı sebep ve amaç kavramını öne çıkarmıştır. Amaçsızca, haklı sebep olmaksızın yapılan terkin hukukî anlamda bir boşanma nedeni olamayacağını belirtmiştir. Öngördüğü altı aylık süre de eşler arası terk olayının kesinleşmesi açısından kanaatimce makul bir süre zarfıdır.
İhtar(Uyarı)
TMK (164/2) hükmünde belirtildiği üzere, terk edilen eşe yönelik re’sen olmamakla birlikte talep üzerine hâkim ya da noter tarafından ihtarda bulunulabilir. İhtar metninde, ihtar edilen eşe iki ay içerisinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğabilecek sonuçlar hakkında uyarıda bulunulur.
İhtarda bulunabilmek için eşin terk amacıyla aile konutundan ayrıldığı tarihten itibaren dört ay geçmesi gerekmektedir. Yapılan bu uyarıdan sonra şayet eş hala aile konutuna dönmemiş ise ihtarın yapıldığı tarihten en az iki ay sonra terk edilen eş, terk sebebiyle boşanma davası açmaya hak kazanır. Biraz matematiksel hesap yaptığımızda eşin evi terk etmesinden sonra en az altı ay içerisinde terk sebebiyle boşanma davası açmanın mümkün olmadığı sonucuna varmaktayız.
Bir başka durum ise eşin, evi terk etmeye zorlanması durumudur. Bu durumda TMK (164/1) hükmü uyarınca terk etmeye zorlayan eş, terk etmiş sayılmaktadır. Kanunda belirtilen sürelere uygun bir biçimde yapılan ortak konuta dön ihtarnameleri sonucunda eşin ortak konuta geri dönmesi durumunda terk edilen eş, terk sebebiyle boşanma davası açma hakkını yitirmez. Çünkü bu hak terk edilen eş lehine kazanılmış bir haktır.
Av. Tuğsan YILMAZ
H.A. ÇABUK
Bir önceki yazımız; Eşin Ev İşlerini Yapmaktan Kaçınması Boşanma Nedeni Olabilir!
Yorum yap