Title: Ceza Hukuku Bakımından Yargılamanın Yenilenmesi
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Aug 18
Rating: 5.0

Ceza Muhakemeleri Kanununda kanun yolları ikiye ayrılmıştır. Bunlar olağan kanun yolları ve olağanüstü kanun yollarıdır.  Olağan kanun yolları, itiraz, istinaf ve temyizdir. Olağan kanun yollarına kesinleşmemiş hükümlere karşı başvurulabilir. Olağanüstü kanun yolları ise CMK 308 uyarınca Yargıtay cumhuriyet başsavcının itiraz yetkisi, yasa yararına bozma ve yargılanmanın yenilenmesidir. Makalemizde olağanüstü kanun yollarından olan yargılamanın yenilenmesi incelenecektir.

Yargılamanın Yenilenmesi

Yargılanmanın iadesi kanun yoluna kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı başvurulabilir. Mahkemeler tarafından verilen kesin hükümde, işin niteliği ya da hukuka aykırı bir değerlendirmenin mevcut olması durumunda sanığın lehine ya da aleyhine sonuç doğmuş olabilir. Yargılamanın yenilenmesinin amacı hükmün kesinleşmesinden sonra anlaşılan adli hatanın giderilmesidir. Nitekim gerçek suçluların bulunması ve gerçekten suç teşkil eden fiilin cezalandırılmasında hem sanığın hem toplumun yararı bulunmaktadır.

Yargılanmanın Yenilenmesi Yoluna Kimler Başvurabilir?

Yargılanmanın yenilenmesi yoluna resen gidilmez, mutlaka bu kanun yoluna gidilmesi yönünde talep bulunmalıdır. Bu talebi hükümlü, hükümlü ölmüşse eşi, üst soyu, altsoyu ve kardeşleri, bu kişiler de mevcut değilse Adalet Bakanı gerçekleştirebilir. Hükümlü, müdafi, hükümlünün yasal temsilcisi ve eşi bu yola hükümlü lehine, beraat eden sanık ve cumhuriyet savcısı ise hem lehe hem de aleyhe olarak başvurabilir. Katılan sıfatını taşıyan kişiler ve ceza muhakemesi sırasında katılma isteği karara bağlanmış ya da reddedilmiş olanlar ile katılan sıfatını alabilecek nitelikte suçtan zarar görenlerde kanun yollarına sanık ya da hükümlünün aleyhine müracaat edebilirler.

Yargılanmanın Yenilenmesi Kanun Yolunda Başvuru Süresi Ve Başvuru Şartları

Söz konusu kanun yoluna başvuru herhangi bir süre ile sınırlandırılmamıştır. Çünkü adli hatanın ne zaman fark edileceği belirli bir süreye bağlanamaz. Ancak bu kuralın bir istisnası bulunur. AİHM kararlarına dayanan başvurular, AİHM kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılmadır. Bir yıllık süre hak düşürücü süredir.

Yargılamanın yenilenmesi talebi kural olarak kararı veren mahkemeye yapılır. Ancak ilk hükmü veren hâkim tarafından yargılanmanın yenilenmesi davası görülemez. Yargıtayın doğrudan hüküm verdiği hallerde Yargıtay ilgili hukuk dairesine yada Yargıtay ceza genel kuruluna istem sunulmalıdır.  İstem yazılı olmak zorundadır. İstem dilekçesinde yenilenme nedenleri ve deliller yer almalıdır. Talep kabul edilirse yedi gün içinde talep hakkında diyeceklerini bildirmeleri için ilgili tarafa ve cumhuriyet savcısına tebligat yapılır.

Bir kere yargılamanın yenilenmesi talebi ret edilirse yeni bir sebep ve delillerle yeniden talepte bulunulabilir. Bunun için hükümlünün lehine ya da aleyhine yargılanma nedenlerinin bulunması ve yeni nedenlerin ortaya çıkması gerekir. Bir başvurucunun yapacağı her başvuruda farklı nedenlere dayanmış olması aranır. Yargılanmanın yenilenmesi davası açılması hükmün infazını ertelemez. Ancak mahkeme infazın geri bırakılması veya durdurulması kararı verebilir. Hükümlü bu karara itiraz edemez. Ayrıca bu dava hükümlü sıfatını etkilemez, yalnızca infaza ara verilmesini sağlar.

Yargılamanın Yenilenmesi Nedenleri

Sahte belge kullanılması; Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliğinin anlaşılması yeniden yargılanma nedenidir. Bu sebep hem lehe hem de aleyhe yargılanma sebebi olabilmektedir. Sahte belgenin sanık ya da hükümlünün haberi olmaksızın hazırlanması lehe, haberi olup da hazırlanması ise aleyhe yargılanmanın yenilenmesi nedenidir. Doktrinde söz konusu sahteciliğin belgede sahtecilik boyutuna varmış olmasının gerekip gerekmediği tartışma konusudur. Her ihtimalde ileri sürülen belgenin hükmün hukuka aykırılığına yol açması gerekir. Bu da duruşmada kullanılması ve hükmü etkilemesiyle mümkündür.

Yalancı tanıklık ya da gerçeğe aykırı bilirkişilik yapılmış olması; Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükümlü aleyhine kast veya ihmalle gerçek dışı tanıklıkta bulunduğunun veya oy verdiğinin anlaşılması yargılanmanın lehe yenilenme nedenidir.  Yapılan tanımdan ulaşılan ilk sonuç, bilirkişi ya da tanığın yeminli dinlenmiş olmasıdır. Tercüman için de bu hüküm uygulanır.  Burada önemli olan yalancı tanıklık ya da gerçeğe aykırı bilirkişilik yapılmasının verilen hükmü etkilemesidir.

Hâkimin görevini ifa ederken suç işlemesi; Hâkimin, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmesi yargılamanın lehe yargılanma nedenidir. Bu madde ile aranan hâkimin görev suçu işlemiş olmasıdır. Hâkimin suç işlemesi durumunda, işlenen suçun hükmü etkilemesi aranmamaktadır. Suç işleyen hâkim hakkında mahkûmiyet hükmü bulunmalı ya da mahkûmiyet hükmünün delil yetersizliğinden başka bir nedenle verişmemiş olduğu anlaşılmalıdır. Ayrıca hâkimin kusuruna hükümlünün neden olmaması gerekmektedir.

Hükme katılmış hâkimlerden birinin aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmesi yargılamanın aleyhe yenilenme nedenidir.

Dayanak hükmün ortadan kalkması; Ceza hükmü,  hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup, bu hükmün kesinleşmiş bir diğer hüküm ile ortadan kaldırılması yargılamanın lehe yargılanma nedenidir.  Bu nedende ceza mahkemesi hükmünün dayanağını hukuk mahkemesi hükmü oluşturmalıdır. Ancak dayanak hukuk mahkemesi hükmü başka bir kesin hükümle ortadan kaldırılmış olmalıdır.

Yeni olay ve delillerin bulunması; yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunların yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatını veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olması yargılamanın lehe yargılanma nedenidir. Yeni delil ve ya olaylar mahkûmun suç işlemediğini değil daha hafif bir suç işlediğini de ortaya koyabilir. Bu nedende mahkemeye sunulan delillerin veya vakıaların yeni olması aranır. Hükmü veren mahkemeye bildirilmediği için hükümde dikkate alınmayan her türlü olay ve delil mahkûm tarafından önceden bilinip bilinmemesine bakılmaksızın yeni olarak nitelendirilmektedir.  Kesin hükümden önce mevcut olup mahkemeye sunulmayan deliller de yeni sayılır. Daha önceden mahkemeye sunulmuş ancak mahkemece inandırıcı bulunmadığı için değerlendirme dışı tutulmuş delil ve olaylar yeni değildir. Yenilik delillerin taraflarca bilinmesine değil mahkemece bilinmesine göre belirlenir. Ayrıca yeni delil veya olayın önemli mahiyet taşıması, tek başına veya diğer delillerle hükümlünün beraatını ya da daha az ceza almasını sağlayacak nitelikte olması gerekir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Konuya İlişkin Karar Vermesi; Türk mahkemelerinde verilen ceza hükmünün AİHS’nin veya eki protokollerinin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının AİHM kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi yargılanmanın lehe yenilenme sebebidir.  AİHM kararları kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunulmalıdır. Bir yıllık süre hak düşürücü süredir.

Sanığın ikrarı; sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunması yargılamanın aleyhe yenilenme nedenidir. Hâkim önünde ikrar yalnızca beraat kararı verilmişse geçerli olur. İkrar iştirak halinde işlenen suçlarda diğer suç ortaklarına sirayet etmez, sadece ikrarda bulunan açısından etkili olur. İkrarı sanığın yapması ve ikrarın güvenilir olması gerekir. Güvenirlik yargılamanın yenilenmesi başvurusunu inceleyen mahkeme değerlendirir. Sanık dışındaki kişilerin ikrarına dayanarak yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemez. Sanık dışındaki kişilerin ikrarı yeni delil ve olay niteliğinde olduğundan hükümlünün lehine yargılamanın yenilenmesine başvurulabilir.

Yargılamanın Yenilenmesinde Kabul Edilmeyecek Haller

Yargılamanın yenilenmesi nedenleri kanunda sınırlı sayı ilkesine göre sayılmıştır. Mahkemenin yasayla belirlenen sınırlar içerisinde, takdir yetkisini kullanarak belirlediği cezanın değiştirilmesi amacıyla yargılanmanın yenilenmesi kanun yoluna başvurulamaz. Mahkemelerin takdir hataları önemli adli hatalardan sayılmamıştır. Bununla birlikte hatanın giderilmesini sağlayacak başka bir yol varsa da yargılamanın iadesi kanun yoluna başvurulamaz. Adli hata olağan kanun yolları ya da diğer olağanüstü kanun yollarına başvurularak giderilebiliyorsa yargılamanın iadesine konu olamaz.

Yargılamanın Yenilenmesinde Ceza Muhakemesi Usulü

Yargılanmanın yenilenmesi talebi kabul edilirse yeniden yargılama yapılır ve ilk yargılamadaki tüm eksiklikler giderilir. Öncelikle delillerin toplanması aşamasına geçilir. Delillerin toplanması aşamasına geçilmesi için başvurunun kabul edilmesi yeterlidir. Mahkeme delillerin toplanması için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi, kendisi de bu hususları yerine getirebilir. Araştırılan deliller yenileme nedeniyle bağlantılı olan delillerdir. Mahkeme başvurucunun yargılanmanın yenilenmesi sebebi olduğunu ileri sürdüğü delillerle bağlı değildir. Kendisi de resen delil toplar. Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir.

Yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi kararı, talepte ileri sürülen iddialar yeteri derecede doğrulanmazsa ve sahte belgenin, tanığın yalan beyanının ya da bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalaasının önceki hükme etkisinin olmadığının anlaşılması üzerine verilmektedir. Bu ihtimalde talep esassız olması nedeniyle duruşma yapılmadan ret edilir. Yargılamanın yenilenmesi ret edilirse sonradan yeni delillerle yeniden yargılamanın yenilenmesi talep edilebilir.

Yargılamanın yenilenmesi talebi ret edilmezse mahkeme yargılamanın yenilenmesine ve duruşma yapılmasına karar verir. Yeniden duruşma yapılan mahkeme ya önceki hükmü onar ya da hükmü iptal ederek dava hakkında yeniden hüküm verir. Onaylama kararı esasen yargılamanın yenilenmesi kararının ret edilmesi anlamına gelir. Aleyhe değiştirme yasağı uyarınca yargılamanın yenilenmesi istemi, hükümlünün lehine yapılmışsa, yeniden verilen hüküm önceki hükümle belirlenmiş cezadan daha ağır bir cezayı içeremez.

Hükümlü ölmüşse mahkeme yeniden duruşma yapmaksızın gerekli delilleri topladıktan sonra hükümlünün beraatın veya yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verir. Bunun dışındaki durumlarda da mahkeme bu hususta yeterli delil olması halinde, Cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra, duruşma yapmaksızın hükümlünün derhal beraatın karar verir. Mahkeme beraat kararı ile birlikte önceki hükmün ortadan kaldırılmasına da karar verir

 CMK 321/3 uyarınca yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddi ve ya kabulü kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilir. Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuran taraf, bu başvurusunu geri almasından veya başvurunun ret olunmasından ileri gelen giderleri öder. Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuran Cumhuriyet savcısı ise, sanığın ödemek zorunda bulunduğu giderler Devlet Hazinesine yükletilir. Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuranın istemi kısmen kabul olunmuş ise, mahkeme uygun gördüğü şekilde giderleri bölüştürür. Yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen mahkûmiyet hükmü ya da önceki hükümde değişiklik yapan tüm hüküm ve kararlar Adli Sicile işlenir. Yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunan kimse isterse, gideri Devlet Hazinesine ait olmak üzere önceki hükmün iptaline ilişkin karar Resmi Gazete ile ilan olunacağı gibi mahkemenin takdirine göre diğer gazetelerle de ilan edilebilir.

Yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadı- ğı kararının verilmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararının tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddi ve manevi zararlar Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141 ila 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edilir.

Av. Tuğsan YILMAZ
Av. Halil İbrahim ÇELİK
Merve ARABACI

Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali Suçu Ceza Davası başlıklı bir önceki yazımızda Ceza Kanunu bakımından özel hayatın gizliliği konusu işlenmiş ve unsurları değerlendirilmiştir.