Title: İnternet Vasıtasıyla İşlenen Hakaret Suçu Ve Ceza Davası
Reviewed by Av.Tuğsan YILMAZ on Apr 20
Rating: 5.0

Türk Ceza Kanunu’ nun 125-131 maddeleri arasında düzenlenmiş olan hakaret suçu; yüz yüze, sesli iletişim araçlarıyla, seslerin kaydedilmesiyle, görüntülü olarak, alenen yahut gıyaben veya basın yayın organları aracılığıyla işlenebildiği gibi internet vasıtasıyla da işlenebilmektedir.

Hakaret suçu kişinin şeref ve haysiyeti ile ilgili yapılan onur kırıcı ve aşağılayıcı söz ve içerikleri kapsamaktadır ve soruşturması ile kovuşturulması mağdurun şikayetine tabidir. Mağdurun söz konusu hakaretten haberi olmaması durumunda şikayete tabi suçlarda bulunan zamanaşımı süresi başlamamış kabul edilmelidir.

Günümüzde internet üzerinden işlenen hakaret suçu bakımından en sık rastlanılan türler arasında e-mail ile hakaret, sosyal paylaşım platformlarındaki(örneğin facebook,twitter vb.) üyelik hesapları kullanılarak hakaret, blog ve kişisel web siteleri üzerinden içerik ve haberler vasıtasıyla hakaret yer almaktadır.

Hakaret suçu bakımından mağdurun suç duyurusu ile başlayacak ceza yargılaması sürecinde suçu işlediği iddia edilen failin bulunması, failin meydana getirdiği fiilin suç unsuru taşıması ve söz konusu fiilin fail tarafından işlendiğinin ispat edilmesi gerekmektedir. İnternet aracılığıyla hakaret bakımından kimi zaman failin kim olduğu tespit edilememektedir. Ya da söz konusu haksız fiil olan hakaret eyleminin yer aldığı içerik yayından kaldırılmakta ve bazen de delil olarak kullanılması engellenmektedir. 

Hakaret suçunu işlediği iddia edilen failin gerçek kimlik bilgileri ile söz konusu eylemi gerçekleştirmediği durumlarda sosyal medya ve internet mühendisliği çalışmaları neticesinde gerçek kimlik bilgilerine kimi zaman ulaşılabilmekte iken, Bilişim Hukuku bakımından IP tespiti, internet servis sağlayıcıları aracılığıyla kimlik tespiti ve emniyet teşkilatının bilişim departmanları ipucu elde edilmeye çalışılmaktadır.

Hakaret içeriği taşıyan eylemin suç unsuru taşıması durumunda ivedilikle içeriğin internet ortamından silinmesi ihtimali de göz önüme alınarak bilirkişi mütalaası alınmalıdır. İnternet üzerinde yer alan ve hukukçular tarafından kaleme alınmamış birçok yazıda internet çıktısı ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması çağrısı yapılmaktadır. Oysa ki çıktının alınması ve suç duyurusunun yapılması süreci neticesinde kolluk kuvveti vasıtasıyla inceleme mecburidir. Ancak bu incelemenin bilişim büro tarafından yapılabilmesi için mutlak bir zamana ihtiyaç vardır. Peki bu aşamada içerik silindiği takdirde ne olacaktır? Suçun meydana geldiğini ispata yarayacak olan delillerin ortadan kalkmasını engellemek adına ivedilik özel bilirkişi mütalaasına yahut savcılıklarca atanacak bilirkişilere büyük görev düşmektedir. Zira ceza yargılamasında her türlü delilin kullanılabileceği varsayımında dahi doğrulanamayan bir internet çıktısının herhangi bir cezanın verilmesine yahut soruşturma aşamasının kovuşturma aşamasına dönüşmesine tek başına katkı sağlayabilmesi ve tek etken olabilmesi mümkün gözükmemektedir.

Cezai bir soruşturmada savcılıkça re’sen araştırma yapılmasına rağmen mağduriyetin giderilmesi ve delillerin hızlı bir biçimde toplanabilmesi adına şikayette bulunanın veya avukatının süreci takip etmesinde mutlak fayda vardır. Bu nedenle sadece savcılık kanalıyla şikayette bulunulmakla yetinilmemeli, delillerin toplanması ile ilgili taleplerde bulunulmalı ve süreç takibi yapılmalıdır.

Av. Tuğsan YILMAZ

İnternet ortamında hakaret, tehdit ve ceza davası hakkında bilgi talebi, görüş ve yorumlarınız için iletişim sekmesini kullanabilirsiniz.