Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Nov 18
Rating:
Rüşvet ve irtikap suçları TCK’nın ‘Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler’ başlıklı dördüncü kısmının ‘Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar’ başlıklı bölümünde düzenlenmiştir. Başlıkta geçen Kamu idaresi terimi, idarenin kuruluşunu, personelini ve teşkilatı ile eylem ve işlemlerini ifade etmektedir. Bu suçlarda kamusal kurumların düzenli işleyişi, kamu görevlilerinin tarafsızlığına ve idareye duyulan güven ve devlete ait menfaatler korunmaktadır. Rüşvet ve irtikap suçunda kamu görevlisi olmak failin sahip olması gereken bir özelliktir. Bu nedenle kamu görevlisinin kim olduğu açıklanmalıdır. Yürürlükteki TCK kamu görevlisini, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi olarak tanımlamıştır. Kamusal faaliyete vurgu yapılırken kamusal faaliyetin ne olduğuna gerekçede değinilmiş ancak bu gerekçe tartışmaların yapılmaması için yeterli olmamıştır. Madde gerekçesinde kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasi kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesi olarak tanımlanmıştır. Bilirkişilik, tercümanlık, noterlik ve tanıklık durumundaki kişi de kamu görevlisidir. Askerlik görevini yapanlarda kamu görevlisidir. Kamu görevlisi kavramı memur kavramını içine alan ancak ondan daha geniş anlama sahip olan bir kavramdır. Doktrinde kamusal faaliyetten hareket etmek suretiyle kamu görevlisini geniş yorumlamak gerektiğini savunanlar olduğu gibi kamu görevi yapan kişi olarak tanımlayıp dar yorumlayan görüşlerde bulunmaktadır. Ancak özel kanunlarda kamu görevlisi sayıldığı veya kamu görevlisi gibi cezalandırılacağı belirtilen kişiler de TCK kapsamında kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
Rüşvet Suçu
Rüşvet suçuyla görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başkasına menfaat sağlayan kişi cezalandırıldığından rüşvetin konusunu menfaat oluşturur. Bir görüşe göre bu menfaat yalnızca maddi veya ekonomik değeri olan bir menfaattir. Örneğin cinsel arzuların tatminine yönelik menfaatler suçun konusunu oluşturmaz. Doktrindeki baskın görüşe göreyse bu menfaat maddi olabileceği gibi manevi de olabilir. Bu kapsamda cinsel menfaat de suça konu olur. Kanunun lafzında da menfaatin yalnızca maddi nitelik taşıması belirtilmemiştir. Kanaatimce de her türlü menfaatin maddi karşılığı olmayabilir. Örneğin bir öğretmenin öğrencileriyle kendisine saygı duyması sonucu dersinden geçireceği konusunda anlaşmasında da rüşvet suçu gündeme gelebilir. Bir takım yazarlar suça konu maddi menfaatin ekonomik değerinin azlığı nedeniyle suçun oluşmayacağını kabul etmektedir. Ancak katıldığımız görüşe göre menfaatin ekonomik değerinin azlığı yalnızca cezanın belirlenmesinde göz önünde tutulmalı, daha az cezanın verilmesini gerektiren nitelikli hal olarak uygulanmalıdır. Kamu görevlisinin yaptığı işten duyulan hoşnutluk nedeniyle hediye kapsamında sağlanan menfaatlerse rüşvet suçunu oluşturmaz.
Rüşvet Suçunun Unsurları
Rüşvet suçuyla, bir kimsenin rüşvet anlaşması çerçevesinde kamu görevlisine veya gösterdiği kişiye rüşvet vermesi, bunun da karşı tarafça alınması cezalandırılmaktadır. Dolayısıyla suçun fiil unsurunu, kamu görevlisine görevinin ifasıyla ilgili işin yapılması veya yapılmaması için doğrudan veya aracılar vasıtasıyla menfaat sağlanması, karşı tarafında rüşvet anlaşmasıyla menfaat sağlaması oluşturur. Rüşvet konusunda anlaşılmış ancak menfaat temin edilmemiş olsa bile suç tamamlanmış gibi cezalandırılır. Çünkü rüşvet suçunun temel unsuru rüşvet anlaşmasının yapılmasıdır. 2 tür fiile işlenebileceği kabul edilebilir;
1-) görevinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması için menfaat sağlamak; bu fiilin gerçekleşmesi için istenen işin mutlaka kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili bir iş olması gerekir. Kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı işin yapılmasıyla menfaat sağlanması durumunda rüşvet suçu değil şartları varsa irtikap veya nüfuz ticareti suçu oluşabilir. Nitekim nüfuz ticareti suçunda kamu görevlisi görev alanına girmeyen işten, o işle ilgili nüfuz sahibi olmasından dolayı menfaat sağlamaktadır. Kamu görevlisinin görev alanı kanun ve ilgili mevzuata göre belirlenir. Doğrudan görev alanına giriyorsa rüşvet suçu oluşur. Doğrudan girmiyorsa doktrinde rüşvetin oluşmayacağını savunan yazarlar da vardır. Bir avukat vekâlet ücreti karşılığı müvekkili savunur, bu legaldir. Ancak baro tarafından atanan avukat belli ücret karşılığı daha iyi açıklama yapacağı hususunda müvekkilin serbest iradesiyle anlaşırsa rüşvet suçu oluşacaktır.
2-) Rüşvet Anlaşması: tarafların menfaat temini konusunda anlaşması rüşvet anlaşması olarak tanımlanabilir. Rüşvet anlaşması rüşvet suçunun temel taşıdır. Öyle ki rüşvet suçunun oluşması tarafların serbest iradeleriyle yaptıkları rüşvet anlaşmasına bağlıdır. Anlaşma teklifini iki taraf da yapabilir. Önemli olan serbest iradenin varlığıdır. Taraflar cebir, icbar, hile, tehdit gibi iradeyi sakatlayıcı etkilere uğramadan anlaşma yapmalıdır. Rüşvet anlaşması en geç menfaat temin edilirken yapılmalıdır. İş yapıldıktan sonra sağlanan menfaat hediye kapsamına girebileceği gibi rüşvet suçu oluşmaz. Bu durumda şartları varsa görevi kötüye kullanma suçu oluşacaktır. Rüşvet anlaşması şekle tabi tutulmamıştır. Taraflar zımnen de anlaşabilir. Rüşvet anlaşması şarta bağlı olarak da yapılabilir. Önemli olan tarafların rüşvet iradesiyle anlaşmasıdır. Yargıtay ise şartın gerçekleşmemesi durumunda anlaşmanın ortadan kalktığı dolayısıyla suçun oluşmadığı görüşündedir.
Rüşvet anlaşması sırasında bir taraf karşı tarafı yakalatmak amacıyla gerçek iradesi anlaşmak olmasa da rüşvet anlaşması yaptıysa, bir görüşe göre gerçek iradeye itibar edilir ve suç oluşmaz. Başka bir görüşe göre kişi kamu görevlisini yakalatmak için anlaşmış gibi görünürse bu durumda suç teşebbüs aşamasında kalmaktadır. Eğer kamu görevlisi kişiyi yakalatmak amacıyla anlaşmış gibi görünürse kamu görevlisi açısında bu suç oluşmayacaktır. Yargıtay da sanığın yakalanması için yapılan anlaşmanın serbest irade sonucu gerçekleşmemesi nedeniyle failin işlediği fiillerin rüşvet almaya veya vermeye teşebbüs halinde kaldığını kabul etmektedir.
Rüşvet Suçunda Fail
Rüşvet suçu rüşvet alan ve rüşvet veren olarak iki fail tarafından işlenebilen çok failli bir suçtur.
1-) Rüşvet Alan; kamu görevlisidir. Yargı görevi yapan hâkim, bilirkişi, noter de rüşvet alan sıfatına haiz olabilir, hatta bu kişiler fail olması cezayı ağırlaştıran nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Ayrıca TCK 252/8-9. Maddelerinde belirtilen kamu kurumu niteliğindeki belirli kuruluşlar gibi kamuya hizmet eden oluşumlar kamu görevlisi sıfatına haiz olmasa da rüşvet alan olarak sorumlu tutulabilir. Aynı şekilde 9. Fıkradaki uluslararası kişilikler de fail sıfatına haiz olabilir. Rüşvet alan suçu işlediği sırada kamu görevlisi olmalıdır, sonradan kamu görevlisi sıfatını yitirmiş olabilir.
2-) Rüşvet Veren; özel nitelik aranmadığında kamu görevlisi olabileceği gibi başka bir kimse de olabilir. Ancak kamu görevlisi olursa verilecek ceza arttırılır.
Rüşvet suçunun mağduru ise toplumu oluşturan herkestir. Rüşvet veren mağdur değil faildir.
Rüşvet Suçunun Manevi Unsuru
Kasten işlenebilen bir suç olup taksirli hali kanunda düzenlenmemiştir. Rüşvet alan kamu görevlisi, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yaptığı için menfaat temin ettiğini bilmeli ve istemeli, rüşvet veren kişininse menfaat temin ettiği işin kamu görevlisinin görev alanına girdiğini bilmesi gerekir. Genel kastın yanında, görevin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılamaması özel amacı da bulunmalıdır. Kamu görevlisi yaptığı işin kendi görev alanına girmesi noktasında hataya düştüyse bu hatasından yararlanır ve şartları varsa görevi kötüye kullanma suçu oluşabilir.
Rüşvet Suçunda Teşebbüs Ve İştirak
Rüşvet menfaat teminiyle tamamlanır ancak rüşvet anlaşması yapıldığında tamamlanmış gibi cezalandırılır. Rüşvet teklifinin taraflardan biri tarafından kabul edilmemesi durumunda teşebbüs gündeme gelir. Uygulamada en çok kişinin kamu görevlisini yakalatmak amacıyla rüşvet anlaşmasına varmış gibi gözükmesi söz konusu olmaktadır. Yargıtay bu durumda rüşvet almaya teşebbüsün gündeme geldiği görüşündedir. Teşebbüs halinde teklifte bulunan kişi suçun failidir. Bu durumda verilecek ceza yarı oranında indirilir.
Rüşvet suçu çok failli suçlardan olduğundan rüşvet anlaşmasına varan taraflar suçun failleridir. Rüşvet teklifinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması ve rüşvetin temini konularında aracılık eden kişi de sıfatına bakılmaksızın müşterek fail olarak cezalandırılır. Aracılık eden kişi suçun işlenmesinde olmazsa olmaz bir katkı sağlamaktadır. Suçun işlenmesine yardım eden kişiyse bir tarafın rüşvet alma veya verme eylemine yardım etmektedir. Rüşvet suçuna azmettirme de mümkündür. Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
Rüşvet Suçunda Etkin Pişmanlık Ve Rüşvet Suçunun Cezası
Rüşvet suçunda etkin pişmanlık cezayı ortadan kaldıran şahsi sebep olarak düzenlenmiştir. Rüşvet alan kamu görevlisi, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce rüşvet konusu şeyi yetkili makamlara aynen teslim etmiş olmalıdır. Menfaat temin edilmeden yalnızca anlaşma yaptıysa anlaşmayı bildirmelidir. Kamu görevlisi istenen işi yapmış veya yapmamış olabilir. Ancak yaptıysa ve bu başka bir suçu da oluşturuyorsa etkin pişmanlık rüşvet dışındaki suç bakımından geçerli olmaz. Aynen teslim gerektiğinden kısmen yapılan teslimlerde etkin pişmanlık uygulanmayacaktır. Rüşvet veren kişi veya anlaşmaya varan kişi de durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak yetkili makamları haberdar ederse rüşvet suçundan cezalandırılmaz. Ayrıca rüşvete iştirak eden diğer kişilerde durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce ihbar ederse cezalandırılmaz. Ancak yabancı kamu görevlilerine rüşvet veren kişiler etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz.
Rüşvet suçu resen takip edilen ve Ağır Ceza Mahkemesinde görülen bir suçtur. Yaptırımı ise dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıdır. Faillerden birinin yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. Rüşvet suçundan mahkûm olan kişi hakkında TCK 53’ teki belirli haklardan yoksun bırakma tedbiri ve menfaatler bakımından kazanç müsaderesi tedbiri uygulanabilir. Rüşvet suçu bir tüzelkişinin faaliyeti çerçevesinde işlendiyse tüzelkişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
İrtikap Suçu
İrtikâp suçu, görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanmak suretiyle kamu görevlisi tarafından işlenebilen özgü bir suçtur. Kamu görevlisinin kimler olduğu giriş kısmında açıklanmıştır. Fail, suçun işlenmesi sırasında kamu görevlisi olmalıdır, sonradan bu sıfatını kaybedebilir. Suçun işlendiği an mesai saatleri dışında da olabilir. En önemli nokta suçun kamu görevlisinin görev alanına giren bir işle ilgili olarak işlenmesidir. Görev alanı ilgili mevzuatla belirlenir. İrtikâp suçunun mağduru kendisinden menfaat elde edilen kişidir. Suç kamu idaresinin güvenilirliğini koruduğundan genel mağdur olarak toplum da kabul edilebilir.
İrtikâp suçunda kamu görevlisi görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kendisine veya başkasına yarar sağladığından suçun konusu menfaattir. Bu yararın maddi ve ekonomik bir değer taşıması gerekir. Genel olarak rüşvet suçunda yapılan yarar tartışmaları geçerli olmakla birlikte menfaatin ekonomik değerinin azlığı nitelikli hal olduğundan irtikapla sağlanan menfaatin maddi nitelik taşıması gerekmektedir. Zira manevi menfaatin değeri ölçülemez. Sağlanan menfaatin haksız bir menfaat olması halinde irtikap suçunun oluşacağı ortadadır. Haksız menfaat yararın hukuka uygun olmaması anlamına gelir. Haklı menfaatte ise durum tartışmalıdır. Örneğin mağdurun başka bir borcunun alınması da kabul edilen görüşe göre irtikap suçuna konu olacak veya olmayacaktır. Genel olarak kamu idaresinin başka bir alacağının tahsil edilmesi görevi kötüye kullanma suçu olarak kabul edilmektedir. Suçun oluşması için yararın sağlanması gerekmez, yararın sağlanmasına yönelik vaatte bulunulmasıyla da suç tamamlanmış gibi cezalandırılır.
İrtikap Suçunun Unsurları
1-) İcbar etmek; icbar suretiyle irtikap kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle işlenebilir. Kamu görevlisi görevinin sağladığı yetkiden yararlanarak kendisine veya başkasına yarar sağlamaktadır. Bu yararı da icbar kullanmak suretiyle gerçekleştirmektedir. İcbar manevi bir zorlamadır. Her olayda icbarın varlığı incelenir. Mağdurun aşırı alınganlığından kaynaklanan yarar sağlama icbar değil görevi kötüye kullanma suçu bakımından değerlendirilmelidir. Mağdur failin gerçekleştirdiği manevi zorlama neticesinde hareket etmelidir. Mağdurda yararı sağlamadan işinin yapılmayacağı veya savsaklanacağı düşüncesi oluşturulmalıdır yani manevi cebrin belirli bir ağırlığı ve inandırıcılığı bulunmalıdır. İcbar manevi nitelikte bir zor kullanmadır bu yüzden cebir boyutuna varmamalıdır. Mağdura yapılan fiziki müdahaleler eylemi yağma suçuna dönüştürür. İcbar da mağdur, sağladığı menfaatin haksız olduğunu bilir ancak manevi zorla kabul eder. Mağdur faili yakalatma amacıyla yarar sağlıyorsa, gerçekten baskı altına alma şartı sağlanmadığından irtikap değil görevi kötüye kullanma suçu oluşur.
2-) İkna etmek; ikna suretiyle irtikapta kamu görevlisi hileli davranışlarla bir kimseyi yarar sağlamaya ikna etmektedir. Hileli davranışlar görevin sağladığı nüfuz kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirilmelidir. Aksi halde dolandırıcılık suçu gündeme gelebilir. İcbar ve ikna suretiyle irtikaplarda her halde yarar sağlanması gerekmez, yarar sağlanmasına yönelik vaatte bulunulması da suçun cezalandırılması için gereklidir. Hileli davranışların yarar sağlanmasını veya vaadini gerçekleştirecek ağırlıkta olması gerekir. İknaının icbardan farkı mağdurun sağladığı menfaatin haksız olduğunu bilmemesidir. İkna suretiyle irtikapta fail hileli davranışlarla kandırılmaktadır. Fail mağduru kandırmak için yanlış bilgi verebilir, belge göstererek mağduru ikna edebilir. Mağdur kanmamış ancak yakalatmak için kanmış gibi gözükmüşse ikna suretiyle irtikap değil güveni kötüye kullanma suçu oluşur.
3-) Hatadan Yararlanmak; hatadan yararlanmak suretiyle irtikap ikna suretiyle irtikabın bir işlenişidir. Yine görevin sağladığı güven kötüye kullanılmaktadır ancak kamu görevlisinin icrai değil ihmali bir hareketi bulunmaktadır. Kamu görevlisi mağdurun hatasından faydalanmaktadır. Tipik veznedar örneğindeki gibi, veznedarın verilen fazla parayı fark etmesine rağmen iade etmemesi hatadan yararlanmak suretiyle irtikap suçunu oluşturur. Bu durumda failin mağdurun düştüğü hatada bir etkisi bulunmaz.
İrtikap suçu da rüşvet suçu gibi kasten işlenebilen bir suç olup taksirli hali kanunda düzenlenmemiştir.
İrtikap suçunda elde edilen veya vaat edilen menfaatin değeri ve mağdurun ekonomik değerinin azlığı cezanın azaltılmasını gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.
İrtikâp Suçunun Cezası
İrtikâp suçu resen takip edilen suçlardandır. İrtikâp suçu icbar suretiyle işlendiğinde beş yıldan on yıla, ikna suretiyle işlendiğinde üç yıldan beş yıla ve hatadan yararlanmak suretiyle işlendiğinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. İcbar ve ikna suretiyle irtikap da ağır ceza mahkemeleri, hatadan yararlanmak suretiyle irtikapta ise asliye ceza mahkemeleri görevlidir. İrtikâp suçunda TCK 53’ teki belli haklardan yoksun kalma ve kazanç müsaderesi yaptırımları da uygulanabilir. Failin elde ettiği haksız kazanç mağdura iade edilemiyorsa kazanç müsaderesi yaptırımı uygulanır ve failin elinden alınır.
İrtikâp ve rüşvet suçları yüz kızartıcı suçlardan olup bu suçları işleyenler milletvekili seçilemez. İrtikâp suçunu işleyen kimse devlet memuru da olamaz.
Rüşvet Ve İrtikap Arasındaki Farklar
İrtikâp suçu, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar, ikna eden kamu görevlisini cezalandırmaktadır. İrtikâp suçu da kamu görevlisi tarafından işlenebilen özgü bir suçtur ve iki suçta da haksız menfaat temin edilmektedir. Başta belirtildiği gibi kamu idaresinin güvenilirliği iki suçla da korunmaktadır. İrtikâp suçunda fail kamu görevlisiyken karşı taraf mağdur sıfatını taşır. Rüşvet suçundaysa rüşveti teklif eden veya rüşvet teklifini kabul eden karşı tarafta fail olarak sorumlu tutulur, çok failli bir suçtur. Rüşvet suçunda failler arasında bir anlaşma bulunurken irtikapta karşı tarafın iradesi icbar, ikna veya hata suretiyle sakatlanmak veya zorlanmaktadır. İrtikâp da kamu görevlisi kamu otoritesini kullanarak üstün konumda bulunmaktadır. İki suç arasındaki temel fark da budur. Özetle rüşvette tarafların serbest iradesi bulunurken irtikap da kamu görevlisinin karşısındaki taraf icbar, ikna veya hileyle sakatlanmaktadır. İki suç tipinde de sağlanan menfaat kamu görevlisinin görevine giren bir işten elde edilmektedir. Kamu görevlisinin görevine girmeyen bir işten sağlanan menfaat halindeyse nüfuz ticareti suçu oluşabilir.
Av. Tuğsan YILMAZ
Merve ARABACI
Ceza Hukuku alanındaki diğer yazılarımız için tıklayınız
Mükellefin defter belgelerini inceleyen Vergi müfettişi A herhangi bir usulsüzlük tespit edemedigi halde mükellefe 100.000 tl matrah farki bulduğunu kendisine 10.000 tl vermesi halinde kabul raporu yazacagini söylemiş soz konusu durumdan haberi olmayan mükellefte bu teklifi kabul etmiştir. Müfettiş parayi almış ve Vergi iceleme kabul raporu yazmıştır.
Mükellef ve müfettiş açısından TCK anlaminda bir suç var mıdır?
Mükellefin iradesi hile ile aldatilmis midir burda ?
İddianızı ispata yarar nitelikte delilleriniz nelerdir?