Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Nov 19
Rating:
Eşitlik ilkesi temelini anayasadan alan bir ilkedir. TC Anayasası’nın 10.maddesine göre “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” Eşitlik ilkesine ayrıca Anayasa’nın 55 maddesinde de atıf yapılmıştır. Ücrette adaletin sağlanması başlıklı 55.maddeye göre “Ücret emeğin karşılığıdır.Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.” Anayasa’nı bu hükümlerinin İş Kanunu’na uyarlanması 5. Maddesi ile olmuştur. İş Kanunu’nunda “iş ilişkisi içerisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım yapılamaz.” hükmü yeralmaktadır. Ancak bu ayrım sınırlı tutulmamıştır. Kanun hükmünde sayılan nedenler dışında veya bir neden olmadan yapılan ayrımda eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelir. İşverenin eşit davranma borcu olarak da adlandırılabilecek bu ilkeye göre işveren aynı işyerinde çalışan işçiler arasında haklı sayılabilecek objektif bir neden bulunmadıkça ayrım yapamaz. Bu ilke mutlak bir ilke olmayıp somut kriterlere göre aynı durumda olan işçilere eşit işlem yapılması anlamına gelmektedir. Eşitlik ilkesi sadece Türk Hukuku’nda değil uluslararası sözleşmelerde ve tavsiye kararlarında da ciddi bir yer tutmaktadır.
İş ilişkisinde işveren tarafının yönetme ilkesi gereği bazı işçiler arasında ayrım yapması doğaldır. Ancak bu ayrımın işçilerin somut yetenek ve nitelikleri doğrultusunda olması gerekir. Aksi takdirde tamamen aynı şartlar ve niteliklere sahip olan işçiler arasında herhangi bir nedenle ayrım yapılması 5. maddenin ihlali anlamına gelir.
İşyeri içerisinde eşitlik ilkesinin ihlal edildiğinin ispatı işçiye aittir. Ancak burada somut bir ispat aranmaz. Bunun yerine eşitlik ilkesine aykırı davranıldığına ilişkin güçlü bir kanaat yaratılması madde gereği öngörülen yaptırımları uygulamak için yeterlidir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da eşitlik ilkesinin ne ölçüde uygulanacağı açık bir şekilde belirtilmiştir. Örneğin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin E.2009/25544, K.2009/20996 ve07.07.2009 tarihli kararında “Eşit davranma ilkesi tüm hukuk alanında geçerli olup, İş Hukuku bakımından işverene, işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklemektedir.” demektedir.
Eşitlik ilkesinin uygulanabilmesi bazı şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar; iş sözleşmesine bağlı olarak çalışma, aynı işyerinde bulunma, işyerinde topluluk bulunması ve zaman birlikteliğidir. Zaman birlikteliğinden anlatmaya çalıştığımız, işçi kendisinden önce çalışan başka bir işçinin iş koşulları açısından eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini iddia edemez.
Eşitlik ilkesi ayrıca iş akitlerinden dolayı işçiler arasında yapılabilecek ayrımcılığı da bertaraf etmiştir. Yani aynı işyerinde eşit nitelikteki işçilerden belirli süreli çalışan ile belirsiz süreli çalışan arasında ayrım yapılamaz.
Eşitlik ilkesi ayrıca biyolojik farklılıklardan doğabilecek eşitsizlikleri de önlemeyi amaçlamıştır. Örneğin cinsiyet farklılığı veya hamilelikten dolayı yapılacak ayrım eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir.
İş Kanunu’nun eşitlik ilkesine ilişkin 5.maddesi emredici nitelikte olup aksi kararlaştırılamaz. Aksine ilişkin sözleşmelerde yeralan hükümler geçersizdir. İş akdinde böyle bir hüküm bulunması iş akdinin değil sadece o maddenin geçersizliği anlamına gelir.
Bu anlatılan eşit davranma yükümlülüklerine aykırı davranması halinde işveren ayrımcılığa maruz kalan işçiye 4 aylık ücreti kadar ücret ve yoksun kaldığı diğer haklarını ödeme ile yükümlü tutulabilir. Pratikte ayrımcılık tazminatı olarak da adlandırılan bu tazminat İş Kanunu’nda bahsi geçen diğer alacak türlerinden farklıdır. Ayrımcılık tazminatı alınması kıdem veya ihbar talebini engellemez. Ayrımcılık tazminatı başlı başına başka bir tazminat kurumudur. Yoksun kalınan haklarla anlatılmak istenen işçinin ayrımcılık nedeniyle alamadığı ücretler, primler, ikramiyeler, sosyal yardımlar vs.dir. Ayrıca işçinin ayrımcılık nedeniyle kıdem alamaması dahi yoksun kalınan haklar kapsamına girebilir.
Eşitlik ilkesini ihlal edilen işverene ayrımcılık tazminatının yanı sıra bir para cezası verilmesi de kanun tarafından kararlaştırılmıştır. İş Kanunu’nun 99.maddesine göre “İş Kanunu madde 5’te öngörülen ilke ve yükümlülüklere aykırı davranan işverene ve ya işveren vekiline her bir işçi için 110 TL idari para cezası verilir.” diyerek tazminatın yanı sıra idari para cezası da verilebileceğini kara bağlamıştır.
İşverenin eşitlik ilkesine aykırı davranması nedeniyle ödeyeceği tazminat ve idari para cezası hesaplanırken Sendikalar Kanunu’nun 31. Maddesinde belirtilen Sendikal Tazminat hükümleri ayrık tutulur. Yani işçiye yapılan ayrım sendika üyesi olmasından kaynaklanıyorsa ayrımcılık tazminatının yanısıra sendikal tazminata da hükmedilir.
Av. Halil İbrahim ÇELİK – Av. Tuğsan YILMAZ
Teşekkürler. Gerçekten aydınlatıcı olmuş
Üniversite akademik personelinin bir kısmına otoparkı kullanma yasağı koymak ayrımcılığa girer mi?
Merhaba , iş yerinde benim bulunduğum bölüm haricinde diğer bölümlerdeki bazı kişilere zam yapılmış bana da 2 ay sonrasında yapıldı . Sözleşmede böyle bir tarih mevcut değil . Bu durum iş yeri içerinde eşit davranma ilkesine aykırımıdır? Geçmiş döneme ait ücret farklarını talep edebilirmiyim ?
Anlatımınız eşitsizlik olup olmadığı yönünde yeterli kanaat oluşturmamaktadır. Ayrımcılık yapmak, mobbing yapmak, istifaya zorlamak gibi gerekçeler ile performansa dayalı ödüllendirme olmadan, diğer departman arkadaşlarınıza da yapılan bir zam somut olaya göre işçiye eşit davranma ilkesine aykırı olarak değerlendirilebilir.
İyi günler ben bir enerji dağıtım şirketinde çalışmaktayım bulunduğum şirkete özelleştirmeden dolayı alt taşeron olarak başladım daha sonra şirket alt taşeronluğu kaldırıp bizi sendikalı yapıp kendi bünyesine alıp sözleşme yaptı 2011 yılından itibaren bulunduğumuz. işyerinde devletten kalma personel var ama 2011 den sonra aynı sendikaya üye olup aramızda hiç taşeron veya kurum personeli diye bi fark kalmadı sadece x şirketi personeli diye geçiyor aynı sözleşme imzalamaya ragmen aramızda çok farklı ücret var yani ayni işi yapıyor aynı vardiyada çalışıyor aynı elektrik arızalara müdahale ediyoruz ama aramızda yevmiye farkından hariç sosyal haklarfa fark var bayram mesaiileri iş güçlüğü farkı mesai farklı ikramiye farklı sendika yöneticilerine soruyoruz aynı sözleşmeyi imzaladık arada kurumdan geçme taşeron personel diye fark olmamasına ragmen niye böyle diyoruz sözleşmede sizinki(taşeron geçme) farklı onlarınki (devletten geçme) farklı madde diyor biz bu olayı avukatla görüştük bütün delilleri sunduk inceledi bu eşitlik ilkesine aykırı sizin sözleşmenizde sadece vardiyalı çalışan vardiyası çalışan farkı var kurumdan geçme taşerondan geçme diye bi fark yok sendika yalan söylüyor diyor şuanda işlerini bazı arkadaşlar mahkemeye verdik sendika toplantı yapıp böyle bi hakkınız yok kazanamazsınız dönün bu yoldan diyor ama avukat haklıyız diyor bizde sonuna kadar gitmeyi düşünüyoruz sizce sonuç ne olur şimdiden teşekkür ederim
Iyi günler ben büyük 1 alışveriş merkezinde kasiyerim . 5 senedir çalışıyorum. Çalıştığım yerde birçok duruma maruz kaldım artık psikolojik olarak mutsuz biri haline geldim. Isı bırakmak istiyorum tazminatımı alıp fakat ya geçerli olmaz kanıtlayamam diye devam ediyorum. Is yeri izin istediğim gün izin yazmıyor diğerlerine yazıyor diye ufak bir tartışma oldu ve bölge sorumlusuna şikayet ettim bu durumu bu hafta yine istediğim gun yapmamış müdür yardımcısı. Diğerlerinin istediği günler olurken beni görmezsem geliyor belki o tartışmadan kim tutup ders verme amacı gibi bir taktik yapıyor ama bunu yapmaya hakkı var mi? Mağazada kasadan çıkartıp başka reyon idi yaptırıyor ve olmamış burası burası diye müşterilerin içind e küçük duruma düşürüyor. Yönetici daha önce seni işten çıkarırım bak burası mahalle marketi değil gibi rencide edici konuşmalar yapmıştı. Kasiyerlere kızıp sandalyeleri kaldırdığı oturma yasağı getirdiği de olmuştu. Yıllık izin mart istemediğim halde çıkartıldim istediğim ay dolu başkası istedi diye 3 gün zorla alıyorum. Bu durumda ne yapabilirim sizce?
iyi gunler efendim
ben 3 hafta once bir trafik kazasinda suclu soför olmak uzere sag omuzumdan 2 tane kirik olustu (kalvikula kemigi)
ve uzmanlar benim onemli birseyimin olmadigi 4 5 hafta icerisinde eski sagligima kavusacagim soylendi burada ne gibi haklar ve ayricaliklarim vardir kolay gelsin