Title: HASTA İLE DOKTOR ARASINDAKİ İLİŞKİNİN HUKUKSAL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on May 17
Rating: 5.0

Hukuki açıdan doğru bir değerlendirme yapılabilmesi için hekimin bağımsız olarak çalışması (örneğin özel muayenehanede), özel bir hastanede yahut kamu hastanesinde görev yapması birbirinden ayrı olarak irdelenmelidir.

Bağımsız çalışan bir hekim ile hasta arasında ‘sözleşme ilişkisi’, ‘haksız fiil ilişkisi’ veya ‘vekaletsiz iş görme akdi’ söz konusu olabileceği gibi sözleşme öncesi sorumluluk (culpa in contrahendo) esasına dayalı bir ilişkinin doğması da mümkün olabilmektedir.

Hastanın kamu hastanesine başvurduğu durumlarda, hasta ile hastane arasındaki ilişki sözleşmeye dayanmamaktadır. Zira hasta kamu hizmetinden yararlanmak amacıyla kamu hastanesine başvuran ve kamu tarafından verilen hizmetten yararlanan kişi konumundadır. Bu husus Anayasamızın 2. maddesinde yer alan sosyal devlet kavramı ışığında değerlendirilebilir.

Kamu hastanesinde çalışan hekimin görevden kaynaklanan sorumluluğu özel hukuka değil idare hukukuna dayanmaktadır. Doktrinde karşıt görüşlerin mevcut olsa da uygulamada ve Yargıtay İçtihatlarında kamu hastanesinde görev yapan hekimin aleyhine tıbbi müdahale nedeniyle açılacak davaların tarafının idare olduğu kabul edilmektedir. İdarenin sorumlu olan ilgiliye rücu hakkı saklıdır. Bu husus tazminat davaları bakımından geçerlidir. Hekimin görev yetkisi ile bağdaşmayan hareketleri ile yetki aşımı nedeniyle açılacak olan davalar idareye karşı açılamaz.

Hastanın özel hastaneye başvurduğu durumlarda, hasta ile özel hastane arasında sözleşme ilişkisinin varlığı kabul edilmektedir. Sözleşmenin tarafı hasta ile özel hastane olup hekim yahut diğer sağlık personeli sözleşmenin tarafı olarak kabul edilmemektedir. Bu kişiler Borçlar Kanunu bakımından ‘ifa yardımcıları’ olarak değerlendirilebilir. Özel hastane ile hasta arasında akdedilen sözleşme genel anlamda hastaneye kabul sözleşmesidir. Özel hastanelerde gerçekleşen tibbi müdahaleler hukuki bir uyuşmazlığa neden olduğu takdirde sorumluluk tıbbi müdahaleyi gerçekleştiren hekim yahut diğer personelde olarak kabul edilse de hastanenin sorumluluğuna da gidilebilmektedir. Diğer bir deyişle hekim ile özel hastanenin sorumluluğuna birlikte gidilebilmektedir. Ceza hukuku bakımından ise cezada şahsilik prensibi geçerlidir.

Devletin özel hastaneler ile hasta arasındaki hukuki itilaflarda kural olarak taraf olmadığı ve kamunun sorumluluğuna gidilemeyeceği kabul edilse de, denetim ve gözetim yükümlülüğünün kamu tarafından ihlali nedeniyle ortaya çıkan zarardan devletin sorumluluğuna da gidilebileceği aşikârdır.

Bir hastanenin özel yahut kamu hastanesi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Devletin resmi hastaneleri, belediye hastaneleri, üniversite hastaneleri ve askeri hastaneler kamu hastaneleri olarak kabul edilmektedir. Vakıf hastanelerinde ise vakıf yönetimi devlet kurumuna verilmiş ise kamu hastanesi, devlet kurumu haricinde vakıf senedi ile mütevelli heyetine devredilmiş ise özel hastane olarak kabul etmek gerekmektedir.

Av. Tuğsan YILMAZ