Title: Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçu(TCK 136)
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jun 7
Rating: 5.0

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçunda bahsedilen verilerden kasıt, kişisel verilerdir. Zira 5237 sayılı TCK’nin 136. maddesi ‘kişisel verileri’ hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişileri cezai yaptırıma tâbi tutmuştur.

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçu 01/03/1926 tarihinde kabul edilen, 01/06/2005 tarihinde ise yürürlükten tamamen kalkan 765 sayılı ETCK’ da karşılığı bulunmayan, 26/09/2004 tahinde kabul edilen 01/06/2005 tarihinde ise yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’de Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar üst başlığı altında karşılık bulmuş ve bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunda Korunan Yarar

Tanımlanmış söz konusu suçla amaçlanan kişinin özel hayatının gizliliğine ve aynı zamanda korunmasına yönelik oluşabilecek hukuka aykırı davranışların, verilebilecek zararların önlenmesidir. Zira özel hayat alanının gizliliği kişilik haklarının başat unsurlarındandır.

Özel hayat alanından anlamamız gereken; kişinin üzerinde tasarruf hakkına sahip olması nedeniyle başkaları tarafında bilinmesini istemediği ve hukuk tarafından korunmakla beraber korunması temel bir kişilik hakkı olarak kabul edilmiş faaliyetlerin oluşturduğu alandır.

Kanun koyucu söz konusu hükümle, özel hayatın bir parçası olan kişisel verilere yönelik hukuka aykırı bir saldırı oluşturan bu fiilleri suç olarak tanımlamak suretiyle özel hayatın gizliliğini oluşturan kişisel verilerin korunması hakkına yardımcı olmakta, onu tanımakta, güvence sağlamakta ve ihlalini yaptırımla karşılamaktadır.

Bu suç açısından hukukun tanıdığı koruma imkanı söz konusu TCK madde 136 ile sınırlı değildir. Ayrıca;

-Mevcut Anayasamız olan 1982 Anayasası’ nın 20. maddesi,

-İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ nin 12. maddesi,

-İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ nin 8. maddesi de kişinin özel hayatı ve aile hayatını güvence altına almıştır.

Bu kapsamda kişisel verilerin korunması hakkı temel bir kişilik hakkı olması münasebetiyle; herkesin sahip olduğu, herkese karşı ileri sürülebilen, devri ya da feragat edilmesi katiyen mümkün olmayan mutlak bir haktır.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunun Konusu

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçunun konusunu kişisel veriler oluşturmaktadır. Kişisel verilerden anladığımız gerçek veya tüzel kişilerle ilgili; onları diğer kişilerden ayrı kılan, belirlenebilir-ayırt edici olmalarını sağlayan her türlü spesifik bilgidir. Herkesçe bilinebilecek durumda olan, herhangi bir şekilde dolaşımda olması (reklam vb.) ya da bilinebilmesi hukuka aykırılık teşkil etmeyecek olan veriler bu suçun konusunu oluşturmaz.

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçunun konusunu oluşturan kişisel verileri bir başkasına verme, yayma veya ele geçirme fiillerinin kimden gelirse gelsin (Gerçek kişi-Tüzel kişi) hukuki bir hakka saldırı oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kurum ve kuruluşlar tarafından elektronik ortamlara geçirilerek veya başka ortamlarda muhafaza edilen kişilerin özel ve aile hayatı ile kişisel verileri de bu suçun konusunu oluşturur.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunda Fail ve Mağdur

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçunun faili açısında herhangi bir nitelik, özellik, şart öngörülmemiştir. Suçun faili herhangi bir kişi olabilir. Aynı zamanda suçun mağduru da herhangi bir kişi olabilir, yine aynı hususta ayırt edici bir özellik mevcut değildir. Tüzel kişinin bu suçun faili ya da mağduru olup olamayacağı konusu tartışmalı bir konudur, zira genelde kişisel veriler dendiğinde akla gelen gerçek kişilerdir. Ancak bizler böyle bir ön yargıya kapılmayarak tüzel kişilerin de bu suçun hem mağduru hem de faili olabileceği kanısındayız. Zira kanun sistematiğinde ilgili bölümde tüzel kişilere yönelik yaptırımların bulunması da bu görüşün benimsendiğini belirttiği inancındayız.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunun Unsurları

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçu seçimlik hareketli bir suç olma özelliği taşımaktadır. Seçimlik hareketten kasıt birden fazla maddi unsurdan sadece birinin gerçekleşmesi halinde bile suçun oluştuğudur. Söz konusu suçun konusunun;

-Bir başkasına vermek

-Yaymak veya

-Ele geçirmek suretiyle vücut bulması halinde bu seçimlik hareketlerden en az birisinin yapılması durumunda suç oluşmuş olur.

Bir suçun tam anlamıyla oluşabilmesi için sadece maddi unsur yeterli değildir, ayrıca bir de manevi unsur gereklidir. Bu gereklilik kişilerdeki adalet inancının zedelenmemesi açısında oldukça mühim bir gerekliliktir. Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçunun manevi unsuru bakımından kasten işlenebilen bir suçtur. Failin bu fiili kasten işlemiş olması gerekmektedir. Bu suç doğası gereği taksire uygun değildir, dolayısıyla taksirle işlenmesi mümkün değildir.

TCK’nin 24. maddesinin 1. fıkrasına göre kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilemez. Ayrıca yine TCK’ da mevcut 26. maddenin 2. fıkrası da kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ibareleri mevcuttur.

Dolayısıyla fiil,  bahsi geçen maddelerin ışığında gerçekleşmesi bir hukuka uygunluk sebebi teşkil edebilecektir.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunda Teşebbüs ve İştirak

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçu niteliği gereği tek bir aşamada gerçekleşmek zorunda değildir. Oluşması için birden çok aşamanın gerçekleşmesinin gerektiği haller de olabilir. Dolayısıyla teşebbüs mümkündür. Suç icra aşamasından önceki aşamada kaldıysa suçun teşebbüs suçu olduğu söylenebilir.

Suçun iştirak halinde gerçekleşmiş olabilmesi için tek failin olmasının veya birden çok faille de işlenebilmesinin mümkün olup olmadığı sorusu mühim bir sorudur. Söz konusu suçta iştirakin her hali mümkündür. Suç birden çok faille işlenebilmekle beraber, bu suça yardım eden, bu suçun gerçekleşmesini azmettiren de sorumlu tutulabilir.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunun Nitelikli Halleri

Suçun nitelikli hali suçu ağırlaştıran bir sebeptir. Türk Ceza Kanunu’nun 137. maddesi uyarınca bu suçun;

1-Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi veya

2-Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi hallerinde verilecek ceza yarı oranında arttırılır. (Ör: 2 yıl 3 yıla, 3 yıl 4.5 yıla çıkartılır.)

TCK’ nın 137. maddesinde kanun koyucu nitelikli halin kapsamını belirlemiştir. Ancak suçun 1. halde gerçekleşmiş olması durumunda dikkat edilmesi gereken bir husus mevcuttur. Suçun kamu görevlisi tarafında işlenmiş olması yetmez, ayrıca suçu işlerken görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmış olması da gerekir.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçu Şikayete Tabi Midir?

Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması Cumhuriyet Savcılığınca re’sen (kendiliğinden) yapılır, şikayete bağlı bir suç değildir. Bu şikayetin mümkün olmadığı anlamına gelmemektedir. Soruşturulması ve kovuşturulması şikayet sebebiyle başlamış olabilir. Ancak şikayete tabi bir suç olmadığı için şikayetten vazgeçme durumunda dosya kapanmayacaktır.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunda Ceza Davası Hangi Mahkemede Görülür?

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçundan dolayı açılan davalara bakma görevi TCK’nin 11. maddesi uyarınca asliye ceza mahkemelerine aittir.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunun Cezası

Kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçunun cezası asgari 2 yıl azami 4 yıl hapis cezasıdır. Suçun nitelikli halinin mevcut olması halince verilecek ceza yarısı oranında artırılır. 2014 yılında yapılan değişiklikle cezanın alt sınırı 1 yıldan 2 yıla çıkartılmıştır.

Kişisel Verileri Verme, Yayma, Ele Geçirme Suçunda Dava Zamanaşımı

TCK madde 66/1-e uyarınca kişisel verileri verme, yayma, ele geçirme suçunda ve beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle dava düşer.  Nitelikli halin varlığı halinde dava zamanaşımı süresi değişiklik gösterebilecektir.

Türk Ceza Kanunu sistematiğinde aynı bölüm alanında düzenlenen suçlar ile ilgili olarak yazılan makalelerimizden Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali Suçu Ceza Davası , Bilişim Sistemleriyle Özel Hayatın Gizliliğini İhlâl Suçu veya Bilişim Sistemleriyle Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu başlıklı yazılarımız da ilginizi çekebilir.