Title: TFF TAHKİM KURULU’NDA YENİ MODA: YAPTIRIMIN ERTELENMESİ
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Mar 29
Rating: 5.0

Tahkim Kurulu Türk Futbol Federasyonu Statüsü’nün 61. Maddesi ile kurulan görev ve yetkileri ise yine aynı statünün 62. maddesinde belirlenen TFF’nin hukuk kurullarından biridir. Tahkim Kurulu’nun başlıca  görev ve yetkileri arasında “ Federasyon ile kulüpler, hakemler, futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, oyuncu temsilcileri, sağlık personelleri, ve diğer yetkililer hakkında Yönetim Kurulu tarafından verilen kararlar, Amatör ve Profesyone Futbol Disiplin Kurulu kararları, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu kararlarının kesin ve nihai olarak incelenmesi.” yer almaktadır.  Tahkim Kurulu’na başvuruda bulunmak isteyen taraf, ilgili kararın kendisine tebliğini veya talimatın yayımını takip eden 7 gün içerisinde yazılı olarak başvurusunu gerçekleştirmek zorundadır.

TFF tarafından çıkarılan Futbol Disiplin Talimatı’nın 103. maddesi Yaptırımın Ertelenmesi başlığını taşımaktadır. Bu madde “ Uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti dışındaki yaptırımlar ertelenebilir. Yaptırımın uygulanması en az 1 yıl en fazla 5 yıl süreyle ertelenebilir. Erteleme süresi içerisinde eylemin tekerrür etmesi halinde yetkili kurul, kural olarak, asıl yaptırımın uygulanmasına hükmeder. Bu yaptırıma ikinci ihlal için öngörülen yaptırımlar eklenir.” diyerek ertelemenin hangi hallerde uygulanmayacağı ile tekerrür haline ilişkin durumları belirtmiştir. Talimatın yorumunu yaparken bu husus oldukça önem arzetmektedir. Zira talimatın işbu maddesinin yazım dilinde özellikle, ertelenemeyecek yaptırımlar tek tek belirtilmiştir. Bu nedenle genel hukuk mantığında maddede sayılmayan bütün yaptırımların ertelenebileceği gibi bir yoruma varılabilir. Ancak bu erteleme uygulanırken nasıl bir yol izleneceğine ilişkin bir hüküm getirilmemiştir. Kanaatimizce burada Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesinde belirtilen ve Hapis Cezasının Ertelenmesi başlığını taşıyan madde yorumlamada bize yardımcı olabilir. Her ne kadar TFF özerk bir kurum olsa da Talimatların yorumlanmasında hukukun genel ilkelerine başvurulacağı muhakkaktır. Türk Ceza Kanunu’na göre bir cezanın ertelenebilmesi için kişinin daha önce aynı suçtan dolayı 3 aydan fazla bir cezaya mahkum olmaması ve yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla mahkemede bir daha suç işlemeyeceğine yönelik bir kanaat oluşturması gerekir.

TFF Tahkim Kurulu’nun, Disiplin Talimatı’nın 103. maddesine ilişkin ilk uygulaması 10.05.2012 tarih ve 2012/127 E. numaralı kararıdır. Bu kararda Galatasaray A.Ş.’nin Teknik Sorumlusu Fatih Terim’in 2 maçlık cezasının ertelenmesi yönünde bir hüküm kurulmuştur. Tahkim Kurulu’nun bu ertelemeye ilişkin kısa kararında ertelemenin neden uygulandığına ilişkin gerekçeler belirtilmemiştir. Tahkim Kurulu daha sonra 08.02.2013 tarih 2013/25 E. sayılı kararında Kardemir Karabük Spor Kulübü oyuncusu Lualua’nın cezasının 1 yıl süre ile ertelenmesi kararı vermiştir. Ancak bu kararın gerekçesi net olarak açıklanmış ve hatta hukuk fakültelerinde Ceza Hukuku Genel Hükümler olarak adlandırılan derslerde verilen eğitime benzer bir dil kullanılarak ihlali yapan oyuncunun geçmişteki hali, yargılama esnasında duyduğu pişmanlığın inandırıcı olması ve ihlalin tekerrür etmeyeceğine yönelik Kurul’da bir kanaat oluşturması nedeniyle cezanın ertelenmesine karar verildiği açıklanmıştır. Tahkim Kurulu’nun Lualua’nın cezasının 1 yıl ertelenmesine yönelik kararının hukuka uygun olduğunu söyleyebiliriz. Zira Futbol Disiplin Talimatı’nın 103. maddesinde belirtilen şartların ihlalde gerçekleştiği ortadadır. Ancak Tahkim Kurulu bu kararında kullandığı bir cümle 2012/127 E. numarası ile Galatasaray A.Ş. Teknik Sorumlusu Fatih Terim hakkında verilen erteleme kararının hukuka uygun olmadığını adeta itiraf etmiştir. Lualua hakkında verilen kararın “Erteleme Kurumu-Maddi Olay Yönünden Tartışma” başlıklı bölümünün 6. paragrafında “Ancak, her ne şekilde verilmiş olursa olsun erteleme kararının gerekçesinin kararda gösterilmesi zorunlu.” beyanında bulunmuştur. Fatih Terim hakkında verilen erteleme kararında ise Tahkim Kurulu erteleme gerekçelerini kararında göstermemiştir. Kısa bir karar yazarak cezanın ertelendiği hükmünü vermiştir. Gerekçesi belirtilmeyen bu kararın teknik açıdan yanış olduğunu söylemek hukuk mantığına uygun bir harekettir.

Futbol gibi oldukça aktif bir alanında ihlaller ve yaptırımlara ilişkin hükümlerin kısa sürelerde belirlenmesi ve kesinleşmesi oldukça önemlidir. Bu yaptırımlar belirlenirken hukukun temel düşüncelerinden olan hakkaniyet ilkesinden uzaklaşılmamalıdır. Zira hakkaniyet kamu vicdanını rahatlatacak olan kurumdur. Hatalı uygulama halinde hakkaniyete aykırılık teşkil edecek bu kuruma ilişkin yazılacak kararların gerekçeli olması zorunludur. Aynı zamanda ihlale yol açan kişiye ertelemenin bir kurtuluş değil bir denetim mekanizması olduğu açıkça gösterilmelidir. Aksi halde belirttiğimiz gibi ertelemenin yanlış uygulanması kaosa yol açabilir.

Ertelenen bir yaptırımda erteleme süresi içerisinde, kişi eylemi tekrar ederse ertelenen önceki yaptırımda eklenerek bir hüküm kurulur. Bu husus Futbol Disiplin Talimatı’nın 103. Maddesinin 3. fıkrasında açıkça belirtilmiştir. Ancak burada cevaplanması gereken asıl soru kişinin aynı eylemi tekrar etmesi hali mi yoksa ceza gerektirecek herhangi bir eyleminin mi tekerrür sayılacağıdır. Talimatın belirttiğimiz maddesi “ihlalin tekerrürü halinde” diyerek bu durumu kanaatimizce ortada bırakmıştır. Tekerrür ihlalin tekrarı anlamına gelir. Bu şekilde yapılacak bir yorumda kişinin aynı ihlali tekrarlaması ile ertelemenin bozulacağı söylenebilir. Yani FDT’nın 42. maddesi gereğince yaptırım uygulanan ve ertelenen bir ihlalde, kişinin yine FDT’nın 42. maddesini ihlal etmesi halinde erteleme bozulur. Tahkim Kurulu FDT’nın ilgili maddesinin yorumunu bu minvalde yapmaktadır. Kanaatimizce bu yorum hatalıdır. Zira erteleme kurumunun altını Ceza Hukuku mantığı çerçevesinde dolduruyorsak bu maddenin yorumunda da Türk Ceza Kanunu’nda yararlanabiliriz. Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesinin 7. fıkrasında denetim süresi içerisinde kişi kasıtlı bir suç işlerse ertelenen cezanın infazına karar verileceği hükme bağlanmıştır. Türk Ceza Kanunu’ndaki bu yorumu Tahkim Kurulu kararına uyarlarsak ihlale yol açan kişinin erteleme süresi içerisinde kasıtlı olarak yeni bir ihlale neden olmasını ertelemeyi bozacak hareketlerden olduğunu söyleyebiliriz. Tahkim Kurulu bu hususta llk belirttiğimiz yorumu kabul ederek ertelemeyi ancak aynı ihlalin tekerrürü halinde bozmaktadır. Tahkim Kurulu’nun Erteleme kurumunu temellendirirken Ceza Hukuku’ndan ilham alması ancak tekerrür halinde bu ilhamdan vazgeçmesi tarafımızca eleştirilecek bir harekettir.

Tahkim Kurulu’nun son dönemde uygulamaya başladığı Yaptırımın Ertelenmesi kurumunda verilecek kararların gerekçeli olmasına özen gösterilmelidir. Aksi halde önü alınamayacak sıkıntılar ortaya çıkabilir. Türk Futbolunun pamuk ipliğine bağlanmış adalete güven olgusu Yaptırımın Ertelenmesi kurumun hatalı uygulanması ile ciddi yaralar alabilir. Bağımsız ve tarafsız bir hakem heyeti olarak adlandırılabilecek Tahkim Kurulu’nda bulunan Spor Hukuku uzmanı meslektaşlarımızı bu konuda biraz daha hassas davranmaya davet ediyoruz.

Av. Halil İbrahim ÇELİK & Av. Tuğsan YILMAZ