Reviewed by Av.Tuğsan YILMAZ on Apr 22
Rating:
Türk futbolunda 3 Temmuz Süreci olarak adlandırdığımız şike ve teşvik iddialarıyla yürütülen ve olağan kanun yolları açısından kesinleşen dava artık hepimizin malumudur. Dava sonunda başta Fenerbahçe SK Başkanı Aziz Yıldırım olmak üzere birçok kulüp başkanı ve yöneticisi önemli cezalarla karşı karşıya kaldı. Olayın UEFA boyutunda ise en ciddi yarayı Fenerbahçe SK aldı. Fenerbahçe şampiyon olduğu 2010/2011 sezonunda tedbiren Şampiyonlar Ligi’ne alınmadı. Daha sonra UEFA Tahkim Kurulu tarafından verilen ve CAS tarafından onaylanan 2 yıllık bir men cezası, Fenerbahçe’yi 3 yıl boyunca Avrupa’ya gidememe gibi bir netice ile baş başa bıraktı. Bu yıl yüksek ihtimalle şampiyon olacak Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne gidip gitmeyeceği hususunda önemli tartışmalar yapılmaya başlandı. Tarafımıza gelen sorular nedeniyle bu yazımızda Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılma ihtimalini inceleyeceğiz.
Bilindiği üzere şike ve teşvik primiyle alakalı 3 Temmuz 2011 tarihinde başlayan sürecin hemen ardından Fenerbahçe hakkı olmasına rağmen TFF tarafından tedbiren Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmedi. O dönem gelen eleştirilerde TFF yaptığı açıklamada UEFA tarafından gelen talep nedeniyle Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmediğini beyan etti. Ancak UEFA’dan ise tam tersi bir açıklama geldi ve TFF’nin kendi takdiriyle Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne göndermediğine ilişkin açıklamalar yaptı. Daha sonra yapılan yargılama neticesinde Fenerbahçe ekstradan 2 yıllık bir men cezası ile karşı karşıya kaldı.
UEFA ve TFF’nin mevcut kuralları ışığında Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılmasının imkansız olduğu en başta vurgulayalım. UEFA’dan gelen açıklamalarda bu yöndeki beyanımız doğrular niteliktedir. Zira yapılan yargılama neticesinde Fenerbahçe’nin aldığı cezanın uygulaması devam ediyor. Henüz tamamlanmış değil. Ancak burada soru işareti oluşturan husus Fenerbahçe’nin 2011/2012 yılında tedbiren alınmadığı Şampiyonlar Ligi için bir gerekçe ortaya konulamamış olunmasıdır. Ortada henüz kesinleşmiş bir karar yokken sadece mevcut bir şüphe üzerine Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne alınmamasının mantıklı bir izahati olaydan 3 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen hala yapılamamıştır. Burada Fenerbahçe’nin bir haksızlığa uğradığı açıkça ortadadır. Ancak bunun sorumlusunun kim olduğu hususunda ortada herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bu nedenle Fenerbahçe’nin UEFA’ya yeni bir başvuru yaparak bu hususa ilişkin yeni bir değerlendirme yapılmasını istemesi gerekmektedir. UEFA tarafından yapılacak değerlendirmede 2011/2012 yılına ilişkin hususuna göz önüne alınacağı ve yeni bir karar oluşturulacağı kanaatindeyiz.
Av. Halil İbrahim ÇELİK & Av. Tuğsan YILMAZ
Bir önceki Spor Hukuku makalesi : Futbol Müsabakalarında Seyirden Men Cezası
Oncelikle belirtmek gerekir ki, spor disiplin yargisi ile ceza yargisi birbirinden cok farklidir. Spor hukukunun kendine has yapilanmasi disiplin yargisi acisindan spor hukukunu ozel kilmaktadir. Fenerbahce’nin 3 Temmuz surecinde tedbiren alinmamasinin sebebi, polis fezlekeleri ve tapelerdir. UEFA soz konusu tapeleri TFF’den tercumesi ile birlikte talep etmis ve ciddi emareler oldugundan Fenerbahce’yi Sampiyonlar Ligi’ne almamislardir. Ancak sizin de yukarıda yer alan yazınızda da belirttiğiniz gibi Fenerbahce soz konusu sike davasindan beraat etse dahi bu sonucu degistirmeyecektir. Dolayisi ile UEFA’nin Fenerbahce’yi Sampiyonlar Ligi’ne almamasinin bir gerekcesi mevcuttur.