Title: TRAFİK KAZALARINDA MANEVİ TAZMİNAT
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Dec 17
Rating: 5.0

Ölümlü veya yaralamalı trafik kazalarında talep edilebilecek zararlar maddi veya manevi tazminat başlığı altında kazaya neden olan kişi veya kurumlardan talep edilebilir. Bu incelemenin başlığını manevi tazminat kavramı oluşturmaktadır. Maddi tazminat ile manevi tazminat arasındaki en büyük fark; maddi tazminatın konusu olan zararların giderilmesi genel olarak mümkünken manevi zararlarda telafi edilemezlik söz konusudur. Zira burada şahıs somut bir zararın tazminini değil aksine yaşadığı keder kaynaklı bir talepte bulunmaktadır.

Manevi tazminatın hukuki niteliği hususunda bir görüş birliği mevcut değildir. Bu tazminatın amacının ceza, telafi veya tatmin olduğu hususunda görüş ayrılıkları mevcuttur. Ancak kanaatimizce bu tazminat mevcut zararı telafi edip ödeneceği şahsı tatmin eden ve ödeyecek kişi veya kuruma da ceza olacak bir miktar üzerinden belirlenmelidir. Bu nedenle manevi tazminat hem ceza hem telafi hem de tatmin amaçlıdır.

Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” demek suretiyle manevi tazminat kavramını açıklamaktadır. Görüldüğü üzere manevi tazminat talebinin en büyük şartı “ bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesidir.” Bedensel bütünlüğü zarar gören şahıslar bu zarara neden olan kişi veya kurumlardan manevi tazminat talep edebilirler. Burada bedensel bütünlükle kastedilen kişi varlığına ilişkin bütün haklardır. Bu haklar; insanın sağlık, vücut, hayat, hürriyet, ruh sağlığı, şöhret, şeref, haysiyet gibi haklarıdır. Bu haklar sayılanla sınırlı olmayıp somut olayın şartlarına göre farklılık göstermektedir. Manevi tazminattan bahsebilmek için işte bu haklardan birine hukuka aykırı bir tecavüzün mevzubahis olması gerekir. Manevi zararın haksız bir kazanç ve spekülasyon aracı olmasının önüne geçmek için kanunun koyucu yukarıda bahsedilen tecavüzün ağırlığına önem atfetmiştir. Yani her somut olayda mevcut tecavüzün manevi zarara yol açıp açmayacağı hakim tarafından dikkatlice incelenmelidir.

Manevi tazminat miktarı belirlenirken kanun koyucu hakimlere geniş bir takdir yetkisi vermiştir. Hakimler bu takdir yetkisini kullanırken adalete uygun ve tutarlı kararlar vermelidirler. Manevi tazminatın belirlenmesinde ana ölçüt olan acı ve üzüntüyü belirlemenin imkansızlığı manevi tazminat hesabını çok ince bir noktaya taşımaktadır. Manevi tazminat hesaplanırken; maddi tazminatı tamamlayıcı ve zarara neden olanı caydırıcı bir işlev görmelidir. Ayrıca kaynaklandığı trafik kazasının niteliği dikkate alınmalıdır. Nitelikten kastedilen kazada kusur oranları vs. gibi durumlardır. Kazaya karışan şahısların kusur oranlarıda manevi tazminat belirlenirken ölçüt alınması gereken unsurlardan biridir. Manevi tazminat hesaplanırken tarafların sosyo-ekonomik durumları da dikkate alınmalıdır. Belirlenecek tazminat miktarı zarara veren açısından caydırıcı bir etki taşıyacakken zarara uğrayanın düştüğü manevi zararı tatmin edici bir ölçüde olmalıdır. Bu tatmin zarara uğrayan kişilerde kazadan kaynaklanan intikam hissini örtecek derecede olmalıdır. Aksi halde manevi tazminatın ana unsurlarından olan tatmin ve telafi unsurları gözardı edilmiş olur.

Yaralamalı trafik kazalarında zarar gören şahıs bizzat çektiği acı ve üzüntüden dolayı kazaya neden olan kişi veya kurumlardan tazminat talep edebilir. Ölümlü trafik kazalarında ise ölenin yakınları ölümden duydukları acı ve üzüntü için kazaya neden olan kişi veya kurumlardan tazminat talep edebilirler. Manevi tazminatta hakim tazminat talep eden şahsın bu talebinin haklılığını inceledikten sonra çektiği acı ve üzüntü nedeniyle bir tazminata hükmedecektir. Burada daha öncede bahsettiğimiz gibi maddi tazminat benzeri bir hesaplama söz konusu olmaz. Hakim trafik kazasından kaynaklanan ölüm veya yaralanma nedeniyle bir tazminata hükmedecektir. Bu hüküm verilirken kusur oranları çok dikkatli şekilde hesaplanacaktır. Zira mevcut trafik kazasında ki kusur oranları bu tazminatın belirlenmesinde ki ana ölçüttür.

Yaralamalı trafik kazalarında yaralanmanın boyutu manevi tazminat hesabında hayati önem taşımaktadır. Zira trafik kazası nedeniyle kalıcı bir zararın ortaya çıkması halinde kazaya uğrayan şahıs bunun etkisini ömür boyu hissedecektir. İşte bu husus kazaya uğrayan şahsın hayatı boyunca acı ve üzüntü duymasına neden olacağından manevi tazminat bu ölçüde hesaplanır. Kazaya uğrayan şahsın kaza nedeniyle mesleğini kaybetmesi de aynı sonucu doğurur. Bu hususlar manevi tazminat hesabını adeta başka bir boyuta taşımaktadır.

Av. Halil İbrahim ÇELİK – Av. Tuğsan YILMAZ