Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Mar 25
Rating:
İhtiyati tedbir, hukuk mahkemelerinde görülmekte olan dava türlerinde karşımıza çıkan, ilgili kanunda, emredici hususiyetiyle birlikte teferruatlı bir şekilde düzenlenen ve bununla birlikte esasen kelime anlamları itibariyle ilerisi düşünerek yapılan hazırlık anlamı taşıyan hukuki bir terimdir.
Hukuki olarak bir tür geçici koruma niteliği taşıyan ihtiyati tedbir, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389.maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında verilebilmektedir.
Boşanma davalarında da her türlü taşınır veya taşınmaz, banka hesapları gibi mal varlığı değerleri için mevzu bahis olan ihtiyati tedbir kararına hükmolunabilmesi için kanunda sayıldığı üzere, var olan durumda meydana gelebilecek bir değişmeyle birlikte hakkın elde edilmesinin:
- Önemli ölçüde zorlaşacağından endişe edilmesi,
- Tamamen imkansız hale geleceğinden kaygılanılması,
- Gecikme sebebiyle bir sakıncanın doğacağından endişe duyulması,
- Yine gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğacağından kaygılanılması gerekmektedir.
Yukarıda sayılan 4 şarttan birinin varlığı ihtiyati tedbir kararı için kişiye talep hakkı vermektedir.
İhtiyati tedbir talebi kanunda belirtildiği üzere, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilmektedir. Şayet boşanma davasında tazminat isteminde bulunan eşin dava neticesinde yukarıda sayılan şartların varlığıyla birlikte bu hakkına kavuşamaması yüksek muhtemel ise, hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karara verebilmektedir. Bu HMK m.390/2 uyarınca talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir ibaresinin bir sonucudur. Ancak karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilmektedir. Aksine karar verilmedikçe itiraz icrayı durdurmaz. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Mahkemenin ihtiyati tedbir kararında, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbir söz konusudur.
Belirtmek gerekir ki, ihtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi halde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkmaktadır. Tedbir kararının uygulanması, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesinden talep edilmektedir. Mahkeme, kararında belirtmek suretiyle, tedbirin uygulanmasında, yazı işleri müdürünü de görevlendirebilmektedir.
İhtiyati tedbire itiraz, ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye yapılmaktadır. İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. İtiraz eden taraf dilekçesinde, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır.
Yazarlar:
Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR
Önceki yazımız Boşanma Davası Nerede ve Nasıl Açılır? da boşanma davası, boşanma davasında görevli ve yetkili mahkeme ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
Boşanma davası tedbir kararı nasıl koydurulur ?
ıyı gunler benım sorum kayınpederım kayınvalıdemle ayrılırken tasınmaz mulklere tedbır koydurmusdu nukahları yoktı bosanmıslardı sımdı kayınvalıdem vefat ettı tedbır kararı ıptal olurmu bılgılendırırsenız menmun olurum