Title: Çocukla ilgilenmemek Yargıtay’a göre boşanma sebebi!
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on May 27
Rating: 5.0

Yüzyıllardan beri sosyal bir müessese olarak kabul edilen aile kurumu, özellikle Türk toplumu açısından temel bir değer olarak kabul edilmekle birlikte ailelerin yetiştirdiği fertlerin ileride toplum karşısında kendisini temsil eden bireyler haline gelmeleri, aslında ailelerin toplumların temel müessesesi olmakla birlikte toplumların özü olduğunun da bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Belirtmek gerekmektedir ki, aile nosyonu, farklı toplum ve kültürlere göre değişiklik gösterse de esasen her ailenin bünyesi içinde barındırdığı üyelerine ve genel itibariyle sosyal ilişkinin en yoğun şekilde yaşandığı topluluk olarak ifade edilen topluma karşı birtakım sorumlulukları bulunmaktadır.

Kendine özgü yapısıyla birlikte ailelerin kendi bünyesi içinde sahip olduğu üyeleri ve bu üyelerin birbirine karşı olan yüküm ve sorumlulukları birlikte değerlendirildiğinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 185.maddesinde yer alan eşlerin evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliğiyle sağlama ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlü olmaları ile eşlerin birlikte yaşama, birbirine sadık kalma ve yardımcı olma zorunluluklarının da hükme bağlanması neticesinde, eşlerin spesifik olarak çocuklarla ilgili düzenlenen sorumluluklarının gerçekleştirilmemesinin boşanma konusu davranışlardan olduğunu belirtmek gerekmektedir.

Eşlerden birinin müşterek vasfına haiz olup olmadığına bakılmaksızın çocuklarıyla ilgilenmemeleri, duygusal şiddete yönelik bir davranış kabul edilmekle birlikte eşlerden birinin çocuğuna gerekli ilgi ve şefkati göstermemesi ve çocuğun hastalığıyla ilgilenmemesi gibi durumlar, bu konuda TMK m.166/1 uyarınca evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir hükmü gereğince eşlerin evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı olarak boşanmalarının gerçekleşmesine sebebiyet vermektedir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin bir kararına göre, yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalının davacı eşini istemediğini söylediği, çocuğunun hastalığı ile ilgilenmediği anlaşılmakta olup bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu kanaatine varılmıştır. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya ( TMK.md. 166/1 )karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Av. Tuğsan YILMAZ
Av. Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR

Önceki yazı; Boşanmada Çocuğun Velayeti Kime, Neden ve Nasıl Verilir?