Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Oct 28
Rating:
Hakaret; kişinin onurunu, çevresindeki saygınlığını, zedeleyen bir haksız fiildir. Hakaret konusu, Türk Ceza Kanunu 125. maddede şerefe karşı işlenen suçlar kategorisinde düzenlenmiştir. Hakaret ediliş tarzı ve mağdurun manevi hissiyatına verdiği zarara göre bu fiilin cezası da değişebilmektedir. Bunun yanında bir de aile hukuku bakımından hakaret kavramını irdelersek eşin kendisine yönelik hakaret içerikli ithamlarda bulunulması onur kırıcı davranış ve duygusal şiddet sayılarak boşanma sebepleri arasında yer almaktadır.
Peki, eşin ailesine yönelik bir hakaret boşanma sebebi sayılabilir mi?
Hakaret olayı, eşlerin birbirlerine karşı olan evlilik içerisindeki sevgi, saygı yükümlülüklerinin açık bir ihlali olarak kabul edilebilir. Eşlerin kişiliğine karşı yapılan bu saldırı dışında; eşin diğer eş tarafından ailesine yönelik bir hakarete maruz kalması halini Türk Ceza Kanunu lafzıyla değerlendirebilmek mümkündür. Kanunda açık bir şekilde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu ise eşlerin birbirlerine hakaret etmeleri halini düzenlemiş bunu bir boşanma sebebi saymış ancak eşlerden birinin diğer eşin ailesine yönelik hakaret içerikli fiiline özel boşanma sebepleri arasında yer vermemiştir. Fakat kanaatimizce eşin aileye yönelik hakareti, genel boşanma sebeplerinden evlilik birliğinin temelinden sarsılması haline örnek teşkil edebilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas : 2007/480
Karar : 2007/12477
Tarih : 24.09.2007
“Davacı kocanın eşine ağır hakaretler ettiği, fiziksel şiddet uygulayarak evden kovduğu, davalı kadının ise; kocasına ve onun ailesine yönelik tepki sınırlarını aşan ölçüde ve sıklıkta hakaretler ettiği anlaşılmaktadır. Boşanmaya neden olan olaylarda davacının kusuru fazla ve ağır ise de, davalı ve çocuk için korunmaya değer bir yarar kalmadığı davalının da boşanma yönünden itiraz etmediği, eşinin ailesine hakaret nedeniyle kusuru bulunduğu ancak ağır kusurun davacıda bulunduğu görülmektedir. Boşanmaya karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.”
Yukarıda yer alan Yargıtay kararında eşinin ailesine hakaret içerikli beyanlarda bulunmanın boşanma sebepleri arasında yer aldığı ve hakarette bulunan eş bakımından kusurlu bir davranış olarak kabul edildiği görülmektedir. Ancak boşanma davası bakımından ağır kusurlu olan eşin tespiti hakim tarafından yapılmaktadır.
Eşin ailesine hakaret etmek başlı başına bir boşanma gerekçesi olarak kullanılabileceği gibi diğer boşanmaya sebep olan olaylarla birlikte de değerlendirilebilir.
Çekişmeli boşanma davası bakımından bir önceki yazımız için; Çekişmeli Boşanma Davası Dilekçesi ve Süreci
Merhaba, anlaşmalı bir bosanmada karar çıkıp davalı kararı alır ve temyiz süresi içinde itiraz etmez. Davacı temyiz sürecinde itiraz etti yargitaya gitti şimdi ne olur yargitay kararı bozarmi bozmaz mi
Esimle anlasmalı olarak bosandık. Temyiz basvuru sureci basladi. Davaci taraf benim. Eşim bundan sonrasi icin sözler veriyor gerekirse bunlari bir sözlesme yaparak netlestirebilecegini vaad ediyor. Tum bunlara dayanarak davadan vazgecmemi talep ediyor. Eger buna karar verirsem davanin goruldugu mahkemeyemi dilekce vermeliyim. Boyle bir dilekce bana olasi aksi bir durumda (verilen sozlerin tutulmamasi tekrar dava acma gerekliligi söz konusu olursa)bir sakincasi olurmu , davalinin temyiz talebinde ne kadarlik bir sure sonunda dava sonuclanir bilgilendirirseniz cok mutlu olurum. Iyi calismalar dilerim.