Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Aug 27
Rating:
Evlilik, iki kişinin bir aile oluşturmak maksadıyla, kanunlarda öngörülen şartların gerçekleştirilmesiyle birlikte meydana gelen bir ilişki, aynı zamanda da bir kurumdur. Medeni Kanunda evlenmenin geçerli bir evlenme olabilmesi için birtakım şartlar düzenlenmiştir. Belirtmek gerekir ki evlenme sözleşmesi, merasime tabi olan bir işlemdir. Evlenme töreni öncesi şekil şartları Türk Medeni Kanununun 134.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre “Birbiriyle evlenecek erkek ve kadın, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte başvururlar. Evlendirme memuru, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtardır.” Ancak evlenecek olan kişilerin ayrı illerde bulunması durumunda ayrı ayrı başvuru da mümkün olup evlendirme memurlarının ise bu halde karşılıklı olarak birbirlerine bilgi yükümlülükleri doğmaktadır.
Evlenecek kişi, başvuru işlemini vekil vasıtasıyla da yürütebilmektedir. Fakat bunun mümkün olabilmesi için özel vekaletname düzenlenmesi ve bu vekaletnamede de vekil ile evlenecek olan kişilerin açık ve tam olarak kimlik bilgilerinin varlığı şartı ile vekaletnamenin amacının belirtilmiş olması koşulları aranmaktadır. Vekaletname ile evlilik olmaz; vekaletname yalnızca başvuru işlemlerinin yürütülmesinde kullanılabilmektedir.
Başvuru, evlenecekler tarafından yazılı veya sözlü yapılabilmektedir. TMK’nın 136.maddesi gereğince erkek ve kadından her biri, nüfus cüzdanı ve nüfus kayıt örneğini, önceki evliliği sona ermiş ise buna ilişkin belgeyi, küçük veya kısıtlı ise ayrıca yasal temsilcisinin imzası onaylanmış yazılı izin belgesini ve evlenmeye engel hastalığının bulunmadığını gösteren sağlık raporunu evlendirme memurluğuna vermek zorundadır. Evlendirme memuru, evlenme başvurusunu ve buna eklenmesi gereken belgeleri inceler ve kontrol eder. Başvuruda bir eksiklik gördüğü takdirde de bu eksikliği ya kendisi tamamlar ya da evlenecek olan kişilere noksanlıkları tamamlattırır. Gerekli incelemeler sonucu evlenmelerine engel bulunmayan çiftlere, memur tarafından merasimin yapılacağı gün ve saat bildirilmektedir. Başvurunun usulüne uygun olarak yapılmadığı veya evleneceklerden birinin evlenmeye ehil olmadığı ya da evlenmeye yasal bir engel bulunduğu anlaşılırsa, evlenme başvurusu reddolunur ve durum evleneceklere yazıyla hemen bildirilir. Evleneceklerden her biri evlendirme memurunun ret kararına karşı mahkemeye başvurabilir.
İtiraz, evrak üzerinde incelenip kesin karara bağlanır. Ancak, mutlak butlan sebeplerinden birinin bulunduğuna ilişkin ret kararlarına karşı açılan davalar, basit yargılama usulüyle ve Cumhuriyet savcısının hazır bulunmasıyla görülür. TMK’nın 139.maddesinde bahsi geçen evlenme izni, evlenme koşullarının varlığı veya ret kararının mahkemece kaldırılması durumunda, evlendirme memurunun taraflara evlenmenin gün ve saatini vermesi yerine tarafların evlenme izin belgesi adı altında 6 ay süresi olan bu belgeyi istedikleri zaman onaylatmalarıyla ortaya çıkmaktadır. Yani taraflar, bu belgeyle 6 ay içinde izin belgelerini onaylatıp yetkili makam önünde ayrıca bir izin almaksızın evlenebilmektedirler. Evlenme koşullarının bulunmadığının anlaşılması veya belgelerin verilmesinden başlayarak altı ayın geçmesi halinde, evlendirme memuru evlenme törenini yapamaz. Evlenme töreni yapılışı itibariyle evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak olmalıdır. Ancak, tören evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabilir. Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar. Evlenme töreni biter bitmez evlendirme memuru eşlere bir aile cüzdanı verir.
Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dini töreni yapılamaz. Ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 230.maddesinin 5.fıkrasına göre aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilmektedir. Ancak, medenî nikâh yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. Devamında düzenlenen 6.fıkra ise evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir ibaresini içermektedir. Görüldüğü üzere, resmi nikah olmaksızın dini nikah yapmak da yaptırmak da suçtur. Evlenmenin geçerli olması dini törenin yapılmasına bağlı değildir.
Av. Tuğsan YILMAZ
D. TALGIR
Bir önceki Medeni Hukuk ve Aile Hukuku kategorisi yazısı olan Üvey Çocuğa Kötü Davranma Nedeniyle Boşanma i okudunuz mu?
Yargıtay daki boşanma davamin cvbi bozma olarak geldi ama tebliğ etmedim. Eşimle suan boşanmak istiyorz yapmamız gerekenler nelerdir
Yargıtay tarafından verilen “bozma” kararının birden çok gerekçesi olabilir. Öncelikle bozma sebebini ve kararı öğrenin.