Title: Evliliğin İptali Davası
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Dec 1
Rating: 5.0

Evlilik, kanunda düzenlendiği üzere her hukukî işlem gibi birtakım kurucu unsurlara, geçerlilik şartlarına sahip hukukî bir işlemdir. Öngörülen şartlara aykırı olarak yapılan hukukî işlemler kendiliğinden hükümsüz hale gelirken evlenmede böyle bir durumdan söz etmek mümkün değildir. Evlenme için öngörülen kurucu unsurların eksikliğinde görevli evlendirme memuru bu evliliği gerçekleştirmez ancak bir şekilde gerçekleştirildiği durumlarda evlenmenin iptali hususu karşımıza çıkmaktadır.

Öngörülen Şartları Taşımaksızın Gerçekleştirilen Evlilikler Hüküm Doğurabilir Mi?

Evlenme hukukî bir sözleşme olmasıyla birlikte bazı noktalarda içinde bulunduğu hukukî işlemlerden ayrılır. Örneğin hükümsüzlük ve iptal edilebilirlik bağlamında kanunda belirtilen şartları taşımayan hukukî işlemler kendiliğinden hükümsüz statüde iken evlenmenin hükümsüz sayılabilmesi mahkeme kararına tabidir.

Evlenmenin Yokluğu

Evlilik sözleşmesinde kurucu unsurların bulunması hâlinde evlilik sözleşmesi hiç kurulmamıştır ve bir başka deyişle ‘yok’ hükmündedir. Kanunda belirtilen kurucu unsur sözleşmenin temel niteliğini belirler ve bir sözleşme ancak kurucu unsurları taşımakla hüküm doğurabilme yeteneği kazanır. Evlenmenin yokluğuna neden olabilecek haller şunlardır;

-Evlenmenin farklı cinsten kişiler arasında yapılmamış olması

-Evlenmenin, belediyenin yetkilendirdiği evlendirme memurunun huzurunda yapılmamış olması

-Evlenecek olan kişilerin evlendirme memuru huzurunda hazır olarak bulunmamaları

Bu hususta Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin Esas: 2003/16618, Karar: 2004/183 ve 13.01.2004 tarihli kararında evlenmenin kurucu unsurlarının eksikliğinden doğan sonuçları pratikte irdeleyebiliriz. Kararda;

 Dava evliliğin yokluğunun tespitine ilişkindir.

743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin 109 ve 4721 Sayılı Medeni Kanunun 142. maddesi; evlendirme memurunun evleneceklerden her birine birbirleriyle evlenmek isteyip istemediklerini soracağını, evlenmenin, tarafların olumlu sözlü cevaplarının verildiği anda oluşacağını, memurun evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklayacağını ve evliliği bu şekilde hükme bağlamıştır.

Toplanan delillerden; evlendirme işleminin 1.7.1998 tarihinde, Bingöl İ… Köyü muhtarlığınca yapıldığı ve kocanın bu evlendirme işlemine katılmadığı, Şükrü yerine babası Ahmet’in iştirak edip tutanağı imzaladığı anlaşılmaktadır. Bu açıklama karşısında evlenme yok hükmündedir(…) şeklinde temyiz edilerek yerel mahkemenin konuyla ilişkin kararı bozulmuştur.

Somut olayda (TMK 134/2) hükmünde evlendirme memurunun, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtar olacağı belirtilmiştir.

Evlendirme işleminin köy muhtarlığınca yapılması bir sorun teşkil etmemektedir ancak evlenecek kocanın evlendirme işlemine bizzat katılmayıp babasının sözleşmeyi imzalaması; evlilik sözleşmesine katılacak tarafların yetkili evlendirme memuru huzurunda aynı anda hazır bulunmaları kuralına aykırıdır. Söz konusu evlilik kurucu unsur eksikliği nedeniyle yok hükmünde sayılacaktır.

Av. Tuğsan YILMAZ
Huk. Fak. Öğ. Alper ÇABUK

Bir önceki yazımız; Kayyımlık Kavramı Ve Çeşitleri