Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Apr 22
Rating:
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun
Günden güne gelişen teknoloji ve sınır tanımayan ticaret sahaları, tüketicilerin satıcılar ve üreticiler karşısındaki hukukî konumunun zayıflamasına ve birtakım haksız menfaatlerin sağlanmasına olanak tanımıştır. Sosyal realite denilen hukuki zeminden bağımsız; bireylerin salt yaşam standartlarını ele alan kavram uyarınca hukuk kurallarının da sosyal realiteye paralel olarak canlı ve güncel kalması gerekmektedir. Kimi görüşler hukuk kurallarının sabit kalmasını savunurken hukuk kurallarının sabitleştirilmesi halinde doğabilecek zararların öngörülmesi pek de zor değildir. Velhasıl hukuk kurallarının insanlığın gelişimine uygun olarak sürekli bir değişim ve devinim içerisinde canlılığını koruması gerekmektedir. Yeni tüketici kanununun hazırlanmasındaki temel gerekçe de budur.
Tüketici Kanununun belirlediği temel ilkelere göre kanunda yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmelerin en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Eğer ki sözleşmede yer alan bir hükmün açık, net ve anlaşılır olmaması halinde söz konusu hüküm tüketicinin lehine yorumlanacaktır. Bu şeklî düzenlemedeki temel amaç şu olmalıdır ki bazı sözleşmelerde tüketicilerin dikkatini çekmemesi açısından aleyhine hususlar normal yazı puntosuna nazaran daha küçük bir puntoyla yazılmakta ve kullanıcıların dikkatinden kaçmaktadır. Bu tamamıyla dürüstlük kuralına aykırı bir durumdur ve söz konusu kanunun temel amacı tüketicinin korunmasını sağlamak olduğundan son derece gerekli ve yerinde bir düzenleme olduğunu söyleyebiliriz.
Maddenin devamında yer alan ve bunların bir nüshası kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi gerektiği hükmü de tüketicilerin sahip oldukları hakları bilmesi ve buna göre hareket etmesi için gerekli koşulların hazırlanması amacını gütmektedir.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Haksız Şartlar
Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır. Sözleşmelerde akdedilen haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Haksız şartların yer aldığı kısımlarda kısmî geçersizlik söz konusu olmakla birlikte sözleşmenin geri kalanı hüküm doğurmaya devam edecektir.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Satıştan Kaçınma
Vitrinde, rafta, elektronik ortamda veya açıkça görülebilir herhangi bir yerde teşhir edilen malın, satılık olmadığı belirtilen bir ibareye yer verilmedikçe satışından ve aynı şekilde herhangi bir hizmet sağlamaktan haklı bir sebep olmaksızın kaçınılamaz.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Sipariş Edilmeyen Mal Veya Hizmetler
Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemez. Bu hâllerde, tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olması, sözleşmenin kurulmasına yönelik kabul beyanı olarak yorumlanamaz. Tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü yoktur. Bir mal veya hizmetin sipariş edildiğini iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Sonuç olarak ev adreslerine tek taraflı olarak gönderilen maddi değere haiz kargolar veya paketlerin kullanılması halinde dahi karşı taraf hiçbir şekilde hak iddia edemeyecektir.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Ayıplı Mallar
Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Bu maddedeki en dikkat çekici düzenleme, bir önceki Tüketici Kanunundan farklı olarak sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içerisinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi halinin ayıp olarak düzenlenmesidir. Yeni kanun, ayıplı mal ve sorumluluk rejimini eski kanundan farklı olarak düzenlemiş, eski düzenlemede imalatçı, üretici, bayii ve acente satıcı gibi bütün seçimlik haklardan müteselsil sorumlu iken yeni kanunda sorumluluk sınırlandırılmıştır. İkinci fıkrada satıcı için kurtuluş kanıtı hükmü getirilerek önceki düzenlemeye göre tüketici aleyhine bir düzenleme getirilmiştir. Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Önceki kanunda bir ay olan bu hükme göre bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Malın Ayıplı Olduğunun Anlaşılması
Tüketici; Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabilir. Yeni kanunda ayrıca seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masrafların sağlayıcı tarafından karşılanacağı da düzenlenmiştir. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur.
Ayıplı Hizmette Zamanaşımı
Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı hizmetten sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, hizmetin ifası tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Ayıplı Hizmet
Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. Bu hüküm genellikle internet üzerinde işlem gören hizmet sağlayıcılar için revize edilmiş bir hükümdür. Nitekim mesafeli satışlarda internet ortamında yapılan tanıtımlar ve sağlayıcılar tarafından yapılan bildirimlerin doğru olmasını ve internet ortamında vaat edilenlerde eksiklik olması halinde ise bu malın ayıplı olarak kabul edilmemesini ortadan kaldırmak adına akabinde yer alan fıkraya “İnternet Portalı” ifadesi eklenmiştir.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Hizmetin Ayıplı Olduğunun Anlaşılması Durumunda Tüketici
Hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Piramit Satış Sistemleri
Günümüzde kısa yoldan zengin olma hayalleri ile birtakım mal veya hizmetlerin özgülenmesi şartı ile katılım sağlanan bir nevi ‘para karşılığında zengin olma hayali’ satan bir sistemdir. Piramit satışın temel mantığında sisteme aynı şartlar altında başka katılımcılar bulma koşuluyla bir para veya malvarlığı kazancı olanağı ümidi veren ve malvarlığı kazancının elde edilmesini tamamen veya kısmen diğer katılımcıların da koşullara uygun davranmasına bağlı kılan, gerçekçi olmayan veya gerçekleşmesi çok güç olan kazanç beklentisi sistemidir.
Yıllar önce Titan adında bir saadet zinciri sisteminin ülkemizde ortaya çıkması ile binlerce kişinin bu tür sistemler kanalıyla nitelikli dolandırıcılığa maruz kalması dolayısıyla toplumsal düzenin korunması ve dolandırıcılığın önlenmesi amacıyla yeni Tüketici Kanununa göre piramit satış sisteminin kurulması, yayılması veya tavsiye edilmesi yasaklanmıştır. Bakanlık, piramit satış sistemleri ile ilgili gerekli incelemeleri yapmaya ve varsa elektronik sistemin ülkemizde durdurulması dâhil ilgili kamu kurum veya kuruluşlarıyla iş birliği içinde gerekli önlemleri almaya yetkilidir.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Tüketici Hakem Heyeti
Bakanlık, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde ve yeterlilik şartları yönetmelikle belirlenen ilçe merkezlerinde en az bir tüketici hakem heyeti oluşturmakla görevlidir. 5 üyeden oluşan bu heyet uyuşmazlıkların çözümünde etkin bir rol oynar. Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamayacaktır. İl ve ilçe tüketici hakem heyetinin verdiği kararlar tarafları bağlar.
Tüketicilerin Bilgilendirilmesi ve Menfaatlerinin Muhafazası
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Fiyat Etiketi
Perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde tüketicinin ödeyeceği tüm vergiler dâhil satış fiyatı ve birim fiyatını gösteren etiket konulması zorunlu hale getirilmiştir. Etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanır.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Tanıtım ve Kullanım Kılavuzu
Tüketicinin kullanımına sunulan malların tanıtım, kullanım, kurulum, bakım ve basit onarımına ilişkin Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzuyla, gerektiğinde uluslararası sembol ve işaretleri kapsayan etiketle birlikte satışa sunulması zorunludur.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Garanti Belgesi
Üretici ve ithalatçılar, tüketiciye yönelik üretilen veya ithal edilen mallar için içeriği yönetmelikle belirlenen bir garanti belgesi düzenlemek zorundadır Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlamak üzere asgari iki yıldır.
Tüketici Kanunu’nda Düzenlenen Satış sonrası hizmetler
Üretici veya ithalatçılar, ürettikleri veya ithal ettikleri mallar için bakanlıkça belirlenen kullanım ömrü süresince, satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerini sağlamak zorundadır. Bir malın yetkili servis istasyonlarındaki tamir süresi, yönetmelikle belirlenen azami süreyi (20 iş günü) geçemez.
TUĞSAN BEY SORUM ŞÖYLE BENİM.BEN DERSANEYE BAŞVURDUM VE 10 AYLIK BAŞVURU FORMU İMZALDIM.SENET İMZALAMADIM AMA.DERSANE 8 Y SÜRDÜ.DEVLET KPSS SINAVINI MAYIS AYINA ÇEKINCE HAZİRAN VE TEMMUZDA DERSANE OLMADI.BENDE 2 AYIN PARASINI ÖDEMEDİM.İLAMSIZ TAKİP BAŞLATACAKLARMIŞ.BUNA İTİRAZ EDECEĞİM.ONLARDA İTİRAZA İPTAL DAVSI AÇACAKMIŞ.BUNUN SONUCU NE OLUR.TEŞEKKÜR EDERİM KOLAY GELSİN.