Title: Boşanan Kadının Evlilik Soyadını Kullanması
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Apr 5
Rating: 5.0

Kadının toplumsal gelişimiyle birlikte buna paralel bir seyirde değişim ve gelişim gösteren kadının iş dünyasındaki yeri ve önemi ile kariyerin kadın perspektifinden durum ve konumu, günümüzün eskiye oranla daha çok fırsat eşitliğine dayanan ve toplumsal önyargılardan arınmış dünyasında, ilerleyen zamanla eş değer bir vaziyette istikrar sağlayarak başarı kaydetmektedir.

Kadınların yüzyıllar boyu cinsiyet ayrımcılığının somut bir neticesi olarak toplumsal yönden ikinci planda bırakılması isteği, özellikle sonucu itibariyle tüm dünyayı ekonomik yönden değişime uğratan sanayi devrimiyle birlikte geri plana atılmıştır. Bu devri kapsayan dönem ile bu dönemi takip eden süreç ve sonrasında, artık kadınlar, eğitim alanında kendilerine sunulan fırsatları değerlendirerek iş hayatında önlenemez yükselişler gösteren bireyler haline gelmişlerdir. Kadının iş dünyasında önemli mevkilerde görev alması ile sorumluluk paylaşımında bulunması, bilhassa evlilik kurumuyla tanışmış olan kadınların aile hayatında kadının yaratılışı gereği üstlenmiş olduğu mesuliyetle birlikte yürütüldüğünde, kimi evlilikler için erkek ve toplumun bazı kesimleri tarafından başlı başına bir sorun olarak görülmektedir. Oysaki demokratik bir devlet olan ülkemizin anayasası gereğince herkesin dilediği alanda çalışma özgürlüğü ile çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğu düzenlenmiş, devlete ise çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alma sorumluluğu yüklenmiştir. Bir devlet için en önemli kanun niteliği taşıyan ve vazgeçilmez bir unsur olan anayasada da açıkça belirtildiği gibi aile, Türk toplumunun temeli sayılmakta ve eşler arasında eşitliğe dayanmaktadır.

Türk toplumu için kadın-erkek eşitliği hususunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda eski medeni kanuna göre önemli adımlar atılmakla birlikte kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı ile evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği aynen benimsenmiştir.

Kadının evlenmekle birlikte kocasının soyadını alması hususunun tartışmaya açık bir konu olması bir kenara bırakıldığında, bu hükümle birlikte akla ilk gelen sorulardan biri ise boşanma halinde kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam edip edemeyeceğidir. TMK m.173 uyarınca kadın, boşanmanın bir sonucu olarak evlenmeden önceki soyadını almakta, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir.” ibaresine yer verilmektedir.

Peki, kanunun konumuzla ilgili bu maddesinde bahsi geçen kadının kocasının soyadını kullanmakta sahip olduğu menfaati hangi durumlarda ortaya çıkmakta ve bu menfaat ile durumun kocaya zarar vermeyeceği nasıl ispatlanmaktadır?

Misal olarak kadının evlilik birliği içerisinde önemli bir meslek grubuna mensup olarak ün yaptığı, adı ve soyadı herkesçe bilinen ve tanınan bir kişi olduğu durumlarda, boşanma ile birlikte yaşayacağı soyadı değişikliğinin kişinin geleceği ve gelir düzeyi açısından önemli değişiklikler yaratması ihtimalinde, istem üzerine hakim, boşanmış olduğu eşinin soyadını taşımasına izin verebilmektedir. Bu durum, örneğin kişinin ünlü bir yazar olması olasılığında kitapları ve röportajları gibi delil araçlarıyla veya başka bir ihtimal olarak kişinin ünlü bir cerrah olması halinde ise çalıştığı kurumlar aracılığıyla ve bu isimle imza attığı çeşitli başarılarının hakim önüne sunulmasıyla kanıtlanabilmektedir. Kadın açısından soyadı değişikliğinin gerçekleşmemesinin eski kocaya bir zarar vermeyeceğinin de anlaşılması üzerine hakim, kadının eski kocasının soyadını taşımasına izin vermektedir. Ancak koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilmektedir. Şayet kadın sonradan, haysiyet olmaksızın bir yaşam tarzını benimser ve bazı kesimlerce yankı uyandıran, küçük düşürücü hadiselere karışırsa, erkek bunu ispatlamak koşuluyla kadının kendi soyadını taşıması izninin kaldırılmasını talep edebilmektedir.

Yazarlar;

Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR

Aynı konuda kaleme almış olduğumuz diğer yazımız: Boşanan Kadının Soyisim Problemleri