Title: Bilişim Suçları Ve Ceza Davası
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jan 22
Rating: 5.0

Teknolojinin günümüzde yaşadığı hızlı gelişimine paralel olarak bilişim sektörü ülkemizde ve Dünya’da son 40 yıl içerisinde kendi pazarını oluşturmuştur ve bu pazarda yüzyıllar boyu varlığını sürdüren çoğu sektörden daha yüksek bir paya sahiptir. Kullanıcılar bilgisayar ve internet aracılığıyla sınırsız bir bilgi havuzuna rahatlıkla ulaşılabilmekte ve günlük yaşantısında kolaylıklar sağlayan birçok işlemi sanal ortamda gerçekleştirebilmektedirler.

Teknolojinin ilerlemesi ve internetin büyük kitlelerce kullanılması ile sanal âlemde bir güvenlik sorunu ortaya çıkmıştır. Örnek vermek gerekirse; kişilerin özel hayatına yönelik verilerinin korunması ve bu verilerin diğer internet kullanıcılarının bilgisine sunulması, kullanıcıların özel hayatlarının gizliliğine yönelik haklarının ihlâli sonucunu doğurmuştur. Bu ve buna benzer birçok hakkın ihlâli ile bilişim alanında yasal bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. Türkiye’de 2007 yılında 5651 sayılı ‘’İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’’ ve Türk Ceza Kanunu 3.Kısım 10. Bölümde düzenlenen ‘’Bilişim Alanında Suçlar’’ başlığı altında düzenlenen (243-246) maddeleri bu hususta yasal bir dayanak teşkil etmektedir.  Bu tür ulusal düzenlemeler ile birlikte bilişim hukuku alanında uluslararası anlaşmalarla -anayasalar üstü- bir düzenlemenin gerekli olduğu kanısındayız.

Bilişim Suçları Nelerdir?

Türk Ceza Kanunu bakımından bilişim suçları ile ilgili maddeler tarafımızca aşağıda belirtilmiş olup ayrı başlıklar altında bilişim suçlarını ve ilgili ceza davası seyirlerini de diğer yazılarımızda irdeleyeceğiz.

Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Olarak Girme (TCK 243),

Bilişim Sistemlerinin İşleyişini Engelleme Ya Da Bozma/Verileri Değiştirme Ya Da Yok Etme (TCK 244),

Banka Veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanımı (TCK245),

Haberleşmenin gizliliğinin ihlâli (TCK 132),

Kişilerin Rızası Olmaksızın Konuşmalarının Dinlenmesi-Kayda Alınması-İfşası (TCK 133),

Özel Hayata Ait Görüntü Ya Da Seslerin Kişinin Rızası Olmaksızın İfşası (TCK 134),

Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verilerin Kaydedilmesi (TCK 135),

Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirilmesi Ve Rıza Dışı İfşası (TCK 136),

Hırsızlık Suçunun Bilişim Sistemleri Kullanılması Suretiyle İcrası (TCK142-2/e),

Dolandırıcılık Suçunun Bilişim Sistemleri Kullanılması Suretiyle İcrası (TCK 158-1/f),

Bununla birlikte özel kişilerden farklı olarak devlet güvenliğine aykırı bir biçimde gizli belgelerin ele geçirilmesi (TCK 339/1)  de devlet güvenliğine karşı işlenmiş siber suçlar kapsamına girmektedir.

Kanun koyucu özel kişilere ait verilerin ifşası hususunda kamuoyuna ‘afişe etme’ unsurunu hemen hemen her maddede özellikle belirtmiştir. Bu hususta sanal âlemde kişilerin özel yaşamlarının gizliliğinin sağlanması bilişim hukukunun ruhunu oluşturmaktadır.

Bununla birlikte hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarının bilişim sistemleri kullanılmak suretiyle icrası kanunda nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir. Nitelikli hâller, suçların ağırlaştırılması ve müeyyide sınırlarının artırılması şeklinde bir sonuç doğurmaktadır.

Kişilerin özel hayatlarının gizliliklerinin ihlâl edilip edilmediğinde bir diğer ölçüt ‘ilgili kişinin rızasıdır.’ Rıza kavramı, Türk Ceza Kanunu’nda hukuka uygunluk sebepleri arasında düzenlenmiştir. Rıza unsuru devreye girdiği an söz konusu hukuka aykırı fiil hukuka uygun bir fiil hâlini alacaktır. Velhâsıl hukuka uygun bir fiil hakkında soruşturma- kovuşturma yapılamayacaktır.

Avukat Tuğsan YILMAZ
H.Alper ÇABUK

Bir önceki Bilişim Hukuku yazısı; Arama Motorlarında Unutulma Hakkı Nedir?

DMCA.com Protection Status