Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Sep 1
Rating:
Muris Muvazaası Nedir?
Muris muvazaası, bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla, bağışlamak istediği taşınmazını tapu memuru huzurunda satıyormuş gibi göstermesidir. Uygulamada da miras bırakacak kişiler ölümlerinden önce taşınmazlarını istedikleri birine devretmekte ve diğer mirasçılarını bu mirastan yoksun bırakmaktadır. Gerçekte miras bırakan devredilen taşınmaz karşılığı ya bedel almamakta ya da çok az bir bedel almakta ancak tapuda başka(genellikle yüksek) bedellerle satış sözleşmesi kurulmaktadır.
Muris Muvazaası Davası
Nitelikli muris muvazaasında tarafların aralarında hüküm doğurmasını istedikleri sözleşmeyi, hüküm doğurmasını istemedikleri bir sözleşmenin arkasına gizlemektedirler. Muris muvazaası sözleşmesinin yanında muvazaa anlaşması da bulunur. Yargıtay bazı kararlarında üçüncü kişileri aldatma kastı da aramıştır. Muvazaalı işlemin butlanı her zaman ilgili herkes tarafından ileri sürülebilir. Muvazaa hâkim tarafından resen nazara alınır. Muvazaalı işlem baştan itibaren geçersiz sayılır. Genelde bağışlama amacı güdülmekte ancak tapuda satış işlemi olarak gösterilmektedir. Gizli işlem olan bağışlama, görünen işlem olan satıştan bağımsız olmakla birlikte kendi içinde şekil şartını taşımadığından batıldır. Görünen ve gizli işlemin batıl olması tapudaki kaydın yolsuz tescil niteliğinde olmasına neden olur. Muris muvazaasının olması halinde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davası açılıp mirasçıların miras hakları korunabilir. Saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, külli halef olarak değil doğrudan üçüncü kişi olarak, görünürdeki satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil şartını sağlamadığını ileri sürerek muris muvazaası davası açabilirler.
Muris muvazaasının en önemli hukuki dayanağını Yargıtay’ın 01/04/1974 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı oluşturur. Bu karara göre; özellikle küçük kırsal bölgelerde kız çocuklarını mirastan mahrum etmek amacıyla muris erkek çocuğu ile anlaşarak gerçekte bağışlamak istediği malvarlığını, kötü niyetle satış göstermek suretiyle devir işlemi gerçekleştirmektedir. Bunun yanında eşin ölümü veya boşanma sebebiyle yeniden evlenen erkek, önceki eşinden olma çocuklarını sonraki eşin etkisiyle mirastan mahrum etmek amacıyla sonraki çocuklara gerçekte bağışlamak istediği malvarlığını satış göstermek suretiyle onlara intikal ettirmektedir. Bu türlü muvazaalı tasarruflar karşısında gerek kız çocuklarını erkek çocuklarla eşit miras hakkına kavuşturmak ve gerekse murisin çocukları arasında eşitliği sağlamak amacıyla muvazaa hukuksal nedenine dayanarak dava açabilme hakkına sahiptirler.
Tapusuz taşınmazlar üzerindeki zilyetlik devrine ilişkin muvazaalı satış sözleşmesi altında yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruflar menkul mal hükümlerine tabiidir. Bu nedenle muris muvazaası davası açılamaz. Miras bırakanın bu işleminden zarar gören mirasçılar tenkis davası ile aşamalı şekilde veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçeyle muvazaa nedeniyle iptal ve tescil davası açabilirler.(İBK, 22 Mayıs 1987 E:4-K.5). Miras bırakanın muvazaalı tasarrufundan sonra evlat edindiği, evlendiği veya ana rahmine düşen çocuğun dava hakkı vardır. Bu davada davacı taşınmazı miras bırakandan devralan kişi olacaktır. Bu kişi ölmüşse, ölenin mirasçılarına veya taşınmazı kötü niyetli olarak devralan üçüncü kişiye karşı açılır. Dava ilgili taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk mahkemesinde açılacaktır.
Muvazaa iddiası sözleşmenin taraflarından biri tarafından ileri sürülüyorsa muvazaa iddiasının yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Muvazaa ile tapulu taşınmazı intikal ettiren kişinin ölümü halinde mirasçılar miras bırakanın hakkına dayanarak dava açtılarsa yine yazılı delille ispat kuralı geçerlidir. Ancak mirasçılar miras bırakanın hakkına dayanmadan kendi haklarına dava açtılarsa yazılı delille ispat kuralı yerini her türlü delille ispat kuralına bırakır.
Taşınmazın gerçek bedeli ile temlik bedeli arası aşırı orantısızlık muvazaa olduğuna karinedir. Ancak muris muvazaasının söz konusu olması için ayrıca mirastan mal kaçırma amacının da ispatlanması gerekir. Örneğin temlik tarihi ile miras bırakanın ölüm tarihi arasında çok kısa bir süre olması muvazaanın karinesidir. Muvazaa davalarında zaman aşımı veya hak düşürücü süreler bulunmaz. Ancak yine de muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davası ancak miras bırakanın ölümünden sonra açılmaktadır.
Muris muvazaasına dayalı açılan tapu iptali ve tescili davalarında(muris muvazaası davası) murisin gerçek iradesi araştırılır. Bu noktada Yargıtay bir takım ölçütler belirlemiştir. Bu ölçütler;
- Murisin ve miras bıraktığı kişinin mali durumu,
- Yörenin gelenekleri, (örneğin kızların mirastan pay almayacaklarına ilişkin genel kanı)
- Miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı bir nedeninin bulunup bulunmadığı,
- Satış bedeli ve gerçek bedel arası fark ve
- Aile içi ilişkilerdir.
Uygulamada babanın veya annenin taşınmazı mirasçılardan birine satması, babanın taşınmazı önceki evliliğinden olan çocuğuna devretmesi, taşınmazın kız çocuklarından kaçırılıp erkek çocuklara devredilmesi gibi şekillerde sıklıkla gündeme gelmektedir.
Muris Muvazaası Davası Yargıtay Kararları
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal davalarında, miras bırakanın çekişmeli taşınmazın dışında taşınmazının bulunup bulunmadığının araştırılması banka kayıtlarının getirilmesi gerekir. Yargıtay 1HD E:2010/3926 K:2010/7011 ve 15.06.2010 tarihli kararı)
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. (YARGITAY 1. Hukuk Dairesi ESAS: 2013/13138 KARAR: 2013/12593)
Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/13138 K: 2013/12593)
Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. (Yargıtay 1 HD E. 2005/9199 K. 2005/9804 T. 19.9.2005)
Miras bırakanın sağlığında malvarlığının tamamını ya da bir bölümünü mirasçıları arsında hoşgörü ile karşılanabilecek makul ölçüler içinde paylaştırmışsa mirasçılarından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur. Bu nedenle miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı araştırılmalıdır. (1.HD.20.10.1998; 9564/11285)
“Muris muvazaası”; gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek isteyen miras bırakanın, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede, iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmesidir. Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradesini yansıtmadığından, gizli bağış sözleşmesi ise yasal şekil şartlarını taşımadığından bu tür sözleşmeler geçersizdir.( Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi E. 1995/8737 K. 1995/11789 T. 19.9.1995)
Av. Tuğsan YILMAZ
Miras Paylaşımı ( Taksimi) Davası başlıklı bir önceki Miras Hukuku yazımızda mirasçıların anlaşması yahut anlaşamaması hallerin mevcut miras mal varlığının (miras terekesinin) nasıl paylaştırılacağı hususunda incelemelerimiz yer almaktadır.
mrh avukat bey bız 3 kız 1 erkek 4 kardesız.babam abım kucuklukten berı yanlıs hatrlamıyorsam 13 yasından berı aldıgı her tasınmaz malı abımın uzerıne dırek yaptı.17 yasındayken 5 katlı yerı vardı oda babamla calısmaya basladı aldıkları hersey abımun uzerıne oldu.sımdıye kedar 2 bına dukkanlar var.sımdı babm 75 yaslarında abımde 44 yasında.bız mırastan bırsey alamıycaz gını gorunuyor.bunu bozmanın bır yolu varmıdır.varsa nasıl bır yol takıp etmelıyız
Babanız sağ mıdır?
Tanıdığımın annesi (halen hayatta) çocuklarının haber olmadan babasından kalan tarlaları yeğeninin üzerine 5-6 yıl önce geçirmiş. Çocukları bunu yeni öğrendiler..Tapudan bunu nasıl belgeyebilirler ve tapuyu iptal ettirebilirlr mi? Teşekkürler.
Annenin vefatından sonra dava açabilirler.
.YILMAZ BEY.RAHMETLİ DEDEM TEK KATLI EVİ VARDI.BABAM VE İKİ AMCAM KENDİ PARALARIYLA BİRER KAT DAİRE YAPTILAR.RAHMETLİ DEDEM BİR KAÇ SENE SONRA AMCAMIN BACANAĞININ ÜZERİNDEN SATIŞ GÖSTEREK 4/3 HİSSELERİNİ BABAM VE İKİ AMCAMA SATIŞ GÖSTERDİ.3 AY SONRADA AMCAMIN BACANAĞINDAN BABAM VE AMCAMLAR 4/3 HİSSEYİ ALDILAR.BABAMIN KIZ KARDEŞLERİ 4/3 HİSSEDEN EŞİT PAY İSTİYORLAR.KIZ KARDEŞLER ABİLERİNİN DAİRELERİ KENDİLERİNİN YAPTIĞINI İNKAR ETMİYORLAR.YALNIZ ARSA OLARAK SATILSIN.VE TÜM KARDEŞLER EŞİT ALSIN DİYORLAR.BABAM VE AMCAMLARDA BİZİM YAPTIĞIMIZ DAİRELER NOLCAK DİYORLAR.YANİ ERKEK ÇOÇUKLARIN KENDİ YAPTIKLARI DAİREDENDE KIZLAR EŞİT PAYMI ALACAK.TEŞEKKÜR LER YILMAZ BEY.
Engin Bey,
Önce denenmesi gereken husus anlaşma yoluna gidilmesidir. Anlaşma mümkün değilse muris muvazaası davası ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu dava içinde satışın engellenmesi için tedbir kararı da talep edilebilir. Süreçte hukuki destek almanızı öneririm.
Hocam merhaba,Babam ben ve ablamın onayı ve bilgisi olmadan kardeşimin üzerine satış göstererek evini devretmiş.Babam halen sağ,ben ve ablam bu işlemi iptal etmemiz için ne yapmalıyız,muris muvazaası davası mı,tapu iptal davası mı açmak gerekir.Bu evden kardeşim boşanırsa eşi hak iddia edebilir mi,selamlar,işlerinizde başarılar dilerim.
iyi geceler tuğsan bey.babam zamanında kardeşi eniştesiyle ortak arsa aldı.sonra bu arsayı 2 ortağından aldı ve onların yerine arsanın 4tebirini büyük çocuğun üstüne yaptı 4te3ü kendi üstünde kaldı.yıllar sonra bu arsanın üzerine bina(iş merkezi)yapıldı.fakat bina bittikten sonra binanın yarısı büyük evlada diğer yarısını küçük evlada verdi.bu durumda baba vefat ettiğinde ben bu yerde hak sahibi olu rmuyum?hak sahibi ve mirasçı olmak için ne yapmalıyım?ayrıca tapu iptal davası baba sağken mi yoksa vefat ettikten sonra mı açılır?cevaplarsanız sevinirim.tesekkürler
Babanız diğer kardeşlerinizin lehine olarak sağlığında karşılıksız kazandırmalar yapıyor ise vefatından sonra dava açabilirsiniz.
Merhabalar hocam. Annem benim rızam olmadan evini kardesımın uzerıne yaptı ve bunu yaparken satış olarak gösterdi ama karsılıgında herhangı bır mal veya para almadı. (Bu kanıtlanılabılır) Kardesım suan annem otururken evı satmak ıstıyor ve annemde verdiği karardan pişman. Ben önceden dava açma hakkım olmadıgını dusunuyordum. Mutlak butlan dıye bırsey okudum ve orda anne baba dıger cocuklarından habersız cocuklarından herhangı bırıne malını bağışlar ve bunu satış olarak gösterirse bu mutlak butlana göre geçersizdir. Yazıyordu. Ben bununla ilgili nasıl bir dava açabilirim evin satılmaması için. Ya da annem nasıl bir dava açabilir tapuyu geri almak için ? Gerekirse sizinle nasıl iletişime geçebiliriz annem çok zor durumda.
İrade sakatlığı olup olmadığına, annenizin bu kapsamda kandırılıp kandırılmadığına göre butlanı değerlendirmek gerekir.
Merhaba avukay bey babannem 3 dönümlük arsanın 2 dönümünü noterde kendisini baktığı için verdi diğer kardeşleri bakmadı geri kalan bir dönümüde diğer oğluna bıraktı fakat o 1 dönümü bıraktığı oğlu bakmadığı için kızdı daha sonra tapu kadostrada babamın üzerine satış yaptı 3 dönümlük arazinin tapusu şuan babama ait durumda amcam ve halamlar mahkemeye verecekler biz ne yapabiliriz bu durumun hukuki durumu ne olabilir tapuyu bozabilir mi not.babannem şu an yaşıyor yatalak hasta fakat aklı tam yerinde değil
Anlatımınızdan vefatı sonrasında size dava açılacağını düşünüyorum. Vefat öncesi açılamaz.
babam 5 sene önce vefat etti, 3 kardeşiz bir de annemiz vardı o zaman. babamın bir apartmanda 8 daire , 4 dükkan ve ayrıca 4 yazlık bıraktı. daire fiyatları yaklaşık olarak 100.000 TL, dükkan fiyatları 300.000 TL yazlık fiyatı 800.000 TL
ben paraya ihtiyacım olduğu için kendi aramızda paylaşım yapılmadan babamdan bana kalacak yerleri(toplamın bana düşen 1/4 ünü) noter kanalı ile başkasına satmama izin vermediklerinden, kardeşime sattım. kardeşim bu satıştan sonra abimle beraber annemi de alarak 4 sene önce kendi aralarında ( benim olmadığım ) bir rizai taksim yapmışlar.
ben annem 6 ay önce ölünce bundan haberim oldu. anneme 4 adet yazlıktan hiç pay vermeyip , sadece 3 daire vermişler.
normalde anneme 1 yazlık , 1 dükkan , 2 daire(1.300.000 TL) düşmesi gerekken, 4 daire(400.000 TL) düşmüş ve ben de annem vefat edince 4 daireden 1/3 pay(130.000 TL) kalmış oldu. kardeşim ve abim yazlıkları ve dükkanları üzerlerine geçirmişler. annemden benim değersiz dairelerden pay almamı sağlamışlar. ve bana bu paylaşımdan hiç bilgi vermediler. annem ölene kadar da kimse bana birşey demedi. şimdi annem ölünce öğrendim ve şok oldum , kardeşlerimi geçtim annem nasıl böyle birşey yapar şaşırıyorum.
benim burda herhangi bir hak iddia etme durumum var mı ?
saygılarımla
Sn.Avukat İyi günler.Dedem yaklaşık 40 yıl önce babam ve 2 amcama tüm mallarını tapudan pay etmiş.Halamada başka yerden 3 daire vermiş ve helalleşmişler.Babam ve amcamlar öleli 30 sene oldu.Halamda 18 sene evvel öldü.Biz dedemizin verdiği yerlere bina yaptık.Şimdi halamın çocukları muris muvazası davası açacaklarımış(Bu arada tapıular satış olarak yapılmış)Benim merak ettiğim bu davada biz neyi öne sürebiliriz.Ayrıca verilen yerlerin üzeine kendi paramızla bina yaptık bunada yani yaptığımız binaya ortak olurlarmı.Cevaplarsanız çok müteşekkir olurumSaygılar.
Açılmamış iddia ve delilleri öne sürülmemiş bir olası bir dava hakkında yorum yapmak doğru değildir. Şayet dava açılırsa ve avukatlık hizmeti talebiniz var ise 0212 343 24 95 nolu ofis telefonumuzdan evraklarınız ile birlikte görüşmek için randevu alınız.
Merhabalar bir sorum olucak yanıtlarsanız çok sevinirim babam vefat ettiğinde üzerine 2 adet gecekondu vardı tapusu yoktu yer iskanı ödeniyordu 10 kardeş 1 annemiz vardı bu yerler bize miras kaldi babamın bankada parası vardı öldüğünde bunun alınması için 10 kardeşten kağıt aldılar 2 tane abim paraları çekmemiz icin ve bu imzalı kağıdı miras kalan 2 gecekonduyu üzerlerine geçirmek icin anneme verdiler annemde bizden habersiz gitti 2 çocuğuna yaptı gecekonduları şimdi tapusu çıkacak bu yerlerin ve annem vefat etti annemin mirasındanda hak talep ediyorlar ama kendi gecekondularını satmıyorlar bölmüyorlar biz 8 kardes ortada kalicaz evsiz olucaz onlar tapu parasını ödemek istiyorlar bizm evlerimizi sattırmak istiyorlar oyun dalavere yaparaktan kağıt imzalattirdilar ve bunu biz babamin bankadaki parasını almak için istiyoruz dediler bunu muhtarla belediyeden 2 yeri üzerlerine geçirdiler ben babamdan kalan mirasımı iznim dışında kullanılmasın istiyordum nasıl bir yol izleyebilirim bu hakkımi geri almak için lütfen bilgilendirin bizleri tesekkurler
MERHABA…. benim babam tüm tapu kayıtlarını bizden habersiz 5 -6 yıl önce üvey annemin üzerine bedelsiz çevirmiş , sanırım ikisinin onayı ile satış yapılabilecek babam 90 yaşında şimdi ise başka bir vatandaşa satış yapacaklar biz mirasçıları olarak satışa nasıl engel olabiliriz. çünkü para karşılığı satıp bizi devreden çıkarmayı amaçlamaktadırlar. bana yol gösterir misiniz.
merhaba avukat bey, yukarıda hüseyin beyin mesajında; “babasının,babaannesini baktığı için 3 dönüm araziyi babasının üzerine kayıt ettirdiğini belirtmiş ” siz de cevaben kendisine dava açılabileceğini söylediniz. Elbette dava açılabilir doğru,söylediğiniz. Yargıtayın,murisi bakma karşılığı olarak devir etmesini yapılan bakımın bedel olduğunu,mal kaçırma olmadığını kabul ettiği kararı burada ne kadar geçerlidir sizce. teşekkür ederim saygılarımla..
İyi günler biz 4 kız, 2 erkek kardeşiz babam üzerindeki arsasını 2 abimin üzerine yapmış ve onlarda şimdi müteahhitle anlaşıp apartman yaptırıyolar 18 daire ve 3 dükkan karşılığında anlaştılar ama kızlara hiç vermeyi düşünmüyolar babam sağ, bu durumda hakkımızı nasıl arayacağız hakkımızı aldık diyelim arsa payımı yoksa yapılan daire ve dükkanlar üzerinden mi olur bilgi verirseniz sevinirim. İyi günler diliyorum.
Merhaba Tugsan bey. Annem gecen ay vefat etti. Icinde yasadigi evini 6 yil once yegenine vermis. Tapudan yeni ogrendim. Satis gosterilmis. Bunun haricinde annemin iki dairesi daha var. Onlari tek varis olarak uzerime intikal ettirmek uzereyim. Annemin yegeni (kuzenim) cok zengin ve kesinlikle annemin evine ihtiyaci yok. Fakat her nasilsa annemin evini ustune gecirmis. Bu sartlar altina dava acabilirmiyim? Acarsam basarili olma ihtimalim ne kadardir? Con tesekkur ediyorum.
Merhabalar bu sabah postacının getirdiği mahkeme tutanağı ile şok olduk
2020 yılında Babam ve annemi kaybettik babam 1.ayda annem 10 nuncu ayda vefat etti
1 kız 3 erkek kardeşiz mirasda anlaşamadık kız kardeşim dava açmış
2000 yılında arsalarımızdan biri üzerine inşaedilen binadan bir daire ve 3 dükkan kaldı
babam kendi hür iradesi ile erkek kardeşler arasında taksim yaptı ben en büyük olduğum için bana büyük dükkanı küçük kardeşlerimede sırasıyla diğer dükkanları taksim etti ve binayı yapan mütahitten tapuları direk bizlerin üzerimize geçittirdi. kız kardeşimizede elden nakit para yardımı yaptı 2000 yılında bir dükkanın değeri 35 bin tl ise kız kardeşimizede değeri kadar para verdi.
Şimdi kız kardeşimiz mirasın eşit bölünmediğini söyleyerek hak istiyor.
araştırdığım kadarıyla mirastan mal kaçırma davası açmış sonuçta babamız o zaman ona dükkan almadı ama dükkan parası vermişti tabi elimizde herhangi bir belge yok.
1 dükkan 8 adet daire bu davaya dahil değil
nasıl bir yol izlememiz gerekiyor cevap verirmisiniz lütfen
şimdiden teşekkür ediyorum görüşünüz için.