Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Sep 30
Rating:
Kanunda özel olarak düzenlenmeyen ve önceden öngörülemeyen birçok benzer sebep, doktrinde boşanmanın genel sebepleri başlığı altında incelenmiştir. Detaya inilmesi mümkün olmayan boşanmaya neden teşkil edebilecek birçok sebep TMK 166. maddede kendine yer bulmuştur. Tek maddede yer almasına rağmen kanun koyucu maddenin her fıkrasında farklı bir perspektifte düzenlemeler yapmıştır.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması
Eşlerin ortak yaşamı sürdürmelerine daha fazla tahammül edememeleri bir çeşit geçimsizlik hâlidir. Evliliği temelinden sarsan olayın, eşlerin her ikisinin ya da eşlerden birinin ortak hayatı devam ettirmesinin beklenemeyecek kadar ağır olması gerekmektedir. Somut örnek vermek gerekirse aşırı kıskançlık, şiddet, hakaret gibi durumlar kanunda tek tek ele alınmadığı için genel sebepler kategorisine girmektedir. Burada da kusur kavramı büyük bir köşe taşı olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer kusurlu olan taraf davacı olmuşsa davalı tarafın bu duruma itiraz hakkı bulunmaktadır. Dava açma hakkı kusurlu ya da kusursuz taraf olmaksızın her iki tarafa da tanınmıştır. Sunulan sebeplerin boşanmaya neden olup olamayacağı hâkimin geniş takdir yetkisine bırakılmıştır.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. TMK (166/3). Bu hükme göre anlaşmalı boşanma sebebine dayalı boşanma davası açabilmek için evlilik tarihinden itibaren en az 1 yıl geçmesi gerekmektedir. Yine de hakkın kötüye kullanılmaması ve suistimallere mahal verilmemesi açısından bu sürenin daha da uzatılması gerekir. Hâkim tarafları bizzat dinleyerek hile, tehdit gibi durumlara maruz kalmaksızın, yapılan anlaşmanın hür iradelerinin ürünü olduğuna kanaat getirir. Yapılan anlaşmayı kabul etmek zorunda olmayan hâkim, tarafların menfaatlerine göre anlaşmayı düzenleyebilir veya aynen kabul edebilir. Uygulamada kamu düzenine aykırılık teşkil etmeyen ve hukuken yeterli nitelikteki anlaşmalı boşanma protokolü genellikle doğrudan kabul görmektedir.
Ortak hayatın kurulamaması (Fiili Ayrılık Hâli)
TMK 166/4 hükmünün lâfzî yorumuna göre boşanma talebi reddedildiğinde, aynı sebepten tekrar boşanabilmek için üç yıllık bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Üç yıl içerisinde evlilik birliğinin yeniden kurulamaması durumunda taraflardan biri aynı davayı tekrar açtığında hâkim boşanmaya karar vermek zorundadır. Ancak açılıp reddedilmiş bir boşanma davası olmaması hâlinde TMK 166/4 hükmünün uygulanması söz konusu olamayacaktır.
Halk arasında esaslı olarak karıştırılan ve doğru bilenen bir yanlış olan husus üç yıl boyunca herhangi bir boşanma davasının açılamayacağı düşüncesidir. Oysaki kanunda düzenlenen üç yıl kuralı aynı sebebe dayanarak boşanma davası açılmasında uygulanmaktadır. Boşanmanın genel sebepleri ve boşanmanın özel sebepleri olmak üzere kanunla çokça sayıda yapılmış olan düzenlemeden şartları uyduğu takdirde diğer bir sebebe dayanarak üç yıl beklemeksizin boşanma davası açılabilir.
Bir önceki yazımız : Boşanma Dışında Evlilik Birliğini Sona Erdiren Haller
H. Alper ÇABUK
Benzeri Konularda Yazılan Diğer Yazılar
Genel Boşanma Nedeni : Şiddetli Geçimsizlik
Boşanma Nedenleri Hakkında Kısa Bilgiler
Boşanma Davası, Süreci ve Sonuçları Hakkında Genel Bilgiler
Özel Boşanma Nedeni Genel Boşanma Sebebinden Önce Mi Değerlendirilir?
Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma
Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle Boşanma
Yorum yap